FBE- Mimari Tasarım Lisansüstü Programı - Doktora
Bu koleksiyon için kalıcı URI
Gözat
Konu "Ahmed Rasim" ile FBE- Mimari Tasarım Lisansüstü Programı - Doktora'a göz atma
Sayfa başına sonuç
Sıralama Seçenekleri
-
ÖgeServet-i fünûn'da toplumsal mekânın anlatılar ile üretimi: Tahayyüller, inşalar ve deneyimler atlası (1891-1910)(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2020) Hiz, Gürbey ; Şentürer, Ayşe ; 620662 ; Mimari Tasarım ; Architectural DesignModernleşme süreci ile paralel olarak, on dokuzuncu yüzyılın ortalarından itibaren resimli periyodik basılı yayınlar, Osmanlı İmparatorluğu'ndaki popüler ve görselleştirilmiş yeni bir bilgi biçiminin ifade edilmesini olanaklı hale getirdiler. Modern yaşam tarzlarını ele alan ve modernite deneyimi üzerine çeşitli ideolojik anlatıları içeren resimli dergiler, görsel ve yazılı kültür formunu kitlelere tanıttılar. Bu yayınlar, içerisindeki anlatılarla, halihazırda oluşmakta ve dönüşmekte olan çeşitli toplumsal mekânların üretimine de aktif olarak katıldılar. Zamanın en etkili resimli dergilerinden olan Servet-i Fünûn, 1891 yılında Osmanlı İmparatorluğu'nun başkenti İstanbul'da yayınlanmaya başladı. Dergi, entelektüel ve bilimsel üretimin yanı sıra sanat, edebiyat, sanayi ve tarım gibi alanların da popülerleşmesinde etkili oldu. Bu alanların dışında mimarlık kültürüne dair içerikleri ile de toplumsal mekânın üretimine katıldı. Bu kapsamı üzerine pek de çalışılmamış olan Servet-i Fünûn, o dönemin içerisinde inşa edilen yapılar, kentler ve kent yaşamıyla ilgili mekânsal anlatılara yer vermesi bağlamında da incelenmeye değer malzemeler sunar. Bu nedenle, dergideki mekânlara dair görsel ve metinsel anlatılar bize zamanın tahayyüllerini, inşalarını ve deneyimlerini görünür kılan potansiyelli kaynaklar sunar. Çalışmam kapsamında, anlatı kavramını kurucu bir omurga olarak ele alarak, bu kavram ile modernite ve toplumsal mekânın üretimine eğiliyorum. Öncelikle, modernite anlatılarının nasıl kurulduğunu araştırarak, meta-anlatılar ve minör anlatılar olarak iki düzlem keşfediyorum. Modernitenin sıklıkla başka anlatıların üzerini örterek merkezi büyük bir anlatı dahilinde ele alınmasını meta-anlatılar olarak tanımlarken, çalışmam dahilinde modernitenin çoğul perspektifler sunan anlatılarının peşine çıkıyorum. Muhayyel, inşai ve gündelik pratiklerin görsel ve metinsel olarak anlatılara eklenmesi dahilinde, meta-anlatıların bozulduğu ve mekânın zaman içeren bir yapı ile temsil edildiğini keşfediyorum. Bu anlamda, resimli dergiler ve çalışmanın odağı olan Servet-i Fünûn, kâğıt yüzeyinde okuyuculara etkin bir biçimde mekânı anlatıya dönüştüren ve çoğunlukla minör ve tutarsız olan anlatı yapıları sunarlar. Böylece, mekân anlatısı, içerisinde pratikleri barındıran bir yapı ile toplumsal olana katılmaya eğilim gösterir. Dolayısıyla, tez çalışmasının başlıca argümanı olan toplumsal mekânın anlatılar ile üretiminin izlerini, derginin kâğıt mekânında sürüyorum. Çalışma dahilinde, Servet-i Fünûn'a on dokuzuncu yüzyıl sonu ve yirminci yüzyıl başı Osmanlı İmparatorluğu'ndaki toplumsal mekânın üretimini anlatılar üzerinden okumak için bir kazı sahası olarak yaklaşmayı öneriyorum. Bu okumayı kolaylaştırmak için, arkeolojik bir yöntem ile dergi içerisinde bulunan toplumsal mekânın üretimine dair 'tahayyüller, inşalar ve deneyimler atlası'nı tasarlıyorum. Bu atlas, derginin 1891 ve 1910 yılları arasındaki anlatılarında yer bulan 'balon', 'büyük şehir', 'deniz banyosu', 'fabrika', 'köprü', 'mesken', 'panayır', 'sahne', 'sergi', 'sokak', 'şimendifer', 'tarla', 'velosiped', 'vesait-i nakliye' ve 'yer altı' toplumsal mekânları özelinde tartışıyorum. Her bir mekânın bu yıllar arasındaki sürede biriken anlatılarını minör bir yeni anlatı oluşturarak inceliyorum. Bu başlıklar altında dergi içerisinde keşfedilen anlatıları bir araya getirerek toplumsal mekân üretimin metinsel ve görsel montajlarını üretiyorum. Bu montajlar ile beraber heterojen bir yapıda, dolaysız süreye yayılan mekânın üretimini izlemek mümkün olduğunu düşünüyorum. Dolayısıyla, atlas içerisinde oluşturduğum süre-imgeler ve süre-metinler dahilinde kronolojik bir sıra izlenmiyor. Aksine, atlasın her bölümündeki mekân anlatıları; tahayyül, inşa ve deneyim ekseninde bir araya getiriliyor. Böylece, dönemin ortaya çıkan toplumsal mekânlarının anlatılar ile üretiminin birer imgesini ortaya çıkartmayı ve modernite deneyiminin Osmanlı coğrafyası içerisindeki tartışmalarını okumak için alternatif bir anlatı üretmeyi hedefliyorum.