LEE- Coğrafi Bilgi Teknolojileri-Yüksek Lisans
Bu koleksiyon için kalıcı URI
Gözat
Yazar "Balçık Bektaş, Filiz" ile LEE- Coğrafi Bilgi Teknolojileri-Yüksek Lisans'a göz atma
Sayfa başına sonuç
Sıralama Seçenekleri
-
ÖgeCBS ve uzaktan algılama ile taşkın duyarlılık analizi(Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2023) Mızraklı, Ceyda ; Balçık Bektaş, Filiz ; 807414 ; Coğrafi Bilgi Teknolojileri Bilim DalıSon yıllarda dünyada ve ülkemizde meydana gelen doğal afet sayılarında yaşanan artışla birlikte, afetlerin neden olduğu hasarın boyutu da büyümektedir. Meydana gelen afetler felaketlere dönüşmekte, oluşan maddi hasarların yanı sıra can kayıplarına neden olan sonuçlar doğurmaktadır. Hiç şüphesiz yaşanan olaylarda iklim değişikliğinin payı büyük olmakla beraber, hatalı imar planları, uygulamada yapılan yanlışlar gibi insan faktörüne dayalı etmenlerin de rolü büyüktür. Doğal afetlerin bir kısmı önlenemeyen tehlikelerden olsa da önceden alınabilecek tedbirler ile riskin azaltılması ve daha sonra yürütülecek müdahale aşamaları için planlama çalışmaları yapılabilmesi mümkündür. Uzaktan algılama ve Coğrafi Bilgi Sistemleri (CBS) yöntemleri kullanılarak doğal afetler konusunda, özellikle taşkına karşı afet risk haritalarının hazırlanması, oluşabilecek risklerin azaltılmasında yol gösterici olabilecektir. Bu çalışmada 11 Ağustos 2021 tarihinde Batı Karadeniz de meydana gelen taşkın felaketinden etkilenen bölge için Analitik Hiyerarşi Prosesi (AHP) yöntemi kullanılarak iki farklı taşkın duyarlılık haritası ve Frekans oranı yöntemi kullanılarak taşkın duyarlılık haritaları üretilmiştir. Söz konusu taşkın; İnebolu, Bozkurt, Ayancık, Azdavay, Ulus (Bartın), Küre, Pınarbaşı ilçelerinde etkili olmuş ve 82 kişinin ölümüyle sonuçlanmıştır. Çalışma alanı olarak en çok hasarın meydana geldiği Kastamonu'nun İnebolu ve Bozkurt ilçeleri, Sinop'un Ayancık ilçesi ile birlikte bu ilçelere komşu olan Kastamonu'nun Çatalzeytin ve Abana ilçeleri ile Sinop'un Türkeli ilçesi çalışma alanına dahil edilmiştir. Çalışma toplamda yaklaşık 2148.34 km2'lik alanda yapılmıştır. Bu çalışmada, 12,5 metre mekânsal çözünürlüğe sahip ALOS PALSAR SYM verisi, CORINE Arazi Örtüsü verisi, Yol ağı haritası, Toprak haritası, Jeoloji haritası, Copernicus/EU-Hydro-River Network verisi, Meteoroloji Genel Müdürlüğü'ne ait yıllık yağış verisi, Landsat 8 OLI görüntüsü, nüfus verisi, Google Earth verileri kullanılmıştır. Çalışmada AHP yöntemi iki farklı şekilde kullanılmış olup ilk harita üretiminde, literatürde en çok kullanılan 10 faktör ile taşkın duyarlılık haritası elde edilmiştir. Diğer harita için 18 farklı faktör kullanılmış olup bu faktörler morfoloji, geçirgenlik, hidroloji ve kırılganlık başlığı altında 4 farklı kategoriye ayrılarak değerlendirilmiştir. Frekans oranı haritası için bölgede 1964-2023 yılları arasında yaşanan sel olaylarına ait veriler kullanılmış ve 18 faktör için frekans oranı değeri hesaplanmıştır. Elde edilen sonuç haritanın doğruluğunu ölçmek amacı ile, mevcut taşkın görüntülerinden yararlanılarak Receiver Operating Characteristic Curve (ROC) eğrisi oluşturulmuştur. Frekans oranı yöntemi ile hazırlanan haritanın doğruluk oranı; 0,930 olarak bulunurken, AHP yöntemi kullanılarak oluşturulan haritalardan 10 faktörün dahil olduğu modelin doğruluk oranı 0,918, 4 farklı model kullanılan haritanın doğruluk oranı ise 0,925 olarak bulunmuştur.
-
ÖgeFarklı uzaktan algılama bitki indekslerinin yer yüzey sıcaklığı hesabına etkisinin araştırılması(Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2022) Mammadli, Galshan ; Balçık Bektaş, Filiz ; 736885 ; Coğrafi Bilgi Teknolojileri Bilim DalıGeçmişten günümüze kadar insanın keşfetme isteği ve kontrol etme duygusu doğanın bilinçsiz kullanımına neden olmuştur. İnsan unsurunun yaratmış olduğu bu olumsuz faktörler günümüzde hâlâ etkisini sürdürmektedir. Birçok alanda bu etkinin yaratmış olduğu olumsuz çevresel sorunlar görülmektedir. Bunlardan biri de küresel ölçekte artan sıcaklık eğilimidir. WMO-GCOS (World Meteorological Organization, Global Climate Observing System) tarafından temel iklim değişkeni olarak kabul edilen yer yüzey sıcaklığı (YYS); kara, su ve atmosfer arasındaki sıcaklık değişimlerinin bir göstergesi olarak önemini korumaktadır. YYS parametresinin doğru tahmini, iklim çalışmaları dışında Coğrafi Bilgi Sistemi, kent planlamaları, dünya kaynaklarının yönetim faaliyetleri, hidrolojik, ekolojik ve biyojeokimyasal araştırmalar için de önem arz etmektedir. Sıcaklığın etkilerinin meydana çıkması hem doğal hem de antropojen faktörlere dayanmaktadır. Doğal faktörlerden kaynaklanan etkiler genelde uzun vadede ortaya çıkmaktadır ve bunlara karşı konulamamaktadır. Fakat bu faktörlerin etkisinin en aza indirilmesi için önlemler alınabilmektedir. Doğal kaynakların aksine antropojen faktörler yüksek sıklıkta ortaya çıkmakta ve doğanın daha hızlı değişimine ve tahrip olmasına sebep olmaktadır. Bu durum; ekosistemin bir parçası olan insan popülasyonu ve diğer canlılar üzerinde de olumsuz sosyal, politik ve ekonomik etkilere neden olmaktadır. Bu nedenle, YYS gibi iklim parametrelerinin yaratmış olduğu olumsuz etkilerin önüne geçebilmek için zaman kavramı çok önemlidir. Bu etkileri bölgesel ve küresel ölçekte tespit ve takip etmek için geniş alanlara erişim sağlama kapasitesine sahip gelişmiş teknolojilerin kullanımına ihtiyaç vardır. Bu açıdan iklim çalışmalarında çeşitli ve yüksek zamansal, mekânsal ve spektral çözünürlüğe sahip uydu görüntülerinin kullanımı kullanıcılara geniş imkânlar sağlamaktadır. Bu tez çalışmasında uydu tabanlı yer yüzey sıcaklığı belirleme ve izleme çalışmalarında farklı bitki indeks kullanımının YYS hesaplamalarına etkisinin araştırılması hedeflenmektedir. Ek olarak, farklı bitki indekslerinden hesaplanan YYS haritalarının mekansal değişimini incelemek amacıyla arazi örtüsü haritaları üretilmiştir. Çalışma bölgesi olarak Almanya'nın North Rhine Westphalia ve Rhineland Palatinate eyaletleri seçilmiştir. Çalışma bölgesine ait YYS ve arazi örtüsü (AÖ) haritalarının oluşturulması için 23 Ağustos 2016 tarihli Landsat 8 OLI/TIRS uydu görüntüsü kullanılmıştır. Ayrıca, farklı bitki indekslerinin YYS üzerindeki etkisini incelemek için internet erişimi mevcut olan 23 Ağustos 2016 tarihli Sentinel-FCOVER (fraksiyonel bitki örtüsü) verileri kullanılmıştır.
-
ÖgeUzaktan algılama yöntemleri ile şehirleşme etkilerinin incelenmesi: İstanbul ili Sarıyer ve Beykoz örnekleri(Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2023) Sarıbaş, Büşra ; Balçık Bektaş, Filiz ; 808738 ; Coğrafi Bilgi Teknolojileri Bilim Dalıİstanbul ilinde artan nüfus yoğunluğu kentsel alanların, şehrin kuzey bölgelerine doğru genişlemesine sebep olmaktadır. Son yıllarda yapımı tamamlanan Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve Kuzey Marmara Otoyolu ile yeni kentleşme alanları için şehrin kuzeyi cazip hale gelmiştir. Bu durum şehrin kuzeyinde yer alan doğal habitatın etkilenmesine sebep olmaktadır. Bu çalışma için, kentleşmenin belirlenmesi ve etkilerinin incelenebilmesi için Yavuz Sultan Selim Köprüsünün kara bağlantı noktalarının bulunduğu İstanbul ili, Sarıyer ve Beykoz ilçeleri çalışma bölgesi olarak seçilmiştir. Çalışma alanı için ücretsiz bir şekilde erişime açık olan orta mekansal çözünürlüğe sahip 2009 ve 2019 tarihli Landsat 5 TM ve Landsat 8 OLI & TIRs uydu görüntüleri kullanılmıştır. 30 metre çözünürlüğe sahip olan uydu görüntüleri çalışma alanına ait AÖ/AK haritalarının üretilmesi ve değişim tespiti için kullanılmıştır. AÖ/AK haritalarını üretmek için nesne tabanlı sınıflandırma yöntemi uygulanmıştır ve en yakın komşuluk algoritması kullanılmıştır. AÖ/AK haritaları tarım alanları, yapay yüzeyler, yeşil alanlar, boş alanlar, su yüzeyleri ve yollar olmak üzere altı sınıfa ayrılmıştır. İki farklı yıl için üretilen AÖ/AK haritalarının doğruluk değerlendirmesinin yapılabilmesi için hata matrisi oluşturulmuş, genel doğruluk ve kappa oranı hesaplanmıştır. AÖ/AK haritalarının değişimi incelenmiş ve sonuçlar analiz edilmiştir. Kentleşme etkilerinin incelenmesi için yer yüzey sıcaklığı analizi ve peyzaj metrikleri kullanılmıştır. Mekansal ve zamansal olarak yer yüzey sıcaklığı değişimi incelenmiştir. Kentleşme etkilerinin mekansal olarak incelenebilmesi için peyzaj metrikleri analizi nicel veriler yerine tematik haritalar oluşturularak incelenmiştir. Mekansal analizler için çalışma alanı farklı boyutlarda gridlere bölünmüştür. Grid boyutları için 300 metre, 600 metre, 900 metre ve 1200 metre seçilmiştir. Peyzaj metriklerinin mekansal olarak yorumlanabilmesi için en uygun grid boyutu belirlenmiştir. Bunun için en büyük ünite indeksi (EBÜİ) metriği ile yer yüzey sıcaklığı arasındaki korelasyon hesaplanmış ve en uygun grid boyutu 300 metre olarak belirlenmiştir. Peyzaj metrikleri analizi için ünite yoğunluğu (ÜY), kenar yoğunluğu (KY), en büyük ünite indeksi (EBÜİ), kümelenme indeksi (Kİ) ve Shannon çeşitlilik indeksi (SÇİ) kullanılmıştır. Kullanılan analizlerin seçimine literatür taraması ile karar verilmiştir. Elde edilen metrik sonuçları gridlere entegre edilerek mekansal sonuçların elde edilmesi sağlanmıştır. Çalışma alanı içerisinde kuzey bölgelerde peyzaj ünitelerinin parçalanmaya uğradığı, peyzaj sınırının artış göstererek ünitelerin arttığı, en büyük ünite indeksinin azalarak peyzaj baskınlığının azaldığı, kümelenmenin azalarak ve ünite çeşitliliğinin artarak farklı sınıf türlerinin yan yana geldiği anlaşılmaktadır. Değişimin özellikle kuzey bölgelerde meydana gelmesi Kuzey Marmara Otoyolu'nun etkisi olarak yorumlanmaktadır. Yer yüzey sıcaklığı analizi için Landsat uydu görüntülerindeki termal bantlar kullanılmıştır. Farklı iki yıla ait YYS sonuçları değerlendirme için ortak 5 kategoriye ayrılmıştır. Analiz sonucunda çalışma alanının 2009'da 18.17° olan ortalama sıcaklığı, 2019 yılında 22.25°'ye yükselmiştir. Ayrıca 2009 yılına ait analiz sonuçları incelendiğinde Düşük Sıcaklık sınıfının 164.46 km2'lik yüzölçümü ile en büyük alana sahip sıcaklık sınıfı olduğu görülmektedir. Ancak 2019 yılı sonuçlarına bakıldığında Düşük Sıcaklık sınıfının yüzölçümünün 42.77 km2 azalarak 121.69 km2'ye gerilediği ve Orta Sıcaklık sınıfının 179.93 km2'lik yüzölçümü ile en büyük alana sahip sıcaklık sınıfı olduğu görülmektedir. 2019 yılı sonuçlarında Ekstra Düşük Sıcaklık, Düşük Sıcaklık ve Yüksek Sıcaklık sınıfları alansal olarak azalış gösterirken, Orta Sıcaklık ve Ekstra Yüksek Sıcaklık sınıfları artış göstermiştir. YYS sonuçları mekansal olarak incelendiğinde, Kuzey Marmara Otoyolu'nun ve çevresinin sıcaklık artışı gösterdiği belirlenmiştir. Bu tez çalışmasında Kuzey Marmara Otoyolu ve Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nün kentleşmeye olan etkisini inceleyebilmek için mekansal analizler yapılmıştır. İlk olarak nesne tabanlı sınıflandırma yöntemiyle oluşturulan AÖ/AK haritaları ile sınıflandırma sonuçlarının değişimi analiz edilmiştir. Daha sonra YYS analizi ile zamansal ve mekansal olarak sıcaklık değişimi incelenmiştir. Son olarak peyzaj metrikleri ile AÖ/AK sınıflarının mekansal değişimi incelenmiş ve kentleşme etkileri yorumlanmıştır. Şehrin kuzeyinde yer yüzey sıcaklığının artış gösterdiği, yeşil alanların alansal olarak azaldığı ve parçalandığı, yapay yüzeylerin ise artış gösterdiği görülmektedir. Yapılan analizler sonucunda Kuzey Marmara Otoyolu ve Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nün, şehrin kuzeyinde yapay yüzeyleri arttırdığı ve peyzaj yapısını değiştirdiği anlaşılmaktadır.