FBE- Endüstri Mühendisliği Lisansüstü Programı - Doktora
Bu koleksiyon için kalıcı URI
Gözat
Yazar "Bayraktaroğlu, Ayşe Elvan" ile FBE- Endüstri Mühendisliği Lisansüstü Programı - Doktora'a göz atma
Sayfa başına sonuç
Sıralama Seçenekleri
-
ÖgeTürk imalat sanayiinde faaliyet gösteren firmaların entelektüel sermaye kullanım etkinliği ve firma performansı ilişkisi / Ayşe Elvan Bayraktaroğlu(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2015) Bayraktaroğlu, Ayşe Elvan ; Baskak, Murat ; 398053 ; Endüstri Mühendisliği ; Industrial EngineeringBu tezin öncelikli amacı îmalat sektörünün entelektüel sermaye kullanım etkinliğini ve bunun firma performansı ile ilişkisini, "Türkiye'nin küresel ekonomiyle bağını kuran lokomotif sektör" olan îmalat sektöründe faaliyet gösteren ve Borsa İstanbul'da listelenmiş firmaların 2003-2013 yılı verilerini kullanarak ortaya koymaktır. Özellikle son 20 yılda îmalat sektöründe, emek yoğun geleneksel üretimden, bilgi yoğun, katma değeri yüksek, yenileşimci üretime geçiş yolunda bir dönüşüm yaşanmaktadır. Sözkonusu bu dönüşüme rağmen, Türkiye îmalat sektörü ihracatı içinde yüksek paya sahip endüstriler, hâlâ teknoloji yoğunluğu düşük/orta düzeyde olan endüstrilerdir. Teknoloji yoğun ürün îmalatını arttırabilmek için yenileşimin güçlendirilmesi, Ar&Ge yatırımlarının arttırılması gerektiği açıktır. Bu da fiziksel olmayan varlıkların, yâni entelektüel sermayenin, endüstriyel operasyonlar ve firma performansı açısından taşıdıkları önemin anlaşılması üzerinden olanaklı olabilir. Literatürde entelektüel sermayenin firma performansı ve rekabet gücü üzerindeki olumlu etkilerine ilişkin görüş birliği olsa da, üzerinde düşünce birliğine varılmış bir entelektüel sermaye tanımı yoktur. Yine de, entelektüel sermaye kabaca, kâra dönüştürülebilen ama firmaların finansal tablolarına yansımayan, maddî olmayan sermaye olarak tanımlanabilir. Bu tanım, hem çalışanların kafasındaki, çalışanlara ait olan, hem de çalışanlar gittikten sonra firmada kalan değer yaratımında kullanılabilecek bilgiyi içerir. Doğası gereği fiziksel olmayan entelektüel sermayenin en somut göstergesi, bir firmanın pazar değeri ile defter değeri arasındaki farktır. Bu fark fiziksel olmayan sermayenin ekonomik değeridir. Literatürde, çok boyutlu bir kavram olan entelektüel sermayenin kavramsal bileşenlerini ortaya koyan farklı sınıflamalar bulunmaktadır. Farklı entelektüel sermaye sınıflamalarına bakıldığında, her ne kadar farklı adlar ve hiyerarşiler kullanılmış olsa da, hemen hemen tüm sınıflamaların üç kavramsal bileşen tanımı üzerinde örtüştüğü gözlemlenmektedir. Bunlar insan sermayesi, yapısal/organizasyonel sermaye ve ilişkisel sermaye/müşteri sermayesi olarak tanımlanırlar. İnsan sermayesi, organizasyonda çalışan kişilerin sahip oldukları ve organizasyonun hedefleri doğrultusunda yararlı olabilecek bilgi, beceri, uzmanlık, yetenek ve deneyimlerin tümü olarak tanımlanabilir. İnsan sermayesi, yapısı gereği örtük, bireyde barınan bilgidir. İnsan sermayesinin bireysel bazda farklı boyutları olarak; liderlik yeteneği, eğitim, teknik deneyim, motivasyon, girişimcilik, risk alma ve sorun çözme yeteneği vb. sayılabilir. Bu boyutlardan hareketle insan sermayesinin temelde bireysel düzeyde bir yapı olduğu düşünülebilir ancak literatürde insan sermayesinin kapsamında çalışan takımların veya ağlarının sinerjisi ile şekillenen, bu gruplar dâhilinde elde edilen ve anlam kazanan yetenek ve bilgi de tanımlanmaktadır. Kısaca çalışanlar evlerine gittiğinde firmada kalan bilgi olarak tanımlanabilecek yapısal sermaye, katma değer yaratımı için insan sermayesinin gereksinim duyduğu gerekli altyapıyı oluşturur. Bu altyapı sâyesinde firma içerisindeki bilginin kullanımı, paylaşımı ve firma içine ve dışına aktarımı olanaklı olur. Diğer bir deyişle yapısal sermaye, insan sermayesi tarafından üretilen bilgi ve deneyimin derlenmesi, düzenlenmesi, zenginleştirilmesi ve organizasyon içinde yaygınlaştırılmasını sağlayan ve hattâ organizasyonun mülkiyetine dönüştüren yapılar, prosedürler, rutinler ve kültürel hususlar bütünüdür. İnsan sermayesi, firma için sahip olunamayan, bir süreliğine kiralanan bir sermaye olsa da, yapısal sermaye, bilançoya yansımasa bile, tümüyle firmaya aittir. İnsan sermayesi ve yapısal sermayeye göre organizasyon açısından dışsal bir sermaye türü olan ilişkisel sermaye, insan sermayesi ve yapısal sermaye ile yaratılan katma değerin pazarda karşılığını bulması için köprü görevi görür. İlişkisel sermaye firmanın müşteriler, hissedarlar, rakipler, toplum, hükümet vb. ile, yâni tüm dış paydaşlarla olan ilişkisini belirleyen ve yöneten sermayedir. Tüm bunların arasında müşteri ilişkileri ve pazarlama kanallarına ilişkin bilgi en önemlisi olduğundan literatürde müşteri sermayesi olarak da adlandırılır. Kaynak Tabanlı Bakış Açısı'na göre rekabet üstünlüğü ve üst düzey performans ancak stratejik kaynaklara sahip olunması ve bu kaynakların uygun şekilde kullanılması ile elde edilebilir. Sözkonusu stratejik kaynaklar, fiziksel ve fiziksel olmayan kaynaklar olabilirler. Stratejik kaynaklar ne kadar değerli, az bulunur ve yerine konması/taklit edilmesi zor, transfer edilemez olursa, rekabet üstünlüğü ve üstün performans sağlamak için o kadar önemlidirler. Sözkonusu nitelikler, ağırlıklı olarak fiziksel olmayan stratejik kaynaklar için geçerlidir. Bu durumda stratejik kaynakların etkin kullanımı ile rekabet gücü ve üstün performans arasında varlığı öngörülen ilişkinin, entelektüel sermaye ve firma performansı arasında da olması beklenebilir. Yâni, eğer entelektüel sermaye firma için rekabet üstünlüğü sağlayan bir kaynak ise, firmanın finansal performansı üzerinde de etkili olması beklenir. "Ölçebildiğiniz seyi yönetebilirsiniz ve yönetmek istediğiniz şeyi ölçebilmelisiniz" görüşünden hareketle, firma performansı üzerinde önemli bir etkisi olduğu düşünülen entelektüel sermayenin etkin yönetimi için, firmaların sahip olduğu ve muhtemelen görünür olmayan entelektüel sermaye unsurlarının belirlenmesi, ölçülebilmesi ve raporlanması bir gerekliliktir. Literatürde entelektüel sermaye ölçümü için geliştirilmiş çeşitli yöntemler vardır. Bu yöntemler kabaca iki gruba ayrılabilir: Finansal bazda değerleme yapan yöntemler ve finansal bazda değerleme yapmayan yöntemler. Farklı gruplardaki yöntemlerin birbirlerine göre farklı üstünlükleri ve eksiklikleri vardır. Finansal bazda olmayan yöntemler, firmaya özel bir şekilde, firmanın sahip olduğu entelektüel sermaye unsurlarını, firma içinde nerede bulunduklarını ve bu unsurların bireysel etkilerini gözlemleme olanağını sunarken, finansal bazda olan yöntemler ise, fiziksel olmayan varlıkların ekonomik değerinin belirlenmesini ve firmaların rakipleri ile kıyaslanmasını olanaklı kılarlar. Finansal bazda ölçüm yöntemlerinden Katma Değer Entelektüel Katsayısı (VAIC – Value Added Intellectual Coefficient), işletmelerin malî tablolarından elde edilebilen bilgileri kullandığından, nesnel veriye dayanması ve veri toplamadaki kolaylık nedeniyle dünya çapında benimsenmiş, farklı sektörlerde yaygın olarak uygulanmış bir entelektüel sermaye ölçüm yöntemidir. VAIC yönteminin dayandığı temel nokta, geleneksel muhasebe yaklaşımında mâliyet olarak ele alınan çalışan giderlerinin, çalışanların katma değer yaratma sürecinde oynadıkları aktif rol nedeniyle, mâliyet yerine kaynak olarak ele alınması gerekliliğidir. VAIC değeri, insan sermayesi etkinliği, yapısal sermaye etkinliği ve kullanılan sermaye etkinliği bileşenlerinin toplanması ile elde edilir. Bu çalışmada, îmalat sektörünün entelektüel sermaye kullanım etkinliğini, sektöre ve altındaki endüstrilere göre hangi entelektüel sermaye etkinliği bileşenlerinin, firmaların finansal ve pazar performansı üzerinde etkili olduğunu bulmak amacıyla VAIC yönteminden yararlanılmıştır. Îmalat sektörü altında yedi endüstride faaliyet gösteren ve Borsa İstanbul'da listelenmiş firmalara ilişkin 400 gözlem üzerinden yapılan analizlerde firma finansal performans göstergesi olarak kârlılık (ROA - Return on Assets ve ROE - Return on Equity) ve verimlilik (ATO - Assets Turnover Ratio), pazar performansı göstergesi olarak Pazar Değeri/Defter Değeri oranı (MB) kullanılmıştır. VAIC ve bileşenlerinin firma performansı üzerindeki etkisi ise regresyon analizi kullanılarak araştırılmıştır. Çalışmada ilk olarak îmalat sektörüne ve alt endüstrilerine göre entelektüel sermaye kullanım etkinliği araştırılmıştır. Daha sonra îmalat sektörü için firma performansı üzerinde etkili olan VAIC bileşenleri araştırılmış ve bu sonuçlar BIST100 endeksinde yer alan firma gözlemlerinden elde edilen sonuçla karşılaştırılmıştır. İkinci aşamada, VAIC modeli geliştirilerek üç ayrı model önerilmiştir. İlk iki model, literatürde yer alan başka bir geliştirilmiş VAIC modeline, Nazari ve Herremans'ın modeline dayanmaktadır. Bu modellerde yapısal sermaye etkinliği alt bileşenlerine ayrılmıştır: Yenileşim sermayesi etkinliği, müşteri sermayesi etkinliği ve süreç sermayesi etkinliği. Önerilen üçüncü modelde ise müşteri sermayesi etkinliği modele dahil edilmiş, ayrıca Ar&Ge harcamalarının yapısal sermaye etkinliği ve firma performansı ilişkisi üzerinde, insan sermayesi, yapısal sermaye ve müşteri sermayesi etkinliklerinin de kullanılan sermaye etkinliği ve firma performansı ilişkisi üzerinde düzenleyici etkisi olduğu düşüncesi benimsenmiştir. Elde edilen sonuçlara göre îmalat endüstrisi alt endüstrileri arasında, ortalama entelektüel sermaye etkinliği ve firma performansı olarak en başarılı endüstri Metal eşya, makina endüstrisi iken, en başarısızlar Metal ana ve Orman, kağıt, basım endüstrileridir. Tüm endüstrilere bakıldığında, endüstrilerin ortalama kullanılan sermaye etkinliği değerleri insan sermayesi etkinliği ve yapısal sermaye etkinliği değerlerine göre birbirine daha yakın olduğundan, endüstriler arasındaki olası performans farklılıklarının, büyük oranda entelektüel sermaye kullanım etkinliği kaynaklı olduğu düşünülebilir. Klasik VAIC yaklaşımı uygulaması sonuçlarına göre firmaların finansal performansı, özellikle kârlılıkları, ile entelektüel sermaye etkinlikleri arasında bir ilişkinin varlığı sözkonusudur. İnsan sermayesi etkinliği başta olmak üzere, yapısal sermaye etkinliği ve kullanılan sermaye etkinliğinin kârlılık göstergeleri, özellikle ROA üzerinde etkili olduğu bulunmuştur. Özellikle BIST100'de yer alan îmalat firmaları için entelektüel sermaye bileşenlerinin kârlılıktaki değişkenliği açıklama oranı daha yüksektir. Önerilen geliştirilmiş VAIC modelleri, klasik VAIC modeli ve literatürden alınan geliştirilmiş VAIC modeli ile karşılaştırıldığında, en yüksek açıklayıcılığa sahip modelin Önerilen Model-3'ün olduğu görülmüştür. Önerilen Model-3, entelektüel sermaye etkinliği bileşenlerinin birbirleri ile ilişkilerinin performans üzerinde olan etkisi açısından daha ayrıntılı bilgi sağlamaktadır. Önerilen Model-3'ün ortaya koyduğu sonuçlara göre, üretim sektörü için Ar&Ge etkinliğinin, kârlılık ile yapısal sermaye etkinliği ilişkisi üzerinde düzenleyici bir etkisi vardır. Yâni Ar&Ge harcamasının büyüklüğüne bağlı olarak yapısal sermayenin kârlılık üzerindeki etkisi artmaktadır. Verimlilik açısından ise Ar&Ge etkinliğinin doğrudan pozitif etkisinin olduğu bulunmuştur. Entelektüel sermaye bileşen etkinliklerinin de kullanılan sermaye etkinliği ve kârlılık ilişkisi üzerinde düzenleyici bir etkiye sahip olduğu gözlemlenmiştir. Bu çalışma ile îmalat sektörünün entelektüel sermaye kullanım etkinliği ortaya konmuş, îmalat sektörü açısından firma finansal performansı üzerinde etkisi olan entelektüel sermaye bileşenleri belirlenmiş ve VAIC bileşenleri arasındaki etkileşimi de dikkate alan daha ayrıntılı ve yüksek açıklayıcılığa sahip bir model önerilmiştir. Elde edilen sonuçlar entelektüel sermaye kullanım etkinliğini arttırarak firma performansını arttırmak isteyen îmalat firması yöneticileri için yol gösterici olacaktır.