FBE- Mimari Tasarımda Bilişim Lisansüstü Programı - Yüksek Lisans
Bu koleksiyon için kalıcı URI
Gözat
Yazar "Alaçam, Sema" ile FBE- Mimari Tasarımda Bilişim Lisansüstü Programı - Yüksek Lisans'a göz atma
Sayfa başına sonuç
Sıralama Seçenekleri
-
ÖgeDesigning An Augmented Reality Based City Building Game Using Cellular Automata(Fen bilimleri Enstitüsü, 2020) Gürbüz, Şeref Atilla ; Alaçam, Sema ; 637663 ; Mimari Tasarımda BilişimFor the next fifty years, it's expected that the number of people living in urban areas will get higher and higher, and cities will expand in more unpredictable and complex ways. This rapid change and unpredictability of cities show that it's very important for both regional and local management to have better understandings of cities' elements and their relationships with each other. To address these issues and analyses, decision-makers have to strengthen their urban intervention reflexes to make the right choice at the right time. The analysis of the current urban pattern and predictions of development and growth requires a long period, high financial support, and researchers from a wide range of branches. The slow feedback from urban analyses, continuous change of the cities, and fundamental information infrastructure necessitates the adoption of more innovative and rapid methods. In this context, serious games meet all these expectations and fill the gap between researchers, management, architects, designers, and beneficiaries. Towards this aim, previous studies, urban analyses, and different urban scenarios are evaluated in the context of games and serious games. A large number of constraints and variables of the urban dynamics, difficulty in making accurate predictions, merged structures of the urban systems, and complex sub-systems which constantly interact with each other, direct researchers to apply computational design techniques more and more in their studies. Literature reviews that were made in this sense, shows that cellular automata is one of the most prominent computational design techniques in this issue. The flexibilities and computational capabilities of cellular automata are found suitable to create the foundation of urban growth algorithms in the serious game that is designed for this thesis. Within the boundaries of the study, games and serious game concepts are mentioned and games with urban design concepts are studied by describing their notable aspects. These games are discussed on methods they use to simulate urban systems, the use in real-world cases, participatory environments they create, and aim for informative intentions. Game elements that form the game are examined in the perspective of the designed game by focusing on the relationship between the game and play notions, rules, and mechanics of the game, gameplay process, player interactions, and representations. In this direction, the designed serious game is aimed to use cellular automata for in-game mechanics, create a participatory environment for players, and use augmented reality technologies along with board game structure to offer an innovative interaction-workspace that strengthens the urban intervention reflexes of the participants.
-
ÖgeImplementation of multi-objective genetic algorithms for optimization of site layout planning : TOKİ Ayazma and Şahinbey cases(Institute of Science and Technology, 2020) Yüksel, Nilüfer ; Alaçam, Sema ; 637065 ; Department Of InformaticsDesign decisions taken in the early stages of design play an important role in economizing energy consumption in residential buildings. The placement of blocks in site layout planning is one of these factors to reduce energy consumption. There are several criteria for the blocks settlement in site layout planning in residential buildings. In this study, two parameters were selected for placement of blocks in site layout planning. The first one is solar radiation which plays an important role in electric lighting savings and heating inside buildings during the winter semester. The latter one is the shadow which affects solar access for buildings. In the scope of this study, an optimization abilities of Genetic Algorithm are applied for solving site layout planning problems in the early stage designs. In the second chapter, Genetic Algorithm based design optimization approaches in site layout planning are examined under a four-fold taxonomy in this study; (1) change in time; (2) shape representation; (3) dimension of shape; (4) site layout. Later on, examples are given for studies of Genetic Algorithms in site layout planning by mentıoned factors. In the third chapter, Genetic Algorithms have been reviewed as a method for solving optimization problems in various fields of science. In the fourth chapter, an experiment model is defined for two Genetic Algorithm optimization methods such as single-objective and multi-objective in Rhinoceros/Grasshopper CAD modeling environment. The main purpose of this thesis is to maximize solar radiation and minimize shadow areas on vertical surfaces of blocks.
-
ÖgeMiselyum Esaslı Bir Materyalin Esnek Kalıp Üzerindeki Büyüme Davranışı Üzerine Bir Araştırma(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2016-09-08) Elbasdı, Aysel Gülay ; Alaçam, Sema ; 10124722 ; Mimari Tasarımda Bilişim ; Informatics in Architectural DesignDeneysel araştırma yöntemleri tasarım disiplininde kullanılmaya başladıkça tasarımcının fiziksel çalışma ortamında değişimler gözlenmiştir. Tasarım stüdyoları ve laboratuvar ortamlarının bütünleştirilmesiyle tasarımcılar için yeni bir pratik alanı oluşmuş; bu da tasarımcılara materyal teknolojileri üzerine deneysel araştırmalar yapma imkanı sağlamıştır. Bu bütünleşik çalışma alanları, tasarımcıların yaşayan organizmalarla deneyler yapmalarına olanak tanımış; bakteri, mantar ve alg gibi organizmalar da tasarım sürecine dahil edilmiştir. Tasarımcılar, genellikle yeni çözümler bulmak için doğayı bir ‘rol model’ olarak ele almış, doğada gözlemlenen süreçleri ve davranışları manuel veya dijital yöntemleri kullanarak kendi tasarım süreçleriyle bütünleştirmişlerdir. Doğadan esinli tasarım çoğunlukla biçim bulma teknikleri ve doğayı davranışsal anlamda taklit etme (biyobenzetim) ile ilişkilendirilmiş, bu da biyolojik sistemi oluşturan parçaların öneminin geri planda kalmasına neden olmuştur. Doğa ile işbirliği içerisinde çalışan tasarımcılar ise yeni ürünler elde etmek ve yeni üretim teknikleri bulmak için mikro-organizmalarla çalışmaktadırlar. Canlı bir yapının, bir malzeme içerisindeki davranışı, fonksiyonu ve mekanizmasının araştırılması biyomateryal üzerine çalışan bilimadamlarının alanı olsa da, bir tasarımcının da bu süreci deneyimleyebilmesi ile birlikte, tasarımcıların interdisipliner işbirliği kurarak materyal üretimi ve tasarımında pay sahibi olmaya başladıkları gözlenmektedir. Çalışmanın genelinde, deneysel araştırma süreci boyunca bilginin işleme akışının biyolojik bir sistemdeki büyüme akışı üzerinden nasıl modellendiğini kavramak, başka bir deyişle; biyo-sistemlerin yapı, görünüş, metabolizma, büyüme, tepki, adaptasyon, hareket ve reprodüksiyon gibi özelliklerinin yeniden nasıl modellendiğini kavramak ve bu özelliklerin öz-örgütlenme, sürü hareketi, kolonisel gelişim ve belirme gibi yaklaşımlar üzerinden değerlendirilmesi amaçlanmaktadır. Tez kapsamında, istridye mantarının (Pleurotus ostreatus) vejetatif kökleri (miselyum) mikro ve makro ölçekte incelenmiş, miselyum kullanılarak geliştirilen materyallerin yaratım sürecinde gerçekleştirilen ve biçim bulma teknikleri uygulanan esnek kalıp deneyleri açıklanmaktadır. Bununla birlikte, miselyum yardımıyla farklı fonksiyon ve estetik özelliklere sahip materyal yetiştirme olanakları tartışılmaktadır. Tez dört bölümden oluşmaktadır. İlk bölümde tezin, daha iyi okunabilmesi amacıyla, interdisipliner özelliği sebebiyle değindiği farklı bilimsel çalışma alanlarına ait terimler açıklanmıştır. İkinci bölümde, miselyum ve esnek kalıp üzerine çalışmalar yapan tasarımcıların projeleri incelenmektedir. Üçüncü bölümde, yazar tarafından gerçekleştirilen ilk esnek kalıp çalışmaları ve ilk miselyum deneyleri anlatılmaktadır. Dördüncü bölümde ise bir önceki deneylerden ediniler bulgu ve deneyimlerin ışığında sonraki deneyler için kısıtlar belirlenmiş ve yine yazar tarafından geliştirilen bir esnek kalıp ile üretilen miselyum esaslı malzemenin davranışı incelenip sunulmaktadır. Tezin ikinci bölümünde miselyumu tasarım süreçlerine dahil eden sanatçıların ilgili projeleri açıklanmakta, bu projeler tasarımcının miselyumu kullanış biçimlerine göre incelenmekte ve tasarımcının miselyum üzerinden doğayla kurduğu ilişki gözönüne alınarak sınıflandırılmaktadır. İkinci kısımda, alçı ve beton malzemeyi strüktürel dayanıma sahip olacak şekilde serbest form üretmek amacıyla esnek kalıp ile kullanan ekiplerin projeleri üzerinden literatürden bir derleme yapılmaktadır. Bu tezde ise, şimdiye kadar yapılmış çalışmalardan farklı olarak, esnek kalıp üzerinde miselyum esaslı malzemeye form bulma yöntemleri ile şekil verilmektedir. Üçüncü bölümde, yazar tarafından gerçekleştirilen fiziksel deneyler ve gözlemler aktarılmaktadır. İlk kısımda, belli bir miktarda alçıya, sertlik kazandıktan sonra belli bir açıklık geçebilmesi ve belli bir ağırlık kaldırabilmesi için ona şekil verecek esnek bir kumaş kalıp tasarlanmıştır. Bu süreçte esnek kalıp üretme, döküm işlemi ve malzemeyi kalıptan çıkarma üzerine elde edilen deneyimler tezin ana çalışmasını oluşturan deneylerin yürütülmesi için kullanılmıştır. İkinci kısımda, miselyum sporu kullanılarak besiyeri içeren petri kabında çoğaltılan miselyumun büyümesi süresince oluşturduğu örüntü, ardından da miselyum sporunun su ve substrat içerisindeki davranışı gözlenmektedir. Bu çalışmalar steril olmayan ortamlarda yapıldığından miselyum büyüme örüntüsü üzerinden kesin sonuçlar çıkarılamamış ancak, bu örüntünün substrat olarak kullanılan malzemeyi zaman içerisinde sağlamlaştırdığı sonucu çıkarılmıştır. Üçüncü kısımda, öncelikle miselyum esaslı malzemenin nasıl üretileceğine dair bir tarifleme yapılmış, sonrasında ise miselyumun bu beliren özelliğini kullanabilmek için esnek kumaş kalıplar tasarlanmıştır. Bu kalıplar üzerinde miselyum esaslı malzeme x ve y akslarında sabit z aksında ise ayarlanabilir dinamik kalıp yardımıyla belli zaman aralıklarında şekillendirilmiştir. Fiziksel form bulma, yazarın esnek kalıbın sınır koşullarını manuel yöntemlerle hareket ettirerek değiştirmesi ile gerçekleştirilmektedir. Oluşturulan tüm kalıp deneylerinde miselyum esaslı malzemenin kısıtlarını gözlemleyebilmek için dinamik modeller tasarlanmış, böylece sertleşme süresi uzun olan miselyum esaslı malzemenin yeniden şekil alabilme potansiyeli araştırılmıştır. Bu dinamik deneylerde formun alacağı şekil tahmin edilse de tam olarak bilinememektedir. Bunun sebebi ise gelişmesi çevre ortamlarına bağlı olan miselyumun substrat üzerinde sağlıklı olarak gelişim hızının değişken olmasıdır. Dördüncü bölümde malzemenin, kalıbın, deney ortamının kısıtları tariflenmektedir. Bu tarifleme bir önceki aşamada gerçekleştirilen deneylerden edinilen deneyimler ile oluşturulmuştur ve bu bölümde anlatılan deney için bir rehber niteliğindedir. Fiziksel deneyde ise dinamik, sınır koşulları tasarımcı tarafından ayarlanabilir esnek bir kumaş kalıp üzerinde miselyum esaslı malzemenin ölü yükü ile aldığı form kesit düzleminden, deney süresince izlenen miselyumun büyüme örüntüsü de plan düzleminden fotoğraflanarak zamana bağlı olarak kayıt altına alınmıştır. Fiziksel deneyden elde edilen imajlar soyutlaştırılarak kesite aktarılmış ve malzemenin öngörülen davranışı üzerine yazar tarafından deney öncesi çıkarılan kesit ile karşılaştırma yapılmıştır. Bu sayede miselyumun substrat üzerinde zaman içerisindeki büyüme potansiyeli ile ilgili olarak tahmin yürütülmektedir. Plan düzleminden elde edilen imajlar ile miselyumun hangi konumda daha iyi gelişme gösterdiği araştırılmaktadır. Yazar, miselyumum, belirme özelliği olarak kabul edilebilecek, üzerinde yetiştiği malzemeyi bağlayıcı niteliğini kullanarak serbest form üretme potansiyelini araştırmaktadır. Bu araştırmayı esnek kalıplar üzerinden gerçekleştirme sebebi de zaman içerisinde kalıp üzerinde sınır koşullarını değiştirebilme ve organik formlar elde edebilme olanağıdır. Bu potansiyeli araştırmak için oluşturulan deney düzeneklerinde hem esnek kalıbın hem de miselyum esaslı malzemenin elastik deformasyona uğraması istenmektedir. Ancak, esnek kalıpta -bu tezde kumaşta- yalnızca elastik deformasyon görülmesi beklenmekte; miselyum esaslı malzemede ise hem plastik hem de elastik deformasyon oluşması öngörülmektedir. Yazar da bu öngörü üzerinden hem tahminler üretmekte hem de deney düzeneğini tasarlamaktadır. Miselyum esaslı malzemenin kalıp üzerinde elastik deformasyondan ziyade plastik deformasyona uğraması olasılığı, deneyin başladığı zamandan itibaren düzensiz olarak artmaktadır. Bu düzensiz artışın sebebi, canlı olan miselyum hücrelerinin her substrat üzerinde ve her ortam şartında gelişme hızının farklı olmasıdır. Bu durum gerçekleştirilen deneylerin en önemli kısıtlarındandır. Yazar bu sebeple, deneylerin ekipmanlı ve steril bir laboratuvarda yapılmasını, bunun yanında disiplinler arası işbirliği içerisinde çalışılmasını önermektedir. Bu kısıtlar göz önüne alındığında, yapılan deneylerde malzemenin her seferinde farklı belirme davranışı göstermesi beklenmiştir. Çünkü malzemenin oluşması süresince gerekli şartlar farklılık göstermektedir. En başta yalnızca miselyum sporu ve substrat malzemeden oluşan bu karışım, zamanla miselyum esaslı malzemeyi oluşturur. Hazırlanan deneyler de tam bu süreç içerisinde gerçekleştirilir. Çünkü, substrat üzerinde gelişen miselyum, substratı beyaz hifleriyle tamamen kaplarsa malzeme neredeyse rijit bir hale, bir başka deyişle, elastik deformasyona dayanıklı hale gelmektedir. Bu deneylerle elde edilmek istenen ise, malzemenin bu oluşum sürecinde tasarımcının biçime etkisini daha önce çalışılmamış miselyum esaslı malzeme ve esnek kalıp kombinasyonu ile araştırmaktır. Miselyumun substrat üzerinde onu çepeçevre saracak kadar gelişmesi, malzemenin oluşma evresinin sonuna geldiği anlamına gelmekte ve oluşan bu malzeme son işlemlere ihtiyaç duymaktadır. Oluşan miselyum esaslı malzeme, miselyum sayesinde sağlamlaşmış ve kırılgan bir yapı haline gelmiştir. Ancak, canlı olan miselyumlar malzeme üzerinde kırık olması durumunda dahi bu bölgelerde gelişerek malzemenin sürekliliğini sağlayabilmektedirler. Yapılan deneyler süresince de malzemenin bu avantajlı durumu gözlenebilmektedir. Sonuç ürün -substrat malzemeye bağlı olmak üzere- hafif, sürdürülebilir, kirliliğe yol açmaz, suda yüzebilir ve yalıtkan bir malzemedir. Yazar tarafından önemli görülen ve bu tezde de anlatılmak istenen özelliği ise malzemenin serbest biçim oluşturabilmeye izin vermesi; verilmek istenen biçime ulaşılamasa dahi –alçı ve betonun çabuk kuruma özelliğinden ayrışarak- uzun süreç içerisinde de biçimsel manipülasyona açık olmasıdır. Yapılacak manipülasyon yalnızca kalıbın sınır koşullarını değiştirerek değil, malzeme üzerine uygulanacak baskı sayesinde de elde edilebilir. Bu özelliği miselyum esaslı malzemeyi hem sanatçılar ve tasarımcılar hem de malzemeden yalnızca fonksiyonel anlamda yararlanmak isteyenler için avantajlı duruma getirmektedir. Sonuç olarak bu tezde tasarım odaklı düşünce ile bilimsel bilgiyi birlikte kullanarak materyal üretimine yaşayan sistemleri entegre etme, bunu yaparken de tasarımcıyı materyal üretim sürecinin başından itibaren karar verici olarak konumlandırma düşüncesi amaçlanmaktadır.