Müzikoloji Lisansüstü Programı - Doktora
Bu koleksiyon için kalıcı URI
Gözat
Konu "Education and Training" ile Müzikoloji Lisansüstü Programı - Doktora'a göz atma
Sayfa başına sonuç
Sıralama Seçenekleri
-
ÖgeORFF Yaklaşımı Çerçevesinde İlköğretim I. Kademesinde Müzik Ve Hareket Eğitimine Başlangıç İçin Bir Model Önerisi(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2006) Toksoy, Atilla Coşkun ; Beşiroğlu, Ş. Şehvar ; 206897 ; Türk Müziği ; Turkish MusicMüzik eğitimi; günümüzün gelişmiş ülkelerinde, kendi alanı içerisinde, ayrı bilimsel değere sahip, eğitici, paylaşımcı ve birleştirici, özellikler taşır. Bu eğitim çocuğa güven, başarı ve sorumluluk duygularını aşılayan, mantıklı düşünmeye yardımcı olan sezgi yetisini de güçlendirerek olayları daha iyi duyumsamasını sağlayan bir yapıya sahiptir. Bu özellikleriyle genel eğitimin parçası olan müzik eğitimi, çocukların kişilik gelişmelerini etkileyerek, nitelikli bir bakış açısı kazanmalarını sağlayacaktır. Bu hedefe ulaşabilmek için, çocuğun algılama düzeyinin en yüksek olduğu erken yaşlarda müzik eğitimine başlanmalıdır. Günümüzde müzik eğitimini gerçekleştirmek üzere pek çok yöntem ve teknik kullanılmaktadır. Dünyada yaygınlık kazanan belli başlı temel müzik eğitim metotları arasında, Orff Yaklaşımı (Orff-Schulwerk) kendine has görüşleri ve ilkeleri ile dikkat çekmektedir. Orff Yaklaşımı, elementer müzik kavramından ortaya çıkan bir pedagojik fikirler bütünlüğüdür. Bu yönüyle gelişme ve değişime uygun esnek bir yapı ortaya koymaktadır. Bu yapı yaklaşımın değişik kültürlere uyarlanmasına olanak tanır. Ancak bu noktada, öğretimde kullanılacak materyal ve yöntem sorunu çıkmaktadır. Son yıllarda gerek akademik gerekse uygulama alanlarında giderek ön plana çıkan Orff Yaklaşımı hem bireysel gelişim, hem sosyal gelişim hem de kültürel mirasın paylaşımı açısından çeşitli olanaklar sunmaktadır. Orff Yaklaşımı ülkemizde uzun yıllardan beri bilinmesine rağmen, bir dönem sonra ?Orff Çalgıları ile Müzik Eğitimi? şeklini almış, esas içeriği ve uygulama şekilleri ile değerlendirilip, eğitim yaşantısı içinde ?gerçek özü ve şekli? ile yerini alması 1990'lı yılların ortasını bulmuştur. Yapılan az sayıda akademik çalışmaya bakıldığında, konunun ağırlıklı olarak çalgısal boyutu ile ele alındığı görülür. Bununla birlikte bu araştırmadan önce yapılan ön çalışma sırasında, Orff Yaklaşımının Türk Müzik Eğitimi'ndeki etki ve sonuçlarını, uygulama-uyarlama olanaklarını ve uygulamaya örnek teşkil edecek modelleri gösterecek, yaklaşımın özünü oluşturan ?elementer müzik? kavramını odak noktası alan kapsamlı bir çalışmaya rastlanmamıştır. MEB programı ile önerilmiş olan bu eğitim yaklaşımı hakkında kaynak eksikliği, eğitimcilerin karşı karşıya kaldığı başlıca sorunlardan biridir. Bugün gelinen noktadan bakıldığında, Orff Yaklaşımı ile müzik eğitiminin hem öğretmen hem de öğrenciler açısından, yaratıcı güçlerini çok daha aktif ve çok yönlü bir şekilde ortaya koyabildikleri bir süreç olarak gözlenmektedir. Çalışmada, Orff Yaklaşımı'nın tarihsel gelişimi ve yapısı, tarihsel yöntemle ortaya konmaya çalışılmıştır. Tarihsel yöntem ile bilgi toplama çalışmaları genelde kuramsal kaynaklara dayanılarak yürütülmüştür. Ülkemizde ilk uygulamalar ve gelişim için kaynak kişilere ulaşmaya çalışılmış, konu ile ilgili uzman akademisyenlerle görüşülmüştür. Araştırmacı, Yurt içi ve yurt dışındaki Orff Yaklaşımı ile Müzik ve Hareket Eğitimi seminerlerinde, çeşitli uygulama modellerini ?katılarak gözlemlemiştir.? ?Orff Model Okulu? (Öz. Alev İÖO.) öğretmenlerinin, Orff Yaklaşımı'nı nasıl ve ne şekilde anlayıp kavradıkları, derslerinde nasıl ve ne şekilde uyguladıkları, derslerinin içeriklerini oluştururken ?Türk eğitim müziği dağarı?ndan ne derecede yararlandıkları, vb. gibi bilgilere, görüşme tekniği yoluyla ulaşılmaya çalışılmıştır. Türkiye'de yaşamakta ve çalışmakta olan Orff Enstitüsü' mezunu eğitimcilerden, görüşme tekniği yoluyla, gerek görev aldıkları kurumlarda yapmış oldukları uygulamalar, gerekse Orff Yaklaşımı'nın Türk okul müzik eğitimi'ne uyarlanması konusu ile ilgili ne gibi çalışmalar yaptıkları hakkında bilgi edinilmeye çalışılmıştır. Kaynak kişilerle görüşme, banda alma ve metne dönüştürmeler yapılmıştır. Halen uygulamada ve yürürlükte olan İlköğretim Müzik Programı'nın ünite ve konuları incelenerek, Orff Yaklaşımı uygulamalarına en uygun olanlar seçilmiş, bu konuda da Orff merkezi koordinatörü Katja Ojala Koçak'ın uzman görüşüne başvurulmuştur. Tarihsel ve Betimsel Yöntemlerden elde edilen bulguların da ışığında, Orff Yöntemi'nin ilköğretim müzik eğitimi içinde kullanımı ile ilgili örnekler geliştirmiştir.. Hazırlanan uygulama örneklerinin müzik eğitiminde kullanılabilirlilik ve geçerliliklerini alanda denemek üzere, Sayın Prof. Şehvar Beşiroğlu'nun önerisi ve katkıları ile İTÜ Bilimsel Araştırma Projeleri Birimi tarafından desteklenen ?İlköğretim Müzik Öğretiminde Orff Yöntemi ve Çalgılarıyla İlgili Uygulamalar? adlı proje oluşturulmuştur. Uygulamalarda; Türk Eğitim Müziği Dağarı'ndan ve Türk Müzik Kültürü'ne ait öğelerden yararlanılmıştır. Bu uygulamalar, örneklem olarak alınan İTÜ Geliştirme Vakfı Okulları Öz. Dr. Natuk Birkan İÖO.'nun doğal eğitim ortamında gerçekleştirilmiştir. Uygulamalar genel bir plana uygun olarak birinci, ikinci ve üçüncü sınıf seviyesinde şans yöntemi sonucu seçilen birer şube ile yürütülmüştür. Yapılan uygulamaların geçerliliği ve başarısı; dersin amaçları doğrultusundaki hedef davranışlara ulaşabilme yönünden değerlendirilip, uygulamaya katılan öğrenciler araştırmacı tarafından gözlenmiş, bu amaçla uygulayıcı tarafından bir gözlem formu oluşturulmuştur. Uygulamalar sonucunda birinci ve ikinci sınıflarla elde edilen bulgular arasında belirgin bir farklılaşma olmamasına rağmen, birinci sınıf düzeyinde ritim ve hareket eğitimi uygulamalarının ağırlık kazanmasının daha sağlıklı olacağı saptanmıştır. Ezgi eğitiminde ise çocukların öncelikle kendi seslerini tanımaları, seslerini doğru kullanma alışkanlığı ile birlikte, çeşitli ses deneyimleri edinmeleri tavsiye edilmiştir. İkinci sınıfta, ritim ve hareket eğitimi ile ilgili çalışmaların devam etmesinin yanı sıra, ezgi çalgılarının eşlik amaçlı kullanımı ön görülmüştür. İkinci sınıfın sonundan ya da üçüncü sınıfın başından başlayıp tekerleme, sayışma, türkü ve şarkılarımızdan yararlanma yolu ile iki-üç sesten oluşan ezgilerin öğretiminde ezgi çalgılarına geçiş yapılması önerilmiştir. Dördüncü ve beşinci sınıflarda Türk Müzik Kültürüne ait öğelerin; dans-müzik-hareket temelinde drama ile işbirliği yaparak ?kültür pedagojisi? uygulamaları şeklinde alanlar arası geçişe olanak tanıyan bir anlayışla yer alabileceği belirtilmiştir. Özellikle karma Türk ritimleri, Türk Halk Dansları'ndan esinlenerek oluşturulmuş küçük danslar, halk edebiyatından masal, hikâye ve müzikli oyunlar bu sınıf düzeylerinde ele alınabilecek eğitim materyaline örnek gösterilebilirler. Orff Yaklaşımın özüne uygun olarak ve ilköğretim müzik öğretim programı amaçları da gözetilerek önerilen bu model her öğretmenin kendi yaratıcılığı ve birikimi doğrultusunda geliştirilmeye açık bir yapı taşımaktadır. Bu modelle ortaya konan çalışma şeklinin; Türk Kültürü ve Müziği'ne ait öğelerin müzik eğitimi içinde bütünsel bir bakış açısı ile yer almasına olanak tanıdığı düşünülmektedir. Çalışmada yer alan örnek uygulamaların bu konuda çalışanlara ışık tutacağı umut edilmektedir.