FBE- Proje ve Yapım Yönetimi Lisansüstü Programı - Yüksek Lisans

Bu koleksiyon için kalıcı URI

Gözat

Son Başvurular

Şimdi gösteriliyor 1 - 5 / 177
  • Öge
    Yapım projeleri yöneticilerinin dijital yeterlikleri
    (Fen Bilimleri Enstitüsü, 2018-06-05) Doğan, Yelda Özge ; Acar, Emrah ; 502151415 ; Proje ve Yapım Yönetimi
    Dijital teknolojiler, insanların çalışma, öğrenme ve bilgi toplumuna katılma biçimlerini radikal bir şekilde etkilemektedir. Dijitalleşme, işgücü piyasasına etki ederek yeni işler ve çalışma koşulları yaratmakta ve rutin bilişsel ve manuel görevleri içeren işlerden, kurallara dayalı çözümlerin olmadığı rutin olmayan görevlere doğru bir kaymaya sebep olmaktadır. Bu değişim istihdamda beceri gereksinimlerinde kaymaya yol açmakta ve genel olarak 21.yüzyıl becerileri olarak tanımlanan uzman düşünme, karmaşık iletişim ve işbirliği, problem çözme ve dil becerileri gibi daha çok üst düzey bilişsel beceriler içeren yeterliklere duyulan gereksinimi arttırmaktadır. Bu becerilerin kesişiminde yer alan dijital yeterlik (DY), Avrupa Birliği tarafından yaşamboyu öğrenmenin temel yeterliklerinden biri olarak kabul edilmekte ve 'bilgi toplumu teknolojisinin iş, boş zaman veya öğrenim bağlamında sorumluluk, özerklik ve diğer uygun tutumlarla kullanma yeteneğini' ifade etmektedir. DY, bilgi ve iletişim teknolojilerinin kullanımının operasyonel yönlerinin ötesine geçerek, dijital teknolojilerin her meslek için değişen genel ve göreve özgü yeterlikler içeren bilgi toplumunda eleştirel, etkin ve yetkin uygulamasına odaklanmaktadır. Yapım sektöründeki dijital yeterlikle ilişkilendirilebilecek araştırmalar incelendiğinde, genel olarak Bilgi ve İletişim Teknolojilerinin (BİT) teknik kullanım bilgisine odaklanan çalışmalar dikkat çekmektedir. Ancak dijital yeterlik bilgi, beceri ve tutumun bütünleşmesiyle, bilişsel süreçler, etik farkındalık, duygusal ve sosyal beceriler gibi çok geniş bir açıklıkta yeterlik içeren, yani araç ve yazılım bilgisi gibi teknik işlemsel becerilerin ötesinde çok boyutlu bir kavramdır. Uygulama odaklı çerçevelerin dar bir bakış açısı olduğu ve dijital yeterliğin geliştirilmesi için yüksek mertebe düşünme becerilerine dikkat çekildiği göz önünde bulundurulduğunda, konuya daha geniş bir perspektiften bakılması gerektiği, ancak yapım sektöründe bu bağlamda incelenen herhangi bir çalışma bulunmadığı görülmektedir. Avrupa Birliği'nin Dijital Yeterlikler Çerçevesi'ni (DigComp) kullanan bu çalışma, yapım projeleri yöneticilerinin DY seviyesini değerlendirmeyi, her dijital yeterlik alanı için gelişimlerini etkileyen faktörleri belirlemeyi ve sektördeki dijital yeterlik gelişimini izlemek amacıyla yapılacak kapsamlı çalışmalara öncü olmayı amaçlayan bir saha araştırmasının sonuçlarını sunmaktadır. 27 profesyonelden elde edilen verilerin niceliksel ve niteliksel analizleri, yapım projeleri yöneticilerinin rutin olmayan problemleri tek başlarına çözebilecek yeterliğe yakın olduğunu, ancak karmaşık durumlarda başkalarına rehberlik edebilecek ya da işle ilgili yeni fikirler ve süreçler önerebilecek düzeyde olmadıklarını göstermektedir. Çerçeveyi oluşturan beş yeterlik alanı kapsamında incelendiğinde ise, yapım yöneticilerinin sadece en yüksek yeterlik seviyesinde olduğu "enformasyon ve veri okuryazarlığı" alanında karmaşık durumlarda başkalarına rehberlik edebilecek düzeye yaklaşmakta olduğu görülmektedir. Bu alanı, ortalama seviyeye yakın olan "iletişim ve işbirliği" ve "problem çözme" alanları takip etmektedir. "Güvenlik" ve "dijital içerik oluşturma" alanlarında ise, genel ortalamanın altında bir seviyede oldukları ve ancak iyi tanımlanmış, rutin görevleri yapabilme ve açıkça anlaşılır problemleri çözebilme düzeyinde oldukları görülmektedir. Ayrıca çerçeveyi oluşturan 21 yeterliğin 9'unda proje yöneticilerinin ortalamanın altında kaldığı görülmektedir. DigComp, yapım sektöründe birey ve kurumların birey düzeyinde dijital yeterlik değerlendirmelerinde, gelişimlerinin izlenmesinde, beceri tabanındaki boşlukları belirlemede ve kariyer planlamasında mesleki gelişim fırsatlarını aramada yardımcı olabilir.
  • Öge
    Spa-wellness projelerinin inşaat proje yönetimi süreçlerindeki kritik başarı faktörleri
    (Fen Bilimleri Enstitüsü, 2018-06-04) Uysal, Büşra ; 502101401 ; Kanoğlu, Alaattin
    Modern hayatın getirdiği stresli yaşam ve kötü beslenme alışkanlıkları insanların sağlığını olumsuz etkilemeye başladığından beri, insanların sağlıklarını geri kazandıracak ve mevcut sağlıklı hallerini korumalarını sağlayacak yöntemler arayışında bulunması kaçınılmaz olmuştur. Sudan gelen sağlık anlamı taşıyan "Spa" kavramı ve zindelik anlamı taşıyan "Wellness" kavramı bir araya gelerek; bu arayışlara cevap veren imkânlar sunmakta ve Spa-Wellness aktivitelerinin yapıldığı merkezler olarak karşımıza çıkmaktadırlar. Popülaritesi ile birlikte sayıları her geçen gün artan, ülke ekonomisine hareketlilik getiren Spa-Wellness merkezleri niş bir pazarın oluşmasını sağlamıştır. Yerli-yabancı yatırımcılar, malzeme ve donanım tedarikçileri, uygulama yapan inşaat-dekorasyon firmaları, Spa-Wellness işletmeleri ve çeşitli konularda uzmanlaşan danışmanlar bu büyüyen niş pazarda yer almanın ve başarılı Spa-Wellness merkezleri yaratmanın yollarını aramaktadırlar. Spa-Wellness kavramlarının Türk kültüründeki karşılığı; varlığı çok eskilere dayanan geleneksel hamam ve kaplıcalardır. Bu geleneksel hamam ve kaplıcalar zaman içerisinde yenilenmeyen, eskiyen ve köhneleşen işletmeler terk edilmeye yüz tutmuştur. Günümüzde Spa-Wellness geçmişten gelen farklı birçok kültürün modern bir sentezidir ve evrensel bir kavramdır. Osmanlı Hamamları, Rus Banyaları, Fin saunaları, Hint Ayurvedası, Japon Onsenleri, Çin alternatif tıp teknikleri gibi farklı kültürden gelen birçok kavram modern Spa-Wellness'ın bileşenlerini oluşturmuşlardır. Geleneksel hamam ve kaplıcalar yerlerini; hamam ve termal havuzların da yer aldığı modern Spa-Wellness merkezlerine bırakmışlardır. Modern Spa-Wellness merkezi ülkemiz için yeni sayılacak bir oluşumdur. On beş-yirmi yıllık bir geçmişi vardır. Bu merkezlerin popülerliği ile birlikte sayıları her geçen gün artarken, sektöre dair bilgi ihtiyacı da artmaktadır. Bilgi eksikliği nedeniyle yatırım süreçlerinde alınan yanlış kararlar, tasarım-yapım uygulamalardaki eksik ya da hatalı durumlar ve akabinde gelişen yanlış işletme stratejileri sektörün imajını zedeleyen durumların oluşmasına sebep olmuştur. Spa-Wellness sektörünün ülke ekonomisine katkılarının farkına varan sektör katılımcıları, başarılı Spa-Wellness merkezleri yaratmayı hedeflemektedirler. Bir Spa-Wellness merkezinin başarılı kabul edilmesi için; yüksek hizmet kalitesi sunması, müşteri memnuniyeti sağlaması ve işletmenin karlı olması önemlidir. Ancak bir Spa-Wellness merkezinin bu başarı kriterlerini sağlayabilmesi temelde birçok kritik faktöre bağlıdır. Sektöre dâhil olacak bütün katılımcılar; geniş bir çerçeve ile bakarak bu kritik faktörleri göz önünde bulundurmalı, kapsamları dâhilinde olan kriterlerin yerine getirilebilmesi için gerekli hamleleri yapmalıdırlar. Bu nedenle tezin amacı; Spa-Wellness projelerinin inşaat proje yönetimi süreçlerindeki kritik başarı faktörlerinin tespit edilmesidir. Her sektör için geçerli olabileceği gibi bu sektörde de başarılı olmanın temeli öncelikle Spa-Wellness kavramlarını tanımak ve ne olduğunu anlamaktır. Bu bağlamda tez kapsamında, kaynak araştırması yapılarak; "Spa" ve "Wellness"'ın kavramsal boyutlarına, mekânsal özelliklerine, tarihsel gelişim süreçlerine, günümüzdeki durumuna, sektörü yönlendiren küresel ve yerel trendlerine yer verilmiştir. Böylelikle sektör katılımcılarına akademik bir bakış açısıyla vizyon sağlamak amaçlanmıştır. Spa-Wellness ile ilgili genel bilgi verilmesinin ardından, Spa-Wellness yapım projeleri ele alınmıştır. Spa-Wellness projeleri uzmanlık isteyen özel fonksiyonlu hacimlerden oluşur, bu nedenle de kendine has dinamikleri ve zorlukları vardır. Kaynak araştırması yapılarak, projelerin başarılı bir şekilde yürütülmesini sağlayan proje yönetimi süreçleri ve bilgi alanları Spa-Wellness projelerine uyarlanmıştır. Spa-Wellness projelerinin proje yaşam döngüsü; inşaat öncesi süreçleri, inşaat süreçleri ve inşaat sonrası süreçleri olarak üç ayrı alt başlık altında anlatılmıştır. Proje yönetim süreçleriyle ilgili kaynak çalışmasının aktarılmasının ardından örnek olay incelemeleri yapılarak, gerçekleşmiş Spa-Wellness yapım projelerinin süreçlerine bakılmıştır. Uzmanlık gerektiren Spa-Wellness projeleri, sektörde yer alacak katılımcıların da ilgili alanlarda uzmanlaşması ihtiyacını doğurmuş; bu bağlamda projelere danışmanlık, projelendirme, inşaat, imalat, ürün tedariki teknik servis ve yönetim desteği gibi hizmetler veren küçük ve büyük ölçekli uzman firmalar oluşmuştur. Örnek olay incelemelerinde bu firmalardan; birçok projeye dâhil olmuş, referansları, iş hacmi ve teknik kadrosuyla sektöre örnek teşkil eden bir tanesiyle iletişime geçilerek dâhil oldukları projeler hakkında bilgi toplanmıştır. Örnek olay incelemelerinde farklı özellikteki Spa-Wellness projeleri ele alınmıştır. Projelerin yapım yılları, yapım yöntemleri, konseptleri, yüzey alanları, bütçeleri, organizasyon şemaları, iş programları farklılık gösterdiği için proje yönetim süreçleri de farklı farklıdır. Seçilen örnek projeler; inşaat öncesi süreçler, inşaat süreçleri ve inşaat sonrası süreçler alt başlıkları altında anlatılmış; proje bilgileri aktarılmıştır. Kaynak araştırmasından elde edilen bulguların ışığında, örnek olaylar incelemelerindeki gerçekleşmiş Spa-Wellness projeleri üzerinden tespit edilen kritik başarı faktörleri tartışılmıştır. Tezin sonuç bölümünde, önceki bölümlerde yapılan araştırmalar ve örnek olay incelemelerinde edinilen tecrübeler değerlendirilerek Spa-Wellness yapım projelerinin, proje yönetim süreçlerindeki kritik başarı faktörleri bir liste halinde sıralanarak; gelecekteki Spa-Wellness projesi katılımcılarına yön verecek bir bilgi birikimi oluşturulmuştur. Bu çalışmanın etkisi; popülerliği ile birlikte sayıları her geçen gün artan Spa-Wellness projelerinin önemine dikkat çekmek ve Spa-Wellness projelerinin inşaat proje yönetimindeki kritik başarı faktörlerini belirlemek suretiyle sektörün gelişimine katkıda bulunmaktır.
  • Öge
    Avan (Ön) proje evresinde bina maliyetinin inşaat imalatlarına dayalı olarak hesaplanmasına yönelik bir model
    (Fen Bilimleri Enstitüsü, 1993) Eski, Orhan ; Çıracı, Murat ; 39789 ; Proje ve Yapım Yönetimi
    Avan proje evresinde bina maliyetinin imalatlara dayalı olarak hesabına yönelik bir yöntem bu tez çalışması içinde oluşturulmuştur. Amaç, avan proje aşamasında maliyet hesabını en doğru şekilde yaparak yatırım miktarını belirlemek ve alternatif projeler arasında bir se çim yapabilmektir. Yapım imalatları düzeyinde yapılan maliyet hesa bının doğru sonuç vereceği düşünülerek ve inşaat imalatları içindeki az sayıdaki imalatların maliyetinin toplam inşaat işleri maliyeti içindeki payının büyük olduğu esas alınarak yöntem geliştirilecektir. Birinci bölümde, avan proje aşamasında kullanılabilen mevcut bina maliyeti hesabı yöntemleri değerlendirilmiştir. îkinci bölümde, yöntemin oluşturulması için gerekli veriler ve bu verilerin alındığı toplu konut alanlarında bulunan binaların genel özellikleri açıklanmaktadır. üçüncü bölümde, inşaat işleri imalatları, avan proje üzerin den miktarlarının ölçülebilirliğine bağlı olarak sınıflandırılmakta ve ölçülebilen imalatlar için ölçüm kuralları verilmektedir. Avan proje üzerinden ölçülebilen imalatlara dayalı olarak geliştirilen yöntem ile bina maliyetinin hesaplanması ve yöntemin avantajları ile dezavantajları açıklanmaktadır. Sonuç bölümünde, çalışma sonucu elde edilen bulgular verilmek te ve geliştirilen yöntem değerlendirilmektedir.
  • Öge
    Yapım yönetiminde kaynak planlama yaklaşımları ve kompüter destekli çoklu proje programlama
    (Fen Bilimleri Enstitüsü, 1994) Sarıcı, Özlem ; Kanoğlu, Alaattin ; 39732 ; Proje ve Yapım Yönetimi
    Günümüzde, teknolojinin ve yapım tekniklerinin büyük bir hızla gelişmesi, üre time kalite ve hız kazandırmasının yanısıra, pekçok yenilik ve olanağı da beraberinde getirmiştir. Boyutlarını büyütmeye eğilimli olan firmalar bu olanaklardan yararlana rak, tek bir projeyi tamamlayıp diğerine başlamaktan çok, birden fazla projeyi aynı pe riyotta başarılı bir şekilde yürütmeyi amaçlamaktadırlar. Bununla birlikte, parasal kaynakların kıt, zamanın da çok değerli olduğu düşü nüldüğünde, kaynakların en rasyonel biçimde kullanılmasını sağlayacak bir yönetim anlayışı ve programlama tekniğinin gerektiği açıktır. Farklı proje koşullarında aynı yaklaşımların söz konusu olması düşünülemeyeceğinden, firmanın içinde bulunduğu koşulların ve yürütülecek projelerin gereksinimlerinin çok iyi analiz edilmesiyle kuru lacak bir sistemin, maksimum faydanın sağlanmasında atılacak ilk ve en önemli adım olduğu unutulmamalıdır. Yönetim anlayışının yanısıra, projelerin plan ve programının hazırlanması aşamasında da projenin boyutları ile kapsam ve niteliği, gözönünde tutul ması gereken önemli noktalardan biridir. Araştırma kapsamında ele alınan çoklu projeler de bu şekilde farklı yaklaşım ve tekniklerin gereksinildiği ortam ve koşullan yaratırlar. Bu tez, yakın geçmişte bilimsel bir temele oturtulan "Çoklu Proje Programlama" (MPS-Multi Project Scheduling) yaklaşımının karakteristiklerinin ve uygulama ilkelerinin incelenmesini amaçlayan bir çalışmadır. Tek projenin söz konusu olduğu durumlardaki organizasyonel yapının, planlama ve programlama yaklaşımının ve raporlama tekniğinin, çoklu proje ortamla rında kullanılabilirliğinin sorgulanması, yönetimsel anlamda ortaya konulan teorinin pratikte ne gibi sorunlarla karşılaşacağının belirlenmesi ve bu problemlerin çözümünde izlenmesi gereken yolun incelenmesi, araştırma kapsamında ele alınan başlıca ko nulardır. Çoklu proje programlamasının, birbirlerine çeşitli ilişkilerle bağlı farklı fonksi yon gruplarının ya da aynı kaynak havuzunu paylaşmak durumunda olan projelerin bir arada ele alınarak programlamasının yapılmasına ilişkin bir yaklaşım olduğundan hare ketle, bu gibi durumlarda kaynakların en etkin şekilde nasıl kullanılabileceği sorusuna çözüm aranmaktadır. Çünkü, mevcut kaynaklar ve yönetimsel dikkat için rekabet ha linde birden fazla projenin bulunması, çoklu proje ortamlarında kaynak planlama ve programlamasına çok daha fazla önem verilmesini gerektirmektedir. Kaynak kulla nımlarında kapasitenin aşılmasına yol açan çakışmaların ve kaynak yetersizliklerinin çözümlenmesinde gözönüne alınan kriterler, eylem önceliklerinin yanısıra proje önce liklerini de içermekte ve kaynak dengeleme işlemi, çoklu proje kaynak programlama sının ayrılmaz bir parçası olarak karşımıza çıkmaktadır. Son olarak, bu denli karmaşık ilişki ve işlemlerin ele alınmasının ancak kompü- ter desteğinin sağlanmasıyla mümkün olabileceği vurgulanarak, bu destek tüm yönle riyle ortaya koyularak, problemi ele alış biçimleri ve sundukları olanaklar bakımından, yaygın olarak kullanılan software paketlerinin birkaçı incelenmiştir.
  • Öge
    Anadolu konutlarında morfolojik analiz
    (Fen Bilimleri Enstitüsü, 1993) Eser, Sema ; Sağlamer, Gülsün ; 39397 ; Proje ve Yapım Yönetimi
    Anadolu'nun, Asya'dan Avrupa'ya uzanan verimli topraklarından çağlar boyu pek- çok kültür geçmiş, bu kültürler izlerini kurdukları şehirler ve konutları ile bırakmışlar dır. Bu çalışmanın amacı Anadolu'da yerleşmiş kültürlerin konutlarını, yerleşim özellikle rini incelemek ve verileri morfolojik bir temelde analiz etmektir. Tez'in ilk bölümünde konutun insanlık tarihindeki değerinden ve buna bağlı olarak çalışmanın amacın dan sözedilmekte, morfolojinin sınıflama ve tasarımdaki önemi vurgulanmaktadır. İkinci bölümde, insanın avcılıktan yerleşik hayata geçişi, yaşamını evinde kurmaya başlaması anlatılmaktadır. Üçüncü bölümde, İ.Ö. 7000'lerden Osmanlı imparatorluğu'na kadar Anadolu'da ya şanan süreç içinde 'şehir' fikrinin doğuşu, konutların bu şehirlerde varoluşu incelen mekte, devletlerin kültürel, politik ve idari yapılarının ev ve şehir yerleşimlerini nasıl etkilediğine dikkat çekilmektedir. Dördüncü bölümde Anadolu'da konutun farklı iklimsel ve coğrafi bölgelere göre taşı dığı özellikler anlatılmakta ve bu bölgelerden analiz için seçilen şehirler ve konutları yerleşim ve malzeme özelliklerine, yapım tekniklerine, geleneklerine ve mekan iliş kilerine göre incelenmektedir. Beşinci bölüm ise Anadolu konutunun bazı karakteristiklerine ayrılmıştır. Bu karak teristikler, konutu tanımlamaktadır ve analiz aşamasında da her konut için varlıkları, özellikleri ve tipleri incelenecektir. Altıncı bölümde morfoloji, plan morfolojisinin mimarlıktaki yeri anlatılmaktadır. Plan ların topolojik özellikleri sayesinde tasarım ve sınıflama alanlarında yapılmış çalış malar ve mimarlık ile matematik ilişkisi de bu bölümde yer almaktadır. Yedinci bölümde de tüm verilerin ışığında Anadolu konutunun analizi için oluşturu lan yöntem adım adım açıklanmakta ve yapılan analiz yer almaktadır. Tüm analiz bu bölümde sayısal veriler, grafikler ve literatür bilgileri ışığında yorumlanmaktadır. Sekizinci bölüm ise çalışma ile ilgili yorumların, ulaşılan ve ulaşılabilecek noktaların sunularak tezin sonuçlandığı bölümdür.