FBE- Çevre Mühendisliği Lisansüstü Programı - Yüksek Lisans
Bu koleksiyon için kalıcı URI
Gözat
Yazar "Akşit Şahinkaya, Sinem" ile FBE- Çevre Mühendisliği Lisansüstü Programı - Yüksek Lisans'a göz atma
Sayfa başına sonuç
Sıralama Seçenekleri
-
ÖgeMevcut Bir Havalimanı İçin Çevresel Sürdürülebilirliğin Değerlendirilmesi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2016-02-10) Akşit Şahinkaya, Sinem ; Babuna, Fatma Fatoş ; 10101848 ; Çevre Bilimleri ve Mühendisliği ; Environmental Science and EngineeringSürdürülebilir büyüme, 1987 yılında Dünya Çevre ve Kalkınma Komisyonu’nun hazırladığı Ortak Geleceğimiz Raporu’nda ortaya çıkmış bir kavramdır. Raporda, ekonomik kalkınmanın çevreye zarar vermeden sağlanması gerektiğine dikkat çekilmektedir. Sürdürülebilirlik kavramı, doğal kaynakların verimli kullanılması, atıkların azaltılması, kaynakların geri dönüşümünün sağlanması ve kaynakların gelecek nesillerin ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde korunması esaslarına dayanmaktadır. Sürdürülebilir büyüme tüm kaynakların yönetimine ilişkin ekonomik, finansal ve endüstriyel boyutları olan oldukça kapsamlı bir süreçtir. Uygulamada ise sürdürülebilir büyüme, çevrenin korunmasına önem vermek suretiyle uzun vadeli bir ekonomik kalkınmanın koşullarını oluşturmayı öngörmektedir. 1995 yılında Danimarka’da gerçekleştirilen sürdürülebilir büyüme konferansı, toplumsal dışlanmayla mücadele edilmesi ve kamu sağlığının korunmasının önemini vurgulamıştır. Amsterdam Antlaşmasıyla birlikte sürdürülebilir büyüme, Avrupa Birliği’nin hedefleri arasında yer almıştır. Ekonomik beklentilerin ve faaliyetlerin çevresel ve sosyal bir denge içinde bulunmasına sürdürülebilirlik denmektedir. Bir diğer deyişle sürdürülebilir büyüme, şirketlerin sosyal ve çevresel sorumluluklarının da olması, şirketlerin tüm iş süreçleri ve karar alma mekanizmalarına bu sosyal ve çevresel sorumlulukları dahil etmesi esasına dayanır. Sürdürülebilirlik bir anlamda toplumun yapılandırılmasıdır. Bu sayede ekonomik, sosyal ve çevresel amaçlar arasında güzel bir denge yaratılmaktadır. İşletmeler için bu kavram, devamlılığı olan ekonomik büyümeyi, kurumsal itibarı, müşteri ilişkilerini ve ürünlerin ve sunulan hizmet kalitesini kapsamaktadır. Kurumsal sürdürülebilirliğin oluşturulması için her işletmenin ekonomik, sosyal ve çevresel süreçlerde denge kurması ve optimum düzeyde her üç boyutla ilgili çabalarında başarılı olması gerekmektedir. İşletmeler karlılık ve verimlilik açısından hedeflerine yönelik çaba harcarken doğal kaynaklar ve toplumsal sorumluluk gibi alanları da göz önünde bulundurmalıdır. Ancak birbirinden farklı her üç boyutta da iyi uygulamalar gerçekleştirdiği takdirde sürdürülebilir işletme yolunda ilerleme kaydedilecektir. Benzer şekilde, sürdürülebilir kentler için de ilgili unsurların dikkate alınması gerektiği aşikardır. İngilizce “sustainable development” kavramının çevirisi olan “sürdürülebilir gelişme”, Kent Bilim Terimleri Sözlüğü’nde, “çevre değerlerinin ve doğal kaynakların savurganlığa yol açamayacak biçimde akılcı yöntemlerle, bugünkü ve gelecek kuşakların hak ve yararları da gözönünde bulundurularak kullanılması ilkesi ve bu bağlamda ekonomik gelişmenin sağlanmasını amaçlayan çevreci dünya görüşü” biçiminde açıklanmaktadır. Ulusal sürdürülebilirlik uygulamalarında ise ulaşım sistemleri ulusal sürdürülebilir büyümeye önemli katkılar sağlamaktadır. Ulaşım sistemleri içinde havacılık sektörü çeşitli hizmet alanları yaratması ve diğer ulaşım sistemlerinin bütünselliği açısından farklı bir konuma sahiptir. Sektörün ana faaliyet alanları havacılık endüstrisi, havayolu işleticileri, hava meydanları ve onların tedarikçilerdir. Ulusal değer yaratma kaynakları arasında yer alan hava meydanlarının yarattığı sosyal, ekonomik ve çevresel boyutlar kentsel, bölgesel ve ulusal sürdürülebilir büyümeyi doğrudan doğruya etkilemektedir. Ek olarak, havayolu taşımacılığındaki iş modellerinin değişmesi, trafik yoğunluğunun artmasına neden olmaktadır. Talebin karşılanabilmesi için hava meydanları fiziki anlamda zorlanmaktadır. Fiziksel gelişim ve değişim ihtiyacı, hava meydanı işletmelerinin tüm faaliyetlerini sürdürülebilirlik açısından ele almalarını ihtiyacını gündeme getirmektedir. Sektörün hızlı büyümesi sebebiyle havacılık endüstrisinde sürdürülebilirliğin önemi giderek artmaktadır. Bir yanda havayollarının artan uçak sayısına bağlı olarak harcanan yakıt miktarı diğer yanda uluslararası politik faktörler, son dönemde yaşanan değişken petrol fiyatları ve petrol sağlayacılarının yaşadığı anlaşmazlıklar gibi faktörler havayolu maliyetlerini etkilemektedir. Havacılık endüstrisi ülkemizde ve dünyada sürdürülebilirlik konusunda öncü sektörlerden biri olmuştur. Uçak motorlarının yarattığı gürültü düzeyi yıllar içinde azalmış, uçakların yakıt kullanımı düşürülmüştür. Araştırmalar önümüzdeki 25 yıl içinde gürültü düzeyi ve zararlı gaz salınımlarının %80 oranında azaltılabileceğini ortaya koymaktadır. Havacılık sektörü aynı zamanda diğer ulaştırma sektörleri içerisinde e-dönüşümün öncüsüdür. Yalnız uçak bileti değil, bakım dokümanlarında da kâğıt israfı en düşük seviyeye çekilmiştir. Ancak, uçakların rotaları, bekleme süreleri, havalimanlarınd yer hizmetlerinde kaybedilen zamanlar, trafik kontrollerinin yetersizliği halâ çözüm bekleyen sorunlar olarak karşımıza çıkmaktadır. Sürdürülebilirlik alanında kaydedilen gelişmelere ve ar-ge çalışmalarına rağmen fosil yakıt kullanımı artmakta ve havacılıkta CO2 emisyonları beklenen düzeye çekilememektedir. Mevcut şartları iyileştirme çalışmalarının yanında, yeni nesil yakıt araştırmaları ve uygulama çalışmaları devam etmektedir. Havacılık sektörü ülkemizde ileri teknolojinin öncülüğü yapmaktadır. Bu yüzden de sektör, çevreci ve yeşil örgütlerin sıkı takibindedir. Yeşil havalimanı konsepti Türkiye’de hedefler doğrultusunda uygulanmakta olup, günümüzde havalimanları için adeta bir prestij meselesi halini almıştır. Sektörün ana bileşenlerinden hava meydanlarında hizmet veren tüm işletmeler, dış kaynaklı gelişmeler ve iç dinamiklerin etkisi altındadır. Hava meydanlarındaki kurum ve kuruluşların sahipleri, hissedarları, yöneticileri ve tüm çalışanları açısından sürdürülebilir büyüme, işlerinin doğal bir parçası ve kurumsal sorumluluk olarak ele alınmak durumundadır. Bireylere sağlıklı ve iyi bir çevrede yaşam bırakmak amacıyla doğal kaynakları sorumluluk bilinciyle kullanmak, çevreyi korumak için standartlar geliştirmek, ilgili standartlara ve yasal düzenlemelere uymak gerekmektedir. Havalimanlarının çevre kalitesi ile ilgili bilgiler yayınlayıp kamuoyu ile paylaşması yapılması gereken sürdürülebilirlik çalışmalarına örnek teşkil etmektedir.