Çağdaş Metropolde Görünmeyen Sınırlar Ve Kamusal Alanın Yitimi

thumbnail.default.alt
Tarih
Yazarlar
Dedeoğlu, Eda
Süreli Yayın başlığı
Süreli Yayın ISSN
Cilt Başlığı
Yayınevi
Fen Bilimleri Enstitüsü
Institute of Science and Technology
Özet
Bu tez çalışmasında, toplumsal ayrımlaşmalar bağlamında keskinleşen “sınır” kavramı, yeni kentsel biçimlenişin ortaya koyduğu, mekansal olarak da ayrımlaşmış, ancak, yan yana yer alan, farklılaşmış yerleşim bölgeleri ve bu bölgelerdeki yaşamlar üzerinden değerlendirilecektir. Kentsel mekanda yeni bir ayrımlaşma tipinin yaratılmasında temel araç konumunda olan gelişen güvenlik teknolojileri aracılığıyla kentten tamamen yalıtılan, içe dönük kapalı site yerleşimlerinin, içeride ve dışarıda kalanlar arasındaki “görünmeyen sınırları” daha da keskinleştirirken, yarattıkları kamusal alan simülasyonlarıyla, kent mekanına duyulan gereksinimi en aza indirgemekte, dolayısıyla kendi içerisinde, farklılıkların paylaşılamadığı, aksine sadece benzer olanla kurulan ilişkinin var olduğu bir hal alarak kentin kamusal alanının yitimine katkıda bulunmaktadır. Bu açıklamalar doğrultusunda, çalışmanın ikinci bölümünde, günümüz metropolünde kamusal alan kavramı değerlendirilmekte, üçüncü bölümde, “sınır” kavramına yer verilmekte ve kentsel mekandaki görünümlerine değinilmektedir. Dördüncü bölümde ise, önceki iki kavram, ayrımlaşmış kentsel yerleşim alanları ve bu alanlardaki yaşamlar üzerinden ele alınmakta, sonuç bölümünde, sonuçları kamusal alanın yitimini beraberinde getiren toplumsal ayrımlaşmayı ortaya çıkaran sınırların, farklılaşmış kapalı yerleşim bölgeleri bağlamında, görünenin aksine gerçekte fiziksel sınırlardan öte keskinleşen “görünmeyen sınırlar” olduğu vurgulanmaya çalışılmıştır.
In this thesis study, the boundary concept that becomes more distinctive in the context of social differentiation is evaluated through secured residential areas which are the products of new urban formation. These settlements, that are completely isolated from the city by developed security technologies, are the main tool in creating a new kind of differentiation in urban spaces. These introverted settlements make the invisible boundaries more distinct between the ones who are inside and outside. The need for urban space is reduced to the minimum level with the public area simulations created within these settlements. Therefore, it generates a situation that the dissimilarities are not shared; on the contrary only the relationship with the similar ones exists. This situation contributes the diminishing of the public area of the city. In the light of these explanations, at the second part of the study, the meaning of the “public area” concept in present metropolis is evaluated; in the third part, the boundary concept is presented and its appearances in urban spaces are being told. In the fourth part, these two terms are analyzed through differentiated urban housing areas. In the conclusion, the boundaries whose results lead to diminishing of public areas through social differentiation were emphasized in the context of secured residential areas. Despite its appearance, in reality there are invisible boundaries which are becoming more distinct than physical boundaries.
Açıklama
Tez (Yüksek Lisans) -- İstanbul Teknik Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, 2008
Thesis (M.Sc.) -- İstanbul Technical University, Institute of Science and Technology, 2008
Anahtar kelimeler
Kamusal alan, Sınır, Toplumsal ayrımlaşma, Kapalı konut siteleri, Public areas, Boundry, Social differentiation, Secured residential areas
Alıntı