FBE- Metalurji ve Malzeme Mühendisliği Lisansüstü Programı
Bu topluluk için Kalıcı Uri
Metalurji ve Malzeme Mühendisliği Ana Bilim Dalı altında bir lisansüstü programı olup, yüksek lisans ve doktora düzeyinde eğitim vermektedir.
Gözat
Yazar "Açma, M. Ercan" ile FBE- Metalurji ve Malzeme Mühendisliği Lisansüstü Programı'a göz atma
Sayfa başına sonuç
Sıralama Seçenekleri
-
ÖgeAtık Kurşun Asit Akümülatörü Pastasının Değerlendirilmesi(Fen Bilimleri Enstitüsü, ) Sönmez, Mehmet Şeref ; Açma, M. Ercan ; Üretim Metalurjisi ; ManufacturingKurşunun en yaygın kullanım alanını kurşun-asit akümülatörleri oluşturmaktadır. Kurşun-asit akümülatörlerinin kullanım ve tüketim miktarları, çevreye karşı etkileriyle birlikte göz önüne alındığında, geri kazanımının gerekliliğini ve önemini yansıtmaktadır. Nitekim son yıllarda, Avrupa’da, %95’in üzerinde hurda kurşun-asit akümülatörü geri kazanılmaktadır. Hurda kurşun-asit akümülatörlerinin geri kazanımında temel aşamalar, sırasıyla; akümülatör asidinin boşaltılması, plastik kısımların ayrılması, metalik kısımların değerlendirilmesi ve akümülatör pastasının geri kazanılması süreçleridir. Hurda kurşun-asit akümülatörlerinin geri kazanımında hidrometalurjik ve pirometalurjik yöntemler uygulanmaktadır. Çalışmanın teorik incelemeler bölümünde sırasıyla; kurşun-asit akümülatörleri tanımlanmakta, çalışma ilkeleri ve kullanım ömürleri açıklanmakta ve var olan çeşitli hurda kurşun-asit akümülatörleri değerlendirme yöntemleri karşılaştırılmaktadır. Bu çalışmada; yeni değerlendirme yöntemleri geliştirmek üzere iki farklı deneysel inceleme yapılmaktadır. “NaOH ile kükürt giderme ve antimonsuz kurşun üretimi” yönteminde ülkemizde toplanan atık akümülatör pastasının, NaOH ile çözümlendirilmesi incelenmekte ve ardından düşük miktarda antimon içeren kurşun metali üretimi için ergitme işlemleri yapılmaktadır. “Karboksilat senteziyle kurşun üretimi” yöntemiyle incelenen deneysel çalışmalarda akümülatör pastası bileşenlerinin karboksilat yapılarına dönüştürülmesi ve oluşan karboksilat bileşiklerinden kurşun üretimi incelenmektedir. Son olarak bilinen değerlendirme yöntemlerinin yerini alabilecek atık akümülatör pastası değerlendirme yöntemleri geliştirilmektedir.
-
ÖgeAtık Rodyum Kaplama Çözeltilerinden Metal Sementasyonu İle Rodyum Kazanımı(Fen Bilimleri Enstitüsü, ) Yavuz, Emre ; Açma, M. Ercan ; Üretim Metalurjisi ; ManufacturingRodyum (Rh) platin grubu metaller arasında yer alıp, genellikle mücevher kaplamacılığında, optik, yansıtıcı ve katalitik özelliklerinden dolayı otomotiv ve uzay sanayinde, elektronik sanayinde, ilaç sanayinde, organometalik alaşımların üretiminde ve ayrıntıları bilinmeyen gizli bazı proseslerde kullanılmaktadır. Yer kabuğunda çok az miktarda bulunmasından ve önemli endüstrilerde kullanılmasından dolayı rodyum bir hayli pahalı bir metaldir. Ülkemizde rodyum genellikle kuyumculuk sektöründe kaplama amaçlı kullanılır ve bu endüstri kolunun atıklarının büyük bir kısmı kanalizasyonlara verilmektedir. Rodyum kaplama (rodaj) elektrolitlerinden kaynaklanan rodyumlu atık çözeltilerden rodyum geri kazanımı ve tekrar kaplama çözeltisi haline getirilmesi, ülkemiz kaynaklarının boşa harcanmaması ve dışa bağımlılığın azalması açısından büyük önem taşımaktadır. Özellikle altın mücevherlerin gümüş rengi ve parlaklığı kazanması amacıyla kullanılan sülfat esaslı 2 g/l Rh3+ içeren çözeltilerin işletme koşullarına bağlı olarak konsantrasyonlarının 0,05-0,4 g/l Rh3+ aralığına ulaştığında, rodyum iyon konsantrasyonunun düşüklüğü, banyo bileşiminin yükselen asit konsantrasyonu, kaplama renginin kararması, kaplama sonrasında lekelenmelerin oluşması ve bunun sonucunda kaplama elektrolitinin artık kaplama çözeltisi olarak kullanımına son verilmesini gerektirir. Bu çalışmada atık çözelti bileşiminde bulunan rodyumun sementasyon yoluyla geri kazanılması ve proses parametrelerinin optimum aralığının belirlenmesine çalışılmıştır. Çalışma kapsamında rodyum geri kazanımına yönelik olarak, ön analizler tamamlandıktan sonra, rodyumun çinko ve demir tozlarıyla sementasyon verimleri çeşitli koşullar altında incelenmiştir. Deneyler sonucunda proses parametrelerinin etkileri grafiksel olarak elde edilmiş ve sonuçlar değerlendirilerek işletmelerdeki rodyum geri kazanım verimini iyileştirilmeye yarayacak tedbirler geliştirilmiştir. Yapılan deneylerde değiştirilen parametreler; sementatör miktarı, çözeltinin sıcaklığı, karıştırma süresi ve karıştırma hızlarıdır. Çinko tozu ile yapılan deneylerde elde edilen en yüksek sementasyon verimi 96 mg çinko tozu ile, 80°C’de, 30 dakika karıştıma sonucu % 93,27 olarak belirlenmiştir. Demir tozu ile sementasyon deneylerinde ise en yüksek sementasyon verimi 400 mg demir tozu ile 80°C’de, 30 dakika karıştırma sonucu % 96,27 olarak tespit edilmiştir.
-
ÖgeOksitli Bakır Cevherlerinden Hidrometalurjik Yöntemle Bakır Sülfat Kristalleri Üretimi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2013-07-19) Kökeş, Hasan ; Açma, M. Ercan ; 10003358 ; Üretim Metalurjisi ; ManufacturingBakır, gerek metalik halde gerekse de çeşitli bileşikleri halinde günümüzde birçok alanda yaygın olarak kullanılmaktadır. Eski çağlardan bugüne kadar bakır, dünyada en çok kullanılan metalerden biri olmuş ve önem bakımından demir ve alüminyumdan sonra üçüncü sırada yer almaktadır. Elektrik ve ısı iletkenliğinin çok iyi olması, aşınma ve korozyona karşı dayanıklılığı, soğuk ve sıcak olarak işlenebilme kolaylığı, parlak ve güzel rengi ve birçok metalle kolay alaşım yapabilmesi nedeniyle kullanım alanı çok geniştir. Özellikle elektrik ve tesisat kabloları, otomotiv sektörü, beyaz eşya sektörü ve elektronik sektöründe geniş bir kullanım alanına sahiptir. Dünyada bakır üretimi, sülfürlü ve oksitli bakır cevherlerinin madencilik yöntemleri ile çıkarılması, zenginleştirilmesi ve değerlendirilmesi ile yapılmaktadır. Genellikle pirometalurjik yöntemlerle üretilmekte olan bakır, oksitli ve tenörü düşük bir cevher söz konusu ise hidrometalurjik yöntemlerle de üretilebilmektedir. Dünya geneline bakıldığında bakır üretiminin yaklaşık %80’i pirometalurjik yöntemler ile gerçekleşmekte ve %20 civarında ise hidrometalurjik yöntemler kullanılmaktadır. Bugün hidrometalurjik yöntemlerle bakır bileşikleri üreten birçok tesis bulunmaktadır. Oksitli bakır cevherlerinden bakır üretiminde yaygın olarak kullanılan yöntemlerden birisi de sülfürik asit liçidir. Bu çalışmada bakır minerali olarak sadece malahit içeren bir oksitli bakır cevherinin sülfürik asit çözeltilerinde liç koşulları incelenmiştir. Liç deneyleri, 250ml’lik beherler içersinde, manyetik karıştırıcılar yardımı ile yapılmıştır. Katı-sıvı oranı, asit konsantrasyonu, karıştırma hızı, çözümlendirme süresi ve sıcaklık gibi parametreler göz önünde bulundurularak yapılan liç deneylerinden sonra filtrasyon işlemi ile katı-sıvı ayırımı yapılmış ve çözeltiler 250 ml’lik balon jojelere depolanmıştır. Liç kinetiği çıkarılmıştır. Çözünme kinetiğinin matematiksel metodu aşağıdaki gibi logaritmik bir fonksiyon olarak tanımlanmıştır; y = k ln(x) +b Bu proses için aktivasyon enerjisi 2,1 kJ/mol olarak hesaplanmış ve çözünme mekanizmasının difüzyon kontrollü olduğu ortaya konmuştur. Liç deneylerinden sonra, empirüte giderme işlemi yapılmış ve buharlaştırma yöntemiyle bakır sülfat iyonları bakır sülfat 5 hidrat şeklinde çöktürülmüştür. Çöktürülen bakır sülfat tuzu oda sıcaklığında bir gün boyunca kurutulduktan sonra X-Işınları difraktrometresi analizi ile %99,1 saflıkta bakır sülfat 5 hidrat elde edilmiştir.
-
ÖgeRodyum Ramatlarından Rodyum Geri Kazanımı Ve Optimizasyonu(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2008-11-19) Tüylüoğlu, Taner ; Açma, M. Ercan ; Üretim Metalurjisi ; ManufacturingBu tez çalışmasında, soy metal atıklarında bulunan rodyumun, çeşitli reaktifler ile çözünür bileşikler haline getirilerek çözeltiye alınması ve daha sonra çözeltideki rodyumun adsorban ajanlar yardımıyla geri kazanılması incelenmiştir. Piyasadan temin edilen atık tozdaki rodyum miktarı Perkin-Elmer HOOB markalı Atomik Absorbsiyon Spektrofotometresi ile binde 3,445 olarak belirlenmiştir. Yapılan deneysel çalışmalar ile rodyum miktarı bilinen bu tozdan rodyumun çevre dostu bir şekilde ve yüksek verimle geri kazanılmasına çalışılmıştır. Rodyum miktarı bilinen bu atık madde, çeşitli reaktifler ile reaksiyona sokulmuş ve reaktif miktarı, karıştırma hızı ve zamanı, sıcaklık ve pH’ın etkisi incelenecek ve optimum şartlarda en yüksek verim ile rodyumun çözeltiye alınması sağlanmıştır. Çözeltiye alınan rodyumun aktif karbon yardımıyla yüksek verim ile geri kazanım şartları incelenmiştir.
-
ÖgeSeramik Termostat İzolatörlerin Üretimi Ve Karakterizasyonu(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2010-07-13) Altun, Çağlar ; Açma, M. Ercan ; Üretim Metalurjisi ; ManufacturingBu çalışmanın amacı, termostatlarda kullanılan seramik izolatörlerin üretiminde şekillendirme parametrelerinin tayini ve nihai ürünün karakterizasyonudur. Yapılan deneyler esnasında yukarıda ifade edilen 3 temel proseste uygun kompozisyon, uygun basınç ve uygun sıcaklık değerlerinin elde edilmesi hedeflenmiştir. Kullanılan hammaddelerin karakterizasyonu için kimyasal analiz yöntemleri ve X-ışını difraksiyonu (XRD) teknikleri kullanılmıştır. Çeşitli oranlarda yapılan denemeler sonrasında en uygun miktarlar alümina malzeme için % 3 kerosen, steatit malzeme için % 3 saf su olarak tespit edilmiştir. Presleme aşamasında uygulanan 30, 60, 90, 120 ve 150 Bar’lık pres basıncıyla birlikte, malzemeye uygulanan nemlendirme oranlarının da etkisiyle malzeme bütünlüğünü sağlayacak optimum basınç değerleri tespit edilmeye çalışılmıştır. Bu doğrultuda 90 Bar ve üzeri değerlerde sözkonusu parça bütünlüğünün sağlanabildiği tespit edilmiş, optimum basınç değeri olarak 90 Bar belirlenmiştir. Pişirme aşamasında 1000 – 1500°C aralığında 100’er °C lik değerler denenmiş, pişirilmiş numunelere uygulanan yoğunluk ölçümleri, elektriksel test (Meger) ve basma testleri sonucunda tüm numunelerin 1200 Volt değerinde akım atlaması gerçekleştirmediği, arada gayri ihtiyari yapılan numune seçimlerinde en düşük akım atlama değerinin 3000 Volt’da olduğu görülmüştür. Bunun yanında elde edilen en iyi basma değeri neticeleri steatit numuneler için 1300 °C’de pişen numunelerde, alümina numuneler için 1400 °C’de pişen numunelerde kaydedilmiştir. Her iki malzeme için de daha yüksek sıcaklıklarda gerçekleştirilen pişirme işlemlerinde malzemeler arası yapışma söz konusu olduğu için, yüksek sıcaklıklar dikakte alınmamıştır. Ayrıca yapılan yoğunluk ölçümlerinde, malzemenin gerçek yoğunluğuna en yakın yoğunluk değerleri yine 1300 °C (steatit) ve 1400 °C (alümina) değerlerinde kaydedilmiştir.
-
ÖgeTitanyum Ve Titanyum Alaşımlarının Yüzey Özelliklerinin Plazma (iyon) Nitrürleme İle İyileştirilmesi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2008-08-14) Yılmazer, Hakan ; Açma, M. Ercan ; Üretim Metalurjisi ; ManufacturingTitanyum ve titanyum alaşımları sahip olduğu üstün korozyon direnci, düşük elastiklik modülü ve yoğunluk ve yüksek mukavemet ve biyouygunluk gibi özelliklerinin iyi bir kombinasyonunu sergiler. Bu kombinasyon neticesinde biyomalzeme, uçak ve uzay sanayi ve kimya sanayi gibi alanlarda kullanılır. Ancak titanyum ve alaşımlarının bu üstün özelliklerine karşın zayıf, yetersiz yüzey özellikleri ve yüksek sürtünme katsayısına sahiptirler. Titanyumun bu zayıf yüzey özellikleri yüzey geliştirme yöntemlerinden biri olan plazma iyon nitrürleme ile iyileştirilmektedir. Bu çalışmada Çalışma sırasında 600, 700, 800 gibi yüksek sıcaklık değerlerinde yapılmıştır. Nitrürleme sırasında %80 N2–%20 H2 oranında gaz karışımı kullanıldı. Nitrürleme süresi olarak, yapılan literatür çalışmaları göz önüne alınarak 2, 4 ve 9 saat gibi değişik sürelerde nitrürleme gerçekleştirildi. Nitrürlemeler ticari saflıkta titanyum (C. p. Ti) ve Ti-6Al-4V titanyum alaşımı malzemelerden yapılmış numunelere uygulandı. Nitrürleme sonrasında nitrürlenmiş numunelere Vikers sertlik ölçümü, X-ışınları difraktometresi ile faz analizi ve atomik kuvvet mikroskobu (AKM) ile yüzey topografyası çıkarılarak yüzey pürüzlülüğü incelenmiştir.