LEE- Jeofizik Mühendisliği Lisansüstü Programı
Bu topluluk için Kalıcı Uri
Gözat
Konu "kanal dalgaları" ile LEE- Jeofizik Mühendisliği Lisansüstü Programı'a göz atma
Sayfa başına sonuç
Sıralama Seçenekleri
-
ÖgeKuyu içi (VSP) sismik verilerinin konvansiyonel olmayan yöntemlerle kömür aramacılığına yönelik entegre analizi(Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2024-10-25) Cankurtaranlar, Ali ; Demirbağ, Mustafa Emin ; 505112401 ; Jeofizik MühendisliğiKuyu-içi sismik verilerinden elde edilen sıfır açılım düşey sismik profil atışları ile havzaya ilişkin sismik hızlar yüzey sismiği yöntemlerine göre daha doğru elde edilebilmektedir. Bu çalışmada, sahadan toplanan kuyu-içi sismik verilerinden faydalanılarak havzayı temsil eden gerçekçi bir sismik hız modeli oluşturulmuştur. Modelleme çalışmaları sonlu farklar algoritması kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Modelleme çalışması sonucunda üretilen gerçekçi hız modelinde yüzeyden 800 metreye kadar olan derinlikte P-dalgası hızları 600 m/sn ile 4000 m/s aralığında değişirken, S-dalgası hızları 346 m/s ile 2309 m/sn aralığında değişmektedir. Modelleme çalışmaları ile üretilen yapay sismogramlar, sahadan elde edilen atış verileri ile karşılaştırmalı olarak incelenmiştir. Soma havzasında bulunan derin kömür damarında (KM2) kanal dalgalarının yüzeyden uyarım mekanizması araştırılmıştır. Model ve saha verilerinde gözlemlenen kanal dalgalarının sunduğu faz ve grup hızı dispersiyon özellikleri analiz edilmiştir. Kömür damarının düşey yönde 5 ile 20 metre aralığında ötelendiği yer modellerinden elde edilen faz hızı spektrumlarında gözlemlenen dispersiyon genliklerinin ötelenme miktarıyla doğru orantılı olarak arttığı gösterilmiştir. Grup hızı spektrumları, Sürekli Dalgacık Dönüşümü yöntemiyle elde edilmiştir. Sürekli Dalgacık dönüşümü işleminde kullanılan 24 milisaniye uzunluğundaki zaman sönümleme parametresi ile en yüksek çözünürlüklü grup hızı spektrumu elde edilmiştir. Kanal dalgalarının gözlemlendiği kömür damarı içerisindeki tek alıcının analizinden elde edilen grup hızı spektrumunun, kömür damarını öteleyen süreksizlik ile alıcı arasındaki mesafenin bilinmesi halinde, kömür damarı kalınlığının tahmin edilmesinde kullanılabileceği gösterilmiştir. Gerçekçi hız modeli ile üretilen ve kömür damarı boyunca konumlandırılmış alıcılardan elde edilen yapay sismogramların çok kanallı analizinden elde edilen faz hızı spektrumunda gözlemlenen dispersiyon özelliği, benzer bir arazi uygulaması yapılabildiği takdirde kömür damarı kalınlığı hakkında kestirim yapılabileceğini göstermektedir. Soma havzasından elde edilen sürekli kuyu içi sismik kayıtları, arka plan gürültü sismik interferometri yaklaşımıyla ele alınmıştır. Sismik interferometri yaklaşımında alıcılar sanal bir atış noktasına dönüştürülmektedir. Bu yaklaşım ile, aktif bir sismik kaynağa ihtiyaç duyulmaksızın, 605 metre derinlikteki düşey bileşen alıcı sanal atış noktasına dönüştürülerek, sıfır açılım kuyu-içi sismik sanal atış topluluğu elde edilmiştir. Çalışma kapsamında geliştirilen özgün veri işleme akışı sunulmuştur. Ön spektral normalizasyon ile beraber uygulanan çapraz-ilişki ve çapraz-koherans yöntemlerinden elde edilen sonuçların birbirine yakınsadığı gösterilmiştir. Yığma sonrasında uygulanan spektral normalizasyonun cisim dalgalarını daha belirgin hale getirdiği gösterilmiştir. Ham veri setindeki aktif sismik kaynağın ürettiği sinyallerin bertaraf edilmemesi halinde, elde edilecek sanal atış topluluğunun hatalı sonuçlar içereceği gösterilmiştir. Arka plan gürültü sismik interferometri çalışmasından elde edilen sonuçlar modelleme ile üretilen yapay sismogramlar ve sahadan elde edilen vibrosismik atış verileri ile karşılaştırılmıştır. Tez çalışması kapsamında gerçekleştirilen modelleme çalışmaları sonucunda elde edilen hız modelinin anelastik soğurulma özelliklerini içerecek şekilde güncellenmesi amacıyla sahadan elde edilen atış verilerinin soğurulma analizi gerçekleştirilmiştir. Soğurulma özelliklerini belirlemek amacıyla üç farklı hesaplama yaklaşımından faydalanılmıştır. Bunlar, spektral oran, merkezi frekans yöntemi ve tepe frekansı yöntemidir. Öncelikle tüm frekanslarda sabit sismik kalite faktörüne sahip tek tabakalı bir yer modeli oluşturulmuştur. Bu model kullanılarak üretilen yapay sismogramlardan üç hesaplama yöntemi ile Q değerleri hesaplanmıştır. En iyi sonucun Tepe frekansı yönteminin verdiği belirlenmiştir. Sahadan aktif sismik kaynak ile elde edilen kuyu içi sismik verilerindeki sismik kalite faktörü üç hesaplama yaklaşımı ile tespit edilmiştir. Soma havzasının sunduğu tabakalanma yapısının sismik kaynak dalgacığının ayrımlılık sınırının altında değerlere sahip ince tabakalar içeriyor olmasından dolayı, alıcılar arasındaki bölümü temsil eden görünür Q değeri (Q=64) elde edilmiştir. Saha verilerinden hesaplanan Q parametresi kullanılarak güncellenen gerçekçi hız modelinden elde edilen sentetik sismogramların arazi verilerine yakınsadığı gösterilmiştir. Bu çalışma kapsamında ortaya konulan Soma havzası sismik hız modeli kullanılarak kömür damarlarındaki kanal dalgalarının oluşum mekanizması, sismik intreferometri ile sismik görüntüleme ve havzanın anelastik soğurulma özellikleri araştırılmıştır. Kömür damarı içerisindeki kanal dalgalarının yüzeyden uyarımına ilişkin ilk saha örneği tez kapsamında sunulmuştur. Bir kömür havzasında arka plan sismik gürültü interferometri uygulaması ve ilk kez bu tez kapsamında sunulmuştur.