FBE- Konstrüksiyon Lisansüstü Programı - Yüksek Lisans

Bu koleksiyon için kalıcı URI

Gözat

Son Başvurular

Şimdi gösteriliyor 1 - 5 / 197
  • Öge
    Plastik ürün tasarım ilkeleri
    (Fen Bilimleri Enstitüsü, 1997) Aslan, M. Alper ; Akkurt, Selma ; 66825 ; Konstrüksiyon
    Bu tez plastik parçaların tasarımında kullanılabilecek ilkeleri ortaya koymaktadır. İkinci bölümde plastiklerin mekanik davranışlarını etkileyen fiziksel ve kimyasal özellikler (zincir şekilleri, stereodüzen, amorf ve kristalin yapı vb.) anlatılmıştır. Üçüncü bölümde çok kısa olarak, plastiklerin mekanik özellikleri bakımından metallerden farkları belirtilmiş ve sonra tasarımda büyük önemi olan viskoelastik davranış incelenmiştir. Dördüncü bölümde plastiklerin pratik hesap yöntemi ve örnekler verilmiştir. Beşinci bölümde elastiklik modülleri düşük olan plastiklerin çeşitli geometrik düzenlemelerle rijtillerinin nasıl artırılabileceği örneklerle gösterilmiştir. Altıncı bölümde plastiklerin değişken yüklere karşı tepkileri ve değişken yüklere maruz parçalarda ne gibi hususlara dikkat edilmesi gerektiği anlatılmıştır. Sonraki bölümde plastik ürün tasarımında izlenebilecek adımlar verilmiştir. Son bölümde ise kalıplanarak üretilecek parçalarda tasarım sırasında dikkat edilmesi gereken geometrik özellikler (çeper kalınlıkları, kaburgalar, yuvarlatmalar vb.) verilmiştir.
  • Öge
    The analytical and experimental investigation of force generation on V profile clamp
    (Institute of Science and Technology, 2015) Kayacık, Erkan ; Parlar, Zeynep ; 398081 ; Construction
    Günümüzde boru bağlantı elemanı olarak sıklıkla karşılaştığımız V kelepçeler II. Dünya Savaşı sırasında Marmon şirketi tarafından icat edilmiştir. İlk olarak NASA tarafından boşalan yakıt deposu bölümlerinin uzay mekiğinden ayrıştırıcı sistem olarak kullanılmıştır. Aynı sistem, Japonya'ya atılan atom bombalarının taşıyıcılardan serbest bırakılması için de kullanılmıştır. 1970'li yıllarda Marmon şirketi, V kelepçelerin tasarımını sivil endüstriyel uygulamalar için basitleştirmiş ve bantlı V kelepçe ismiyle piyasaya sunmuştur. Günümüzde V kelepçeler, hızlı montaj ve kompakt tasarım avantajları nedeniyle pompa, filtrasyon, çeşitli boru iletim hatları, egzoz ve hava emiş sistemleri gibi birçok uygulamada yaygın olarak kullanılmaktadır. Özellikle otomotiv sektöründe sıkılaşan emisyon standartları, çeşitli egzoz gazı kontrol ve hava emiş sistemlerini ortaya çıkarmıştır ve bu sistemler motor kompartımanını oldukça kalabalıklaştırmaktadır. Ayrıca artan üretim adetleri ve montaj maliyetleri de montaj süresinin kısaltılmasını gerektirmektedir. Bu nedenlerle uzun yıllardır turbo, egzoz ve hava emiş sistemi bağlantılarında kullanılmakta olan 2 ya da 3 civatalı flanş bağlantıları yerini tek bir civatanın kullanıldığı ve çok daha az yer kaplayan V kelepçe bağlantılarına bırakmaya başlamıştır. Tez kapsamında otomotiv sektöründe kullanılan V kelepçeler işlenecektir. Birinci bölümde literatür araştırması yapılacak ve yapılan çalışmalar özetlenecektir. İkinci bölümde V kelepçeler, tasarım çeşitleri ile detayları ve uygulama alanları ile çalışma koşulları açıklanacaktır. Üçüncü bölümde bantlı V kelepçeler için civata kuvveti hesabı, radyal kuvvet oluşumu ve radyal kuvvetin eksenel yüke dönüşümü işlenecektir. Ayrıca bantlı V kelepçeler için geliştirilen hesap teorileri V profil kelepçelere uygulanacaktır. Dördüncü bölümde ise mevcut hesap modellerine, malzeme kalınlığı V kesitteki elastik deformasyon etkisi olarak dahil edilecektir. Beşinci bölümde doğrulama testleri ve sonuçları anlatılacak. Test sonuçları, oluşturulan kuvvet oluşum teorileriyle karşılaştırılacaktır. Tez çalışmasına bir bütün olarak bakıldığında bu zamana kadar sadece bantlı V kelepçeler için yapılmış akademik çalışmaların V profil kelepçelere uygulanması ve literatüre kazandırılması amaçlanmaktadır. Ayrıca yüksek sıcaklıkta kullanılan V profil kelepçe tasarımlarındaki kafa teması ile V kesitteki elastik şekil değişiminin kuvvet oluşumu üzerindeki etkileri incelenerek mevcut hesap modellerinin geliştirilmesi hedeflenmektedir.
  • Öge
    Led tv için ortadan ayak tasarımı ve analizi
    (Fen Bilimleri Enstitüsü, 2016) Yılmaz, Bahtiyar ; Palabiyik, İbrahim Mehmet ; 438173 ; Konstrüksiyon
    Televizyonlar 21. Yüzyıl'ın başlarından itibaren, sadece kanalların izlenebildiği elektronik eşya kavramından ayrışmaya başladı. Android tabanlı işletim sistemleri ve 8K ekran çözünürlüğünün yanında, ekran teknolojisindeki gelişmeler daha büyük ve daha ince televizyonların üretimini mümkün kılarak mekanik anlamda estetik tasarımları ön plana çıkardı. Bu çalışmada 32", 40" ve 55" LED TV için ortak kullanılacak ortadan ayak tasarımı yapılmış; daha sonra bu tasarım statik kuvvet analizi, akış simülasyonu ve testlerle doğrulanmıştır. Giriş bölümünde, günümüzde teknolojinin geldiği yerden ve televizyonun müşteriye görsel anlamda ne sunduğundan bahsedilmiştir. Tezin amacı ortaya konulmuş, literatürdeki örnekler aktarılmış ve hipotez belirlenmiştir. İkinci bölümde, ayak çeşitleri incelenmiş; hareket çeşitlerine ve yapılarına göre bir sınıflandırmaya gidilmiştir. Yapılarına göre ayaklar; sac metal taşıyıcı ayaklar, alüminyum taşıyıcı ayaklar, plastik taşıyıcı ayaklar ve tek parça plastik ayaklar olarak ayrılırken, hareket şekline göre sabit ve hareketli olarak ayrılır. Hareketli ayaklar da kendi içinde tilt ve swivel olarak ikiye ayrılır. Üçüncü bölümde, ayağın tasarımı yapılırken; ön tasarım ile ayağın genişliği ve uzunluğu belirlenmiş, detay tasarımda ise ayak grubunu oluşturan alüminyum taşıyıcı, plastik kapak, boyun parçası ve kozmetik plastik parçalarının tasarım prensipleri ve üretim teknolojileri ile ilgili bilgiler verilmiştir. Dördüncü bölümde, detay tasarımı tamamlanmış ayak grubu içindeki en kompleks ve kritik parça olan alüminyum taşıyıcı 100 N kuvvet testini simule etmek için statik analize ve enjeksiyon prosesindeki malzeme davranışını görmek için akış analizine tabi tutulmuştur. MSC Nastran yazılımı ile yapılan statik analizde; deplasman, düşey deplasman, yatay deplasman, temas durumu, esneme miktarı, eşdeğer Von-Mises gerilmesi ve noktasal düşey deplasman incelenmiştir. Akış analizinde MAGMASOFT yazılımı kullanılmış olup; dolum sıcaklıkları, dolum hızları, dolum hava hapsolmaları, dolum hava kalan bölgeler, dolum türbülansları, katılaşma sıcaklıkları ve katılaşma sonra çarpılmalar incelenmiştir. Yapılan analizlerden sonra 100 N kuvvet testi ve 10°lik eğik düzlem testi uygulanmış ve deneysel analiz başlığı altında sonuçları paylaşılmıştır. Sonuç bölümünde ise ayak grubunun tasarım ve analiz süreçlerinin üstünden geçilirken, sorunsuz alınan deneme baskılarından örnekler paylaşılmış ve ürünün seriye giriş tarihi okuyuculara aktarılmıştır.
  • Öge
    Nükleer tesislerde kullanıma uygun çift ana kirişli gezer köprülü bir krenin tasarımı ve yapısal analizi
    (Fen Bilimleri Enstitüsü, 2015) Çıtır, Kutay ; İmrak, Cevat Erdem ; 421164 ; Konstrüksiyon
    Günümüzde krenler, sadece sanayi alanlarında kullanılmadığı gibi nükleer santrallerde de kullanılmaktadır. İnsan gücünün kaldırabileceğinin çok üzerinde olan yüklerin taşınmasında yüksek tonajlı krenler kullanılmaktadır. Nükleer santraller, kapalı alanlar olduğundan santral içinde köprülü krenlerin kullanımı yaygındır. Krenlerin yükleri kaldırırken hasar görmeleri belki büyük bir çevresel felakete yol açabileceğinden mukavemet hesapları dikkatli yapılmalı ve elde edilen sonuçlar dikkatli oluşturulmuş bir sonlu elemanlar analizi programı ile valide edilmelidir. Bu çalışmada kren ana kirişi ayrıntılı olarak anlatılmış ve köprülü krenin teknik özellikleri belirtilmiştir. Nükleer santrallerden nasıl enerji elde edildiği ve nükleer santrallerde çalışan krenler için önem arzeden depremlerin tanımı ve hesap yöntemlerine değinilmiştir. FEM ve DIN normlarına uygun kren parçalarının mukavemet hesapları ele alınmıştır. Daha sonra INVENTOR/CAD programı kullanılarak analiz için krenin modeli oluşturulmuştur. ABAQUS/CAE programı kullanılarak, kren parçalarının sonlu elemanlar yöntemine göre analizi yapılmıştır. Ayrıca krenin sismik etkileri SAP2000 yazılımı ile analiz edilmiştir. Son olarak sonlu elemanlar metodu ile analitik yöntemlerle elde edilen gerilme ve sehim değerleri karşılaştırılmıştır.
  • Öge
    Design and development of side underrun protection devices
    (Institute of Science and Technology, 2016) Akkuş, Didem ; Kocabaş, Hikmet ; 439588 ; Construction
    Yerden yüksekliği fazla olan taşıtlarla gerçekleşen kazalarda korumasız karayolu kullanıcıları tekerler arasındaki boşluğa düşüp araç altında ezilebilir ve ölümcül yaralanmalar olabilir. Kamyon ve treyler yan koruyucuları; bu boşlukları kapatarak korumasız karayolu kullanıcılarını yan çarpma sonucu kamyonun tekerlekleri tarafından ezilmesini önlemek için tasarlanmıştır. Bu çalışmanın amacı, yan koruyucularla ilgili mevcut literatürü ve uygulamaları gözden geçirilmesi; yeni yan koruyucu dizayn önerisi ile kamyon ve çekicileri daha güvenli bir hale getirmektir. Fabrika çıkışlı olarak, üst yapıcı tarafından ya da diğer üreticiler tarafından sonradan araca takılabilir. Araştırma süresince incelenen yan koruyucuların kazalarda ölüm ve yaralanmaları büyük oranda azalttığı ve bu sebeple yan koruyucalrın bahsi geçen araçlar için bir ihtiyaç olduğunu ortaya konmuştur. Mekanik dizayn iyileştirmeleri ile araç altına sıkışma ve sürüklenme sonucu sonucu yaralanma ve ölümler azaltılabilir. Kazaların olmasında diğer büyük sebep is görünürlük. Kamyon ve çekicilerin yer aldığı yandan çarpışma kazalarının büyük bir kısmı düşük hızla (30km/h altında) gerçekleşmektedir. Bu araçların tali yoldan ana yola çıkarken yetersiz aydınlatma sonucu görünmemesi, dönüş esnasında kör noktada kalan diğer karayolu kullanıcılarının farkedilmemesi ve yan reflektörlerden gelen ışınların yandan gelen araç taradından geç farkedilmesi yan çarpışmalara sebebiyet vermektedir. Avrupa Birliği ülkeleri başta olmak üzere birçok ülkede yan koruyucular yasal zorunluluktur. Avusturalya, Amerika, Kanada gibi ülkelerde yasal bir zorunluluk olmamasına rağmen; bu konuda aktif çalışmalar ve öneri niteliğinde düzenlemeler mevcuttur. Türkiye'de ise Avrupa Birliği'nde kabul edilen kanunlar (ECE R73) geçerlidir. Yan koruyucuların kaza güvenliğinin yanında, tasarımından ötürü diğer faydaları vardır. Düz yüzeyli yan korumaları, hava sürtünme katsayısı düşürür. Özellikle yüksek hızlarda ciddi yakıt tasarrufu sağladığı araştırmalar tarafından ispatlanmıştır. Yakıt tüketimini düşürmesi sonucu egzoz gazlarının salınıma da olumlu etki yapar. Bu sebeplerle çevre kirliliğnin azaltılmasında katkısı vardır. Görsel etkiler de düşünülerek araca entegre yan tasarımları önem kazanmıştır. Bunun yanı sensörler kullanılarak, sürücünün görüş mesafesi dışında ( kör nokta) yaklaşan cisimler için uyarı sistemleri de dizayna eklenmiştir. Genellikle radar sensörler kullanılan bu sistemler cisimleri algılayarak sürücüye sesli/görsel uyarı yapar. Ön ve arka korumaların aksine, mevcut yan korumalar, sadece korumasız karayolu kullanıcılarını korumak için kullanılmaktadır. Bu yüzden homologasyon testlerinde 1-2 kN'luk yüke dayanım yeterlidir. Tez çalışmasında, araba çarpışmasına da dayanabilecek bir yan koruma dizaynları NX'de yapıldı. Ağırlık optimizasyonu için doğadan esinlenerek tasarlanan bal petek yapısı kullanıldı. Bu yapının Ön ve arka korumlar için uygulanan test yükü 100kN uygulanarak sonlu elemanlar analizi ile Ansys programında test edildi. İzin verilen deformason limitleri arasında kalacak şekilde dizaynda ağırlık optimizasyonu uygulandı. Alternatif malzemelerle aynı test koşulları için tekrar sonlu elemanlar metodu ile analizler yapıldı. Analiz sonuçları karşılaştırmaları ile optimum çözüm bulunmya çalışıldı. Görünürlük sebebiyle meydana gelen yan çarpışmlar incelendi. Yetersiz aydınlatma ve göz refleksleri nedeniyle geç farkedilmenin, çarpışmlarardaki en önemli etken olduğu tespit edilmiştir. Bu nedenlerle meydana gelen kazaları önlemek için görünürlük iyileştirme dizayn önerisi sunuldu. Yan koruyucuların üzerine entegre olacak öneri dizaynda, yan işaret lambaları sensörlerle donatılmış olacak. Sensörler yaklaşan aracın aydınlatmasını (ön farları) algılar, yan işaret lambaları yanıp sönerek farkedilirliği arttırır. Normalde farklı ışığı algılamak için 0,5 saniyeye ihtiyacı olan insan gözü parlak yanıp sönen işaret lambalarını algılayabilecektir. Bu sayede dönüşlerde kamyon ve treyler farkedilip yaklaşan araç da buna göre önlemlerini alabilecektir.