FBE- Otomotiv Lisansüstü Programı - Yüksek Lisans

Bu koleksiyon için kalıcı URI

Gözat

Son Başvurular

Şimdi gösteriliyor 1 - 5 / 203
  • Öge
    Taşıt ses kalitesi
    (Fen Bilimleri Enstitüsü, 2001) Mollaahmetoğlu, Emre ; Güney, Ahmet ; 101375 ; Otomotiv
    Duyduğumuz her ses, bir ses kaynağının katı, sıvı ya da gaz ortamlarda yarattığı titreşimlerin sonucudur. Genlik, frekans ve zaman gibi üç temel fiziksel değişken ile tarif edilebilen bir ses, yani bir işitsel olay karşısında, insanoğlunun son derece karmaşık bir yapıya sahip olan duyma mekanizması, bir ön amplifikatör gibi çalışan dış kulaktan başlayarak son derece komplike bir yapı sergiler. Duyma özellikleri üzerine yapılan testler ve araştırmalar, duyma mekanizmasının yam sıra, eş duyma eğrilerinin ve en alt ile en üst duyma sınırlarının ortaya konması ile akustiğin temelini atmıştır. Dünya' da özellikle 20. yüzyılda çevresel konularda gösterilen hassasiyetle, su ve hava kirliliğinin yam sıra gürültü de önemli bir kirlilik olarak kabul edilir olmuştur. Gürültü, "istenmeyen ses" olarak adlandırılmıştır. DİN 1320 standardı da "İnsan kulağının duyma frekansları çerçevesinde, sessizliği ya da duyulmak istenen sesi bozan, sağlığa zararlı olan ya da sıkıntı veren ses" tanımıyla yüksek seviyeli her sesi "gürültü" şeklinde ifade etmiştir. Ancak 20. yüzyılın ikinci yansında sesin karakteri ile insanın işitsel algılan arasındaki ilişkiyi ortaya koyan psikoakustik biliminde katedilen mesafe göstermiştir ki iyi ve kötü, sevilen ve sevilmeyen sesleri ayırt etmekte gürültü tamını son derece yetersiz kalmaktadır. Geçmişte -en azından uzunca bir süre maruz kalındığında- insan sağlığına zarar veren çok fazla ses kaynağı bulunduğu için üründen yayılan akustik enerjiyi azaltmak üzere uğraşılırken, yüksek seviyeli her sesin gürültü ilan edilmiş olması nispeten anlaşılırdır. Ancak bugün bu bilimde öyle bir noktaya gelinmiştir ki, bir zamanlar savaşılan o birçok gürültü kaynağı artık ses basıncı seviyeleri itibariyle, birer "kulak dostu" olarak tanımlanabilmektedir. Bu bağlamda akustik hedeflerde bir değişim gözlenmiştir. Seslerin salt genliği ile değil, genliğin yanında zaman ve frekans özelliklerinin de bulunduğu bir bütünde incelendiği, akustik emisyonlann karakteri ile insanlann idraki, eylemsel ve duygusal durumlanna bağlı olarak algısı arasındaki ilişkilerin ortaya konduğu psikoakustik çalışmalar Ses Kalitesi kavramım yaratmıştır. Ürününü tercih edilir kılan, beğeni toplayan, tüketiciye istenen uyan, mesaj veya imajı veren seslerin kalitesinin yüksek olduğu kabul edilir. Ancak bu değerlendirmeyi daha sağlıklı, daha standart hale getirmek üzere bir dizi değerlendirme testi geliştirilmiştir. Ses kalitesi testlerinde hem sübjektif, hem de objektif değerlendirmelere yer verilir. Farklı dinleyici tiplerinden oluşan jüri testlerinde daha çok sübjektif notlamalar, bilgisayar destekli uygulamalarda ise psikoakustik metriklerin kullanıldığı objektif değerlendirmeler yürütülür. ıx "Belirli bir teknik hedef veya görev çerçevesinde mevcut sesin uygunluğu" anlamına gelen bu kavram, bugün insanoğlunun kullandığı tıraş makinasından, otomobile, kapıdan buzdolabına kadar, tüm sesli araçları kapsamaktadır. Bunlar içerisinde, günlük hayatta en çok vakit geçirilen, en karmaşık ses bileşenlerine sahip olan aracın binek taşıtlar olduğu düşünüldüğünde, taşıtın ne denli önemli bir ses kalitesi çalışma alanı olduğu anlaşılmaktadır. Fiyat, donanım, ömür ve performans gibi bilinen kriterlerde son derece iddialı ama bir o kadar da birbirine yakın değerler sunan günümüz taşıtlarında, bir ürünü diğerinden bir adım öne çıkartacak yeni alanlardaki gelişmelere ihtiyaç duyulduğu göz önüne getirildiğinde taşıt imalatında da ses kalitesinin yükselen bir değer olacağı ön görülmektedir. Ses kalitesi, taşıtın çalışma şartlan hakkında önemli bilgiler sunarken, aynı zamanda kabin içi seyir konforunu tayin eden başlıca parametrelerden biri olacaktır. Taşıtlarda genel ses kalitesindeki en etkin kısımlar, yani temel ses kalitesi elemanları, motor, egzoz, kapı, fren ve lastiktir. Bunlar dışında kabin içinde sileceklerden dönüş sinyalinin sesine kadar daha birçok ses kalitesi detayı daha bulunmaktadır. İstanbul Teknik Üniversitesi Otomotiv Anabilim Dalı, taşıtlardaki en önemli iki gürültü kaynağı olarak kabul edilen motor ve lastikte ses kalitesi üzerinde çalışmıştır. İkisi prototip olmak üzere toplam 4 taşıt, gerekli işletme şartlarına bağlı olarak bölüm laboratuvarlan içerisinde yer alan şasi dinamometresi veya üniversite kampusu içerisindeki bir özel güzergahta teste tabi tutulmuştur. Birinci test grubunda elektronik ve mekanik yakıt pompasının kabin içi ses kalitesine etkisi gözlenmiştir. 4 farklı konumdaki mikrofon aracılığıyla bir data toplama cihazı üzerinden I-deas Test yazılımına kaydedilen sesler, daha sonra MTS Sound Quality 3.5 yazılımında analiz edilmiştir. Soğuk rölanti, sıcak rölanti, 4. vites 50 km/s sabit hız, 5. vites 100 km/s sabit hız ve 3. vites 1000-4000 d/d hızlanma şartlarında alman ses kayıtlan, iki temel psikoakustik metrik olan ses basıncı seviyesi ve Artikülasyon İndeksi'ne göre hesaplanmıştır. Değerlendirmede iki önemli sonuç ortaya çıkmıştır: Birincisi, 2000 d/d öncesinde daha kötü görünse de esas kullanım devirleri dikkate alındığında elektronik yakıt pompasının mekanik tipe kıyasla kabin içinde daha yüksek bir ses kalitesi sunduğu belirlenmiştir. İkincisi, kabin içi ses kalitesinin değerlendirilmesinde ses basıncı seviyesinin tek basma yeterli olamayacağı ortaya konmuştur. AVL ve benzeri kuruluşların da bu konuda yaptığı çalışmalara sonunda yine bu tespitin yapıldığı görülmektedir. Öyle ki belli bir işletme şartında kabin içi ses basıncı seviyesi değeri daha yüksek görünmesine karşın, ortamdaki sözlerin anlaşılabilirliği daha başanlı bulunmuştur. Seste genlik kadar, zaman ve frekans dağılımlarının da uygunluğu ve memnuniyeti etkilediği doğrulanmıştır. Otomotiv Anabilim Dalı'nda bu çalışmanın ardından biri metodizasyonu oluşturmak ve adaptasyonu sağlamak, diğeri ise lastik ses kalitesini değerlendirmek üzere iki test programı daha gerçekleştirilmiştir. Lastik ses kalitesi testlerinde kabin içinde çift taraflı mikrofon kullammımn yanısıra arka lastik önü ses kaydının yapılmış olması dikkat çekici sonuçlar elde etmeyi sağlamıştır. Lastik sesinin yoğunlaştığı frekansların, lastik sesinin kabin içi ve dışındaki seviye farkının ortaya konduğu ölçümlerde, psikometriklerle yapılan analizler de bazı farklı bilgiler vermiştir. Keskinlik eğrileri lastik sesindeki yüksek frekanslı bileşenlerin çokluğunu gösterirken; Artikülasyon İndeksi yeniden dinleme sürecinde farkedilen ancak ses basıncı seviyesinde yakalanamayan bir 4.4 kHz bileşenini ortaya çıkarmış; gürlük kabin içindeki sesin algılanan yüksekliğinin yeterli konfor seviyesinde olduğunu göstermiştir.
  • Öge
    Motorların doğalgaz'a dönüşümü, doğalgazlı motorların performansı, emisyon değerleri ve dolum istasyonlarının incelenmesi
    (Fen Bilimleri Enstitüsü, 2004) Yalçınkaya, Volkan ; Özaktaş, Turgut ; 154683 ; Otomotiv
    Doğalgazm sahip olduğu asıl bileşim öncelikli olarak doğalgazın çıkartıldığı üretim sahasına bağlıdır ve bu nedenden dolayı bileşim kapsamındaki sınırlı varyasyonların kabul edilmesi gerekmektedir. Dünya çapında doğalgaz kalite şartnameleri için önemli farklılıklar bulunmaktadır. Söz konusu bu şartnamelerin başlıca amacı boru hatlarının ve endüstriyel ve yerleşim birimi tüketicilerinin gereksinimlerinin karşılanmasıdır. Doğalgazın bir motor yakıtı olarak kullanımına ilişkin özellikleri dikkate alınmamıştır. Bu çalışmada sıkıştırılmış doğalgazın taşıtlardaki uygulaması ve dünya üzerinde taşıtların kullanımı için gerekli olan şartnameleri ve doğalgaz bileşenlerinin taşıtın performans ve emisyon değerlerine etkileri ele alınmaktadır. İlk bölümde, doğalgaz kavramı, fiziksel ve kimyasal özellikleri, kullanım alanları ve dünyadaki rezervleri irdelenmiştir. İkinci bölümde, doğalgazın depolanması ve taşıtlar için dolum istasyonları, istasyonda olması gereken başlıca ekipmanlar ve teknik özellikleri irdelenmiştir. Üçüncü bölümde, benzin ve diesel yakıt ile çalışan taşıtlarda doğalgaz uygulamaları ve pratikte uygulanan çeşitli marka ve modellerdeki sıkıştırılmış doğalgaz ile çalışan taşıtlar ortaya konmuştur. Dördüncü bölümde, doğalgazın dünya üzerindeki kalite standartları, ticari doğalgazın kalitesi, doğalgazlı taşıtların performans ve egzoz emisyon değerleri incelenmiştir. Son bölümde ise sıkıştırılmış doğalgazın diğer yakıtlara özellikle benzin ve diesel ile çalışan taşıtlara kıyasla avantaj ve dezavantaj lanndan söz edilmektedir.
  • Öge
    Çekici araç motorları için Türkiye kullanım koşullarını temsil eden seyir çevrimi oluşturulması
    (Institute of Science and Technology, 2014) Ünal, Fatih ; Soruşbay, Cem ; 356022 ; Automotive
    Ağır taşıtlar; Motorlu taşıtlar; Otomobil kullanımı; Taşıt motorları; Ticari araçlar ; Ürün yaşam eğrisi; İçten yanmalı motorlar
  • Öge
    Yolda giden taşıta etkiyen kuvvetlerin devrilme esnasında incelenmesi
    (Fen Bilimleri Enstitüsü, 1996) Nurol, O. Fatih ; Erzi, A. Işık ; 55550 ; Otomotiv
    Motorlu araçlarda aktif emniyet tedbirleri çerçevesinde aracm stabilitesi ve yörünge takibi önemli bir yer tutar. Bunlara ilişkili olarak viraj esnasında etkiyen yanal kuvvetlerin, taşıt ekseninin açısal hızına ve hız vektörünün dönme hızına göre değişimi yana yatma dikkate alınarak yalpa ekseni konumu, yörünge takibi ve stabilite arasında matematiksel modeller oluşturulmuş ve bilgisayar kullanarak hesaplamalar yapılmıştır.
  • Öge
    Alternatif motor yakıtları ve LPG'nin motor yakıtı olarak benzinle deneysel olarak karşılaştırılması
    (Fen Bilimleri Enstitüsü, 1996) Çeviköz, B. Murat ; Arslan, H. Ertuğrul ; 55794 ; Otomotiv
    Bu çalışma, çağımızda dünyamızın şüphesiz en büyük sorunlarından olan enerji dar boğazı ile ilgilidir. İlk olarak motor yakıtı olarak kullanılabilen alternatif yakıtlardan olan doğal gaz, hidrojen ve LPG'nin elde edilişi, fiziksel ve kimyasal özellikleri ile depolanması, taşınması ve motorlarda kullanımı sonucu oluşacak olan egzoz emisyonlarından bahsedilmiştir. Bu yakıtların araçlarda kullanılmasının avantajlarına ve dezavantajlarına değinilmiştir. Ayrıca günümüzde kullanılmakta olan gaz karbüratörlü LPG sistemlerinden örnekler verilerek incelenmiştir. Çalışmanın esas amacı ise yeni bir yakıt - hava ön karışım modeli geliştirmektir. Bu nedenle Motorlar Laboratuvarında bulunan Renault 12 tipi deney motorunun LPG ile çalışabilmesi için motor kafasında bazı değişiklikler yapılmıştır. Bunun için geliştirilen dahili karışım hazırlama yönteminde, emme supabı hareketiyle kontrol edilen bir mekanizma yardımı ile, gaz halindeki LPG doğrudan yanma odasına gönderilmektedir. Karışım oluşumu emme supabı oturma yüzeyinde gerçekleşmektedir. Emme supabı oturma yüzeyinde çevresel olarak 1 mm çapında 12 adet delik bulunmakta olup bu delikler çevresel bir kanal ile birbirlerine ve motor gövdesinde bulunan LPG giriş hattına bağlıdır. Yakıt gönderme işlemi kam milinin hareketine bağlı olarak supabın yuvasından kalkması ile açılan delikler üzerinden yapılmaktadır. Deney motorunun performansı ve egzoz emisyonları benzin ile çalıştırılarak bir seri deney ile belirlenmiştir. Aynı deneyler LPG kullanılarak tekrarlanmış ve elde edilen sonuçlar birbirleriyle mukayeseli olarak grafikler halinde verilmiştir.