FBE- Çevre Mühendisliği Lisansüstü Programı - Yüksek Lisans
Bu koleksiyon için kalıcı URI
Gözat
Sustainable Development Goal "none" ile FBE- Çevre Mühendisliği Lisansüstü Programı - Yüksek Lisans'a göz atma
Sayfa başına sonuç
Sıralama Seçenekleri
-
ÖgeEvsel atıksu arıtma tesislerinin optimum tasarımı(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1995-06-30) Çitil, Ercan ; Altay, Dursun Atilla ; Çevre MühendisliğiBu tez çalışmasında, temel olarak evsel atıksu arıtma tesislerinin optimum tasarımı incelenmiştir, özellikle sistem verimini önemli ölçüde etkilediği bilinen aktif çamur ünitesi son çökeltme havuzuna ilişkin hesaplar akı modeline göre yapılmış ve bunun sistem seçimine olan etkisi araştırılmıştır. Bu amaçla çeşitli maliyet kriterlerinin minimum yapılmasını sağlayacak sistemin seçimi, çeşitli debilerde incelenmiş sonuçlar tablo ve grafik olarak verilmiştir. Tezin birinci bölümünde, bu tez çalışmasının amaç ve kapsamı açıklanmıştır. İkinci Bölümde, modellerin çözümünde kullanılan optimizasyon tekniklerinden genel olarak bahsedilmiş, tez çalışmasında kullanılan tamsayı programlama tekniği daha detaylı bir şekilde incelenmiş, ayrıca arıtma sistemlerinin optimizasyonu konusunda daha önce yapılmış çalışmalar sunulmuştur. Ayrıca çalışma sırasında kullanılan ve EPA(Environmental Protection Agency) tarafından geliştirilen EXEC-OP bilgisayar programı tanıtılmıştır. Üçüncü Bölümde, Atıksu Tasfiye Metodları hakkında kısa bilgi verilmiş, çökeltme prosesinin atıksu arıtımındaki yeri ve önemi açıklanmış ve akı modeli hakkında bilgi verilmiştir. Dördüncü Bölümde, su kalite standartları ele alınmış, Türkiye'de kullanılan standartlar incelenmiştir. Tezin beşinci bölümünde, tasarımı düşünülen evsel atıksu arıtma tesisi ile ilgili veriler sunulmuş, çeşitli debilerde ve farklı çökelme özelliğine sahip çamurlarla, standartlara uygun çıkış suyu kalitesini sağlayan en iyi sistemler belirlenmiş, akı modelinin optimum sistem seçimi üzerine etkisi incelenmiştir. Çamur çökelme özelliğinin modele dahil edilmesinin hem sistem seçimini(özellikle biyolojik arıtma ünitesini) hem de maliyetleri önemli ölçüde etkilediği belirlenmiştir. Altıncı bölümde ise bu tez çalışmasında elde edilen sonuçlar özetlenmiştir.
-
ÖgeUçucu organik bileşiklerin yukarı akışlı dolgulu kolonda giderimi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2020) Nafile, Yağmur ; Karagündüz, Ahmet ; İmer, Derya Yüksel ; 642595 ; Çevre Mühendisliğiİnsanların zamanının büyük bir çoğunluğunu geçirdiği çalışma alanları gibi iç ortamlar, içerisinde sürekli bir hava döngüsünün olmadığı ve gaz fazda kirleticilerin yoğun olduğu ortamlardır. Bu tür ortamlar günümüzde insan sağlığını tehdit eden en büyük risklerin başında gelmektedir. İç ortamda çeşitli kaynaklardan ortama yayılan kirleticilerin belirlenmesi ve alınacak önlemlerin geliştirilmesi insan sağlığı için büyük önem teşkil etmektedir. İç ortamda bulunan hava kalitesinin arttırılması doğrudan insanların hayat kalitesini de arttıracağı için, son yıllarda iç ortamda bulunan gaz fazdaki kirleticilerin giderimi için yapılan çalışmalar oldukça artmıştır. Bu hava kalitesini etkileyen başlıca kirleticiler uçucu organik bileşiklerdir (UOB). Uçucu organik bileşikleri diğer iç ortam kirleticilerinden ayıran, belki de en önemli özelliği oda sıcaklığında kolayca buhar fazına geçiş yapabilmesidir. ABD Çevre Koruma Ajansının (EPA) gerçekleştirdiği çalışmalarda, bazı organik bileşiklerin endüstriyel çalışma alanları ve benzin istasyonları gibi çeşitli iç ortamdaki konsantrasyonlarının dış ortam konsantrasyonlarına göre daha fazla olduğu görülmüştür. Bu nedenle bu tür kirleticilerin giderim yöntemleri ile ilgili çalışmalar oldukça önem kazanmıştır. UOB'lerin iç ortam havasından giderimi için, fiziksel, kimyasal ve biyolojik olarak çeşitli yöntemler kullanılmaktadır. Çalışmalarda en çok tercih edilen yöntemler reaktör dizaynı içerecek şekilde adsorpsiyon, absorpsiyon, membran ve biyofiltrasyondur. Yapılan bu tez çalışması kapsamında, aktif karbon ve silika jel ile hazırlanmış yukarı akışlı dolgulu kolonda buhar fazında toluen ve ksilen giderimi çalışılmıştır. Çalışma süresince, toluen için üç farklı sıcaklıkta (5,10 ve 20°C), üç farklı akış hızında (0,5, 0,75 ve 1 L/dk) ve iki farklı malzemede giderim çalışması yapılırken, ksilen için toluen deneylerinde belirlenmiş en iyi şartlarda (20°C, 0,75 L/dk ve aktif karbon) giderim çalışması gerçekleştirilmiştir. Dolgulu kolonda toluenin buhar fazında adsorpsiyon ve desorpsiyon çevrimleri çalışılmış ve yapılan desorpsiyon çalışması sırasında literatürde çok fazla çalışılmamış bir yöntem ile, yüksek sıcaklıkta (180-200°C) desorpsiyon işlemi uygulanmıştır. Yukarı akışlı dolgulu kolonda toluen giderimi için aktif karbon ve silika jelin malzeme performansları giderim verimleri açısından karşılaştırılmıştır. Sabit çalışma şartları altında silika jel ile karşılaştırıldığında aktif karbonun tolueni giderim süresinin silika jele göre daha yüksek olduğu, aktif karbonun adsorplama kapasitesinin (320 mg toluen/g aktif karbon), silika jelin adsorplama kapasitesine göre (255 mg toluen/g silika jel) daha yüksek olduğu belirlenmiştir. Sıcaklığın giderim verimlerine olan etkisinin incelendiği bir diğer çalışmada, sıcaklık artışıyla giderim veriminin arttığı ve en yüksek giderim veriminin 20°C'de olduğu gözlenmiştir. Akış hızının etkisine bakıldığında ise en yüksek giderimin 0,75 L/dk akış hızında olduğu görülmüştür. Aktif karbonun farklı kirleticileri giderim verimine bakıldığı çalışma setinde, toluen ile yapılan deney şartları sabit tutularak, ksilen kirleticisi ile deneyler yapılmıştır. Deney sonuçlarına göre, aktif karbonun ksilen giderim verimi toluene göre daha yüksek çıkmış ve adsorplanma kapasiteleri karşılaştırıldığında ise ksilenin adsorplanma kapasitesinin toluene göre daha fazla olduğu görülmüştür. Bunun en önemli nedeninin ksilenin düşük buhar basıncına sahip olması, aktif karbonun mikro yüzeylerine tutunumunu arttırdığı sonucuna varılmıştır. Giderim çalışmaları süresince yapılmış adsorpsiyon-desorpsiyon döngülerinde aktif karbonun sıcaklık ile desorpsiyon çalışmaları yürütülmüş ve desorpsiyon veriminin tekrar kullanılabilirliğe etkisi incelenmiştir ve %3-%10 arasında bir performans kaybı olduğu belirlenmiştir.