FBE- Makine Mühendisliği Lisansüstü Programı - Yüksek Lisans
Bu koleksiyon için kalıcı URI
Gözat
Yayın Türü "Tez" ile FBE- Makine Mühendisliği Lisansüstü Programı - Yüksek Lisans'a göz atma
Sayfa başına sonuç
Sıralama Seçenekleri
-
Öge1050a, 3003, 3105, 5005 Alüminyum Alaşımlarının Çift Merdaneli Döküm Yöntemiyle Levha Şeklinde İmalatı Ve Mikroyapılarının İncelenmesi(Fen Bilimleri Enstitüsü, ) Ünal, Alpaslan ; Bodur, Cengiz T. ; İmalat ; ManufacturingBu çalışmada 1050A, 3003, 3105, 5005 alüminyum alaşımlarının çift merdaneli döküm yöntemiyle üretiminde ortaya çıkan mikroyapıları üzerinde durulmuştur. 1050A, 3003, 3105, 5005 alüminyum alaşımlarının çift merdaneli dökümünde, yapılan teorik ve deneysel araştırmalar, bazı önemli mikroyapı karakteristiklerinin anlaşılmasına yardım etmiştir. Konunun daha iyi anlaşılması için çift merdaneli şeritlerin üretiminde döküm kalitesini etkileyen parametreler hakkında araştırmalar yapılmıştır. Bunun yanısıra alüminyum alaşımlarında döküm sırasında karşılaşılan problemler araştırılmştır. Bu problemlerin nasıl giderileceği hakkında da araştırmalar yapılmıştır. Çeşitli çift merdaneli döküm deneyleri, değişik alüminyum alaşımlarının, mikroyapı karakteristiğini ortaya çıkarmak için yapılmıştır. Çalışma sonucunda tane yapılarının morfolojisi ve boyutları hakkında bilgiler verilmiştir ve bu elde edilen mikroyapılar geleneksel döküm yöntemleriyle mukayese edilmiştir.
-
Öge8090 Al-li Alaşımında Retrogresyon Ardından Yeniden Yaşlandırma İşleminin Yorulma Özelliklerine Etkisi(Fen Bilimleri Enstitüsü, ) Ilgaz, A. Özgür ; Demirkol, Mehmet ; İmalat ; ManufacturingAl-Li alaşımları, temel olarak uçak ve uzay araçlarında ağırlıktan tasarruf amacıyla geliştirilmiş bir alaşım grubudur. Al-Li alaşımları diğer alüminyum alaşımlarına göre, hafifliklerinin yanı sıra, daha yüksek elastiklik modülleri, yüksek uzun ömürlü yorulma dirençleri ve son zamanlarda öne çıkan düşük sıcaklık özellikleri ile öne çıkmaktadır. Ancak çoğu Al-Li alaşımındaki yüksek anizotropi ve özellikle hadde yönüne dik yöndeki düşük kırılma tokluğu bu alaşım grubunun önüne çıkan en büyük engel olmuştur. Al-Li alaşımlarının gerilmeli korozyon problemi ise 7xxx serisine de uygulanan ve dayanımda azalmaya sebep olan T73 temperiyle giderilmiştir. Ancak B. Cina tarafından patenti alınan, ilk olarak 7xxx serisine uygulanan ve dayanım düşüşü olmadan gerilmeli korozyon direncini arttıran retrogresyon ardından yeniden yaşlandırma işlemi, 8090 Al-Li alaşımına da uygulanmış ve başarılı olunmuştur. Bu çalışmada da deney malzemesi olarak 8090 alaşımı kullanılmıştır. Daha önce yine 8090 alaşımı üzerinde yapılan bir çalışmada belirlenen optimum retrogresyon sıcaklığında, retrogresyon ardından yeniden yaşlandırma işlemi uygulanmış deney numuneleri, dört noktadan eğme yöntemi ile yorulma testlerine tabi tutulmuştur ve retrogresyon işleminin yorulma özelliklerine etkisi araştırılmıştır. Aynı zamanda kırık yüzeyleri de makroskobik ve mikroskobik olarak incelenmiştir..
-
Öge8090 Alüminyum-lityum Alaşımında Retrogresyon Ardından Yeniden Yaşlandırma Isıl İşlemiyle Özelliklerin Optimizasyonu(Fen Bilimleri Enstitüsü, ) Güleryüz, Canan Gamze ; Aran, Ahmet ; İmalat ; Manufacturing1970’lerdeki petrol krizinden sonra uçak-uzay uygulamalarında hafiflik önem kazanmıştır. Bu aşamada Al-Li alaşımları, uçak üreticilerinin ilgisini, geleneksel alüminyum alaşımlarına göre düşük olan yoğunlukları nedeniyle, eskiden olduğundan daha çok çekmeye başlamıştır. Bununla birlikte Al-Li alaşımları üzerinde, son 15 yılda yapılan çok sayıda araştırmaya rağmen uygulamaları beklendiği kadar olmamıştır. Bunun nedenleri arasında, bu alaşımların sünekliklerinin ve kırılma tokluklarının düşük olması, mekanik özelliklerinde görülen anizotropi, gerilmeli korozyona olan hassasiyetlerinin geleneksel yüksek dayanımlı alaşımlardan daha fazla olması vardır. Bununla birlikte olumlu özellikleri nedeniyle kullanılan birçok Al-Li alaşımın vardır. 8090 hem ticari, hem de askeri uçaklarda kullanılan bir alaşımdır. 1974 yılında, Cina tarafından 7000 serisi alüminyum alaşımlarında aşırı yaşlandırma durumundaki yüksek gerilmeli korozyon dayanıklılığıyla birlikte yapay yaşlandırmadaki maksimum dayanımı birlikte sunan bir ısıl işlem, ‘Retrogresyon ardından Yeniden Yaşlandırma (Retrogression and Reaging-RRA)-RYY' geliştirildi. Son yıllarda yapılan çalışmalar bu ısıl işlemin Al-Li alaşımlarında gerilmeli korozyon problemini gidermede kullanılabileceğini göstermiştir. Pek çok araştırmacı, belirli alaşımlar için, en uygun ısıl işlemi tanımlamak üzerinde yoğunlaşmıştır. Bu çalışmada, 8090 Al-Li-Cu-Mg-Zr alaşımı üzerinde deneyler yapılmıştır. İlk etapta alaşımın yapay yaşlandırmaya olan cevabı araştırılmış, alaşıma, RYY ısıl işlemleri uygulanarak bu ısıl işlemin gerilmeli korozyon hassasiyetine olan etkisi üzerinde durulmuştur.
-
ÖgeAbsorbsiyonlu Sistem İle Çalışan Bir Buzdolabının Deneysel Ve Teorik Olarak İncelenmesi(Fen Bilimleri Enstitüsü, ) Arslan, Mustafa Erhan ; Eğrican, Nilüfer ; Enerji ; EnergyBu çalışmada absorbsiyonlu soğutma sistemi ile çalışan bir buzdolabı deneysel ve teorik olarak incelenmiştir. Absorbsiyonlu soğutma sisteminin kullanıldığı buzdolaplarında karşılaşılan en önemli sorun, bu sistemlerin performansının düşük seviyelerde olmasıdır. Bu çalışmada yapılan incelemede ise, bu sorun üzerinde durulmuş ve sistemin performansının arttırılması hedeflenmiştir. Bu amaç doğrultusunda yapılan çalışmanın teorik kısmında, ilk olarak sistemin termodinamik analizi yapılarak deneysel çalışmada kullanılan sistem için matematik bir model oluşturulmuştur. Teorik çalışmanın ikinci kısmında, sistemin habbecik pompası (bubble pump) kısmı için bir model oluşturulmuş ve elde edilen sonuçlar, deneysel çalışma sonuçlarıyla karşılaştırılmıştır. Çalışmanın deneysel kısmında ise, öncelikle sistem performansını etkileyen parametreler (Şarj miktarı, basınç...) üzerinde optimizasyon çalışması yapılmıştır. İkinci aşamada, teorik çalışmadan elde edilen sonuçlar doğrultusunda sistem geometrisi değiştirilerek performanstaki değişim izlenmiş, aynı zamanda teorik çalışmanın doğruluğu tartışılmıştır. Birbirine paralel olarak yapılan deneysel ve teorik çalışmalar sonucunda, sistem performansında göz görülür bir iyileşmenin olduğu saptanmıştır.
-
ÖgeAdaptif Ters Kontrol(Fen Bilimleri Enstitüsü, ) Akça, Serdar ; Hızal, N.aydın ; Makina Teorisi ve Kontrol ; Theory of Machines and ControlAdaptif ters kontrol (ATK), sonlu impuls cevabı olan (FIR) filtre kullanarak elde edilen dinamik sistem ters modelinin, dinamik sistem ile seri bağlı olan adaptif kontrolörün transfer karakteristiklerini belirlediği bir açık çevrim kontroldür. Bu çalışmada, sırası ile adaptif ters kontrol analizleri için kararsız lineer bir dinamik sistem ve bozucu etkiyen lineer uçak modeli test platformu olarak seçilmiştir. Filtered-X LMS algoritmasını kullanan online ATK sisteminin performansı, kararsız olan dinamik sistem kullanılarak incelenmiş ve uygun yakınsama faktörü ve ağırlık vektörü uzunluğunun seçilmesi halinde bu tip bir ATK sistemi konfigurasyonu ile hassas bir dinamik kontrol gerçeklenebileceği gösterilmiştir. Bu durumda, model referans ters modelleme özelliği eklenerek kontrol sistemi performansı arttırılabilmektedir. İç model kontrol (IMK) şemasına dayalı ATK konfigurasyonu ise basamak, rampa ve rastgele değişen karakterde bozucuya maruz lineer uçak modeli üzerinde test edilmiştir. Bu konfigurasyon ile adaptasyon hızına bağlı olmadan herhangi bir anda bozucu kestirimini veren direkt model mevcut olacağından, bozucu yok etme sinyali geri beslemesinin aktif hale getirilmesi ile etkin biçimde dinamik sisteme etkiyen bozucu yok edilmektedir.
-
ÖgeAkış kaynaklı titreşimlerde türbomakinanın yarattığı uyarımın etkisi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1999) Çakmak, Esra ; Karadoğan, Haluk ; 98402 ; Makine MühendisliğiBaşta kağıt ve tekstil endüstrisi olmak üzere pompaların kullanıldığı sanayi kollannda,pompa çıkışındaki basınç çalkantılarının belirli sınırlar içerisinde tutulması gerekmektedir. Sanayide kullanılan pompaların bastığı akışkan üzerindeki basınç çalkantıları belirli sınırlan aştığında yapılan üretimin kalitesini olumsuz yönde etkilemektedir. Bu çalışmaya başlarken temel amacımız herhangi bir çarkın geometrik özellikleri ve dönme sayısı bilindiğinde uyarım karaktetristiğinin hangi yapıda, hangi şiddette ve özellikle hangi frekansta olduğunu tesbit edebilmek için bir genellemeye gidebilmekti.Bu amaca yönelik olarak özellikleri birbirlerinden farklı dört adet geriye dönük kanatlı kapalı aliminyum çark kullanılarak çark çıkışındaki çalkantıların oluşumunun ayrıntılarını incelemek ve modellemek yerine, genel olarak basit deneylerle tüm çarklara ait spektral yapılar elde edilerek durum değerlendirilmeye çalışılmıştır. Çalışmaların ilk aşamasında deneylerde kullanılacak olan çarkların yapılan hakkında bilgi edinmek üzere, bunlann farklı devir sayılannda elde edilen Hm - Q eğrilerinin çizilmesi hedeflenmiştir. Bu Hm - Q eğrilerinden tek bir devir sayısına ait eğri üzerinde yaklaşık olarak bir tasanm noktası belirlenmiş ve daha sonra bu noktadan daha yüksek ve daha alçak debili iki komşu nokta daha belirlenmiştir. Daha sonra çalışılan bu devir sayısından daha yüksek ve daha alçak olmak üzere iki farklı devir sayısında daha aynı çarka ait Hm-Q eğrileri deneysel olarak bulunmuş ve bu yeni eğriler üzerinde ilk çalışma devrinde elde edilen yaklaşık tasarım noktası ile bunun komşularının homologları (benzerleri) diğer iki eğri üzerinde de işaretlenerek toplam dokuz çalışma noktası tespit edilmiştir. Çalışmaların ikinci aşamasında, belirlenen noktalarda çark çıkışında, basmç sinyalleri bir transdüser yardımı ile alınmış ve bir data aktarma kartı yardımı ile toplanılan datalar " Scope " ve " Matlab " isimli programlar kullanılarak çözümlenmiş ve çark çıkışındaki sinyallerin frekans analizleri grafik olarak elde edilmiştir. Yapılan çalışmalar sonucunda, türbomakinah sistemlerde, akış - akustik yapı akkuplajını dolayısıyla sistemde meydana gelebilecek zorlanmış titreşimleri ve bunun neticesinde oluşabilecek her türlü zararı önleyebilmek için, ilk olarak uyarıcı olarak ele alman türbomakinaların spektral yapılan bulunarak bir genellemeye gidilmeye çalışılmış, ikincş olarak ise toplanılan verilerden yola çıkılarak, yapılan boyutsal çözümleme sonucu bulunan bağımsız boyutsuz guruplar kullanılarak, genelleştirilmeye çalışılmıştır
-
ÖgeAkış Problemlerinin Sonlu Hacimler Metodu İle Yapısal Olmayan Hesap Ağlarında Çözümü(Fen Bilimleri Enstitüsü, ) Aksoy, Hüseyin Gökmen ; Kavurmacıoğlu, Levent ; Enerji ; EnergyBu çalışmada sıkıştırılamaz daimi akış problemlerinin temel değişkenler kullanılarak yapısal olmayan hesap ağlarında, sonlu hacimler yöntemi kullanılarak çözümü incelenmiştir. Basıncın ve hızların hesaplanması için SIMPLE algoritması kullanılmıştır. Çalışmada öncelikli olarak akış problemlerini tanımlayan denklemlere temel oluşturan Taşınım-Yayınım denklemi çözülmüştür. Yapılan hesaplamalar sonucu hesap ağındaki kontrol hacmi sayısı arttıkça yapısal ve yapısal olmayan hesap ağlarında elde edilen sonuçların birbirlerine yaklaştığı tespit edilmiştir. Ağız tarafından sürülen akış ve ani genişleyen kanalda akış problemleri çözülmüştür. Yapılan hesaplamalar sonucu yapısal olmayan hesap ağları ile yapılan çözümlemelerin hesap ağındaki kontrol hacmi sayısı arttıkça yapısal hesap ağlarında elde edilen sonuçlara yaklaştığı görülmüştür. Ayrıca ikinci düzeltme adımının çözümün yakınsamasını özellikle yüksek Reynolds sayılarında iyileştirdiği tespit edilmiştir. SIMPLE algoritmasının mühendislik uygulamaları için yeterli olduğu ancak yüksek teknoloji uygulamaları için daha gelişmiş bir yöntem kullanılması gerektiği sonucuna varılmıştır.
-
ÖgeAkışkanlar mekaniğinde tansörler(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1994) Kandemir, İlyas ; Binark, A. Korhan ; 39628 ; Makine MühendisliğiBu çalışmada birçok mühendislik probleminde adını duyduğumuz, çok boyutlu incelemelerde işlekçe kullanılabilen tansörter ve tansör notasyonu, bir mühendisin matematiğe bakması gereken gözle bakılarak ele almağa çalışılmıştır. Konunun özgünlüğü ve nadirliği nedeniyle temel kavramlara inilerek tarifler yapılmıştır. Tansörlerin diğer matematiksel uygulamalardan notasyon olarak farklılığı ve bunun sonucu olarak uygulamadaki kolaylığı, bilgisayara kolay adaptasyonu; boyut, değişken bağımlılığı ve geometri gibi konuların doğrudan probleme dahil edilebilmesi, bilhassa yurdumuzdaki uygulamalarda örneklerine pek fazla rastlanmaması gibi nedenler konuyu cazip kılmaktadır. Konuyu anlaşılır işlemek için örneklerden ve özel durumlardan sık sık faydalanılm ıştır. Bu çalışmada, yüzey üzerindeki akışların dinamik sınır tabakası problemlerine yönelmek üzere akışkanlara ait temel hareket denklemleri tansörel formda çıkarılmış, bir kanat profiline uygulamak üzere, örnek bir dönüşüm ve bunun ilgili parametreleri tarif ve hesap edilmiştir.
-
ÖgeAlev duman borulu buhar kazanlarının dizaynı için paket program(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1996) Asrak, Abdülaziz ; Genceli, Osman F. ; 55709 ; Makine MühendisliğiBu çalışma, buhar kazanlarının ısıl, yük kaybı ve mukavemet hesaplarını yapan ve sonuçta ortaya çıkan kazanın teknik resmini Autocad ortamında çizen bir paket programın hazırlanmasını konu almaktadır. Giriş bölümünde kısaca buhar kazanlarının tanımı verilmiş, kazan seçiminde nasıl bir yol izleneceği açıklanmaya çalışılmıştır. İkinci bölümde alev duman borulu kazanlar hakkında bilgi verilmiş ve bu kazanların üstünlükleri ve dezavantajları anlatılmıştır. Programın tanıtılması üçüncü bölümde yapılmıştır. Hesapları yapılan kazan tipleri, yakacağın nasıl seçileceği, temel alınan hesaplama yöntemleri açıklanmıştır. Alev geri dönüşlü kazanın yapısı ve hesap şekli iskoç ve kalorifer kazanlarından farklı olduğundan hesap şekli ayrıca verilmiştir. Hesaplamalarda sıkça kullanılan yakacak, su buharı, antalpi, iletim, taşınım ve yük kayıplarına ait tabloların nasıl programın kullanabileceği hale getirileceği, tabloların veri şeklinde bilgisayara girilmesi grafiklerle açıklanmıştır. Yine bu bölümde, hesaplamalar sonucunda ortaya çıkan kazan verilerini okuyarak çizimi gerçekleştiren Autolisp programı hakkında kısaca bilgi verilmiş ve hem Autolisp hem de programın akışı anlatılmıştır. Ayrıca her iki programın akış şemaları da bu bölümde verilmiştir. Programın uygulama örneklerinin verildiği dördüncü bölümde, üç tip kazanın değişik yakacaklar kullanılarak hesapları yapılmıştır. Doğalgazlı, sıvı yakıtlı iskoç, alev geri dönüşlü ve kalorifer kazanlarının konstrüktif verileri gösterilmiştir. Sonuç bölümünde programın getirmiş olduğu kolaylıklara ve üstünlüklere değinilmiştir. Ek kısmında ise program listesi verilmiştir.
-
ÖgeAlüminotermik Kaynağında Kaynak Parametrelerinin Dikiş Özelliklerine Etkisi(Fen Bilimleri Enstitüsü, ) Tosun, Murat ; Vural, Murat ; İmalat ; ManufacturingAlüminotermik kaynağı, birbirine kaynak yapılacak iki parçanın, termit adı verilen karışım yardımıyla elde edilen metal eriyiğinin, birleştirilecek parçalar arasındaki boşluğa dökülmesi ve katılaştırılması yoluyla birleştirilmesi prensibine dayanır.Alüminotermik kaynak, özellikle demir yollarında kullanılan rayların birleştirilmesinde başarılı sonuçlar veren yüksek verimli bir kaynak yöntemidir. Alüminotermik kaynakta kaynak kalitesini etkileyen iki temel parametreden, birincisi ray uçları arasındaki kaynak boşluğu, diğeri ise ray uçlarına uygulanan ön ısıtma miktarıdır.Bu çalışmada amaçlandığı üzere alüminotermik kaynağında kaynak parametrelerinin değiştirilmesi ile kaynak bölgesinin sertlik, mikroyapı ve kimyasal bileşim gibi özelliklerinde meydana gelen değişimlerin kaynak kalitesine etkileri irdelenmeye çalışılmıştır.Bu amaca yönelik olarak alüminotermik kaynağında iki temel parametre olan kaynak boşluğu ve ön tavlama sıcaklığı birbirleri ile kombinasyon oluşturacak şekilde değiştirilerek bu çalışmanın ilk adımı olan kaynak işlemi gerçekleştirilmiştir. Kaynak işlemlerinde ray malzemesi olarak Uluslararası Demiryolları Birliği yönetmeliğine uygun olarak A900 kalitesinde ve Alman S49 profil standardında raylar kullanılmıştır. Yapılan kaynaklardan alınan numunelerin, sertlik değerleri ölçülmüş, kimyasal ve metalografik analize tabi tutularak elde edilen sonuçlar incelenmiştir.
-
ÖgeAnsys programı ile dizayn optimizasyonu(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1999) Akhoroz, Engin ; Kocabaş, Hikmet ; 83009 ; Makine MühendisliğiMühendislik bilimi, analiz, dizayn, fabrikasyon, satış, araştırma ve geliştirme gibi birçok faaliyet alam içermektedir. Bunlardan biri olan "sistem dizaynı", mühendislikte büyük bir yer kaplamaktadır. Hızla gelişmekte olan dünyada, sadece çalışan bir sistem geliştirmek artık tatmin edici olmaktan uzaklaşmaktadır. Önemli olan "e« iyi " sistemi geliştirmektir. "En iyi" kavramına, gördüğü işlevlere göre en hafif, en ucuza mal olmuş en verimli, en hızlı, çok fonksiyonlu, dayanıklı vb. manalar atfedilebilir. Böyle bir sistemin dizaynı, "optimizasyon problemi" olarak formüle edilip çözümlenebilir. En basit tabiri ile bir optimizasyon problemi, "en iyi" den kastedilen manaları hedef olarak alıp, matematiksel fonksiyonla temsil ettirilerek, belirtilen sınırlar dahilinde bu fonksiyonun minimum (bazen maksimum) değerinin bulunmasıdır. Böyle bir problemin üç önemli bileşeni vardır:. Dizayn değişkenleri: Genellikle uzunluk, kalınlık, çap vb. gibi modeli tanımlayan geometrik büyüklüklerdir. Bunlar bağımsız değişkenlerdir.. Dizayn sınırlamaları: Dizayn değişkenlerine bağımlı olarak tanımlanan ve sisteme ait gerilme, frekans, boyut, deformasyon, sıcaklık vb. büyüklüklerdir sınırlarını belirten değişkenlerdir.. Hedef fonksiyonu: Dizayn değişkenlerine bağımlı olarak tanımlanan ve dizayn sınırlamaları dahilinde minimum veya maksimum yapılmaya çalışılan fonksiyondur. Optimizasyon problemlerin çözümünde analitik ve sayısal yöntemler kullanılmaktadır. Analitik yöntemlerin, çözüm yolunda belirli bir aşamadan daha ileriye geçememesi birçok sayısal yöntemin geliştirilmesine zemin hazırlamıştır. Sayısal yöntemlerde da tekrarlı (iteratif) işlemlerin çokça yapılması, çağımızın en önde gelen vazgeçilmezlerinden olan bilgisayarları devreye sokmuştur. CAD, CAM, CAE programları üreten bazı büyük yazılım şirketleri, geliştirdikleri bu programlara dizayn optimizasyonu yapan modüller de eklemişlerdir. Bu tezde dizayn optimizasyonunun teorisi ve ANSYS programı ile nasıl yapılacağı ele alınmıştır.
-
ÖgeAraç Dinamiği Modelleri Geliştirilmesi Ve Savrulma - Devrilme Engelleyici Kontrolde Kullanımları(Fen Bilimleri Enstitüsü, ) Yiğit, Teyfik ; Güvenç, Levent ; Makina Teorisi ve Kontrol ; Theory of Machines and ControlBu çalışmada, yol taşıtlarında savrulma ve yalpa gibi çoğu zaman istenmeyen dinamik davranışların düzeltilmesi amacıyla tasarlanan aktif güvenlik sistemlerinin sanal testlerinin gerçekleştirilmesi için farklı serbestlik derecelerine ve farklı karmaşıklık düzeylerine sahip araç dinamiği modellerinin geliştirilmesi gerçekleştirilmiştir. Bu amaçla çift izli ve tek izli olmak üzere iki farklı yaklaşımda toplam beş adet araç dinamiği modeli oluşturulmuştur. Ayrıca, yine bu çalışmada yol taşıtlarında istenmeyen savrulma ve devrilme gibi dinamik davranışların düzeltilmesi amacıyla model regülatörü yapısında savrulma ve yalpa önleyici direksiyon kontrol sistemleri tasarlanmış ve geliştirilen bu direksiyon kontrol sistemlerinin, hazırlanan farklı serbestlik dereceli araç modelleri ile standart manevralarla belirlenen simülasyon senaryolarında testleri gerçekleştirilmiştir.
-
ÖgeAşınmaya Karşı Plazma Püskürtme Ve HVOF (Yüksek Hızlı Oksi-yakıt) Püskürtme Yöntemleriyle Yüzey Hazırlama(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1998) Bilge, Taner ; Dikicioğlu, Adnan ; 75489 ; Makine Mühendisliği ; Mechanical EngineeringBu çalışmada, uygulamada birçok türü kullanılan ısıl püskürtme yöntemlerinden; alevle püskürtme, elektrik ark ile püskürtme, patlamalı püskürtme, plazma püskürtme ve HVOF püskürtme yöntemleri detaylı olarak incelenmiştir. Daha sonra, teknolojik açıdan son gelişmiş yöntemler olan Plazma ve HVOF püskürtmenin üstünlükleri ve kendileri arasında karşılaştırmaları irdelenmiştir. Bu son teknoloji sistemlerinin klasik püskürtme yöntemlerine göre ne kadar üstün olduğu yapılan çalışmalar sonucunda elde edilmiştir: 1. Yüksek kaplama kalitesi; - Yüksek mukavemet, - Yüksek makro ve mikro sertlik, - Kaplamada düşük oksit içeriği. 2. Yüksek kaplama; - Yüksek püskürtme oranı, - Yüksek kaplama verimi, - HVOF yöntemiyle plazma püskürtmede karşılaşılan çok miktarda parametrelerde azalma. Yüksek ekonomik özellikler; Kaplama oranının daha yüksek olması, Mekanik özellikleri yüksek, temiz olarak kaplanmış malzemelerde son yüzey işlemleri için ekstra işlerin ortadan kalkması (zaman, işçilik, makinelerin aşınma olayının azalması vs. gibi).
-
ÖgeAutocad yardımı ile çalışan kartezyen sac kesme robotu(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1997) Şimşir, Uğur ; Kuzucu, Ahmet ; 66580 ; Makine MühendisliğiKartezyen kesme robotu, bu tez kapsamında iki ana konuda incelenmiş ve dizayn edilmiştir. Birinci konu, saclardan kesilerek çıkartılacak parçaların resimlerinin 1:1 ölçekte AutoCAD çizim programı ile çizilerek, bu resimlere ait bilgilerin DXF dosyalarına aktarılması ve bu dosyaların deşifre edilmesi, ikinci konu ise deşifre edilen bilgileri referans konum bilgileri olarak kullanarak PD kontrol algoritması ve runge-kutta metodu ile AC servomotor konum ve hız kontrolünün gerçekleştirilmesidir. AutoCAD ile sadece LINE ve ARC komutları kullanılarak kesilecek parçanın resmini çizmek mümkün olmaktadır. DXF dosyasından alman bilgiler yörünge takibi yapılabilmesi için önce sıraya dizilir daha sonra dairesel ve doğrusal yörünge takibi için hazırlanmış programların faydalanacağı dosyalara referans bilgileri olarak aktarılır. Ana software tarafından programlar çağrılarak yörünge takibi gerçekleştirilir. Programlan yazmak için Turbo Pascal dili kullanılmıştır. Çember şeklinde parçalan sacdan çıkarmak için resim çizmek yerine çember yançapı girilmektedir. Ayrıca kesilerek çıkarılması istenen basit parçaların resimlerini çizmek yerine tezgah başında koordinatların elle girilmesi suretiylede kesim işlemi gerçekleştirilecek şekilde program hazırlanmıştır. Robotun mekanik konstrüksiyonunda yörünge takibi konum hassasiyetinin önemli olması nedeniyle bilyalı vidalar ve kendi kendini ayarlayan yürütme arabaları tercih edilmiş ve kullanılmıştır. Tezgah 3mm'den 75 mm'ye kadar sacları kesebilecek şekilde dizayn edilmiştir. Saclar plasma torçu ile suyun yaklaşık 10 cm altında kesilecek olup bu sayede kesilen bölgelerdeki malzemenin distorsiyonu minimuma indirilir, dolayısı ile malzemenin ömrü artar. Bu yöntem ile havaya kansan cüruf miktarıda yok denecek kadar az olduğundan insan sağlığını tehdit eden etkiler ortadan kaldırılmış olur. Altıncı bölümde çeşitli kalınlığa sahip sacların yörünge takibi yapılarak kesilmesi ile elde edilen konum, hız ve kumanda akımı bilgilerine ait simülasyon sonuçlan gösterilmiştir.
-
ÖgeBacalar ve baca hesabının bilgisayar programlanması(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1995) Bayraktar, Kemal Gani ; Dağsöz, Alpin Kemal ; 46366 ; Makine MühendisliğiBaca, esas olarak yanma ürünü gazları C duman veya atık gaz) taşıyan boru veya kanallara verilen isimdir. Ancak mutfak ve banyo gibi hacimlerin havalandırılmasında kullanılan boru ve kanallarada havalandırma bacası denilmektedir. Yapılarda kullanılan ve baca adı verilen bir başka eleman ise çöp bacalarıdır. Çöp bacaları çok katlı yapılarda çöplerin atılmasında ve bir merkezde toplanmasında kullanılır. Bu çalışmada duman bacaları üzerinde durulmuştur. Bacanın önemi vurgulanmış, bacalar ile ilgili tarif ve kelimeler, baca çeşitleri ve baca elemanları şekillerle açıklanmaya gayret edilmiştir. Bacaların sağlamaları gereken ana hususlar belirtilmiş, baca malzemelerinin uygun kullanma yerleri bir tablo ile verilmiş, baca kayıp ifadesi ve müsaade edilen baca kayıpları belirtilmiştir. ülkemiz sınırlı enerji kaynaklarını çok daha verimli tüketmek zorundadır. Bunun için uzun vadeli enerji tasarruf programına gerek vardır. Bu programda konut ısınması için harcanan enerjinin toplam enerji tüketimindeki payının % 41 olduğu ve konutlardaki kayıpların % 32 sinin bacadan olduğu düşünülürse, konunun özel ele alınması gerektiği ortaya çıkar. Yanmanın iyileştirilmesi ve verimin arttırılması için; baca kayıplarının ve baca gazı çıkışındaki dirençlerin azaltılması, baca gazı hacmini küçük olması gerekir. Bu sayede; yanma iyileşecek, verimi artacaktır. Yakıt tasarrufu sağlanacak, hava kirliliğinde azalma olacak, hem ülke, hemde aile ekonomisi kazanacaktır. Bu yüzden özellikle baca-kazan ilişkisi iyi incelenmelidir. Baca kesitleri, çeşitli Avrupalı firmaların hazırlamış olduğu diagramlar yardımıyla bulunur ve kontrol edilebilinir. Ancak burada her zaman kullanılabilen DİN 4705 KISIM l'e göre teorik baca hesabı ile birlikte bazı pratik bilgiler verilmiştir. Ayrıca yapılan bir bilgisayar programı ile, baca hesap süresi saatler mertebesinden, dakikalar mertebesine inmiş ve hata yapma ihtimali ortadan kalkmıştır
-
ÖgeBacalar ve sanayi bacası hesabının bilgisayar programlanması(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1997) İnce, Berk ; Dağsöz, Alpin Kemal ; 66484 ; Makine MühendisliğiBu çalışmada bir yanma sonucu açığa çıkan atık gazların tahliye edilmesini sağlayan duman bacaları hakkında bilgi verilmiştir. Baca elemanları açıklanmış, ayrıca baca tiplerini ve elemanlarını tanıtıcı şekillere de yer verilmiştir. Bacaların sağlamaları gereken şartlar ve DIN 4705 kısım 1' e göre teorik baca hesabı açıklanmıştır. Çalışmanın son kısmında ise sanayi bacalarının hesabına yönelik bilgisayar programı verilmiştir. Bu vesile ile fazla yayın bulunmayan bu konuda literatüre bir katkıda bulunulmaya çalışılmıştır.
-
ÖgeBağımsız konutlarda en uygun ısıtma sisteminin belirlenmesi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1996) Aykaç, Hakan ; Parmaksızoğlu, Cem ; 55883 ; Makine MühendisliğiBinalarda ısıtma sistemi ve yakıt seçimi aşamasında alternatifler arasından en uygun olanının belirlenmesinde birçok güçlükle karşılaşılmaktadır. Proje sorumlusu, uygulayıcı ve bina sahibi arasında karar vermeyi kolaylaştıracak bir çalışma yapılması bu tezin konusunu oluşturmuştur. Değişik ısıtma sistemleri, değişik yakıt kombinasyonları ile yıllık yatı n m maliyeti, yakıt ve bakım işletme maliyetleri karşılaştırmalı olarak tespit edilmeye çalışılmıştır. Ayrıca sistem ve yakıtların maliyet açısından karşılaştırılmasının yanısıra birbirleri ile konfor, çevre kirliliği, bölgeye göre genel politikalar açısından da karşılaştırmalar yapılarak en uygun sistem ve yakıtın seçilmesi kolaylaştırılmaya çalışılmıştır. Bu amaçla İstanbul U. ısı bölgesinde dört katlı bir bağımsız konut örnek olarak seçilmiş ve yakıt olarak doğalgaz, motorin ve elektrik, ısıtma sistemi olarak ise radyatöriü sistem, döşemeden ısıtma sistemi, ısıtma santrali ve hava kanallı sistem, fan coilli ve ısı pompalı sistem, split tip ısı pompalı sistemlerin karşılaştırılması yapılmıştır.
-
ÖgeBantlı Konveyörlerin Bilgisayarla Tasarımı(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1997) Kadiroğlu, Nesrin ; Gerdemeli, ismail ; 68911 ; Makine Mühendisliği ; Mechanical EngineeringÖzellikle yığma türde malzemeler için en etkin taşıma sistemlerinden biri sürekli taşıma makineleridir. Bu tip makineler malzemenin çabuk,ekonomik ve daha kolay taşınmasını sağlarlar. Bu araştırmada, bantlı konveyörlerin tasarımını yapacak bir bilgisayar programı yazıldı. Program TURBOPASCAL programlama diliyle AutoCAD çizim programını kullanarak yazılmıştır. Program bantlı konveyörlerin başlıca kısımlarını oluşturan bant, tahrik ve dönüş tamburları, rulolar ve tahrik grubu seçimi, hesabı ve çizimleri bilgisayar yardımıyla yapılmış ve tasarım sonuçlarını standartlaştırır ve tasarım ilgili TSE, DİN, İSO standartlarına uygundur.
-
ÖgeBazı katkılı ve katkısız polimerlerin çok düşük hızlarda sürtünme ve aşınma değerlerinin deneysel olarak tayini(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1995) Sevinç, Esra ; Gediktaş, Mustafa ; 46212 ; Makine MühendisliğiGünlük hayatımızda önemli yer tutan plastiklerin yapımında kullanılan polimerler çeşitli sınıflara ayrılmaktadırlar. İşletme şartlarına göre termoplastikler ve termosetler olarak, yapılarına göre de amorf, yarı kristalin ve kristalin olmak üzere sınıflandırılan bu polimerler, bünyelerine katılan çeşitli oranlardaki karbon, bronz, cam elyafı ve çelik ile oldukça mukavim bir duruma getirilirler ve makina konstrüksiyonunda, belli işletme şartları altında, emniyetle kullanılabilirler. Polimerlerin sürtünme ve aşınma karakteristikleri metallerinkinden oldukça farklıdır. Metal-metal sürtünmesinde geçerli olan pek çok kanun, polimerlerin viskoelastik özelliklerinden dolayı, polimer-metal sürtünmesinde geçerli değildir. Polimer-metal sürtünmesinde, sürtünme katsayısı kayma hızına, basınca veya yüke, sıcaklığa, polimerin ve metalin yüzey pürüzlülüğüne ve malzeme çiftine bağlıdır. Sürtünme kuvveti adhezyon ve deformasyon terimlerinin toplanmasından meydana gelir. Adhezyon; bir yüzey etkisi iken, deformasyon bir kütle etkisidir. Polimerlerin aşınma kanunları da metallerinkinden farklıdır. Polimerlerin aşınma ve abrazyonu, proseslerin kombinasyonuna bağlı olarak mekaniği, mekanik kimyayı ve termokimyayı içerecek tarzda kompleks bir olaydır. Rijid yüzey üzerinde polimer kaydığı zaman değişik aşınma mekanizmaları saptanabilir ve bunlar yüzey pürüzlülüğünün yapısına bağlıdır. Bu mekanizmalar abraziv aşınma, yorulma aşınması ve yuvarlanma aşınmasıdır. Aşınma ya ağırlık kaybı olarak, ya da hacim değişimi olarak ölçülür. Kayma hızı, basınç veya yük, sıcaklık, yüzey pürüzlülüğü ve malzeme çifti aşınmaya etki eden parametrelerdir. Sürtünme ve aşınmanın deneysel olarak tayini için değişik metodlar geliştirilmiştir. Bu metodlar Bölüm 5'de ayrıntıları ile incelenmiştir. Bu çalışmada; dönen disk tertibatı kullanılmış olup yükleme pnömatik olarak sağlanmıştır. 12 değişik tipte polimer, çeşitli hız ve basınç kademelerinde sürtünme ve aşınma deneylerine tabi tutulmuştur. Kullanılan polimer tipleri; Poliamid 6, yüksek yoğunluklu polietilen, düşük yoğunluklu polietilen, polioksimetilen, propilen, politetrafloretilen (PTFE), PTFE + 15% cam elyafı, PTFE + 25% cam elyafı, PTFE + 25% karbon, PTFE + 35% karbon, PTFE + 40% bronz, PTFE + 60% bronzdur. Polimer numuneler 10 mm çapında ve 20 mm boyunda işlenmiştir. Karşı yüzey ise, Rd = 0.2 um yüzey pürüzlülüğüne sahip X38CrMoV51 takım çeliğinden özel olarak imal edilmiştir. Uygulanan basınç kademeleri sürtünme ve aşınma deneyleri için 0.4 - 1.5 bar arasındadır. Hız değerleri ise, 0.05 - 0.2 m/s arasındadır. Aşınma mesafesi yaklaşık olarak 1000 m alınmış olup, aşınma miktarı ağırlık kaybı olarak hesaplanmıştır. Sürtünme ve aşınmaya ait değerler, karşılaştırmalı olarak diagramlar halinde son bölümde verilmiştir.
-
ÖgeBileşik ısı güç sistemlerinin ekonomik yönden olurluklarının araştırılması(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1997) Ersel, Demirel ; Derbentli, Taner ; 66718 ; Makine MühendisliğiYaklaşık 50 yıllık bir süre içerisinde hidrokarbona dayalı enerji kaynaklarının tükeneceği tahmin edilmektedir. Dolayısıyla bu durum enerji dönüştürme çevrimlerinin daha etkin kullanımım zorunlu kılmaktadır. Bileşik ısı - güç sistemleri de bu zorunluluktan dolayı geliştirilmiştir. Bu çalışmada farklı bileşik ısı - güç sistemlerinin değişen elektrik ve ısı yükleri karşısındaki performansları incelenmiştir. Bunun için önce sistemleri simüle eden ve daha sonra bu sistemler için ekonomik analiz yapan bir bilgisayar programı geliştirilmiştir. Programla beş farklı sistem ve üç değişik yatırım alternatifi incelenebilmektedir. İncelemelerin sonucunda uygun finans yöntemi ve kurulacak sistemin ekonomik yönden fizibil olup olmadığı tespit edilmektedir. Yapılan analizler sonucunda banka kredisi ve 'leasing'in finansal yönden iyi sonuçlar verdiği gözlemlenmiştir. Ancak bu iki finansal alternatifden birinin diğerine üstünlüğü konusunda somut bir sonuca varılamamıştır. Çok sayıda parametre oluşu ve koşulların çeşitliliği bu yönde bir sonuca varılmasını imkansız hale getirmektedir.