Türkiye Kıyısal Alanlarında Kirlilik Seviyelerinin Ve Etkilerinin Kimyasal Analizler Ve Biyogösterge Yöntemleri İle Belirlenmesi

thumbnail.default.placeholder
Tarih
2013-10-07
Yazarlar
Koyunbaba, Nazmi Can
Süreli Yayın başlığı
Süreli Yayın ISSN
Cilt Başlığı
Yayınevi
Fen Bilimleri Enstitüsü
Institute of Science and Technology
Özet
Kirlenme dünyada önemli bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Kirlenmeye karşı önlemler alınabilmesi için öncelikle kirletici tiplerinin ve kirlenmenin seviyesinin belirlenmesi gereklidir. Kirlenmenin canlılardaki birikimi ve etkilerinin incelenmesi biyoizleme olarak adlandırılır. Biyoizleme yöntemleri biyobirikim gözlemi (Bioaccumulation monitoring: BAM) ve biyolojik etki gözlemesi (Biological effect monitoring: BEM) olarak ikiye ayrılabilir.Bu çalışma kapsamında Türkiye kıyılarındaki çeşitli noktalardaki kirlilik seviyelerinin ve etkilerinin belirlenebilmesi için biyoindikatör canlı olarak Akdeniz midyesi (Mytilus gallaprovincalis) kullanılmıştır. Kirletici olarak organik kirleticiler olan polisiklik aromatik hidrokarbonlar (PAH), poliklorlu bifeniller (PKB) ve organoklorlu pestisitler (OKP) araştırılmıştır. Aynı zamanda bu canlıların kirlenmeye karşı tepkileri fizyolojik (filtrasyon hızı), hücresel (lizozomal membran stabilitesi) ve biyokimyasal (enzim) biyogösterge yöntemleri uygulanarak incelenmiştir. Çalışma bölgeleri olarak Marmara, Bodrum ve Saros Körfezi seçilmiş ve bu noktalara midye transplantasyonu yapılmıştır. Ayrıca İstanbul Boğazı?ndan yerel midyeler toplanmış ve bu örneklere filtrasyon hızı, lizozomal stabilite, ve biyokimyasal biyogöstergeler uygulanmıştır. Marmara örneklerinde transplantasyon süresince, genel olarak incelen kimyasal seviyelerinde artış; Bodrum ve Saros örneklerinde ise azalma görülmüştür. Bu sonuçlara göre Marmara Bölgesi?nde genel bir kirlenme göze çarpmaktadır. Bodrum ve Saros bölgeleri için ise incelenen kimyasallar açısından önemli bir kirlenme olmadığı söylenmiştir. Biyokimyasal analizlerinde midyelerin sindirim bezlerinde 7-etoksirezorufin-O-deetilaz (EROD), glutatyon S-transferaz (GST) ve asetilkolin esteraz (AChE) aktiviteleri incelenmiştir. Sonuçlar incelendiğinde filtrasyon hızı ve lizozomal stabilite biyogösterge yöntemlerinin başta PAH ve PKB?ler olmak üzere kirleticiler tarafından olumsuz olarak etkilendiği görülmüştür. Biyokimyasal yöntemlerden elde edilen sonuçların önceki çalışmalarla çeliştiği belirlenmiştir. İlerleyen zamanlarda laboratuvar ortamında yapılacak kontrollü çalışmalarla bu durumun açıklanmasının önemli olduğu düşünülmektedir.
Pollution in the aquatic enviroment is a major problem in the world. Bioindicator organisms are used to determine the levels of pollution as well as the effect of pollutants during the biomonitoring studies. In this study, Mytilus galloprovincialis (Mediterranean mussel) was selected as bioindicator organism. Biomonitoring methods (bioaccumulation monitoring:BAM; biological effect monitoring: BEM) were applied to different coastal areas of Turkey. Those are; a shipyard zone in Marmara, two marinas (Bodrum-Marina and Istanbul Marina) and a reference station in Saros Bay ?in northern Aegean?.Local mussels from Rumeli Kavağı, Istinye and Beşiktaş (İstanbul Strait) were also collected. The concentrations of polycyclic aromatic hydrocarbons (PAHs), polychlorinated biphenyls (PCBs) and organochlorinated pesticides (OCPs) were only determined in the tissues of transplanted mussels. Filtration rate (FR), lysosomal stability of mussels? blood cells and biochemical activities (enzymes) were examined in both transplanted and local mussels. In biochemical assays, ethoxyresorufin ?O- deethylase (EROD), glutathione S-transferase (GST) and acetylcholinesterase (AChE) activities were investigated. GST and EROD values for Saros and Istanbul Strait samples could not be evaluated because of their very low values and high standart deviations. In conclusion, a depuration was observed at Bodrum and Saros samples during transplantation period. A significant pollution was seen in Marmara region according to chemical analysis. In general, filtration rate and lysosomal stability are good indicators of pollution. On the other hand biochemical assays are relatively hard to apply in laboratory, and because the levels of enzymes are low in mussels, the evaluation of the results is difficult.
Açıklama
Tez (Yüksek Lisans) -- İstanbul Teknik Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, 2013
Thesis (M.Sc.) -- İstanbul Technical University, Institute of Science and Technology, 2013
Anahtar kelimeler
Filtrasyon hızı, lizozomal stabilite, midye, PAH, PKB, OKP, enzimler, filtration rate, lysosomal stability, mussel, PAH, PCB, OCP, enzymes
Alıntı