Boşluk Ve Doluluk İlişkisinin Konut Kullanıcısı Memnuniyeti Üzerindeki Etkisi: Fulya Örneği

thumbnail.default.alt
Tarih
2017-02-9
Yazarlar
Hammoudeh, Safa Sager
Süreli Yayın başlığı
Süreli Yayın ISSN
Cilt Başlığı
Yayınevi
Fen Bilimleri Enstitüsü
Institute of Science and Technology
Özet
Bu araştırmanın konusu konutlarımızın içerisinde ve dış çevresindeki yaşamı doğrudan etkileyen sorunlarla ilgilidir. Uygulaması bir yerleşim alanında yapılmıştır. Deneyimlerimizi gerçekleştirdiğimiz mekanlarda aktivitelerimizi yaparken, bu mekanları pozitif ve negative alanlar olarak sınıflanmıştır. Pozitif alanlar dolu ve massif binalar; negative alanlar ise boş ve açık alanlardır. Her bir aktivite için onu daha güvenli bir biçimde ve daha kolayca yapabilmesi için insanın özellikli bir ortama, özel koşullara ve özellikli bir mekana, alana gereksinimi vardır. Konut yaşam alanı bir çevredir; öyle ki tüm yaş gruplarından ve çeşitli geçmişi ve tercihleri olan kültür gruplarından oluşur ve onları kapsar. Bu nedenle de, bu çevrede oturan tüm konut sakinlerinin ihtiyaçlarını karşılayacak biçimde kapsayıcı olma özelliğini taşımalıdır. Bu araştırmada hedeflenen, pozitif ve negative alanların (doluluk ve boşluk; kütle ve açık alanlar arası ilişkinin konut kullanıcılarının memnuniyeti üzerindeki etkisini sorgulamaktır. Bunu gerçekleştirmek üzere, öncelikle kullanıcıların memnuniyet derecesini arttıran faktörler ve memnuniyeti belirleyen faktörler çalışılmıştır. Kısacası, istenen memnuniyet düzeyi, mekanların birbirleriyle ilişkisinin konut kullanıcılarının ihtiyaç ve talepleriyle örtüşmesi sonucu elde edilebilir. Ancak böylelikle farklı konutla ilişkili aktiviteler gerçekleşebilir. Tezin saha araştırması için yer olarak İstanbul seçilmiştir. Araştırmacının İstanbul’a ilk geldiğinde dikkatini çeken konut yerleşmelerindeki sıkışıklık olmuştur. Kendisi de İstanbul’da yaşamaya başlayınca, konut çevrelerinde yüksek nüfus yoğunluğuna bağlı olarak pozitif alan (yapılı alan) ların çok büyük yer kapladığı görülmüştür. Oysa, günlük yaşamda rolü önemli olan ve temel işlevlere sahip negative alanların (açık, boşluk) ihmal edilmemesi gerekmektedir. Saha araştırması için seçilen alan, Şişli ilçesine bağlı Fulya mahallesidir . Bu mahalle ilçe ve kent içinde hem merkezi bir konumdadır, hem de yüksek bir nüfus yoğunluğuna, kalabalık binalara sahiptir, Fulya Mahallesinde ki konut kullanıcılarının memnuniyet düzeylerini ölçmek için gözlem ve soru cetvelli yapılandırılmış görüşmeler kullanılmıştır. Sonuç olarak; Fulya’daki kullanıcılar, evlerinin yakınlarında farklı tipte açık alan bulunmayışından şikayetçi olmuşlardır. Ayrıca onlar, konutlarının fiziksel özelliklerini de çok konforlu bulmadıklarını ifade etmişlerdir: arabalar ve binalar tüm alanları kaplamakta ve insanlar için alan bırakmamaktadırlar. Öte yandan, konutların sakinleri, çevrelerine alışmışlardır ve İstanbul’un birçok başka semtine oranla ve özellikle de merkezi bir konumda olması nedeniyle burası çok daha iyi bir yerleşmedir.
The topic of this research is concerning with issues that affect directly our daily life inside and outside our homes; the research is applied on a residential area. Life experiences are gotten from practicing life activities in the spaces. In this research these spaces are categorized into two categories: positive spaces (solid), which are the built area and the negative, spaces (void) which are the open areas. So for every activity a specific space with specific conditions is needed in order to practice that activity safely and easily. The residential area is an environment where embraces inhabitants from all ages; that is why it should be an inclusive environment which fulfills its inhabitants’ needs. This research is going to highlight the influence of relationship between positive and negative spaces and attached buildings on the residents’ satisfaction. Factors that increase residents’ satisfaction and those that indicate satisfaction are studied. Briefly, satisfaction can be achieved when the spaces and their relation to each other match the residents’ requirements for practicing different residential activities. This research is chosen to be in Istanbul; since I figured out the problem in its residential environment when I came to Istanbul and become one of its residents, I noticed that the positive spaces in the residential environment occupied very large areas due to high population density, but the importance of negative spaces in our environments should not be forgotten as they have fundamental functions and roles in the daily life. The selected region of study is Fulya neighborhood, which follows Sisli district; it has a central location, high population density, and crowded buildings. In order to measure the level of Fulya’s residents’ satisfaction, the observation and the questionnaire (structured interview) methods were used. The conclusion is that Fulya’s residents complain from the absence of different open spaces and being not so comfortable with the physical features of their dwellings, also they said that the cars and buildings occupied almost all areas and there are no spaces for humans. On the other hand, they get used to their environment; they consider that it is better than many other residential environments in Istanbul, and they like its central location.
Açıklama
Tez (Yüksek Lisans) -- İstanbul Teknik Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, 2016
Thesis (M.Sc.) -- İstanbul Technical University, Institute of Science and Technology, 2016
Anahtar kelimeler
Pozitif/negatif Alanlar, Açık/kapalı, Konut Memnuniyeti, Yaşam Kalitesi, Positive Vs. Negative Spaces, Open/closed, Solid/void, Residential Satisfaction, Quality Of Life
Alıntı