Disiplinler Ötesi Teknolojik Gelişmeler Bağlamında Mimari Varlığın Olası Geleceği

dc.contributor.advisor Çağdaş, Gülen tr_TR
dc.contributor.author Başarır, Lale tr_TR
dc.contributor.department Mimari Tasarımda Bilişim tr_TR
dc.contributor.department Informatics in Architectural Design en_US
dc.date 2009 tr_TR
dc.date.accessioned 2009-02-12 tr_TR
dc.date.accessioned 2015-04-14T11:38:11Z
dc.date.available 2015-04-14T11:38:11Z
dc.date.issued 2009-02-13 tr_TR
dc.description Tez (Yüksek Lisans) -- İstanbul Teknik Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, 2009 tr_TR
dc.description Thesis (M.Sc.) -- İstanbul Technical University, Institute of Science and Technology, 2009 en_US
dc.description.abstract Yakın zamanda teknolojilerde meydana gelen hızlı gelişmeler insanların çevreleriyle kurdukları ilişkide önemli ve şekillendirici bir rol oynamaktadır. Bu tez çalışmasının amacı disiplinler ötesi teknolojik gelişmeler bağlamında mimarlığın nasıl bir evrim geçireceği üzerine tahminler oluşturmaktır. Olasılıklar, dört ana disiplin olarak Nanoteknoloji, Robotik, Yapay zeka ve Genetik alanlarının kesişim bölgesinde incelenmektedir. Bu disiplinler, mimarlık için yarattıkları teknolojik yenilikler ve sunabilecekleri olası modeller açısından incelenmektedirler. Bununla birlikte tezin odak noktası nanoteknoloji ve bu teknolojinin orta vadede mimarlık için yaratabileceği olası modellerin incelenmesidir. Benzer şekilde, Genetik doğanın hücresel üretim için kullandığı veri depolama teknolojisi açısından incelenmektedir. Robotik alanı ise Yapay zeka ile içiçe geçmiş olarak mimari üretimde otomasyon için yeni bir modelin nasıl oluşturulabileceği ile ilgili konuyu temel olarak beslemektedir. Robotik, yapı elemanlarının üretiminde, inşaat süreçlerinde ve daha sonra da yapının kullanımı sürecinde yer almaktadır. Bunun yanında yapay zeka da robotiğin uzmanlık alanına daha güçlü bir otomasyon kapasitesi eklemektedir. Daha geniş otomasyon olanakları üretimde daha geniş kontrol ve mükemmeliyet gerektirmektedir. Nanoteknoloji, bu tür bir mükemmeliyet için en güncel ve yakın yolu göstermektedir. Maddenin atom ve atom-altı ölçeklerde işlenmesi, nanoteknolojinin kapsamını tanımlamaktadır. Güncel gelişmeler ve gelişen donanım (madde) ve yazılım (fikir/bilgi) kapasiteleri ışığında geleceğin binalarının nasıl olacağına dair tahmin yapılmaktadır. Bu tez, fizik ve mimarlık alanlarında öncü bazı kişilerin çalışmalarının yanısıra mimariye kurgusal bir yaklaşım önermektedir. Mimari ürün olarak binalar ele alındığında son olarak ölümsüzlük kavramını içeren teorik bir önerme yapılmaktadır. tr_TR
dc.description.abstract Rapid pace of recent technological developments play a very constructive role on the way humans relate to their environments. The objective of this thesis is to make a forecast of what architecture may evolve into within the context of transdisciplinary technological developments. The possibilities are analyzed within the intersection of four major disciplines: Nanotechnology, Robotics, Artificial Intelligence (AI) and Genetics. These disciplines are analyzed in terms of technological innovations they generate and paradigmal promises they hold for architecture. Nevertheless, the main focus is on nanotechnology, and the possible paradigm shifts it might cause in architecture in a few decades. Furthermore, Genetics is the area in which Nature’s own technology of data storage for cellular fabrication is analyzed, and Robotics, bonded very tightly with AI, feed the subject fundamentally in terms of how a new model for an autonomous architectural production is envisioned. A constant conversion between hardware (matter) and software (idea) is analyzed. Artificial Intelligence adds greater automation possibilities to expertise of robots. Greater automation requires greater control and perfection in manufacturing. Nanotechnology, currently, leads the closest way to this type of perfection. Manipulating matter at atomic and sub-atomic scales as means of automation and molecular manufacturing possibilities are analyzed. Deriving from current developments and growing hardware and software capabilities, a forecast is made on how future buildings will be. The thesis offers a fictive approach for architecture along with other suggestions from some pioneers of physics and architecture. These issues bind the thesis thereby introducing immortality as a notion for future buildings as architectural products. en_US
dc.description.degree Yüksek Lisans en_US
dc.description.degree M.Sc. tr_TR
dc.identifier.uri http://hdl.handle.net/11527/689
dc.publisher Fen Bilimleri Enstitüsü tr_TR
dc.publisher Institute of Science and Technology en_US
dc.rights İTÜ tezleri telif hakkı ile korunmaktadır. Bunlar, bu kaynak üzerinden herhangi bir amaçla görüntülenebilir, ancak yazılı izin alınmadan herhangi bir biçimde yeniden oluşturulması veya dağıtılması yasaklanmıştır. tr_TR
dc.rights İTÜ theses are protected by copyright. They may be viewed from this source for any purpose, but reproduction or distribution in any format is prohibited without written permission. en_US
dc.subject mimarlık tr_TR
dc.subject sayısal tabanlı üretim tr_TR
dc.subject nanoteknoloji tr_TR
dc.subject robotik ve yapay zeka tr_TR
dc.subject ölümsüz yapılar tr_TR
dc.subject architecture en_US
dc.subject digital fabrication en_US
dc.subject nanotechnology en_US
dc.subject robotics and artificial intelligence en_US
dc.subject immortal buildings en_US
dc.title Disiplinler Ötesi Teknolojik Gelişmeler Bağlamında Mimari Varlığın Olası Geleceği tr_TR
dc.title.alternative Possible Futures For Architectural Entity Within The Context Of Transdisciplinary Technological Developments en_US
dc.type masterThesis en_US
Dosyalar
Orijinal seri
Şimdi gösteriliyor 1 - 1 / 1
thumbnail.default.alt
Ad:
9125.pdf
Boyut:
8.12 MB
Format:
Adobe Portable Document Format
Açıklama
Lisanslı seri
Şimdi gösteriliyor 1 - 1 / 1
thumbnail.default.placeholder
Ad:
license.txt
Boyut:
3.14 KB
Format:
Plain Text
Açıklama