FBE- Kimya Lisansüstü Programı
Bu topluluk için Kalıcı Uri
Kimya Ana Bilim Dalı altında bir lisansüstü programı olup, yüksek lisans ve doktora düzeyinde eğitim vermektedir.
Gözat
Yazar "Akbulut, Hüseyin" ile FBE- Kimya Lisansüstü Programı'a göz atma
Sayfa başına sonuç
Sıralama Seçenekleri
-
ÖgeFluoren Sübstitüe Benzokinon Türevlerinin Sentezi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2013-01-07) Akbulut, Hüseyin ; Yücel, Barış ; Kimyagerlik ; ChemistryBu çalışmada 4-fluorenil-4-hidroksi-siklobütenonların floren substitüe benzokinon türevlerine olan termal yeniden düzenlenme reaksiyonları tanımlandı. Diizopropil skuvarat (3,4-diizopropoksi-3-siklobüten-1,2-dion) ve floren sübstitüe siklobütenon [3-(9,9-dibutyl-fluoren-2-yl)-4-izopropoksi-3-siklobüten-1,2-dion] türevleri ile 2-lityo-9,9-dibütil-floren’in tepkimeleri öncelikle 4-florenil-4-hidroksi-siklobütenon ara ürünlerini vermektedir. Bu ara ürün 4-hidroksi-siklobütenon türevlerinin p-ksilen içinde havaya açık biçimde kaynatılması sonucunda hedeflenen kinonlar üretilmektedir. Bu yolla termal düzenlenme reaksiyonunun ürünü olan fluoren substitüe hidrokinon türevleri reaksiyon ortamında doğrudan karşılık gelen kinon türevlerine yükseltgenmektedir. Yapısal olarak daha kompleks benzokinon türevlerinin sentezi 2,7-dilityo-9,9-dibütil-floren’in kullanımıyla sağlandı. İki ekivalent diizopropil skuvarat ve floren sübstitüe siklobütenon türevlerinin 2,7-dilityo-9,9-dibütil-floren ile tepkimeleri sonucu oluşan 4-florenil-4-hidroksi-siklobütenon ara ürünlerinin ısıtılması sonucu fluorene birleşik benzokinonlardan oluşan çizgisel geometrideki karmaşık yapılar sentezlendi. Bu sonuçlar 4-florenil-4-hidroksi-siklobütenonların elektrosiklik halka kapanma reaksiyonunun regio-seçici bir biçimde gerçekleştiğini göstermektedir. Bundan başka florene birleşik benzokinon yapıları bir floren köprüsü ile birleştirilerek birbirine konjuge floren ve benzokinon gruplarını içeren bir molekül sentezlendi. Sentezlenen yapılar floresans yok edici etkisi bilinen benzokinon gruplarını içermesine karşın floresans özellik sergilemektedirler. Üretilen floren substitüe benzokinon yapıları elektrokimyasal floresans moleküler anahtarlar olarak kullanılma potansiyeline sahiptirler. Çünkü elektrokimyasal olarak benzokinon gruplarının indirgenmesi durumunda yapıların floresans şiddetlerinde bir artışın olması kuvvetli olasılıktır.
-
ÖgeFonksiyonel Konjuge Polimerler(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2015-08-31) Akbulut, Hüseyin ; Yağcı, Yusuf ; 10086153 ; Kimya ; ChemistryKonjuge polimerlerin optik, elektronik, diyot ve biyolojik alanlardaki artan umut verici uygulamaları nedeniyle önemli oranda bilimsel çalışma konjuge polimerlerin bir çok açıdan yeni uygulamalarını araştırmaya yönlendirilmiştir. Sayısız konjuge polimeler içinde polipara fenilenler ve politiyofenler, fotolimunesans, electrolimunesans, kuantum verimi ve termal kararlılık açısından en çok gelecek vaad eden polimer sınıfındadırlar. İletken polimerler yada sentetik metaller olarak adlandırılan konjuge polimerler sıradışı özellikleri nedeniyle birçok alanda temel malzeme haline gelmektedir. Ayrıca mükemmel iletkenlik, yüksek derecede mekanik dayanıklılık ve işlenebilirlik özellikleri ile öne çıkmaktadırlar. Konjuge polimerlerin biyomoleküller için mükemmel bir immobilizasyon yüzeyi olarak kullanımı, düşük maliyetli, istenen seviyede, kolay işlenebilen ve iletkenlik özelliklerine sahip etkili biyosensör sistemlerinin gelişiminde etkili olmuştur. Konjuge polimerler yüksek yüzey alanı, polimer film kalınlığının ayarlabilme avantajıyla uygun yüzey morfolojisi ve üzerinde kararlı bir enzim tutunma alanı sağlayabilmektedir. En son yapılan özgün çalışmalarda, üzerinde polipeptit, amince zengin ve suda çözünür gruplar içeren sentetik polimeler biyo-ilaç, ilaç taşıma, biyo mineralleşme, biyo konjugasyon ve doku mühendisliği alanlarında büyük ilgi görmektedir. Bu çeşit polimerlerin eşsiz özelliklerini dikkate alarak, bu tezde polipara fenilen ve politiyofen iskeleti üzerinde suda çözünür, amince zengin ve peptit içeren konjuge polimerler sentezledik. Bu tezin ilk bölümünde, polipeptit kulanarak biyolojik temelli yüzey dizayni için basit ve etkili bir yöntem gösterimektedir. Bu yöntem N-karboksianhidrid (NCA) hakla açılma polimerizasyonu ile tiyofen fonksiyonlu peptit makromonomer (T-Pala) sentezlendi ve elektropolimerzasyon ile son ürün elde edildi. Elde edilen politiyofen-g-polialanin (PT-Pala) isimli iletken polimer karakterize edilerek biyomolekul bağlanması için bir matriks olarak kullanıldı. Polimerin biyosensör uygulanabilirliği glikoz algılama yönteminde model enzim olan glikoz oksidaz (GOx) kullanılarak incelendi. Bu sistem farklı pH aralıklarında en iyi biyosensör cevapları incelenerek GOX enzimi için de uygun değerde maksinum değere sahip olduğu görüldü. Ayrıca polimer ve GOx enzimi hem kovalent bağlı hemde fiziksel bağlanma yöntemleri karşılaştırılarak incelendi. Dizayn edilen biyosensör sistemi 0.01–1.0 mM konsatrasyonda glikoz için çok iyi bir doğrulukta sonuç verdi.. Elde edilen biyokonjugasyon polimer sisteminin GOx ile sağladığı biyosensör özelliği literatürdeki diğer glukoz sensörü sistemlerle karşılaştırıldığında çok iyi değerlere sahip olduğu görüldü. Yüzey özellikleri SEM analiz yöntemi ile sadece politiyofen, politiyofen ve PT-Pala graft yapısı ve sadece PT-Pala içeren üç farklı yüzey ile incelendi. Elde edilen farklı yüzey sonuçları ve floresans mikroskobunda alınan görüntüler ile konjuge polimerin yüzey yapısı detaylı bir şekilde aydınlatıldı. Son olarak, sentezlenen T-Pala ve PT-Pala için antimikrobiyal aktivite disk diffuzyon metodu ile incelendi. Grafit yüzey üzerindeki PT-pala kaplama Gram pozitive bakterilerine karşı önemli derecede antibakteriyel özellik gösterdiği görüldü. İkinci bölümde, üzeride polypeptit (poli-L-lisine, PLL) ve hidrofilik poli(etilen glikol) (PEG) yan gruplari içeren çok fonksiyonlu konjuge polimer sentezi gösterilmektedir. Bu yaklaşım Suzuki kenetlenme reaksiyonu ve N-karboksianhidrid hakla açılma polimerizasyonunu içermektedir. İlk olarak, polipeptit makromonomer karşılık gelen monomer ve (2,5 dibromphenil) metilamine başlatıcısı kullanılarak NCA halka açılma polimerizasyonu ile sentezlendi. Daha sonra final polimer, peptit makromonomer, PEG makromonomer ve 1,4 benzendibronik acid ile Suzuki kenetlenme reaksiyonu kullanılarak sentezlendi. Aynı polimer farklı bir yöntem ile tekrar sentezlendi. Bu yöntemde ilk olarak (2,5-dibromfenil) metilamine, PEG makromonomer ve 1,4 benzendibronik acid kullanılarak Suzuki reaksiyonu ile sentezlendi. Daha sonra polimer üzerindeki primer amine grupları başlatıcı olarak kullanılarak NCA halka açılma polimerizasyonu ile polipeptit zinciri polimer üzerinde sentezlendi. Üçüncü bölümde, floresans konjuge polimer ile farklı bir biokonjugasyon uygulaması yapıldı. Suzuki kenetlenme polimerizasyonu ile sentezlenen, üzerinde primer amin ve PEG grupları içeren suda çözünür polipara fenilen konjuge polimer sentezlendi ve karakterize edildi. Daha sonra folik acid ile işaretlenen potansiyel hucre hedefli görüntüleme probu incelemesi için, HeLa ve A549 kanser hucreleri kullanıldı. Sitotoksisite tahlili polimerin hücrede herhangi bir toksik etki göstermediğini ortaya koydu. Ayrıca floresans resimleri gösterdi ki; FA reseptörünün hücre yüzeyindeki seviyesine bağlı olarak, FA ile konjuge PPP-NH2-g-PEG polimeri ile muamele edildiğinde floresans yoğunluğu HeLa hücrelerinde A549 hücrelerinden açık şekilde daha yüksektir. FA/PPP-NH2-g-PEG konjuge sistemi, FA receptör pozitif HeLa rahim ağzı kanser hücrelerinin spesifik olarak görüntülenmesinde biokonjuge sistem olarak başarıyla kullanıldı. Özet olarak, üzerinde polipeptit, suda çözünür grup, PEG, ve primer amin içeren kompleks yapıdaki çok fonksiyonlu konjuge polimerlerin sentezi, karakterizasyonu ve bazı biyouygulamaları başarıyla gerçekleştirildi. Bu çalışmalarda biyouygulamalarin temelini oluşturan peptit zincirlerinin sentezi NCA-ROP tekniği ile yapıldı. Polipeptit zinzirinin molekül ağırlığının ve yapısının kontrollu bir şekilde elde eilmesine olanak sağlayan bu teknik α-amino asitlerin üretan türevlerine dönüştürülmesi prensibine dayanmaktadır. Polimerizasyon çok farklı özelliklere sahip primer amin başlatıcılarla tek basamaklı mölekül içi halkalaşma reaksiyonu üzerinden yürümektedir. Bu çalışmada Suzuki kenetlenme ve eletropolimerizasyon reaksiyonlarına uygun fenil ve tiyofen bileşiklerinin primer amin içeren türevleri kullanıldı.