Çalgı-Ses(Tezli/Tezsiz) Lisansüstü Programı - Yüksek Lisans
Bu koleksiyon için kalıcı URI
Gözat
Yayın Türü "Thesis" ile Çalgı-Ses(Tezli/Tezsiz) Lisansüstü Programı - Yüksek Lisans'a göz atma
Sayfa başına sonuç
Sıralama Seçenekleri
-
ÖgeAntonio Stradivari'nin keman yapımcılığındaki aşamalar(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2000) Güzey, Zafer ; Turan, Ayhan ; 98729 ; Çalgı-Ses ; Performance & VoiceBu çalışmada ilk olarak kemanın tarihsel gelişimi, keman yapımında kullanılan ağaçlar, Antonio Stradivari kemanlarının yapım aşamaları ve Stradivari 'nin biyografisi, çeşitli kaynaklardan alıntılarla yazılmaya çalışıldı. Tezde keman yapımında kullanılan ağaçlar ve yapım aşamaları bütün ayrıntıları ile standartlara bağlı kalınarak Stradivari ekolü incelendi. Orkestranın vazgeçilmez bir üyesi olan keman ve diğer yaylı çalgılar dokuzuncu yüzyıldan günümüze kadar uzun süren bir gelişme göstererek bugünkü eşsiz formlarına kavuşmuştur. Kemanın Avrupa'ya nasıl geldiği konusunda genelde iki görüş vardır. Birinci görüş, İspanya' da Arap egemenliği sırasında Araplar tarafından Avrupa'ya getirildiği, ikinci görüş ise haçlı seferleri ile Avrupa'ya Asya'dan geldiğidir. Dokuzuncu yüzyılda yayla çalınan Çin çalgısı "Huchyn" (Huch'in) ve aynı niteliklere sahip Türk çalgısı "Rebab" kemanın dolayısı ile tüm yaylı çalgıların ataları sayılmaktadır. Keman yapımında, ladin, akçaağaç ve abanoz ağaçlan kullanılır. Ladin; Türkiye'nin dağlık kıyı bölgelerinde orman olarak bulunur. Uzunluğu 40- 50 metreye ulaşan, düzgün gövdeli ve iğne yapraklıdır. Başlıca türleri, Şark ladini, Avrupa ladini ve Mavi ladindir. Türkiye'de sadece Şark ladini bulunur. Kemanda üst ses tablosu, mukavemet (destek) çıtası, ağaç takoz ve candireği olarak kullanılır. Akçaağaç (Kelebek); Türkiye'de bütün ormanlık alanlarda dağınık durumda bulunur. Yapraklan geniş ve taç şeklindedir. Uzunluğu 30-40 metreye ulaşan, 2-3 metre çap yapabilen düzgün gövdeli bir ağaçtır. Başlıca türleri, Kırmızı akça ağaç, Gümüş akça ağaç, Şeker akça ağaç ve Kuşgözü akça ağaçtır. Kemanın alt ses tablosu, yanlıklan, sapı ve eşik yapımında kullanılır. Abanoz; Tropikal bölgelerde yetişen sıcak iklim ağacıdır. Türkiye'de yetişmez. Rengi siyahtır. En iyi türleri, Hindistan'da, Madagaskar ve Seylan'da bulunur. Sert dokulu ağaç olduğundan, kemanın tuş (klavye) burgu, kuyruk ve düğme kısımlarında kullanılır. VI Antonio Stradivari kemanlarının yapım aşamaları dört ana başlık altında toplandı. Birinci aşama, şablon ve kalıp hazırlanışı, ikinci aşama, alt ses tablosunun alıştınlması, üçüncü aşama üst ses tablosunun alıştınlması, dördüncü aşama ise, sap ve salyangoz yapımıdır. Bütün bu keman yapım aşamaları dünya standartları ölçütlerine uygun bir biçimde incelenmiştir. Birinci aşamada keman yapımında, yapımcılık disiplini gereği, kemanın projesi çizilir. Çizilen projeden şablon elde edilir ve bu şablonlar kalıp yapımında kullanılır. İkinci aşamada kemanın alt ses tablosunun alıştınlması ve bunu takip eden bombelerin belirlenmesi, fîlatonun yerleştirilmesi, iç ölçülendirme ve alt ses tablosunun kesin yerleştirilmesi gerçekleştirilir. Üçüncü aşama kemanın üst ses tablosunun alıştınlması, bombelerin belirlenmesi, fîlatonun yerleştirilmesi, iç ölçülendirme, f ses deliğinin çizimi ve kesilmesi, baş balkonun yapılması ve üst ses tablosunun kesin yapıştınlması takip eder. Dördüncü aşama sap ve salyangozun yapımı, tuşun yapıştırılması, sapın gövdeye takılması, cila işlemi, eşiğin yapılması, can direğinin takılmasıdır. Kemanın akort edilerek çalınmaya hazırlanması ile son bulur.Çalınan kemanın sesinde problem varsa can direği ayan tekrarlanır. Bu işleme istenilen nitelikli ses bulunana kadar devam edilir.
-
ÖgeBağlamada boyut farklılıklarının icrada yarattığı sorunlar ve çözümleri(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 1998) Beydüz, Yusuf Ziya ; Emiralioğlu, Afşin ; 72133 ; Çalgı-Ses ; Performance & VoiceBağlamada Boyut Farklılıklarının İcrada Yarattığı Sorunlar ve Çözümleri" ni konu alan tez, bağlama ve bağlama ailesi sazlarının fiziksel yapısı, boyutları, gerilimleri, basınnçlan üzerinde yapılan çalışmalar, kaynak taraması ve gözlem metodu ile sonuçlanmıştır. Birinci bölümde; konuya genel bir girişten sonra bunun üzerinde yapılan çalışmalar, uygulanan metodlar ve yaşanılan problemler anlatılmıştır. İkinci bölümde; bağlama genel olarak ele alınmış, bağlamanın ilk şekli olan kopuzdan başlanarak tarihi gelişimi, bağlamanın türleri, bölümleri, bağlamadaki dengeler, oranlar ve bağlama ailesi bütünüyle incelenmiştir. Üçüncü bölümde; bağlamada sesin oluşumuna, standart bağlama ailesinin boyutlarına ve bu aileye mensup sazların ses tonlarına yer verilmiştir. Dördüncü bölümde; standart bağlama ailesindeki gerilim ve basınç hakkında bilgi verilip bağlamaya uygulanan gerilim ve basıncın hesaplan yapılarak sonuçlan çıkarılmıştır. Beşinci bölümde; genel değerlendirme ile birlikte bağlamada boyut farklılıklarının, bağlama üzerinde meydana getirdiği gerilim, basınç, ses karakteristiği, fiziksel yapı, icra ve icracı üzerindeki etkileri detaylı bir şekilde ele alınıp ifade edilmeye çalışılmıştır.
-
ÖgeBağlamada mızrap tekniğinin öğretiminde icrayı kolaylaştırıcı unsurlar(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2006) Karacan, Naile ; Karahasanoğlu Ata, Songül ; 175034 ; Çalgı-Ses ; Performance & VoiceBağlamada mızrap tekniklerinin öğretiminde icrayı kolaylaştırıcı unsurlar başlıklı tezimizin amacı, tüm mızrap tekniklerinin öğretilmesiyle, diğer çalgılar gibi, bağlama öğretiminin çok daha kısa sürede ve daha doğru biçimde sağlanacağını kanıtlamaktır. Bu yöntemle icrada kolaylık sağlanacağım düşüncesi ile yola çıkılmıştır. Tezimizde, önce bağlamanın tarihsel süreçte geçirdiği evrimler, çalma teknikleri, düzenler ve bu düzenlerin özellikleri alt başlıklar halinde belirtilmiş, örnek olarak kullanılmış ve kullanılmakta olan mızrap teknikleri verilmiş ve bunları incelerken de günümüz ustaların görüşleri alınarak örneklendirilmiştir. Tezimiz başlıca dört bölümden oluşmaktadır. Bu bölümler, sırasıyla Giriş, Bağlama hakkında genel bilgiler, Bağlamada mızrap tekniğinin öğretilmesi ile icrayı kolaylaştırıcı unsurlar, bağlamada icra teknikleri, sonuç ve öneriler ve kaynaklar başlıklarım taşımaktadır. Ayrıca sağ el davranışları, mızrap vuruş teknikleri; sol el davranışları ise, parmak vurma, tel çekme, tel gerdirme, vibrato, bağ, glissando, tremola, trill gibi teknik adlandırılmalarla tanımlanmıştır. İcracımn sahne ve dinleyici ile kurduğu iletişim ve bunun sonuçlan incelenmiş, ritim, melodi, armoni, tını ve sözlerin birleşimi ile sanatçının sahne performansındaki hareket bütünlüğüne açıklık getirilmeye çalışılmıştır. Bütün bunların sonucunda, öneriler getirilip bu teknikleri öğrenmenin bağlamada ileri icracı olmanın mümkün olacağı kanısını ve çok zorlanmadan hedefe ulaşabileceğimiz gerçeğini vurgulanmış ve bağlama çalmayı öğrenenlerin mızrap tekniklerinin pratikliği sayesinde hem doğru hem de çok daha kısa zaman içinde bu beceriyi elde edebilecekleri savunulmuştur.
-
ÖgeBağlamadaki eşik sistemi üzerinde yeni uygulama(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2002) Demir, Oğuz ; Emiralioğlu, Afşin ; 122684 ; Çalgı-Ses ; Performance & VoiceBağlamanın sağlıklı bir yapıya kavuşması, halk müziğinin gelişmesi ve günümüzdeki ihtiyaçlarını karşılaması açısından önemlidir. Son zamanlarda üniversiteler bünyesinde yapılan bilimsel çalışmalar önemli gelişmeler ortaya koymaktadır. Bağlamada halen mevcut olan ve kapak çökmesi diye adlandırılan sorunun çözümüne ve eşik sisteminin iyileştirilmesine yönelik yapılan bu çalışmada yapım teknikleri gözden geçirilerek yapım aşamalarında da kolaylıklar getirmeyi amaçlamıştır. Uygulanabilir eşik sistemi yüksek ses kapasitesine sahip gitar ve ud gibi enstrümanlardaki ses mantığıyla aynıdır. Bu mantık, kapak üzerine yapıştırılan eşik, bulunduğu yer dolayısıyla bir balkon görevi görerek l.ve 5.harmonikleri güçlendirir. Genel tim gücünde artıcı bir etken teşkil etmektedir. Yine tel çıkışlarının ses tablosu üzerindeki eşikten olması, tellerin ürettiği tel enerjisini eşik üzerinde toplayarak, az kayıpla ses tablosuna (kapak) ileterek ses tablosunu güçlü bir titreşime geçirmektedir. Bombeli (oyularak) kapak sistemiyle teller tarafından uygulanan basınca karşı daha mukavemetli bir kapak oluşturulmaktadır. Gövde üzerinde açılan ikinci bir ses deliği, icracımn sazın sesini hiçbir kayba uğramadan duymasını sağlamaktadır. Buna bağlı olarak sesin tonunu ve tınısını ayarlama şansı vermektedir. Bu çalışmalar tarafından yapılan örnek bağlama üzerinde gösterilerek detaylarıyla incelenmiş örnek bağlama jüri üyelerine sunulmuştur.
-
ÖgeBağlamalarda balkon sistemleri üzerine incelemeler(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 1996) Demir, Turgay ; Emiralioğlu, Afşin ; 53262 ; Çalgı-Ses ; Performance & VoiceTürk Halk Müziğinin önemli sazlarından biri olan bağlamanın sağlıklı bir yapıya kavuşturulması Halk Müziğinin gelişmesi ve çağı yakalaması açısından önemlidir. Bağlama üzerinde son zamanlarda üniversiteler bünyesinde yapılan bilimsel çalışmalar kuşkusuz önemli gelişmelerdir. Fakat bağlamalarda kapak çökmesi olarak adlandırılan kusurun halen mevcut olduğu gerçektir. Bu çalışma bağlamadaki bu olumsuzluğu ortadan kaldırma amacına yöneliktir. Bazı Enstrümanlarda kullanıldığı üzere bağlamada da balkon sisteminin uygulanabileceği noktasından hareketle çeşitli konumlarda balkon sistemi uygulanmış örnek bağlamalar tarafımdan yapılmış olup bunlardan en verimli olanları detaylarıyla incelenmiş, örnek bağlamalar jüri üyelerine sunulmuştur. Bağlamalara balkon uygulanmasının sazın ses kalitesi ve uzun ömürlü olması açısından çok önemli ve gereklidir. Balkon sisteminin sazın sesini olumsuz etkilediği görüşü yaygın olmasına rağmen yapılan örnek bağlamalarda böyle bir olumsuzluğun olmadığını göstermiştir. Bilinçsizce uygulanabilecek balkon sistemlerinde tabiki sonuç olumsuz olacaktır.
-
ÖgeBağlamalarda Balkon Uygulamasıyla Ses tablosunda Meydana Gelen Değişiklikler(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 1999) Aktaş, Bülent ; Önaldı, Şenel ; 92613 ; Çalgı-Ses ; Performance & VoiceHalk çalgımız olan bağlamanın ses karakterini ve kapasitesini, teknenin formunun yanısıra, üzerinde kullanılan ses tablosu ve bu tablonun tekneye uygulanış şekli belirlemektedir. Geçmişten günümüze kadar, bağlama sazımız çeşitli değişikliklere uğramıştır. Bu değişimler, gerek bağlamanın uzun ömürlü olmasını sağlamak, gerek ses kalitesini arttırmak ve en önemliside bütün bunların yanısıra yapılırken kurulan dengelerin bozulmadan kalabilmesini sağlamaktır. Bağlamada, imalinden sonraki süreçte yaşanan en önemli sorun sap ve kapaktaki dengelerin bozulmasıdır. Bağlama yapımcıları, saptaki deformasyonu ortadan kaldırmak için, saplık malzemeyi uzunluğuna 2 veya 3 parçaya ayırarak, parçalardaki damarlar birbirlerine ters gelecek şekilde tekrardan tutkalla presleyerek bu sorunu büyük ölçüde ortadan kaldırmışlardır. Yaşanan ikinci sorun, zamanla bağlamanın kapağının (göğüs), tellerin yaptığı basınca ve gerilime karşı mukavemetini yitirerek teknenin içine doğru çökmesidir. Bağlama yapımcıları, bu sorunu ortadan kaldırmak için, teknenin ön yüzündeki her iki taraftan rendelemek suretiyle bombe vermişlerdir. Bu yöntem, bağlamanın kapağının çökmesi sürecini uzatmaktadır. Ancak, kapak tekneye yapıştınlırken, kenarlara verilmiş olan bombeden ötürü kapağı kasmak gerekmektedir. Bu işlemde kapaktaki ilk bahar halkaları, sonbahar halklaları tarafından içeride sıkıştırılarak, malzemenin gerilmesine ve sazın sesinin metalikleşmesine sebep olmaktadır. Yani çökme süreci uzatılmıştır ama, bağlamanın ses kalitesi düşürülmüştür. Bu problemden yola çıkarak yapılan bu çalışmanın amacı da, sorunu tamamen ortadan kaldırabilmek içindir. ıx Bazı enstrümanlarda meydana gelen deformasyonlan ortadan kaldırmak ve sazın ömrünü uzatmak için bir çok balkon sistemi kullanılmaktadır. Bu sistemler öncelikle incelenmiş, hangi balkonun hangi sazda ve hangi ölçülerde neye cevaben kullanıldığı tespit edilmiştir. Bunların doğrultusunda elde edilen sonuçlardan yola çıkılarak, bağlamada da kullanılabilen balkon sistemleri ortaya konmuştur. Bu balkon sistemlerinin uygulandığı bağlamalar içerisinden en iyi sonuç alınmış olan iki tanesi, detaylarıyla incelenerek jüri üyelerine sunulmuştur. Bağlamalara balkon uygulanması, sazın ses kalitesi ve uzun ömürlü olması açısından çok önemli ve gereklidir. Ancak uygulanacak balkon sistemlerinin, kapak üzerinde titreşime uygun olarak dizayn edilmelidir. Eğer ki kullanılan balkon sisteminde, kapak titreşmiyorsa, bağlamadan elde edilecek ses boğuk ve sağır olur. Kapağın balkon düzeni ve inceliği, kapağın temiz sesler üretebileceği şekilde titreşmesine olanak sağlamalıdır. Eğer ki uygun kalınlıktaki kapağa uyumlu balkon sistemi tatbik edilmez ise bağlamada ses kaybı olacaktır. Yani bağlamaya uygulanacak balkon sistemleri, bilinçlice belirlenmeli, kullanılan malzemelerin yapımcı tarafından çok iyi tanınması gerekmektedir
-
ÖgeDügah takım-ud için besteler ve icra(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 1996) Göksu, Merih ; Torun, Mutlu ; 53297 ; Çalgı-Ses ; Performance & Voiceİstanbul Teknik üniversitesi Sosyal Bilimler Ens titüsü'nde hazırlanmış olan bu çalışmanın ilk kısmında (II. Bölüm), dügâh makamında bestelenmiş olan peşrev, beste, ağır semai, yürük semai, bir şarkı ve saz semaisi bulunmak tadır. Takımdaki bestelerin şiirleri, klasik edebiyatımızın iki ünlü şairinden seçildi. Fuzuli ile Nef i'nin tanınmış gazellerinden seçilen beyitler, usûl-aruz ilişkisi içerisinde eserlere yerleştirildi. III. Bölümde ud için bestelenen etüdler; Sultaniyegâh, Nihavend tremolo, Buselik legâto, Hüseyni legâto, Mahur, daha sonra gene ud için bestelenen bir Nihavend Suit ve Suzidil tasviri parça yer almaktadır. Çalışmamızın diğer kısmını teşkil eden "icra "da ise yukarıdaki ud için bestelenen parçalarla beraber; - Şerif Muhiddin Targan * ın Teemmül (Etüd), Kanatlarım Olsaydı ve Reşat Aysu'nun Kürdilihicazkâr Saz Semâisi'nin çalınması hazırlanmıştır.
-
ÖgeEnstrümantasyon açısından ney(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2000) Toz, Ahmet İslam ; Yavuzoğlu, Nail ; 98728 ; Çalgı-Ses ; Performance & VoiceGünümüz Türk Müziği topluluklarının icrasında kullanılan Ney' in tarihinden bahsederken Mevlana öncesi, Mevlana ve sonrası diye bahsetmek yerinde olacaktır. Zira Mevlana ve ondan sonra ortaya çıkan Mevlevilikte (XIII. Asır) Ney önemli bir yer tutar. Bu önem Ney 'e diğer sazlar arasında belirgin bir prestij ve ehemmiyet kazandırmıştır. Ney'in atası diyebileceğimiz kamışlı bir çalgı olan "Nay"; M.Ö. 2800 yıllarında bir Sümer mezarında bulunmuştur. IX. Asırda Orta Asya medeniyetlerinde, Arap ve Farslar tarafından farklı yapı ve türleriyle kullanıldığı bilinmektedir. Ney bahse konu olan bu toplumlarda (Her toplumun farklı isimlendirdiği) tek bir isimle bir grup nefesli sazı içine alan ailelerin bir üyesidir. Günümüzde kullanılan Ney, yedi deliği bulunan kargı kamışı, Başpare ve bir çift parazvareden oluşan nefesli bir sazdır. Ses sahası üç oktav olup üstünde sekiz pozisyon vardır. Bu pozisyonlarda herhangi bir ses üflendikten sonra nefes ve dudak ile baskı yapılmak suretiyle tüm mevcut sesler elde edilir. Ney özellikle 20. yy. Neyzenleriyle beraber (Ulvi Erguner, Süleyman Erguner, Niyazi Sayın, Aka Gündüz Kutbay,) teknik ve icra açısından büyük bir aşama kaydetmiş ve değişik müzik türlerinde kullanılmaya başlanmıştır. Türk müziği enstrümanlarını inceleyip kitap altında toplanıp yayınlanan yeterli çalışma yoktur. Bu tür çalışmalar yerli ve yabancı kompozitörlere yardımcı olabileceği gibi Türk Müziğinin tanıtılması ve geliştirilmesi konusunda faydalı olabilecektir.
-
ÖgeEnstrümantasyon açısından ud(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 1998) Yaman,Canan ; Torun, Mutlu ; 72174 ; Çalgı-Ses ; Performance & VoiceUd'un tarihi hakkında , her ne kadar Türk dünyasında Farabi'den yola çıkıldıysa da Prof.Muammer Kemal Özergin'in bahsettiği tarih ud hakkında kayda değer bilgiler içermektedir. Bilgilerin yer aldığı kaynağa göre ud'un ilk görüldüğü yer Batı Türkistan'ın doğu kesimidir. Görüldüğü yerin güney batısına doğru da götürülmüştür.Çalgı Fars Kültür Çevresi'nde Di. yüzyılda Arap Kültür Çevresi'nde X. yüzyıla kadar , Endülüs İslam Kültürü'nde IX. yüzyıldan XV. yüzyıl sonlarına kadar Avrupa'nın batı kesiminde de XHI. Yüzyılda görülmeye başlandı. Günümüzde kullanılan ud, beş çift, bir tek tele sahip mızraplı, perdesiz bir enstrümandır. Bombeli bir gövdeye sahiptir. Gövdenin ön yüzü kapak tahtası, arka kısmı da tekneyi oluşturur. Gövdeye bağlı, parmakların basıldığı klavye, düz bir sap halindedir ve sapın ucunda tellerin bağlandığı burguluk bulunur. Ud, Farabi'ye kadar dört telli kullanıldı. Farabi'nin akordu ile beş çift telli olduğu ve teller aşağıdan yukarıya Si bemol (Sünbüle), Fa (Acem), Do (Çargah), Sol (Rast), Re (Yegah)' ye akordlandılar. Farabi'den sonra altıncı tel (bam teli), en ince tel olan birinci telin altına eklendi. Bam teli Sol (Kaba Rast) veya La (Kaba Dügah)'ya akordlandı. Şimdi ise ud ince telden kalma doğru Sol (Gerdaniye), Re (Neva), La (Dügah), Mi (Hüseyni Aşiran), Si (Kaba Buselik), Fa diyez (Geveşt) olarak akord edilir. Fakat Geveşt'in bulunduğu makam sayısının azlığından dolayı altıncı tel olan bam teli, makama göre Sol (Kaba Rast), La (Kaba Dügah), Mi (Kaba Hüseyni Aşiran), Do (Kaba Çargah) olarak da kullanılır. Yazılan sesin bir oktav aşağısını veren bas bir enstrümandır. Teknik özellikler açısından zengindir. Vİbrato, Legato, Staccato, Glissando, Flageolet gibi efektif özellikleri yapabilen bir enstrümandır. Udi Nevres Bey, Yorgo Bacanos, Şerif muhiddin Targan, tanbur icracılarından Tanburi Cemil Bey ve İzzettin Ökte ile ifadesinde zenginlik kazanan tanbur ve kanun ile aynı aileyi paylaşan mızraplı bir Türk Müziği enstrümanıdır. Türk Müziği enstrümanlarını inceleyip, kitap altında toplayan yeterli sayıda çalışma yoktur. Müziğin gelişimini sağlayan unsurların başmda enstrümanların ve icracıların gelişimleri yer alır. Enstrümanlarımız ne kadar incelenir ve tanıtılır ise müziğimiz de o kadar gelişir. Müzik aletlerinin yeterli derecede tanıtılması, kompozitörlere yeni kapılar açacak, yazma tekniklerini kolaylaştıracak ve geliştirecektir.
-
ÖgeGeçmişten günümüze Karadeniz kemençesi ve yapımı üzerine çalışma(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2001) Balcı, Aydın ; Tarlabaşı, Burhan ; 107322 ; Çalgı-Ses ; Performance & VoiceBu çalışmada Türk Halk Müziği yaylı sazlarından "Karadeniz kemençesi" hakkında bilinmeyen bir çok yön ortaya konmuştur. Bunlara genel olarak baktığımızda öncelikle bu sazın ortaya çıkışı, günümüze kadar olan gelişiminin tarihçesi hakkında ulaşabildiğimiz kaynaklar doğrultusunda bir takım bilgiler verilmiştir. tik olarak Anadolu dışındaki Türklerin yaylı sazları incelenmiş, daha sonra Anadolu'daki yaylı sazlar hakkında bilgiler verilmiştir. Karadeniz kemençesinin teknik hususları, yapımı ve çeşitleri hakkında sunulan bilgilerden hazırlanan bu bölüm çalışmanın içinde yer almıştır. Genel olarak bu çalışma Karadeniz kemençesini her yönüyle tanıtabilme amacıyla kaleme alınmıştır.
-
Ögeİstanbul'da profesyonel bağlama yapımcıları ve teknik özellikler(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 1993) Copçuoğlu, Mustafa ; Emiralioğlu, Afşin ; 26813 ; Çalgı-Ses ; Performance & VoiceThe research has been carried out in order to put forward how "bağlama" has been produced so for and how an approach that integrates the scientific principles- in the production af "bağlama" should be. For this pur pose, a guestionnair has given out to 10 "bağlama" pro ducers in Istanbul» And they were observed and intervi ewed, Besides, with a literature review, how "bağlama" has been produced up to now was described. As a result of certain experiments and implementations carried out in the Instrument Building of Department Turkish Music State of Conservatoire Î.T.Ü. ît has been put forth how the sound board, the body, and the sound bridge of "bağ lama" should be produced with a modern scientific appro ach. It has been concluded that real success of a "bağ lama" producer today is dependend upon the anatomic structure of the wood used, the form and the size of the instrument, and his adjustment of the thickness of the body and the sound board. Furthermore all of these things have to be done with high guality and with an aesthetic approach. The "bağlamas", which do not have spesific sys tem, are completely different from one an other in terms of shape and size. These differences come problems in performing, interpreting and teaching and learning has to play it. It is thought that there is an elose relation ship between the solution of the problems about the pro duction of "bağlama" and the decreasing of the problems and the solution of the abovementioned problems.
-
ÖgeKadırga Kültür Havzası yol/yayla havaları repertuarının vokal icrada ağız ve hançere özellikleri açısından incelenmesi(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2020-06-07) Gündoğdu, Salih ; Eroğlu, Seval ; 636756 ; Performans Anasanat DalıDoğu Karadeniz, coğrafi ve iklim koşullarının elverişli olması nedeniyle yaylacılık faaliyetlerinin yoğun bir şekilde görüldüğü bölgedir. Özellikle Kadırga Kültür Havzası içerisindeki yerleşimler yayla ve yaylacılık geleneğinden etkilenmiş ve bu gelenek ile beraber yıllar içerisinde "yayla havalarının" oluşumu gerçekleşmiştir. Çünkü yayla havaları kaynağını yaylacılık geleneğinden almaktadır. Araştırmamız için yaptığımız literatür taramasında yayla, yaylacılık ve yayla havaları ile ilgili tarihsel, kültürel ve müzikle ilgili yazılı, sözlü ve görüntülü kaynaklar taranmıştır. "Kadırga Kültür Havzası Yol/Yayla Havaları Repertuarının Vokal İcrada Ağız ve Hançere Özellikleri Açısından İncelenmesi" adlı çalışmamız konu ile ilgili detaylı bir araştırmaya rastlanılmadığı için tercih edilmiştir. Çalışmanın amacı; Kadırga Kültür Havzası sınırlarında icra edilen yayla havalarını ve bu havaların yaşam performansı ile bağlantısını tespit etmek; dil, ağız ve hançere özelliklerini, melodik oluşumlarını analitik açıdan değerlendirmektir. Yaylaya göç esnasında; yaylaya olan özlemi, baharın gelişini ve sevdalıların birbirine olan sevgisini anlatan uzun hava türündeki yayla havaları icra edilmektedir. Buna ek olarak icra edilen yol/yayla havalarının tanım olarak kavram karmaşası içermesinden ötürü konuya detaylı bir şekilde değinilmiştir. Son olarak araştırmamızda tespit edilen 14 adet yayla havasının transkripsiyonu çıkarılarak dil, ağız ve tavır özellikleri, melodik yapıları ve formu incelenmiş olup elde edilen sonuçlar çalışmamızın son bölümünde belirtilmiştir. İcra edilen yayla havalarına müzikal açıdan bakıldığında kendine has karakteristik ağız ve hançere özellikleri içerdikleri tespit edilmiştir. Anahtar Kelimeler : Yayla Havaları, Yayla, Yaylacılık, Ağız Hançere Analizi, Kadırga Kültür Havzası, Yol Havaları
-
ÖgeKanun : (Tarihçesi-yapımı-mandal sistemi)(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 1995) Köksal, Şafak ; Deran, Erol ; 43812 ; Çalgı-Ses ; Performance & VoiceBu tez de klasik musikimizin mızraplı sazlarından kanun'un günümüze kadar olan gelişmesinin tarihçesi hakkında edindiğimiz kaynaklar doğrultusunda bir takım bilgiler verilmiştir. Ayrıca kanun'un yapımı ile ilgili detaylı bilgiler verilmiş, yapımında kullanılan ağaçlar incelenmiş ve kullanılan el aletleri resimlerle gösterilmiştir. Diğer enstrümanlara göre çok farklı teknikle yapılan mandal sistemi değişik yapımcıların yöntemleri ile anlatılmıştır. Genel olarak bu çalışma, kanun sazını her yönüyle tanıtabilme amacıyla kaleme alınmıştır.
-
ÖgeKanunun enstrümantasyon ve orkestrayon açısından değerlendirilmesi(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2001) Kostak, Ayşegül ; Beşiroğlu, Şehvar ; 107369 ; Çalgı-Ses ; Performance & VoiceMüziğin tarih boyunca gösterdiği gelişim içinde doğal olarak çalgılarda gelişmiş ve değişime uğramışlardır. Çalgıların gösterdiği bu gelişme ve değişim, organolojinin konusu olmuştur. Organoloji kendine özgü metodolojisi içinde çalgıları sınıflandırmış, çeşitli gruplara ayırmıştır. Organoloji insan tarafından ses elde etmek için yapılan bütün alet ve aygıtları çalgı olarak kabul eder. Çalgıların tanımı konusunda çeşitli müzikologlar tarafından, değişik görüşler ortaya konmuştur. Kısaca tanımlanacak olursa çalgılar, insanın müzik oluşturmak, müzik yapmak için ihtiyacı olan sesleri meydana getirmekte kullandığı nesnelerdir. Bu çalışmanın temelini oluşturan Kanun, organoloji biliminin çalgı sınıflandırması içinde chordophone (telli) grubuna girmektedir. Bilindiği üzere chordophone (telli) türü çalgılar, dünya üzerinde geniş bir coğrafyaya yayılmıştır. Bunlardan bazıları kanun sazı ile birtakım benzerlikler göstermiştir. Çalışmada bu çalgılar tanıtılırken bu ortak noktalar üstünde durulmuştur. Kanunun tarihçesi çok eski dönemlere kadar uzanmaktadır. Tarihsel süreç içerisinde bir çok millet ve medeniyet tarafından kullanılmıştır. Bugün halen değişik şekil ve isimlerle geniş bir coğrafyada kullanılmaktadır. Bu çalışmada kanun sazı organoloji bilimi içindeki genel sınıflandırma çerçevesinde incelenmiştir. Aynı gruba ait diğer çalgılara da çalışmada yer verilmiştir. Kanun, enstrümantasyon ve orkestrasyon açısından değerlendirilirken, akordu, ses sahası, karakteristik bölgeleri ve çalış şekilleri gibi unsurların yam sıra gerek geleneksel kanun icrasına özgü gerekse dünya müzik literatüründeki birtakım terimler ele alınmıştır. Kişisel saptamalardan çok bu konudaki yayınlar araştırılmış, konuyla ilgili eğitimcilerin görüşlerine başvurulmuştur. Gözlem, inceleme ve araştırma metodlan kullanılmıştır. Çalışmada, özellikle bugün modern müzik anlayışı içerisinde kullanılan ve kanunla çeşitli yönlerden benzerlik gösteren harp enstrümanı için hazırlanmış enstrümantasyon çalışmaları ayrıntılı olarak gözden geçirilmiştir. Bu aşamanın ardından hem geleneksel Kanun icrasında ihtiyaç duyulan notasyon için, hem de ileri kanun icrasına yönelik yeni tekniklerin notasyonda ifadesi için birtakım uyarlamalar ve yeni öneriler ortaya konmuştur.
-
ÖgeKemanede yeni yapım teknikleri(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 1994) Yeğin, Veyis ; Önaldı, Şenel ; 43780 ; Çalgı-Ses ; Performance & Voice
-
ÖgeKemençe'nin tarihi gelişimi, kemençe üzerinde araştırma ve düşünceler(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 1989) Önüter, Fatoş ; İçli,Selahattin ; 22837 ; Çalgı-Ses ; Performance & VoiceKlasik Müziğimize diğer sazlarımızdan daha geç katılan Kemence, 18. yy* a kadar iki telli olarak kullanılmış, daha sonraları pest tarafa bir tel ilavesiyle sanat musikisinde yer almaya başlamıştır. Repertuar ve icradaki değişime ve gelişime para lel olarak kemençede de 19. yy' dan itibaren geliştirme çabaları başlamış, ilk somut sonuçlar Hüseyin Saadettin Arel'in çalışmaları ile elde edilmiştir. 1930* lu yıllardan bu yana kemençede tel boyları eşitlenerek kapa sitesi 4 tel ile 3t5 oktava çıkarılmıştır. Daha sonra İ.T.Ü. Türk Musikisi Devlet Konservatuarının açılmasıyla tel boyları eşitlenmiş 4 telli kemence Sayın Cüneyd Orhon ve Cafer Açın' in çalışmaları ile resmi olarak eğitime alınmıştır.
-
ÖgeKlasik kemençenin tarihi gelişimi ve dört telli kemençenin yapımı(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 1994) Buyruklar, A. Tunç ; Deran, Erol ; 36720 ; Çalgı-Ses ; Performance & VoiceKlasik kemençenin tarihi gelişimi ve yapım tekniği hakkında hazırlamış olduğum bu tezde, çalgıların müziğin oluşmasındaki önemi vurgulanmış ve müziğin gelişmesinde önde gelen faktörlerden biri olduğu, ortaya konul maya çalışılmıştır. Klasik Türk Musikisi çalgılarından kemençenin, gelişimi sırasında geçirdiği önemli aşamaların neler olduğu ve bu aşamaların nasıl yapıldığı, zaman ve şahıs belirtilerek anlatılmıştır. Ayrıca kemençenin yapımı ile ilgili detaylı bilgiler verilmiş, yapımında kullanılan ağaçlar incelenmiş ve standardının tespitinde kullanılan oranlar belirtilmiştir. Kemence ailesi projesinin evveliyatı ve son şekli hakkındaki ayrıntılı bilgiler bu çalışmanın içinde yer almaktadır. Genel olarak bu çalışma, klasik kemençenin tarihçesi verilerek tanıtılması ve özellikle yapımı hakkında bilinmeyen noktaların, bilimsel bir şekilde ortaya konulması olarak özetlenebilir.
-
ÖgeNeyde transpozisyon(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2005) Tüfekçi, Ali ; Gökdel, Fatma ; 175076 ; Çalgı-Ses ; Performance & VoiceBu çalışmada "Neyde Transpozisyon" konusu ele alınmıştır. Neyzenlerce ve müzisyenlerce karışık durumlar arz eden transpozisyon meselesine, ney'de seslere pozisyon numaralan vererek ve ses devrelerine ayırarak transpoze icrada kolaylık sağlanmıştır.Bu özellikten yola çıkarak yola çıkarak bu çalışma diğer uygulamalar içinde yol gösterici özellik taşımaktadır. Ney'de transpozisyon konusu 3 bölümde ele alınmıştır. İlk kısımda, ney hakkında genel bilgiler verilmiş^ıeyin teknik yapısı ele alınmıştır. İkinci kısımda, transpozisyon ve şed kavramı ele alınmış ve ney'de transpozisyonun üstünde çalışılmıştır. Üçüncü kısımda ise tüm bu işlenen konuların neticesinde ney'de ses devrelerini gösteren tablolarla ney'de transpozison uygulamaları ele almmıştır.Transpozisyon icrasında örnek verilen makam dizileri ney'de gösterilmesi gereken ana makamlardır.Diğer makam dizilerinde transpoze icra için de bir örnek teşkil etmektedir.
-
ÖgeSantur'un dünü ve bugünü(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 1994) Aybar, Serap ; Tarlabaşı, Burhan ; 43786 ; Çalgı-Ses ; Performance & VoiceSantur, Doğu Avrupa, Kuzey Afrika, Orta Asya, Hindistan, Kore ve Çin'de yaygın olup, İran klasik müziğinde yeri çok önemlidir. Sümer ler devrinden beri Türklerin de kullanmakta oldukları bu musiki aleti, tahtadan yapılmış bir çerçeve burgular için bir tahta bölüm, iki ya hut daha fazla ses deliği olan bir ses tahtası, bunun üzerinde telleri taşıyacak olan köprüler ve burgunun aksi kenarında tellerin bağlana cağı bir bölümden meydana gelir. Elli-altmış sene evvel saz takımlarında önemli bir yer tutan san turun günümüzde az çalınır bir saz olmasının başlıca sebebi akort problemi olmuştur. Sayılı icracı ve mekanlarda rastladığımız bu sazın, musiki eği timi veren kuruluşlarca yapılacak bir araştırma ile yapılabilecek ana karakteri bozmayan değişikliklerle musikimize tekrar kazandırıl ması Türk kültürüne bir katkı olacaktır
-
ÖgeSes bakımı ve ses tekniği(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 1992) Yavuz, Şeyda ; Yavaşça, Alaeddin ; 22636 ; Çalgı-Ses ; Performance & VoiceBu ödev, "6 Bölüme ayrılarak incelenmiştir. 1. Bölüm, Giriş'tir. Burada, sesin ve san'atta tekniğin tarifi yapılmıştır. 2.Bölüm, Ses Bakımı'dır. Burada, 2 kısma göre gruplandırma yapılmıştır. 1- Ses Kusurları, 2- Ses Sağlığı ve Bakımında Temel İlkeler. 3.Bölüm, Ses Tekniği'dir. 2 temel başlıkta incelenmiştir. 1- Ses Fizyolojisi. 2- Fonetik (Artikülasyon) Bu bölümlerde kendi aralarında çeşitlere ayrılır. Ayrıca, fiziksel olarak sesin nasıl oluştuğu ve bu yolla ortaya çıkan ses dalgalarının kulağımız yoluyla nasıl duyulduğu anlatılmıştır. 4.Bölüm, Üslûp (Ses Tekniğinde ifade San'atı)*tur. Üslûp (İfade) sahibi san'atçının nasıl olması gerektiği maddeler halinde belirtilmiştir. ö.Bölüm, Ses Cinsleri'dir. Bu bölümde, erkek, kadın ve çocuk sesleri gruplara ayrılarak incelenmiştir. 6. Bölüm, Ses Eğitimi'dir. Burada 4 aşama halinde, öğrenciye en uygun yöntemler anlatılmıştır (Türk Müziği Makamlarına göre)