FBE- Katı Cisimlerin Mekaniği Lisansüstü Programı - Yüksek Lisans
Bu koleksiyon için kalıcı URI
Gözat
Yazar "Bozdağ, Ergün" ile FBE- Katı Cisimlerin Mekaniği Lisansüstü Programı - Yüksek Lisans'a göz atma
Sayfa başına sonuç
Sıralama Seçenekleri
-
ÖgeDamar Duvarındaki Ön Birim Şekil Değiştirmelerin Optik Yöntemler Kullanılarak İncelenmesi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2013-01-06) Baysal, Gökhan ; Bozdağ, Ergün ; 406748 ; Katı Cisimlerin Mekaniği ; Solid MechanicsÖzellikle gelişmiş toplumlarda kalp ve damar hastalıkları insan hayatını tehdit eden en önemli unsurlardan biridir. Bu sebeple günümüzde araştırmacılar dolaşım sisteminin sağlıklı ve patalojik vaka durumları üzerine araştırmalarını arttırarak sürdürmektedirler. Araştırmaların bir kısmı biyoloji ve tıp disiplinleri konularında ilerlerken aynı zamanda matematik, mekanik ve bilgi teknolojileri alanlarında da çalışmalar devamlı gelişme göstermektedir. Hesaplama ve ölçüm imkanlarının çok hızlı gelişmesiyle beraber dolaşım sistemini konu alan matematik ve mekanik denklemlerin oluşturulması ve incelenmesi kolaylaşmıştır. Bu çalışmanın amacı, damarın kendini yeniden modellemesi ve gelişim sürecinin bir göstergesi olduğu belirtilen ön birim şekil değiştirmelerin üzerinde durularak literatürde bulunan teorik ön birim şekil değiştirme kabulünün doğrudan gelişmiş optik ölçümler ile ortaya çıkan sonuçlar karşılaştırılması ve sonuçların değerlendirilmesidir. Çalışma kapsamında öncelikle damar duvarının anatomik yapısı hakkında temel bilgiler verilmiştir. Bu bölümü damar duvar mekaniğinin incelenmesi bölümü takip etmiştir. Damar kinematiğine girilmiş ve ileri yöndeki şekil değiştirmeler için matematik ifadeler verilmiştir. Bu ifadelere ek olarak tersine denklemler de elde edilmiştir. Bir sonraki bölüm olan deneysel çalışmalar bölümünde ise öncelikle optik şekil değişimi ölçüm sistemlerinin doğrulukları üzerine çalışmalar yapılmıştır. Her bir testin hata miktarları değerlendirilmiştir. Damar duvarının ön birim şekil değiştirmelerinin ölçülebilmesi için bir deney düzeneği oluşturulmuş ve deneyler gerçekleştirilmiştir. Son bölümde çalışmanın değerlendirilerek sonuç çıkarımları yapılmış, ilerleyen dönemlerde çalışmanın nasıl geliştirilebileceğine dair yorumlara yer verilmiştir. Deneyler sonucunda doğrudan ölçüm sonuçlarıyla teorik sonuçlar arasında belirgin bir fark ortaya çıkmıştır. Ortaya konular bu fark ve çalışmanın çıktıları gelecekteki çalışmaları tetikleyecek ve katkı sağlayacak unsurlar olarak önem taşıyacaktır.
-
ÖgeKemik Adaptasyonunun Bilgisayar Ortamında Simüle Edilmesi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2013-02-18) Tuna, Meral ; Bozdağ, Ergün ; 459398 ; Katı Cisimlerin Mekaniği ; Solid MechanicsKemikler; herkesçe bilinen özelliklerinin yanı sıra büyüyen, gelişen, hasar durumunda kendini onaran ve bulunduğu ortama iç yapısını ve dış şeklini değiştirerek adapte olabilme özelliğine sahip canlı dokulardır. Yaşam boyunca devam eden bir süreç olan iç yapının adaptasyonu; kişinin bünyesel özelliklerine ve maruz kaldığı mekanik yüklere bağlıdır. Bu parametrelerden kemik adaptasyonunu en çok etkileyeni Wolff Yasaları olarakta bilinen kemiğin maruz kaldığı mekanik yüklere karşı gösterdiği davranıştır ve yalnızca bu davranışı içeren bir adaptasyon algoritmasının oluşturulması karşılaşılan çoğu durumu açıklamak için yeterli olmaktadır. Bu çalışmada adaptasyon sürecini simüle edebilmek için adaptif elastisite teorisi esaslarından yararlanışmıştır. Teoriye göre yüklemelerde veya sistemde anormal bir değişiklik olduğunda kemik uyarılacak ve yeniden denge durumuna gelebilmek için kendi iç yapısını yani trabeküler kemiğin dağılımını değiştirecektir. Bu teori esas alınarak geliştirilen adaptasyon algoritması sonlu elemanlar programına uygun şekilde monte edilmiştir. Bu algoritmanın şu ana kadar incelenenlere göre en büyük avantajı yükleme gibi saniyeler bazında gerçekleşen bir olay ile adaptasyon gibi günler bazında gerçekleşen bir sürecin iki ayrı fazda ele alınmasını sağlayan yapısıdır. Validasyon için femur kemiğinin yürüme sırasında, diş implantının çevresindeki çene kemiğinin ise çiğneme etkisinde yoğunluk dağılımının zaman içindeki değişimine bakılmış, literatür ile uyuşan sonuçlar gözlemlenmiştir. Gerekli validasyonlardan sonra, L3 segmentini içeren lumbar modeli hazırlanmış ve segmente uygulanmış vida çevresinde bulunan kortikal ve trabeküler yapıdaki kemiklerde günlük yüklemeler sırasında oluşabilecek yapım ve yıkım süreci incelenmiştir. Klinikle örtüşen sonuçlara ulaşılmıştır.
-
ÖgeBir raylı taşıt gövdesinin standartlara göre sonlu elemanlar yöntemiyle yapısal analizi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2014-05-30) Ersoy, Oktay ; Bozdağ, Ergün ; 503101504 ; Katı Cisimlerin Mekaniği ; Solid MechanicsRaylı sistemlerin toplu ulaşımda kullanımı son yıllarda yaygınlaşmaktadır. Diğer ulaşım çeşitlerine göre daha güvenilir, hızlı ve konforlu olması nedeniyle demiryolu ulaşımına ilgi gün geçtikçe artmaktadır. Kullanımı hızla artan raylı sistemlerde daha hızlı ve konforlu ulaşımla beraber can ve mal güvenliğinin de geliştirilerek sağlanabilmesi için standartlaşmaya gidilmiştir. Raylı taşıtların işletmeye alınmadan önce sağlaması gereken birçok standart mevcuttur. Bu standartlar da genel olarak malzeme yapısı, işletme koşulları ve belirli koşullarda karşılanması gereken testlerden oluşmaktadır. Bu çalışmada şehir içi toplu taşımada kullanılmak üzere tasarlanmış bir hafif raylı sistem taşıtı olan tramvayın gövdesinin EN 12663 standardı kapsamında yapısal analizleri gerçekleştirilmiştir. Yapısal analizler standartta belirtilen kuplaj bölgesinden basma ve çekme yükü, en büyük işletme yükü, araç boş haldeyken kaldırma yükü, donanım eklentileri için yük durumları ve yorulma dayanımı yük durumu için gerçekleştirilmiştir. Araç içindeki taşıma kapasitesine göre yolcu ağırlıkları standartta verilen bilgilere göre hesaplanmıştır. Araç yapısı genel olarak ince sac levha ve kutu profillerin kaynak yöntemi kullanılarak birleştirilmesi sonucu oluşturulduğundan sonlu elemanlar modeli oluşturulurken 2 boyutlu kabuk elemanlar kullanılmıştır. Malzeme bilgisi olarak S355J2+N çeliğinin mekanik özellikleri tanımlanmıştır. Sonuç olarak tanımlanmış tüm yükleme senaryolarında gövde üzerinde oluşan yer değiştirme ve eşdeğer gerilme dağılımları elde edilmiştir. Elde edilen gerilme değerlerinin emniyet gerilmesinin altında kaldığı ve işletme performansını etkileyecek seviyede bir deformasyonun oluşmadığı görülmüştür.