LEE- Denizcilik Çalışmaları Lisansüstü Programı
Bu topluluk için Kalıcı Uri
Gözat
Yazar "Satır, Tanzer" ile LEE- Denizcilik Çalışmaları Lisansüstü Programı'a göz atma
Sayfa başına sonuç
Sıralama Seçenekleri
-
ÖgeDenizel ortamda gemi kaynaklı plastik ve mikroplastik atıkların incelenmesi(Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2024-07-01) Karademir, Merve Betül ; Satır, Tanzer ; 423211011 ; Denizcilik ÇalışmalarıDünya yüzeyinin büyük bir bölümünü kaplayan okyanuslar, doğal yaşamın önemli bir parçasını oluşturur. Ancak, teknolojinin ilerlemesi ve nüfus artışıyla birlikte insan faaliyetleri de artmıştır. Bu faaliyetler sonucunda ortaya çıkan kirlilik, çeşitli sebeplerle doğru yönetilemeyerek okyanusları etkilemiş ve kirlilik düzeyini artırmıştır. Bilim insanları, denizlerdeki kirliliğin yaklaşık %80'inin kara kaynaklı olduğunu belirtmektedir. Karasal kaynaklar plastik kirliliğinin temel kaynakları olarak değerlendirilirken, deniz temelli faaliyetler de plastik kirliliğine büyük miktarlarda katkıda bulunmaktadır. Bu faaliyetler sırasında denizlere doğrudan ya da dolaylı olarak plastik atıkların salınması, okyanuslardaki kirliliğin artmasına neden olmaktadır. Dolayısıyla, sadece karasal kaynaklar değil, aynı zamanda denizlerde gerçekleşen faaliyetler de plastik kirliliğinin artışında çok önemli bir yere sahiptir. Örneğin; deniz araçları, gemiler ve deniz platformları gibi deniz içi kaynaklar ve bunları içeren faaliyetlerin yürütülmesi sırasında deniz kirliliği meydana gelmektedir. Deniz taşımacılığı, balıkçılık faaliyetleri, deniz turizmi, denizel enerji üretimi ve deniz madenciliği vb. faaliyetler kirliliğe sebep olabilir. Gemiler hem küresel ölçekte ticaretin en büyük vektörü, aynı zamanda bahsedilmiş olan turizm ve balıkçılık faaliyetlerinde de önemli araçlardır. Bu araştırmada gemilerden kaynaklanan plastik ve mikroplastik kirliliği incelenmiştir. Gemilerden kaynaklanan kirliliğin azaltılması denizin denizden kirletilmesi konusunda büyük olumlu etkiye sebep olacaktır. Dünya'da her yıl yaklaşık 350 milyon ton plastik atık üretilmektedir. Dünyadaki plastik atıkların neredeyse dörtte biri yani yaklaşık 82 milyon ton plastik yanlış yönetilmektedir. Bu durum, güvenli depolama alanlarında depolanmadığı, geri dönüştürülmediği veya yakılmadığı anlamına gelmektedir. Bu miktarın dörtte biri çevreye sızmaktadır. Çevreye sızan plastik miktarının yaklaşık %0,5'inin okyanuslara karıştığı tahmin edilmektedir. Plastik çöplerin ise deniz çöpleri içindeki oranının araştırma yapılan bölgelere bağlı olarak %60-80 arasında olduğu, bazı bölgelerde ise %95'in üzerine çıktığı bildirilmektedir. Üstelik salınan plastikler zamanla güneş ışınları, dalga hareketleri ve biyolojik bozunma gibi sebeplerle takibi neredeyse mümkün olmayan 5mm'den küçük mikroplastiklere ayrışmakta ve bu mikroplastikler çok uzun süreler sonunda okyanus sedimentlerine batmaktadırlar. Uluslararası Denizcilik Örgütü tarafından yapılan bir inceleme, ticari deniz taşımacılığı operasyonlarının, atıkların, gemi kaplamalarının ve gemideki gri suyun (örneğin, mutfak, lavabo, duş, çamaşırhane atıkları) denizlerdeki plastik kirliliğinin önemli bir kaynağı olabileceğini ortaya koymuştur. Gemilerin dökme yüklerini, yakıt ve yağları değiştirirken denize dökmeleri, balast suyu değişimi yapmaları ve gemi temizliği sırasında kullanılan kimyasallar gibi birçok kaynak, deniz suyunun kirlenmesine, plastik atık salınımına katkıda bulunabilir. Bu tür faaliyetler, deniz yaşamını ve deniz ekosistemlerini ciddi şekilde etkileyebilir ve zengin ekosistemlerin zarar görmesine ve biyolojik çeşitliliğin azalmasına neden olarak deniz kirliliği sorununu derinleştirebilir. Özellikle son yıllarda, bu kirlilik artışı daha da belirgin hale gelmiştir. Okyanuslardaki plastik kirliliği, sucul yaşamı olumsuz etkileyerek deniz ekosistemlerinin dengesini bozmakta ve insan sağlığına da zarar verebilmektedir. Bu nedenle, kirliliğin azaltılması ve denizlerin korunması için çeşitli önlemlerin alınması büyük önem taşımaktadır. Denizlerin karadan ve deniz içinden gelen kirlenmesi ile mücadele etmek için, uluslararası standartlar, deniz taşımacılığına yönelik düzenlemeler ve çevresel koruma politikaları geliştirilmelidir. Halihazırda var olan uygulamalar iyileştirilmelidir. Ayrıca, deniz taşımacılığı ve deniz faaliyetlerinin daha sürdürülebilir hale getirilmesi için teknolojik yenilikler ve çözümler üzerinde çalışılmalıdır. Bu şekilde, denizlerin temizliği ve korunması için daha etkili önlemler alınabilir. Çalışmanın ilk bölümünde, konunun daha iyi anlaşılabilmesi, araştırma sonucunda, karşı karşıya olunan kirlililiğin öznesini daha iyi tanımak için ve elde edilen verilerin yürülükte olan uluslararası konvansiyonlar kapsamında daha verimli değerlendirilebilmesi için, plastik kirliliğine genel bir bakış ile mikroplastiklerin oluşum süreci ele alınmıştır. Daha önce yapılmış çalışmalara değinilerek plastik ve mikroplastiklerin denizel ortamda yayılmasından ve etkilerinden bahsedilmiştir. Farklı gemi türlerinin bu plastik kirliliğine farklı şekillerde katkı sağladığı düşünülerek gemilere göre plastik atık durumuyla ilgili sınıflandırılma ve çıkarım yapılmıştır. İncelenen akademik kaynaklar ve yayınlanmış uluslararası belgeler göz önünde bulundurularak, gemi kaynaklı kirliliğin önlenmesi amacıyla yürürlükte olan kurallar incelenmiş ve etkinlikleri konusunda çıkarımlar yapılarak son bölümde öneriler ile bitirilmiştir. Denizlerde gemilerden kaynaklı plastik ve mikroplastik kirlililğinin azaltılabilmesi için kural ve yönetmeliklerin etkinliği irdelenmeli ve denetimler ile cezaların sıkılaşması gerekmektedir. Gemi çalışanlarının eğitimlerle bilinçlendirilmesi ve şirket politikalarının doğaya olan sorumluluklarının bilincinde oluşturulması gerekmektedir. Araştırmalar göstermektedir ki çevre bilincinin dikkat çekebilmesi için toplumu bilinçlendirirken, bu kirlilik ve tahribatın insan sağlığına olan etkisi üzerinde durulduğu zaman insanlar bu konu ile ilgili pozitif şekilde davranma eğiliminde olmaktalar, bu durum göz önüne alınarak politikalar belirlenirken dikkat çekici unsurları ön plana koymak etkililiği artırabilir.