LEE- Mimari Tasarım Lisansüstü Programı
Bu topluluk için Kalıcı Uri
Gözat
Yazar "Çatalbaş Çiltaş, Merve" ile LEE- Mimari Tasarım Lisansüstü Programı'a göz atma
Sayfa başına sonuç
Sıralama Seçenekleri
-
ÖgeKentsel mekanda görünen ve görünmeyen sınırlar arasındaki ilişkinin çözümlenmesi: Tarlabaşı üzerine bir inceleme(Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2022-07-01) Çatalbaş Çiltaş, Merve ; Yıldız Özkan, Dilek ; 502181034 ; Mimari TasarımSınır kavramını, kent, toplum ve mekan kavramları çerçevesinde disiplinler arası bir yaklaşımla ele alan çalışmanın amacı kent içinde zamanla oluşmuş veya oluşturulmuş görünen ve görünmeyen sınırları kentsel pratikler, mekansal dönüşümler ve toplumsal değişimler eşliğinde deşifre etmektir. Çalışmaya görünen sınırların yani fiziksel ve mekansal sınırların kent içinde görünmeyen sınırlar olarak adlandırılan sembolik ve sosyal sınırları derinleştirdiği ve dönüştürdüğü varsayımı ile yola çıkılmıştır. Sınır mefhumu çok boyutlu bir yapıya sahip olduğundan net bir neden sonuç ilişkisi içinde indirgemeci bir yaklaşımla açıklamaya çalışmaktan ziyade sınır olgusunu tümevaran bir yaklaşımla incelemek daha yerinde görünmektedir. Bu nedenle çalışmanın literatür araştırması kısmında sınır kavramına ve kavramın yapı sökümüne odaklanılmıştır. Çeşitli sınır türleri ve yapısal özelliklerine değinildikten sonra kentsel ve mekansal ölçekte sınır örneklerine yer verilmiştir. Çalışma alanı olarak katmanlı toplumsal ve mekansal yapısıyla Tarlabaşı Semti belirlenmiştir, katmanlı yapı içerisinde yaşanan sosyal ve fiziksel dönüşümler semt içinde çeşitli sınırlar yaratırken, sınırlara karşı uygulanan kentsel müdahaleler mevcut sınırları dönüştürmüştür ve bazı durumlarda daha da derinleştirmiştir. Tarlabaşı'nda sınırlar ilk olarak kozmopolit toplumsal dokuda belirmiş ve gayrimüslimlerin zorunlu göç ettirilmesi ile yerini farklı dinamiklere bırakmıştır. 1970 sonrası aldığı yeni göçlerle Tarlabaşı'nda çöküntüleşme süreci başlamıştır. Çöküntüleşme sürecine ek olarak; suçla anılan bir mekan haline gelmesine neden olan çeşitli kentsel politikalar vardır. Bu politikalardan biri ise 1980'li yılların ikinci yarısında başlayan bulvar yıkımlarıdır. Tarlabaşı Bulvarı inşaatı gibi net bir sınır, semti Beyoğlu'ndan tamamen koparmıştır. Çizilen bu kentsel sınırla çöküntüleşme süreci kaçınılmaz olarak hızlanırken yapısal ve toplumsal iyileştirme adına müdahaleler yapılmamıştır. 2005 yılında İstanbul'un ilk yenileme alanı ilan edilen semtte dokuz yapı adasında kentsel dönüşüm projesi başlamıştır. Semt içinde sokakları ve kentsel pratikleri kesintiye uğratan mekansal bir sınır olarak kentsel dönüşüm alanı, kullanıcıların da değişmesi ile toplumsal bir dönüşüm yaratmış olup mevcut sosyal ve sembolik sınırları derinleştirmiştir. Tarlabaşı semti, sınırları doğrultusunda kamusal yüz ve mahrem yüz olarak ayrılmıştır, mahrem yüz semtin içini ve sokaklarını tariflerken, Tarlabaşı Bulvarı ve Kurtuluş Deresi Caddesi'nin fiziksel sınır çizdiği yerler kamusal yüzü tarifler. Kamusal ve mahrem yüz ayrımının yapılmasındaki nedense görünmeyen sınır türlerinin bu yüzlerde farklı özelliklere sahip olmasıdır. Mahrem yüzde sosyal ve sembolik sınırlar bulanık ve etkileşime açıktır, net bir ayrım tariflemez, semt içinde toplumsal ayrım ve eşitsizlik hissedilmez, kamusal yüzde ise sınırlar nettir, etkileşime açık değildir; mekansal ve toplumsal dışlanmayı besler. Sınır bilgisinin inşa edilmesinde önemli rol oynayan anlama ve açıklama arasındaki ilişki üzerinden sınırların deşifre edilmesi amaçlanmıştır, ancak görünmeyen bir mefhum olarak sınırın nasıl görünür kılınabileceği yönteme dair sorulan bir soru olmuştur. Bu soru doğrultusunda yöntem Tarlabaşı'nın kentsel yıkım ve toplumsal dönüşüm süreçlerini ele alan belgesel türünde üç filmin analiz edilmesi üzerine kurulmuştur. Mekansal ve toplumsal değişimlerin okunmasında bir arayüz görevi görecek olan filmler üç farklı film analizine tabi tutulmuştur. İlk analiz çeşidi kentsel mekanın ritmi, ritim içinde gözlemlenen sınırlara dair analizler; ikincisi filmin görsel malzemelerinden üretilen kentsel anlatı temelli analizler ve son olarak filmlerde Tarlabaşı'na ve toplumsal yapısına dair söylemlerden elde edilen eleştirel söylem analizleridir. Bu analizlerden elde edilen verilerle görünmeyen sınır mefhumu değişen kentsel pratiklerde, kent aktörlerinin söylemlerinde ve kamusal alan kaybında gözlemlenebilmiş ve yorumlanmıştır. Filmlerde Tarlabaşı'nın bulvar yıkımları ve kentsel dönüşüm yıkımlarına değinilmiş; bu süreçlerden etkilenen toplumsal dokunun değişimine vurgu yapılmıştır. Elde edilen bulgularda toplumsal eşitsizlik, mekansal ayrışma, sosyal dışlanma ile sonuçlanan toplumsal problemler ortaya çıkarken; fiziksel ve mekansal sınırların görünmeyen sınırları ne denli derinleştirdiği de açığa çıkmıştır.