LEE- Ulaştırma Mühendisliği Lisansüstü Programı
Bu topluluk için Kalıcı Uri
Gözat
Yazar "Altunay, Özge İrem" ile LEE- Ulaştırma Mühendisliği Lisansüstü Programı'a göz atma
Sayfa başına sonuç
Sıralama Seçenekleri
-
ÖgeYolculuk davranışlarına sosyal yapının etkisi: Kocaeli merkez ilçe örneği(Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2024-05-17) Altunay, Özge İrem ; Tezcan, Hüseyin Onur ; 501191420 ; Ulaştırma MühendisliğiBu tez çalışması, kentsel hareketliliğin bir kent veya kentsel alanda yolculuk yapan bireylerin etkinliklerini gerçekleştirmeleri üzerindeki etkilerini incelemektedir. Sürdürülebilir hareketlilik kavramıyla bağlantılı olarak, verimliliği artırmayı ve çevresel etkileri en küçüklemeyi amaçlamaktadır. Çeşitli ögeler, kentsel hareketliliği etkileyen karmaşık bir yapı oluşturur. Bunlar arasında doğal çevre, ulaşım koşulları, sosyodemografik özellikler ve ekonomik etmenler bulunmaktadır. Kentsel hareketlilik, sadece fiziksel altyapıdan değil, aynı zamanda sosyal doku ve ekonomik eşitsizliklerden de etkilenir. Cinsiyet, yaş, gelir ayrışması, özel taşıt sahipliği bireylerin hareketlilik örüntülerini etkiler ve sosyal yapı ile kentsel hareketlilik arasındaki yakın ilişkiyi vurgular. Kentsel hareketliliğin sosyal refah ve kapsayıcılık üzerindeki etkisi açıktır. Toplum güvenliği, erişilebilirlik ve sosyal faktörler, kentsel çevrelerin tasarımında önemli zorluklar oluşturur. Kentsel hareketlilik, ekonomik eşitsizlikler, sosyal içerme ve genel refah ile bağlantılıdır. Bu nedenle, kentsel planlama ve ulaşım politikalarında, kentsel hareketlilik ile sosyal yapı arasındaki karmaşık etkileşimi dikkate alan bütüncül yaklaşımlara ihtiyaç vardır. Bu bağlamda ulaşımda da, evrensel tasarım yaklaşımı, yalnızca hassas durumdakiler için değil, tüm yolcular için erişilebilirliğin iyileştirilmesine yardımcı olmalıdır. Ancak, herkese uygun çözümler bulmak her zaman mümkün değildir. Bazı durumlarda, sabit mesafe, maliyet veya zamanlama gibi belirli göstergeler kullanılarak belirli hedef grupların ihtiyaçları için tasarlanmış erişilebilirlik standartlarının belirlenmesi gerekmektedir. Bazı durumlarda bu gruplar bellidir, ancak diğer zamanlarda en büyük ihtiyaçlara sahip hedef grupların belirlenmesi ve sosyodemografik unsurlar gibi önceden tanımlanmış özelliklere göre mi yoksa başka araçların mı kullanılması gerektiğine karar verilmesi konusunda zorluklar yaşanabilir. Bireysel yolculuk davranışını daha etkili bir şekilde açıklamak amacıyla davranışsal yaklaşım kullanılmaktadır. Bireysel talep modelleri, bireylerin gözlemlenen seçimlerine dayanarak oluşturulur ve bu modellerin daha ayrıntılı ve güvenilir sonuçlar üretebileceği belirtilmektedir. Bu tez çalışması, kentsel hareketliliğin sosyal yapılar üzerindeki etkilerini incelemekte ve literatür taraması, sosyal etkileşimlerin, kentsel tasarımın ve sosyal sürdürülebilirliğin yolculuk seçimleri üzerindeki çok yönlü etkisini vurgulamaktadır. Çeşitli çalışmalar, kentsel yapı, arazi kullanımı ve ulaşım sistemlerinin yolculuk davranışını nasıl etkilediğini göstermiş ve kentsel hareketlilikte sosyal sürdürülebilirlik kavramının önemini vurgulamıştır. Ulaştırma planlamasında geleneksel yaklaşımların ötesine geçerek, bireysel yolculuk davranışını anlamak ve sürdürülebilir politikalar geliştirmek için daha kapsamlı ve sosyal olarak duyarlı bir perspektifi ele almak amaçlamıştır. Bu kapsamda, Marmara Bölgesi'nde bulunan ve hızla gelişen İzmit'in merkez ilçesinde yapılan bir çalışmanın sonuçlarını sunarak, sosyal yapının kentsel hareketliliği nasıl etkilediği incelenmiştir. Bu çalışma, 2022 Hanehalkı Anketi verilerini kullanarak yapılmış olup, sosyal yapının kentsel hareketlilikte yolculuk davranışları üzerindeki etkileri anlamak ve sürdürülebilir ve kapsayıcı ulaşım politikalarını tasarlamak amacıyla yapılmıştır. Hanehalkı anketi Kocaeli'nin İzmit ilçesinin 32 mahallesinde gerçekleşmiş ve 1.249 hanede 2.952 kişi ile görüşme sağlanarak elde edilen veriler kullanılmıştır. Anket sonuçlarına göre, ulaşım ve yolculuk alışkanlıkları üzerinde kırılganlığı temsil eden cinsiyet, çalışma durumu ve gelir seviyesi gibi ögelerin etkili olduğunu söylemek olasıdır. Kadınların erkeklere göre daha az yolculuk yaptığı ve özel otomobil seçimlerinin daha düşük olduğu gözlemlenmiştir. Ayrıca, gelir gruplarına göre yolculuk alışkanlıklarının farklılık gösterdiği ve daha düşük gelirli bireylerin özel otomobil kullanımının daha az olduğu görülmüştür. Sınıflar arasındaki farklar ve eşitsizlik konularını daha iyi incelemek amacıyla, bu kırılgan grupların da olduğu kapsamlı bir inceleme gerektiği için, yolculuk verileri çeşitli değişkenlerle analiz edilmiş ve farklı koşullar altında incelenmiştir. Farklı sosyodemografik gruplardaki kullanıcılarının davranış kalıplarını analiz eden çalışmalar yapılmış ve kırılgan grupların yolculuk alışkanlıklarında farklılıklar saptanmıştır. Bireylerin sosyodemografik özelliklerine bağlı yolculuk davranışları çeşitli seçim modelleri yardımıyla öngörülmüştür. Modeller öngörülürken, öğrenciler, farklı yolculuk dinamikleri nedeniyle örneklemden çıkarılmıştır. İlgili seçim modellerinin oluşturulması adına, kullanılan veri çeşitli sosyodemografik gruplara ayrılmıştır ve etkenler incelenmek üzere değişken olarak kabul edilmiştir. Yolculuk yapma, zorunlu yolculuk yapma, zorunlu olmayan yolculuk yapma ve mahalle içi yolculuk yapma seçimleri bağımlı değişkenler kabul edilip, kesikli seçim modeli aracılığı ile değerlendirilerek, dört farklı modele ulaşılmıştır. Bağımsız değişkenler belirlenirken toplumda yolculuk davranışlarında kırılganlık temsil edecek gruplar önem arz etmiştir. Bu bağlamda; kadın olma, çocuğa sahip olma, hanehalkı gelirinin asgari ücretin altında olması, çalışıyor olma, 65 yaş ve üstü olma, 19 yaş ve altı olma ve özel taşıta sahip olma durumları kukla değişken olarak modellerde yer almıştır. Modellerde kullanılan değişkenler seçilirken değişkenlerin birbirlerinden bağımsız olma durumlarına dikkat edilmiştir. Değişken seçiminde korelasyon matrisinden faydalanılmış, değişkenlerin korelasyon değerleri incelenerek değişkenler kabul edilmiştir. Model kestirimlerinden sonra elde edilen katsayılar için işaret ve büyüklük açısından değerlendirme yapılmış, t-istatistiği kullanılarak bağımsız değişkenlerin anlamlılık düzeylerine bakılmış, -2LL testi ve uyum iyiliği ölçütü olan ρ2 değerine bakılmıştır. t-istatistiği kullanılarak elde edilen katsayıların %90 güven aralığında kalanları uygun bulunmuştur. Bu durumda, her modelde farklı değişkenler %90 güven aralığında kalmıştır. Yolculuk yapma için elde edilen modelde; kadın olma, çalışıyor olma ve 65 yaş ve üstü olma değişkenlerinin t-istatistiği değerleri %90 güven aralığında anlamlı çıkmıştır. Kadın olma, 65 yaş ve üstü olma ve 19 yaş ve altı olma değişkenlerinin katsayılarının eksi oldukları, bu yüzden bu değişkenlerin yolculuk yapma olasılığını düşürdüğü belirlenmiştir. Zorunlu yolculuk yapma için elde edilen modelde; kadın olma, çocuğa sahip olma, çalışıyor olma, 65 yaş ve üstü olma ve 19 yaş ve altı olma değişkenlerinin öngörülen tüm fayda fonksiyonlarında %90 güven aralığında anlamlı oldukları görülmektedir. Anlamlı değişkenlerin katsayı işaretleri incelendiğinde; kadın olma, çocuğa sahip olma, 65 yaş ve üstü olma ve 19 yaş ve altı değişkenlerinin eksi işaretli oldukları görülmektedir. Buna göre, ilgili değişkenlerin zorunlu yolculuk yapma olasılığını düşürdüğü görülmüştür. Öte yandan, bireyin çalışıyor olması, beklendiği gibi, zorunluk yolculuk yapma olasılığını arttırmaktadır. Zorunlu olmayan yolculuk yapma için elde edilen modelde; kadın olma, çocuğa sahip olma, çalışıyor olma, 65 yaş ve üstü olma ve 19 yaş ve altı olma değişkenlerinin öngörülen fayda fonksiyonunda %90 güven aralığında anlamlı oldukları görülmektedir. Anlamlı değişkenlerin katsayı işaretleri bakıldığında; kadın olma, çalışıyor olma, 65 yaş ve üstü olma ve 19 yaş ve altı değişkenlerinin eksi oldukları ve ilgili değişkenlerin zorunlu yolculuk yapma olasılığını düşürdüğü görülmektedir. Diğer taraftan, çocuğa sahip olma, zorunlu olmayan yolculuk yapma olasılığını arttırmaktadır. Mahalle içi yolculuk yapma için elde edilen modelde; kadın olma, çocuğa sahip olma, hanehalkı gelirinin asgari ücretin altında olması, çalışıyor olma, 65 yaş ve üstü olma, 19 yaş ve altı olma değişkenlerinin %90 güven aralığında anlamlı oldukları görülmüştür. Değişkenlerin katsayı işaretlerine bakıldığında; kadın olma, hanehalkı gelirinin asgari ücretin altında olması, çalışıyor olma, 65 yaş ve üstü olma ve 19 yaş ve altı olma değişkenlerinin eksi olduğu görülmüştür. Bu sonuç, bu değişkenlerin mahalle için yolculuk yapma olasılığını düşürdüğü anlamına gelmektedir. Çocuğa sahip olma, zorunlu olmayan yolculuk yapmaya benzer olarak, mahalle içi yolculukların olasılığını da arttırmaktadır. Tüm modellerde yolculuk davranışlarına etki eden etmenler belirlenmiş ve durum değerlendirilmesi yapılmıştır. Öngörülen modellerde; kadın olma, çalışıyor olma ve 65 yaş ve üstü olma değişkenleri yer aldıkları tüm modellerde anlamlı değişkenler olarak görülmüştür. Özel taşıta sahip olma değişkeni hiçbir modelde anlamlı değişken olarak sonuç vermemiştir. Bu sonuçlar, ulaşım politikalarının ve hizmetlerinin, toplumun farklı kesimleri dikkate alınarak, daha iyi planlanması gerektiğini göstermektedir. Cinsiyet, yaş ve gelir eşitsizliğinin yolculuk yapma üzerindeki etkilerini, oluşturulan politikaların kapsamına almak ve erişilebilirliği iyileştirmek için çeşitli önlemler ve destekler gerekebilmektedir.