Çökelme Süresinin Kademeli Olarak Azaltılmasının Anaerobik/aerobik Ardışık Kesikli Reaktör Sistemindeki Biokütlenin Çökelme Özelliklerine Etkisi

thumbnail.default.alt
Tarih
2013-09-13
Yazarlar
Sadrzadeh, Fatemeh
Süreli Yayın başlığı
Süreli Yayın ISSN
Cilt Başlığı
Yayınevi
Fen Bilimleri Enstitüsü
Institute of Science and Technology
Özet
Hızlı nüfus artışı ve sanayileşme sonucunda oluşan atık sular tabiatın özümleyebileceği miktarı aşmış ve alıcı ortamları kirlenme tehlikesi ile karşı karşıya bırakmıştır. Doğadaki ekolojik dengeyi olumsuz yönde etkileyebilecek ve diğer faydalı kullanımlarını engelleyecek bu durumun önüne geçebilmek için atıksuları uzaklaştırmadan önce arıtma zorunluluğu doğmuştur.Biolojik atıksu arıtımının amacı; atıksudakı çökelemeyen kolloidal ve organik maddeleri farklı mikrooganizmalar yardımıyla gidermek ve kararlı hale getirmektir. Biyolojik arıtmanın temeli tek hücreli canlılardır.Yani mikroorganizmalardır. Mikroorganizmalar da diğer canlılar gibi doğar, beslenir, solunum yapar, ürer ve ölür.Mikroorganizmalar gerekli şartların sağlanması durumunda çok hızlı bir şekilde üreyebilirler. Bu şartlar tüm canlılar için gerekli olan oksijen ve besin maddesidir.Bakteriler gıda ihtiyacı olarak atıksuda fazlaca mevcut bulunan ve çevreye verildiğinde kirlilik yaratan organik maddeleri kullanırlar.Bakterilerin solunum yapması ve çoğalması için suda bulunan çözünmüş oksijen yeterli olmaz. Bunun için dışarıdan oksijen verilmesi gerekmektedir. Dışarıdaki havayı suya veren mekanik ekipmanlar sayesinde gerekli oksijen temin edilmiş olur.Böylece atıksu içerisindeki mikroorganizmalar gelişerek suda kirliliğe sebep olan tüm organik madde ve kirletici maddeleri yok ederler. Bu işlem sonunda atıksu içindeki organik maddeler biyolojik olarak ayrıştırılır. Seleksiyon teorisine göre, biokütleye dış stres faktörleri uygulayarak ve hidrolik, kinetik veya metabolik seleksiyon baskıları yaratarak istenen belirli özelliklerde mikrobiyal popülasyonların seçimi mümkündür( wanner, 1994). Bu dış arasında, çökelme süresi( Ts;dk) yavaş flokları yıkayıp uzaklaştıran ve dolaysıyla ardışık kesikli reaktör (AKR) sistemlerinde hızlı çökelen biokütlenin üretilmesine yardımcı olan ana hidrolik seleksiyon baskılarından biri olarak edilmektedir (Qin et al 2004). Proje önerisi kapsamında karbon kaynağı olarak çözünmüş nişasta ve asetat ile beslenen labratuvar ölçekli ve 2L çalışma hacimli bir AKR’de elde edilen biokütlenin çökelme kapasitesi ve organik madde giderim verimleri araştırılmıştır. Biokütlenin çökelme özelliklerinin iyileştirilmesi hedefli temel strateji olarak reaktördeki çökelme süresi kademeli olarak azaltılan sistemden toplanan örneklerde askıda katı madde(AKM) , çamur hacim indeksi, KOİ giderim verimi, hücre-içi karbon depolama polimerleri olan PHA’lar ve glikojenlerin ölçümü ile sistem karakterize edilmiştir. Bu araştırmada sistem asetat ve çözünmüş nişasta ile beslenen sistemden elde edilen numunelerde aşağıda sıralı parametreler ölçülmüş. Parametre birim açıklamalar aşagıda acıkladıgım gibidir: AKM mg/l reaktör içerisindeki toplam askıda katı madde UAKM mg/l reaktör içerisindeki biokütle knstrasyonunu gösteren uçucu askıda katı madde ÇHİ ml/g biokütlenin çökelme kapasitesinin göstergesi olan çamur hacim indeksi D-AKM mg/l çıkış suyu kalitesi açısından cıkış suyu toplam askıda katı madde miktarı D-UAKM mg/l çıkış suyu kalitesi açısından çıkış suyu uçucu askıda katı madde miktarı KOİ mg/l çıkış suyu kalitesi ve sistemin organik madde giderim verimi ile ilgili olarak giriş ve çıkış suyu süzülmüş KOİ değerleri PHB ve PHV cinsinden PHA mg/l KOİ ekivanlanı farklı işletme koşullarında biokimyasal dönüşüm süreçlerinin irdelenmesi için gerçekleştirilen çevrim-içi deneylerin ve bunlara paralel yürütülen respirometrik deneylerin bazılarında AKR ve respirometreden tam karışım örnekleri toplanır ve hücre-içi karbon depolama süreçlerinin aydınlatılabilmesi amacıyla PHA (polihidroksialkonat) ölçümleri Gaz Kromatografi ile gerçekleştirilmiş. AKM ve UAKM deneyde AP40 filtreden kullanılmıştır. Filtreyi distile su ve musluk suyla yıkanıp 1saat etüvde (105 ˚C) kurutmuştur. Sonra etüvden çıkarıp nemden etkilenmemesi için 30 dakikada desikatörde beklenmıştır. 1saat beklenip desikatöre konululdu. Desikatörde 30 dakika beklenildi. Sonra tartım yapıldı. Bu filtreyi 15 dakika için 550’de konuldu. Yarım saat beklenip tartım yapıldı. Sonra standard metode göre hesaplamalar yapıldı. KOI deney için numune hacmi seçildi. Her numune için çift çalışıldı. Sonra su ile 5ml’ye tamamlandı. Üzerine 1.5 ml dikromat ve 3.5 ml asit eklendi(standart metode göre). 2 saat 150 C’de kaynatıldı. Sonra titrasyon yapıldı. Hesaplamalar standard metode göre yapıldı. PHA deneyi için reaktörden 25-30 ml numune alındı. Sentrifüjlendı. Üst faz dökülünecek. 4.5 ml fosfat buffer eklendi. Yine sentrifujlendi. Freeze-dry yapıldı. 48 saat sonra freeze dry dan çıkarıp tartım yapıldı. Tartımlar kaydedildi. Standardlar eklenip kaynatıldı. Üst faz alındı ve GC’de ölçüldü. Glikojen parçalama işlemi için 4.5 ml numune alındı. Üzerine 0.5 ml HCL eklendi. Numuneler 5saat için kaynatıldı. Pastor pipet ile HPLC viallara aktarıldı. Sonra okulamalar HPLC ile yapıldı. Sonuç olarak, çökelme süresi azaltınca iyi bir biokütle giderimi elde edildi. Çökelme süresi 5 dakikaya gelince, biökütle miktari reaktörde sabitlendi. Ortalama olarak, elde edilen biokütle miktari 10g AKM/L, çamur hacim indeksi(ÇHI1O ve ÇHI30) 20 ve 18 ml/g ve KOI giderimi 75%di. Biokütle giderimi rağmen, iyi bir çamur hacim indeksi ve yüksek biokütle konstrasyon systemde elde edildi. Analizlerin sonuçta minimum çökelme hızının, çökelme süresinden daha etkili olduğu isbat edildi. Minimum çökelme hızı, yavaş çökelen biokütlelerin systemde kalmasına etkilidir. Sonuç olarak, anaerobik fazda PHB,PHV,PHA ve glikoz üretimi artar çünkü systeme besleme yapılır ve bu besleme hücre içinde depolanır çünkü elektron verici vardir ama elektron alıcı olmadığı için bu beslemeyi kullanamaz oyüzden depolanır ve aerobik fazda kullanılır çünkü aerobik fazda oxyjen (elektron alıcı) vardır ve bu enerjiyi mikroorganizmalarin büyümesi için kullanacak buyüzden PHB,PHV,PHA ve glykoz’un konsantrasyonu aerobik fazında azaltır.   Hızlı nüfus artışı ve sanayileşme sonucunda oluşan atık sular tabiatın özümleyebileceği miktarı aşmış ve alıcı ortamları kirlenme tehlikesi ile karşı karşıya bırakmıştır. Doğadaki ekolojik dengeyi olumsuz yönde etkileyebilecek ve diğer faydalı kullanımlarını engelleyecek bu durumun önüne geçebilmek için atıksuları uzaklaştırmadan önce arıtma zorunluluğu doğmuştur.Biolojik atıksu arıtımının amacı; atıksudakı çökelemeyen kolloidal ve organik maddeleri farklı mikrooganizmalar yardımıyla gidermek ve kararlı hale getirmektir. Biyolojik arıtmanın temeli tek hücreli canlılardır.Yani mikroorganizmalardır. Mikroorganizmalar da diğer canlılar gibi doğar, beslenir, solunum yapar, ürer ve ölür.Mikroorganizmalar gerekli şartların sağlanması durumunda çok hızlı bir şekilde üreyebilirler. Bu şartlar tüm canlılar için gerekli olan oksijen ve besin maddesidir.Bakteriler gıda ihtiyacı olarak atıksuda fazlaca mevcut bulunan ve çevreye verildiğinde kirlilik yaratan organik maddeleri kullanırlar.Bakterilerin solunum yapması ve çoğalması için suda bulunan çözünmüş oksijen yeterli olmaz. Bunun için dışarıdan oksijen verilmesi gerekmektedir. Dışarıdaki havayı suya veren mekanik ekipmanlar sayesinde gerekli oksijen temin edilmiş olur.Böylece atıksu içerisindeki mikroorganizmalar gelişerek suda kirliliğe sebep olan tüm organik madde ve kirletici maddeleri yok ederler. Bu işlem sonunda atıksu içindeki organik maddeler biyolojik olarak ayrıştırılır. Seleksiyon teorisine göre, biokütleye dış stres faktörleri uygulayarak ve hidrolik, kinetik veya metabolik seleksiyon baskıları yaratarak istenen belirli özelliklerde mikrobiyal popülasyonların seçimi mümkündür( wanner, 1994). Bu dış arasında, çökelme süresi( Ts;dk) yavaş flokları yıkayıp uzaklaştıran ve dolaysıyla ardışık kesikli reaktör (AKR) sistemlerinde hızlı çökelen biokütlenin üretilmesine yardımcı olan ana hidrolik seleksiyon baskılarından biri olarak edilmektedir (Qin et al 2004). Proje önerisi kapsamında karbon kaynağı olarak çözünmüş nişasta ve asetat ile beslenen labratuvar ölçekli ve 2L çalışma hacimli bir AKR’de elde edilen biokütlenin çökelme kapasitesi ve organik madde giderim verimleri araştırılmıştır. Biokütlenin çökelme özelliklerinin iyileştirilmesi hedefli temel strateji olarak reaktördeki çökelme süresi kademeli olarak azaltılan sistemden toplanan örneklerde askıda katı madde(AKM) , çamur hacim indeksi, KOİ giderim verimi, hücre-içi karbon depolama polimerleri olan PHA’lar ve glikojenlerin ölçümü ile sistem karakterize edilmiştir. Bu araştırmada sistem asetat ve çözünmüş nişasta ile beslenen sistemden elde edilen numunelerde aşağıda sıralı parametreler ölçülmüş. Parametre birim açıklamalar aşagıda acıkladıgım gibidir: AKM mg/l reaktör içerisindeki toplam askıda katı madde UAKM mg/l reaktör içerisindeki biokütle knstrasyonunu gösteren uçucu askıda katı madde ÇHİ ml/g biokütlenin çökelme kapasitesinin göstergesi olan çamur hacim indeksi D-AKM mg/l çıkış suyu kalitesi açısından cıkış suyu toplam askıda katı madde miktarı D-UAKM mg/l çıkış suyu kalitesi açısından çıkış suyu uçucu askıda katı madde miktarı KOİ mg/l çıkış suyu kalitesi ve sistemin organik madde giderim verimi ile ilgili olarak giriş ve çıkış suyu süzülmüş KOİ değerleri PHB ve PHV cinsinden PHA mg/l KOİ ekivanlanı farklı işletme koşullarında biokimyasal dönüşüm süreçlerinin irdelenmesi için gerçekleştirilen çevrim-içi deneylerin ve bunlara paralel yürütülen respirometrik deneylerin bazılarında AKR ve respirometreden tam karışım örnekleri toplanır ve hücre-içi karbon depolama süreçlerinin aydınlatılabilmesi amacıyla PHA (polihidroksialkonat) ölçümleri Gaz Kromatografi ile gerçekleştirilmiş. AKM ve UAKM deneyde AP40 filtreden kullanılmıştır. Filtreyi distile su ve musluk suyla yıkanıp 1saat etüvde (105 ˚C) kurutmuştur. Sonra etüvden çıkarıp nemden etkilenmemesi için 30 dakikada desikatörde beklenmıştır. 1saat beklenip desikatöre konululdu. Desikatörde 30 dakika beklenildi. Sonra tartım yapıldı. Bu filtreyi 15 dakika için 550’de konuldu. Yarım saat beklenip tartım yapıldı. Sonra standard metode göre hesaplamalar yapıldı. KOI deney için numune hacmi seçildi. Her numune için çift çalışıldı. Sonra su ile 5ml’ye tamamlandı. Üzerine 1.5 ml dikromat ve 3.5 ml asit eklendi(standart metode göre). 2 saat 150 C’de kaynatıldı. Sonra titrasyon yapıldı. Hesaplamalar standard metode göre yapıldı. PHA deneyi için reaktörden 25-30 ml numune alındı. Sentrifüjlendı. Üst faz dökülünecek. 4.5 ml fosfat buffer eklendi. Yine sentrifujlendi. Freeze-dry yapıldı. 48 saat sonra freeze dry dan çıkarıp tartım yapıldı. Tartımlar kaydedildi. Standardlar eklenip kaynatıldı. Üst faz alındı ve GC’de ölçüldü. Glikojen parçalama işlemi için 4.5 ml numune alındı. Üzerine 0.5 ml HCL eklendi. Numuneler 5saat için kaynatıldı. Pastor pipet ile HPLC viallara aktarıldı. Sonra okulamalar HPLC ile yapıldı. Sonuç olarak, çökelme süresi azaltınca iyi bir biokütle giderimi elde edildi. Çökelme süresi 5 dakikaya gelince, biökütle miktari reaktörde sabitlendi. Ortalama olarak, elde edilen biokütle miktari 10g AKM/L, çamur hacim indeksi(ÇHI1O ve ÇHI30) 20 ve 18 ml/g ve KOI giderimi 75%di. Biokütle giderimi rağmen, iyi bir çamur hacim indeksi ve yüksek biokütle konstrasyon systemde elde edildi. Analizlerin sonuçta minimum çökelme hızının, çökelme süresinden daha etkili olduğu isbat edildi. Minimum çökelme hızı, yavaş çökelen biokütlelerin systemde kalmasına etkilidir. Sonuç olarak, anaerobik fazda PHB,PHV,PHA ve glikoz üretimi artar çünkü systeme besleme yapılır ve bu besleme hücre içinde depolanır çünkü elektron verici vardir ama elektron alıcı olmadığı için bu beslemeyi kullanamaz oyüzden depolanır ve aerobik fazda kullanılır çünkü aerobik fazda oxyjen (elektron alıcı) vardır ve bu enerjiyi mikroorganizmalarin büyümesi için kullanacak buyüzden PHB,PHV,PHA ve glykoz’un konsantrasyonu aerobik fazında azaltır. Hızlı nüfus artışı ve sanayileşme sonucunda oluşan atık sular tabiatın özümleyebileceği miktarı aşmış ve alıcı ortamları kirlenme tehlikesi ile karşı karşıya bırakmıştır. Doğadaki ekolojik dengeyi olumsuz yönde etkileyebilecek ve diğer faydalı kullanımlarını engelleyecek bu durumun önüne geçebilmek için atıksuları uzaklaştırmadan önce arıtma zorunluluğu doğmuştur.Biolojik atıksu arıtımının amacı; atıksudakı çökelemeyen kolloidal ve organik maddeleri farklı mikrooganizmalar yardımıyla gidermek ve kararlı hale getirmektir. Biyolojik arıtmanın temeli tek hücreli canlılardır.Yani mikroorganizmalardır. Mikroorganizmalar da diğer canlılar gibi doğar, beslenir, solunum yapar, ürer ve ölür.Mikroorganizmalar gerekli şartların sağlanması durumunda çok hızlı bir şekilde üreyebilirler. Bu şartlar tüm canlılar için gerekli olan oksijen ve besin maddesidir.Bakteriler gıda ihtiyacı olarak atıksuda fazlaca mevcut bulunan ve çevreye verildiğinde kirlilik yaratan organik maddeleri kullanırlar.Bakterilerin solunum yapması ve çoğalması için suda bulunan çözünmüş oksijen yeterli olmaz. Bunun için dışarıdan oksijen verilmesi gerekmektedir. Dışarıdaki havayı suya veren mekanik ekipmanlar sayesinde gerekli oksijen temin edilmiş olur.Böylece atıksu içerisindeki mikroorganizmalar gelişerek suda kirliliğe sebep olan tüm organik madde ve kirletici maddeleri yok ederler. Bu işlem sonunda atıksu içindeki organik maddeler biyolojik olarak ayrıştırılır. Seleksiyon teorisine göre, biokütleye dış stres faktörleri uygulayarak ve hidrolik, kinetik veya metabolik seleksiyon baskıları yaratarak istenen belirli özelliklerde mikrobiyal popülasyonların seçimi mümkündür( wanner, 1994). Bu dış arasında, çökelme süresi( Ts;dk) yavaş flokları yıkayıp uzaklaştıran ve dolaysıyla ardışık kesikli reaktör (AKR) sistemlerinde hızlı çökelen biokütlenin üretilmesine yardımcı olan ana hidrolik seleksiyon baskılarından biri olarak edilmektedir (Qin et al 2004). Proje önerisi kapsamında karbon kaynağı olarak çözünmüş nişasta ve asetat ile beslenen labratuvar ölçekli ve 2L çalışma hacimli bir AKR’de elde edilen biokütlenin çökelme kapasitesi ve organik madde giderim verimleri araştırılmıştır. Biokütlenin çökelme özelliklerinin iyileştirilmesi hedefli temel strateji olarak reaktördeki çökelme süresi kademeli olarak azaltılan sistemden toplanan örneklerde askıda katı madde(AKM) , çamur hacim indeksi, KOİ giderim verimi, hücre-içi karbon depolama polimerleri olan PHA’lar ve glikojenlerin ölçümü ile sistem karakterize edilmiştir. Bu araştırmada sistem asetat ve çözünmüş nişasta ile beslenen sistemden elde edilen numunelerde aşağıda sıralı parametreler ölçülmüş. Parametre birim açıklamalar aşagıda acıkladıgım gibidir: AKM mg/l reaktör içerisindeki toplam askıda katı madde UAKM mg/l reaktör içerisindeki biokütle knstrasyonunu gösteren uçucu askıda katı madde ÇHİ ml/g biokütlenin çökelme kapasitesinin göstergesi olan çamur hacim indeksi D-AKM mg/l çıkış suyu kalitesi açısından cıkış suyu toplam askıda katı madde miktarı D-UAKM mg/l çıkış suyu kalitesi açısından çıkış suyu uçucu askıda katı madde miktarı KOİ mg/l çıkış suyu kalitesi ve sistemin organik madde giderim verimi ile ilgili olarak giriş ve çıkış suyu süzülmüş KOİ değerleri PHB ve PHV cinsinden PHA mg/l KOİ ekivanlanı farklı işletme koşullarında biokimyasal dönüşüm süreçlerinin irdelenmesi için gerçekleştirilen çevrim-içi deneylerin ve bunlara paralel yürütülen respirometrik deneylerin bazılarında AKR ve respirometreden tam karışım örnekleri toplanır ve hücre-içi karbon depolama süreçlerinin aydınlatılabilmesi amacıyla PHA (polihidroksialkonat) ölçümleri Gaz Kromatografi ile gerçekleştirilmiş. AKM ve UAKM deneyde AP40 filtreden kullanılmıştır. Filtreyi distile su ve musluk suyla yıkanıp 1saat etüvde (105 ˚C) kurutmuştur. Sonra etüvden çıkarıp nemden etkilenmemesi için 30 dakikada desikatörde beklenmıştır. 1saat beklenip desikatöre konululdu. Desikatörde 30 dakika beklenildi. Sonra tartım yapıldı. Bu filtreyi 15 dakika için 550’de konuldu. Yarım saat beklenip tartım yapıldı. Sonra standard metode göre hesaplamalar yapıldı. KOI deney için numune hacmi seçildi. Her numune için çift çalışıldı. Sonra su ile 5ml’ye tamamlandı. Üzerine 1.5 ml dikromat ve 3.5 ml asit eklendi(standart metode göre). 2 saat 150 C’de kaynatıldı. Sonra titrasyon yapıldı. Hesaplamalar standard metode göre yapıldı. PHA deneyi için reaktörden 25-30 ml numune alındı. Sentrifüjlendı. Üst faz dökülünecek. 4.5 ml fosfat buffer eklendi. Yine sentrifujlendi. Freeze-dry yapıldı. 48 saat sonra freeze dry dan çıkarıp tartım yapıldı. Tartımlar kaydedildi. Standardlar eklenip kaynatıldı. Üst faz alındı ve GC’de ölçüldü. Glikojen parçalama işlemi için 4.5 ml numune alındı. Üzerine 0.5 ml HCL eklendi. Numuneler 5saat için kaynatıldı. Pastor pipet ile HPLC viallara aktarıldı. Sonra okulamalar HPLC ile yapıldı. Sonuç olarak, çökelme süresi azaltınca iyi bir biokütle giderimi elde edildi. Çökelme süresi 5 dakikaya gelince, biökütle miktari reaktörde sabitlendi. Ortalama olarak, elde edilen biokütle miktari 10g AKM/L, çamur hacim indeksi(ÇHI1O ve ÇHI30) 20 ve 18 ml/g ve KOI giderimi 75%di. Biokütle giderimi rağmen, iyi bir çamur hacim indeksi ve yüksek biokütle konstrasyon systemde elde edildi. Analizlerin sonuçta minimum çökelme hızının, çökelme süresinden daha etkili olduğu isbat edildi. Minimum çökelme hızı, yavaş çökelen biokütlelerin systemde kalmasına etkilidir. Sonuç olarak, anaerobik fazda PHB,PHV,PHA ve glikoz üretimi artar çünkü systeme besleme yapılır ve bu besleme hücre içinde depolanır çünkü elektron verici vardir ama elektron alıcı olmadığı için bu beslemeyi kullanamaz oyüzden depolanır ve aerobik fazda kullanılır çünkü aerobik fazda oxyjen (elektron alıcı) vardır ve bu enerjiyi mikroorganizmalarin büyümesi için kullanacak buyüzden PHB,PHV,PHA ve glykoz’un konsantrasyonu aerobik fazında azaltır.    
Biological wastewater treatment(BioWWT) is an important and integral part of wastewater treatment plants that treats wastewater municipalities or industries having soluble/particulate organic impurities or a mix of the two types of wastewater sources thus treated effluent can separate from the biomass. The obvious economic advantage, both in terms of capital investment and operating costs of biological treatment over treatment processes like chemical oxidation; thermal oxidation etc; has cemented its place in any integrated wastewater treatment plant. Biological treatment using aerobic activated sludge(AS) process has been in practice for well over a century. One of the most important factors that will affects the design and operation of AS system is settleability of biomass. Aerobic granular microorganisms are dominant over the conventional floccular structure in Aerobic Granular activated sludge (AerGAS) systems and where granules have excellent settling properties. Due to excellent settling capacity, the time and working volume which are required for separation of sludge-liquid phase decrease thus costs are reduced. Also; in such sytems high biomass concentration obtained. Therefore, settling capacity of biomass acts as a crucial factor in the design and operation of AS system. According to the “Selection Pressure Theory” it is possible to select for microbial populations with certain desired properties by imposing external stress on biomass and creating hydraulic, kinetic, or metabolic selection pressures . Among mentioned factors; selecting time(Ts) acts as one of the main hydraulic selection pressures for washing out slowly settling flocks thus help to retain rapidly settling biomass in sequencing batch reactors. In this thesis, the effect of gradually decreasing settling time on settling properties of biomass in an anaerobic/ aerobic SBR system was examined. The reactor was fed with starch and acetate solution having a soluble COD of 854 mg/L. For washing out microorganisms which had a slow settling capacity ; the settling time was gradually decreased from 45 to 30,15,5 and finally to 1 minute and the system was monitored for biomass production (MLSS and MLVSS), biomass washout(ESS) , settling capacity of biomass (SVI) and COD removal for 10 month. Standard methods were used for measurement of MLSS, MLVSS, SVI, COD, ESS, EVSS were measuredaccording to the ISO6060 protocols, PHA and glycogen were measured using internationally accepted and widely used methods. Monitoring results showed that, a significant biomass washout occured each time the settling time was decreased to 5 minutes, biomass production in the system stabilized, average biomass concentration was 10g MLVSS/L , SVI10 and SVI30 values stabilized at 20 and 18 ml/g, and COD removal efficiency was 95%. Despite biomass escaping to the effluent, good SVI values and high biomass concentrations were obtained in the system. Results for operation with one min settling time was similar. Furthermore, results highlited the importance of minimum settling velocity (Vvmin) along with the settling time(Ts) as the hydraulic pressure for washing out slowly settling flocks and maintaining rapidly settling biomass and good effluent quality.  
Açıklama
Tez (Yüksek Lisans) -- İstanbul Teknik Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, 2013
Thesis (M.Sc.) -- İstanbul Technical University, Institute of Science and Technology, 2013
Anahtar kelimeler
çökelme süresi, ardışık kesikli reaktör, settling time, seuqencing batch reactor
Alıntı