FBE- Seramik Mühendisliği Lisansüstü Programı - Yüksek Lisans
Bu koleksiyon için kalıcı URI
Gözat
Yayın Türü "Master Thesis" ile FBE- Seramik Mühendisliği Lisansüstü Programı - Yüksek Lisans'a göz atma
Sayfa başına sonuç
Sıralama Seçenekleri
-
Öge% 15 Fluorapatit İçeren Potasyum-kalsiyum Mika Cam Seramiklerinin Kristalleşme Davranışları, Mikro Yapısı Ve İşlenebilirlik Özellikleri(Fen Bilimleri Enstitüsü, ) Özdoğan, Mehmet ; Demirkesen, Erdem ; Seramik ; CeramicsBu çalışmada, %15 fluorapatit içeren potasyum-kalsiyum mika cam seramiklerinin kristalizasyon davranışları, mikro yapısı ve işlenebilirlik özellikleri incelenmiştir. Diğer cam seramikler gibi ürettiğimiz camlara, yapılan diferansiyel termal analiz(DTA) deney verilerine göre planlanan değişik ısıl işlemler uygulanmış, Isıl işlemlerin değişik aşamalarında cam fazından çökelen kristaller X-ışını difraktometresi (XRD) ile belirlenmiştir Isıl işlemlerle gelişen mikro yapılar, taramalı elektron mikroskobunda (SEM) incelenmiştir.. Mikro sertlik deneyleri ile silindirik numunelerin sertlikleri belirlenmiş ve disk numunelere matkap ile delme işlemi uygulanarak işlenebilirlik özellikleri tespit edilmiştir. Kalsiyum mikasının üst kristalizasyon sıcaklığında 1-2 saatlik sürelerde kararlı olup, daha uzun kristalizasyon sürelerinde bu kararlılığını kaybederek kompleks silikatlara ayrıştığı, potasyum mikasında ise uzun süreli kristalizasyon sürelerinde bu tür bir ayrışma eğilimi gözlenmemiştir. Yapıda çökelen mika fazının hacimsel oranı artmasıyla işlenebilirlik yükselmektedir. Kalsiyum ve potasyum mikasının üst kristalizasyon sürelerinde 1 saat kristalize edilen diskler işlenebilmiştir.
-
Öge%20-35-50 Las4 İçeren Ls2-las4 Camlarının Kontrollü Kristalizasyonu(Fen Bilimleri Enstitüsü, ) Yüksel, Begüm ; Demirkesen, Erdem ; Seramik ; CeramicsLityum alümina silikat (Li2O-Al2O3-SiO2) cam sistemleri, yüksek termal şok direnci yani düşük termal genleşme katsayısına sahip olması nedeniyle ticari anlamda cam-seramik üretimi için kullanılan en önemli sistemlerdir. Bu çalışmada, uygun çekirdeklenme katalisti olarak belirlenen %3 P2O5 ile uygun bileşimlerde hazırlanan lityum alümina silikat (LAS4)-lityum disilikat (LS2) esaslı camlara uygulanan ısıl işlemler sonucunda, cam bileşimlerin çekirdeklenme sıcaklıkları ve süreleri, cam geçiş sıcaklıkları, kristalizasyon sıcaklıkları belirlenmiştir. Camların kontrollü kristalizasyonu sonucu iki kristal faz içeren cam-seramikler üretilmiştir. Fazlardan biri olan β-spodumen fazı düşük termal genleşme katsayısına sahipken, diğer faz olan lityum disilikat yüksek termal genleşme katsayısına sahiptir. Bu çalışmanın amacı da zıt karakterde iki faz içeren cam-seramiklerin mukavemet özelliklerinin ve mikro yapılarının incelenmesidir.
-
ÖgeAlumina Bazlı Nitrür Bağlı Dökülebilir Refrakterlerin Özelliklerinin Geliştirilmesi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2012-11-12) Birben, Özgür Kadir ; Özgen, Ö.serdar ; 447339 ; Seramik ; CeramicsSon yıllarda, nitrür bazlı seramiklerin uygulamalarının artmasıyla birlikte Sialon, silisyum nitrür, aluminyum nitrür ve titanyum nitrür vb.’ne olan ilgide artış gözlenmektedir. Si3N4 içerisinde Al2O3’ün katı solüsyonu olarak da adlandırılabilecek olan SiAlON ise bunların içinde daha fazla pay almaktadır. Eriyik metal ile cüruf korozyonuna ve alkalilere karşı az ıslanabilirliği sayesinde gelişen direnci refrakter malzemelerde kullanımını hızla geliştirmiştir. Bu çalışmada; SiAlON katkılı Alumin-Spinel yapısında, farklı miktarlarda SiAlON ilavesinin sinterleme koşulları ve malzeme özellikleri üzerindeki etkileri araştırılmıştır. SiAlON, alumina-spinel içerisine farklı oranlarda eklenmiş, bağlayıcı olarak çimento kullanılmıştır. Çalışılan dökülebilir malzemelerin mikroyapısal, fiziksel ve kimyasal özellikleri; Görünür Porozite, Hacim Ağırlığı, Soğukta Basma Mukavemeti, x-ışını difraktometresi, ultrasonik test metodu ve cüruf testi ile belirlenmiştir. Dökülebilir malzeme özelliklerindeki gelişmeler analiz edilmiş ve optimum SiAlON katkıları araştırılmıştır.
-
ÖgeAlümina esaslı dökülebilir refrakterlerin SiC ve C ilavesi ile geliştirilmesi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2002) Mingü, Kamil ; Özgen, Serdar ; 126677 ; Seramik MühendisliğiSiC ve C katkısı ile; pek çok monolitik refrakterin, cüruf korozyonuna ve termal şoka dayanımı artmaktadır. Ancak, bu bileşenler kolaylıkla okside olmakta dolayısıyla yüksek poroziteye ve yapıda zayıflıklara neden olmaktadır. Yüksek fırında ve pik demir taşımada genellikle, oksitleyici olmayan cürufa karşı, yüksek korozyon direnci gösteren AI2O3-SİC-C refrakterleri tercih edilmektedir. Çelik yapımı uygulamalarında oksitleyici cüruflar, SiC ve C içerikli dökülebilir refrakterlerin kullanımını kısıtlamaktadır. Bu çalışmada, SiC ve C içeren Alümina esaslı düşük çimentolu dökülebilir refrakterler incelenmiştir. Çalışma teorik ve deneysel kısımlardan oluşmaktadır. Teorik kısımda AI2O3-SİC-C dökülebilir refrakterlerin çelik endüstrisindeki gelişimi, genel malzeme karakteristikleri ve korozyon mekanizmaları anlatılmıştır. Deneysel kısımda farklı miktarlarda SiC içeren karışımların test sonuçları karşılaştırmalı olarak değerlendirilmiştir. Optimum SiC miktarı bulunduktan sonra karbon katkısı miktarı belirlenmiştir. SONUÇLAR: Yapılan kimyasal ve fiziksel deney sonuçlarına göre; AI2O3-SİC-C esaslı dökülebilir refrakter karışımı optimize edilmiştir. Sonuç karışım Tablo 1' de verilmektedir. Çimentonun dehidratasyonu sonucu oluşan su buharının varlığı; oksidan ortamda, örneklerin yüzeylerinde amorf silika tabaka oluşmasına neden olmaktadır. Mukavemette azalma, numunelerin indirgen ortamda sinterlenmesi sonucu düşmüştür. Yapılan Cüruf testinde; karışıma SiC ilavesi ile cüruf geçirgenliği azalmıştır Tablo 1 Optimize edilmiş karışımın bileşenleri.
-
ÖgeAnsı/aws A5.1-91 E6013 Rutil Elektrodlarda Sio2 İçeren Farklı Hammaddelerin Örtü Özelliklerine Ve Uygulama Performansına Etkisi.(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2014-02-18) İçer, Hüseyin Sadri ; Özkal, Burak ; 10028037 ; Seramik ; CeramicsGeçmişten günümüze, gelişen teknoloji ile birlikte parçaları birleştirmek farklı formlar oluşturmak ihtiyacı doğmuş ve çeşitli birleştirme yöntemleri ortaya çıkmıştır. Endüstriyel parçaların birleştirilmesi için en çok kullanılan birleştirme yöntemi olarak karşımıza kaynak çıkmaktadır. Daha ilkel yöntemleri, ilk olarak uygulanan demirci kaynağını da göz önünde bulundurursak kaynağın tarihi çok eski dönemlere dayanmaktadır.Yüz yıl kadar önce örtülü elektrodların kullanılmaya başlanması ile birlikte ise elektrik ark kaynağı yöntemi kaynak teknolojisinde en çok kullanılan yöntem olarak yerini almıştır. Geçmişi yüz yılı aşkın bir zamana dayanan örtülü elektrodların bu adla anılmalarının nedeni ise tel üzerini kaplayan çoğu oksit bileşenlerin oluşturduğu örtüden kaynaklıdır. Örtülü elektrodun kaynak sırasındaki, yanış karakterinden, sıçramasına kadar birçok özelliğini belirleyen, sahip olduğu örtüdür. Kaynak metalini koruyacak curufu ve yine kaynak metalini atmosferden koruyacak gazları oluşturan da yine elektrodların sahip olduğu örtülerdir. Rutil elektrodlar, örtüsünün yaklaşık yüzde ellisini oluşturan rutil hammaddesinden dolayı bu ad ile anılmaktadır. Rutil elektrodlar kullanım kolaylığı, fiyat gibi çeşitli özellikleri nedeniyle en çok kullanılan ve üretilen örtülü elektrod türlerinin başında gelmektedir. Bu kadar yaygın olarak üretilmesine ve kullanılmasına rağmen, elektrod örtüsünü oluşturan bileşenlerin elektrod örtü özelliklerine, ürün kalitesine ve uygulama performansına etkisi ile alakalı olarak yeterince araştırma ve yayın bulunmamaktadır. ANSI/AWS A5.1-91 E6013 olarak tanımlanan rutil elektrodlarda silisyum dioksit içeren hammaddeler örtü reçetesinin yaklaşık olarak %20-25’ini oluşturmakta olup, bünyeye kattıkları etki yadsınamaycak ölçüde önemlidir.Üretimde presleme xxii koşullarından, fırınlama sonrası ürün mukavemetine, kaynak uygulaması sırasındaki yanış, sıçrama, curuf ve gaz oluşumu gibi birçok parametreyi yine bu bileşenler etkilemektedir. Bu çalışmada ANSI/AWS A5.1-91 E6013 rutil elektrodlarda SiO2 içeren hammaddelerin tür ve miktarlarında yapılan değişikliklerin elektrodun ürün kalitesine ve uygulama performansına etkisi incelenmiştir. Bu maksatla tezin deneysel kısmında ANSI/AWS A5.1-91 E6013 standartlarına uygun olarak üretilen bir rutil elektrod reçetesinde SiO2 içeren hammaddelerin miktarlarında oynanarak katkı oranlarında değişiklik yapılmıştır. Ayrıca bazı hammaddeler reçeteden tamamen ya da kısmen çıkartılarak alternatif SiO2 hammaddeleri ile ikame edilmişlerdir Üretilen elektrodların kimyasal bileşimdeki değişikliklere bağlı olarak uygulama performansları düz, köşe ve aşağıdan yukarıya kaynak pozisyonlarında gözlemlenmiş, alternatif akımda yeniden tutuşma ve ark kesikliği gibi özellikleri test edilmiştir. Üretilen deneme elektrodlarının örtülerinin ve curuflarının karakterizasyon işlemleri gerçekleştirilerek, meydana gelen değişimler irdelenmiştir.
-
ÖgeB4c-tib2-wc Seramiklerinin Sıcak Pres Tekniği İle Üretimi(Fen Bilimleri Enstitüsü, ) Öztürk, Cenk ; Addemir, Okan ; Seramik ; CeramicsBu çalışmada, B4C’ ün tokluk değerlerinin arttırılması için B4C ana faz içerisine TiB2 ve WC toz malzeme ilavesi yapılmıştır. Bu amaç doğrultusunda öncelikle belirli tane boyutlarına sahip B4C/TiB2/WC tozları farklı oranlarda, homojen olarak karıştırılmıştır. Karıştırma işlemi alkol ortamında yaş olarak tungsten karbür bilyeler ile yapılmıştır. Elde edilen toz karışımı, sıcak pres ile sinterlenmiştir. Üretilen malzemenin karakterizasyon çalışmaları yapılmıştır. Mekanik karakterizasyon için mikro sertlik ve üç nokta eğme deneyi gerçekleştirilmiştir. Mikroyapı karakterizasyonu için X-ışınları difraktometresi, EPMA (Elektron Probe Mikroskobu) ve SEM kullanılmıştır. Deneysel verilere bakıldığında B4C’e TiB2 ve WC ilavelerine rağmen sinterleşme sıcaklığının düşmediği görülmüştür. En iyi yoğunluk değeri 2100 °C de gerçekleştirilen presleme esnasında % 99,6 olarak gerçekleşmiştir. Diğer yandan yoğunlaşmanın % 77-88 aralığında bulunan numunelerin eğme mukavemeti değeri monolitik B4C’ün eğme mukavemeti değerinin çok altında kalmaktadır.
-
ÖgeBeton Çelik Çubukların Çevrimsel Deformasyon Davranışının İncelenmesi(Fen Bilimleri Enstitüsü, ) Uysal, Abdulkadir ; Çimenoğlu, Hüseyin ; Seramik ; CeramicsSon yıllardaki teknolojik gelişmelere paralel olarak nervürü betonarme çelikleri inşaat sektöründe giderek daha da artan boyutlarda kullanılmaktadır. Az alaşımlı karbon çelikleri sınıfına giren betonarme çelikleri, beton içerisinde bir iskelet görevi yaparak yapıya dayanım kazandırmaktadır. Bu nedenle beton içerisinde kullanılacak nervürlü çelik çubukların; yüksek akma ve çekme dayanımı ile birlikte, yüksek süneklik, ileri–geri katlanabilme ve iyi kaynaklanabilirlik gibi üstün mekanik özelliklere sahip olması gerekmektedir. Klasik sıcak haddeleme yöntemiyle üretilen nervürlü beton çelikleri bu gereksinimleri tam olarak karşılayamamaktadır. Nervürlü çelik çubuğun dış yüzeyinin sert temperlenmiş martensit, merkezinin ise tok ferrit-perlit yapısında üretilmesini sağlayan Tempcore prosesinin gelişmesiyle, inşaat sektörünün gereksinimleri tam anlamıyla karşılanmaktadır. Nervürlü beton çubuklardan istenen diğer bir önemli özellik ise yüksek yorulma dayanımıdır. Malzemelerin statik koşullarda dayanabildiği gerilmelere tekrarlı yükler altında dayanamadıkları bilinmektedir. Deprem gibi aşırı tekrarlı yüklemeler malzemede plastik deformasyon meydana getirmektedir. Bu nedenle beton çeliklerinin dinamik yükleme koşullarındaki davranışının belirlenmesi için kısa ömürlü yorulma deneyleri uygun görünmektedir. Çünkü kısa ömürlü yorulma deneylerinde de malzemelere tekrarlı bir şekilde yüksek plastik deformasyon uygulanır ve malzemenin bu dinamik yükleme koşuluna hasara uğramadan dayanacağı deformasyon çevrimi sayısı (yorulma ömrü) kaydedilir. Farklı deformasyon seviyeleri için çevrim sayılarının belirlenmesiyle, kısa ömürlü yorulma davranışını ifade eden genel bir bağıntı elde edilebilmektedir. Bu çalışmada, Tempcore prosesi ve sıcak haddeleme gibi iki farklı prosesle üretilen nervürlü betonarme çelikleri ile bu çeliklerin kaynaklı bağlantılarının kısa ömürlü yorulma davranışları incelenmiştir.
-
ÖgeBor Karbür/Silisyum Karbür Kompozitlerin Üretimi(Fen Bilimleri Enstitüsü, ) Büyükuncu, M. Güçlü ; Yücel, Onuralp ; Seramik ; CeramicsBu çalışmanın amacı değişen miktarlarda bor karbür ve silisyum karbür içeren kompozitlerin sıcaklıkta sertleşen fenolik esaslı novalak hegzamin reçine katkısıyla preslenerek şekillendirilmesi ve düşük sıcaklıkta sinterlenmesi sonucu elde edilen numunelerin mekanik özelliklerinin belirlenmesi olmuştur. % 0 B4C-% 100SiC, % 20 B4C-% 80 SiC, % 40 B4C-% 60 SiC, %60 B4C-% 40 SiC, % 80 B4C-% 20 SiC, % 100 B4C-% 0 SiC oranlarındaki karışımlar reçine ilavesinden sonra preslenerek şekillendirilmiş ve 180 C’de pişirilmiştir. Deneyler üç farklı seri halinde yapılmıştır. Birinci ve ikinci serilerde hazırlanan karışımlar sırasıyla 127 ve 255 kg/cm2’lik yükler uygulanarak sinterlenmiş ve pişirilmiştir. Üçüncü seride ise daha ince tozlar yine 255 kg/cm2’lik yüklerle sıkıştırıldıktan sonra sinterlenmiştir. Yapılan mekanik ölçümler sonucunda, yapıdaki bor karbür miktarının artmasıyla eğme mukavemeti ve sertlik gibi mekanik özelliklerin düştüğü belirlenmiştir.
-
ÖgeCam Ambalaj Üretiminde Kalite Ve Verimlilik Artırma Çalışmaları(Fen Bilimleri Enstitüsü, ) İbrahimoğlu, Fatih ; Özgen, Serdar ; Seramik ; CeramicsBu çalışmada, genel olarak cam ambalaj üretiminin incelenmesi ve istatistiksel proses kontrol (İPK), üretim takip sistemi gibi proses kontrol tekniklerinin üretimde kalite ve verimliliğin artırılmasına etkilerinin tespit edilmesi amaçlanmıştır. Cam ambalaj üretiminin kompleks bir prosese sahip olması, üretim hattı boyunca cam ambalaj ürün kalitesini etkileyen pek çok parametrenin bulunmasına neden olmaktadır. Bu nedenle üretim hattında ürün kalitesini etkileyen her bir parametre ayrı ayrı kontrol edilmektedir. Ancak yapılan bütün bu çalışmalar ürünün kalitesinin kontrolüne yöneliktir. Günümüz rekabet koşullarında, firmaların pazarda pay sahibi olabilmeleri, ancak kalitelerini geliştirip maliyetlerini azaltmaları ile mümkün olabilmektedir. Bunu sağlayabilmek içinde ürün kalitesinin yanı sıra ürünün üretildiği prosesinde sürekli kontrol altında tutulması gerekmektedir. Proses kontrolünün, kalite ve üretim maliyetleri üzerindeki olumlu etkileri dikkate alınarak, Şişe Cam, Anadolu Cam Sanayi, Topkapı fabrikasında, üretim takip sistemi ve istatistiksel proses kontrol tekniklerinden kontrol çizelgesi yönteminin uygulanmasına yönelik olarak bir pilot çalışma yapılmıştır. Yapılan çalışma sonucunda, üretim takip sistemi ve kontrol çizelgesi yöntemleri ile üretim prosesinin sürekli olarak takip edilmesi sayesinde prosesteki değişikliklerin zamanında fark edilmesi sağlanmış ve bunun neticesinde de hatalara zamanında müdahale edilerek kalite ve verimin artırılmasının mümkün olabileceği gözlenmiştir.
-
ÖgeCam Ergitme Fırınında Oksijenli Yanma İle Termal Ve Akış Modeli(Fen Bilimleri Enstitüsü, ) Özler, Hasan Burak ; Özgen, Ö. Serdar ; Seramik ; CeramicBu çalışma iki bölüm içermektedir. Birinci bölüm de cam fırınlarında kullanılan oksijenli yanma teknolojisi incelenmiştir. Oksijenli yanmanın temel prensipleri ile avantajları ve dezavantajları anlatılmıştır. Çalışmanın ikinci kısmında, sonlu elemanlar yöntemi, ısı iletimi ve bir kab veya boru içerisindeki sıvının akışı için tanımlanmıştır. Bundan sonra, cam fırınlarının ortak sorunu olan fırın içerisindeki sıvı camla temas refrakterlerinde meydana gelen aşınmaya etki ettiği daha önceden bilinen fırın içindeki refrakterlerin ısı dağılımı ve sıvı cam içerisindeki akış hareketleri bir sonlu elemanlar yazılımı olan Ansys ile modellenmiştir. Fırının refrakter yapılarında meydana gelen ısı dağılımı ve sıvı cam içerisindeki ısı dağılımı, akışın hızı ve bu hızın vektörel doğrultuları tesbit edilmiştir.
-
ÖgeCam Hammaddelerinin Segregasyon Eğiliminin İncelenmesi(Fen Bilimleri Enstitüsü, ) Sarıgüzel, Meryem ; Özgen, Serdar ; Seramik ; CeramicsBu çalışmada, cam hammaddelerinin segregasyon eğiliminin test edilmesi, kurulan deney düzeneğinde değiştirilen parametrelerin segregasyon eğilimi üzerine etkilerinin neler olduğunun belirlenmesi ve buna bağlı olarak belli bir segregasyon indeksi oluşturabilmek hedeflenmiştir. Bilecik kumu, kolemanit, soda, feldspat, dolomit, kalker gibi hammaddeler tek başlarına ve değişik oranlarda karıştırılmalarından elde edilen sentetik harmanlar kullanılarak tasarlanan taşıyıcı sistemden tane boyutu, rutubet içeriği ve bant açısı gibi parametrelerde değişiklikler yapılarak geçirilmiştir. Tüm malzeme bant üzerine boşaltılınca, tane hareketini sağlayan elektriksel titreştirici kapatılıp, bant üzerindeki belli aralıklardan ve bant sonunda toplanan numunelerden örnekler alınmıştır. Deneylerden sonra, alınan örnek numunelere elek analizi yapılmıştır. Elek analizi sonuçlarına göre kümülatif elek altı grafikleri çizilmiş, bu grafiklerden d50 değerleri hesaplanmıştır. Deney sonuçlarına göre, hem tek ve iki bileşenli karışımların taşınması için en uygun bant açısının 25°, en uygun rutubet miktarınının da %2 olduğu; üçlü karışım için ise kuru halde 25° olduğu görülmüştür.
-
ÖgeCrn Ve Crn+cr2n Tek Katlı Ve Çok Katlı Kaplamaların Üretimi Ve Karakterizasyonu(Fen Bilimleri Enstitüsü, ) Yargan, Ahmet Murat ; Ürgen, Mustafa ; Seramik ; CeramicBu çalışmada katodik ark fiziksel buhar biriktirme yöntemi ile tek katmanlı CrN ve CrN+Cr2N kaplamalar ile 12 ve 180 katmanlı CrN/CrN+Cr2N kaplamalar üretilerek karakterize edilmiştir. TiN ve (Ti,Al)N gibi kaplamalara nazaran daha tok olan bu kaplamalar metal şekillendirme işlemlerinde performans artırıcı olarak kullanılmaktadır. Yapılan deneyler sonucunda, kaplamaların tümünün sertlikleri birbirine yakın olmasıyla birlikte, en sert kaplama CrN olurken, çift faz içeren kaplamalar daha yumuşaktır. Yapışma bakımından da çift faz içeren kaplamalar daha üstün özellik gösterirken, çok katmanlı kaplamaların yapışmasının bu kaplamalardan bile daha iyi olduğu tespit edilmiştir. Kaplamalar düşük sürtünme katsayısına sahiptir(0,30-0,55). Tespit edilemeyecek kadar az aşınma sergilemişlerdir. Bunun yanı sıra, 12 katmanlı kaplamada porozite yok denecek kadar az çıkmıştır. Bu da 12 katmanlı CrN/CrN+Cr2N kaplamanın korozyondan korunma için iyi bir şekilde kullanılabileceğine işarettir.
-
ÖgeDc Reaktif Magnetron Sıçratma İle Ito Üretimi Ve Karakterizasyonu(Fen Bilimleri Enstitüsü, ) Çolak, Seniz ; Özgen, Serdar ; Seramik ; CeramicsBu tez çalışmasında reaktif DC magnetron sıçratma tekniği ile ITO ince filmler ve ITO-Metal-ITO çok tabakalı yapılar üretilmiştir. Çalışmada ITO ve ITO-metal-ITO çok tabakalı yapıların kalınlık - direnç ilişkisi ve görünür dalga boyu aralığında %ışık geçirgenlik (T), %film tarafı(r) ve %cam tarafı(rr) yansımalar ölçülmüştür. Bu ince filmlerin güneş pillerinde kullanılması düşünüldüğü ve bu nedenle ısıl işleme tabi tutulacağı için çeşitli sıcaklıklarda ısıl işlemler uygulanmış ve bu numunelerin ısıl işlem sonrası %ışık geçirgenlik (T), %film tarafı(r) ve %cam tarafı(rr) yansıma ölçümleri tekrarlanmıştır. Ayrıca bu numunelerde ısıl işlemin etkisini gözlemlemek amacı ile XRD çalışması da yapılmıştır. ITO filmlerde kalınlık artışı ile birlikte yüzey dirençlerinde bir azalma olmakta, ancak ITO-metal-ITO çok tabakalı yapılarda böyle bir ilişki elde edilememiştir. ITO filmlerde ve diğer üç tür ITO-metal-ITO çok tabakalı yapılarda kalınlık artışı ile birlikte %ışık geçirgenlik (T), %film tarafı(r) ve %cam tarafı(rr) yansıma eğrilerindeki pikler giderek sağa doğru kaymaktadır. Kalınlık artışı ile beraber ışık geçirgenlikleri azalmakta ve yansımalar ise fazla değişmemektedir. ITO-metal-ITO çok tabakalı yapılarda en az % ışık geçirgenliği kaybı 2126 numaralı ITO-CrNi-ITO numunesinden alınmıştır. Isıl işlem sonrası ince filmlerin %ışık geçirgenlik (T) değerlerinin arttığı gözlenmiştir. Bu durum, ısıl işlem sonucu oksidasyonun artışı nedeniyledir. % film tarafı(r) ve %cam tarafı(rr) yansıma değerlerinin ise önemli oranda değişmediği gözlenmiştir. Sonuç olarak ısıl işlem sonucu yansımalarda dikkate değer bir değişim olmazken ışık geçirgenliği artmış, absorbsiyon ise azalmıştır. ITO ve ITO-metal-ITO çok tabakalı yapılardan elde edilen X ışınları paternleri 44-1087 ve 06-0416 referans numaralı In2O3 paternleri ile uyum içinde olduğu görülmüştür. X ışınları diyagramında kalay pikine rastlanmaması kalayın, sistemde amorf halde bulunması nedeniyledir. Çok tabakalı yapılarda kullanılan CrNi, Ag ve Cu’ a ait herhangi bir pike rastlanmamasının nedeni sistemdeki bu metallerin ağırlıkça oranının %3’ün çok altında olması nedeniyledir. Üretilen ince filmlerin XRD çalışmasında amorf olarak bulunması nedeniyle pik vermeyen kalay, EDS analizi sonucunda ağırlıkça %10 olarak saptanmıştır. CrNi, Ag ve Cu miktarının sistemde %1’ in çok altında olması nedeniyle EDS analizi sonucunda bu bileşenlerin varlığı saptanmamıştır.
-
ÖgeDoğal Hammaddelerden Sentetik Kordiyerit Seramiklerinin Geliştirilmesi Ve Karakterizasyonu(Fen Bilimleri Enstitüsü, ) Gökçe, Hasan ; Öveçoğlu, M. Lütfi ; Seramik ; CeramicsBu çalışmada Türkiye’nin çeşitli yörelerindeki temin edilmiş doğal hammaddeler olan kaolen, pirofilit, talk ve sinter manyezit ile sentetik saf MgO, Al2O3 ve SiO2 tozları kullanılarak faz diyagramında kordiyerit oluşum bölgesi içinde yer alan 3 nokta için hazırlanan karışımlardan kordiyerit elde edilmesi amaçlanmıştır. Karışımlara şekillendirmeyi kolaylaştırmak için ağırlıkça %2 PVA ilavesi yapılmıştır. Şekillendirme için karışımların hazırlanmasında karıştırma, öğütme işlemleri yapılmıştır. Pelet ve çubuk şeklindeki numunelerin şekillendirilmesinde tek eksenli pres kullanılmıştır. Şekillendirilmiş olan pelet ve çubuklar 1350oC’ de 1, 3 ve 5 saat süreyle elektrikli fırında sinterlenmiştir. Karakterizasyon çalışmaları iki aşamadan oluşmaktadır. Bunların ilk bölümü başlangıç hammaddelerinin karakterize edilmesi olup bu amaçla çeşitli teknikler kullanılmıştır. Kullanılan başlangıç hammaddelerinin faz yapısı X-ışınları difraksiyonuyla, parçacık boyutu sedimentasyon cihazıyla, tane şekli ise taramalı elektron mikroskobu ile belirlenmiştir. İkinci aşamada ise sinterlenmiş bulk numunelerin karakterizasyonu yapılmıştır. Burada da sinterleme sonrası yapıda oluşan fazlar x-ışını difraksiyonu ile, mikroyapı incelemeleri ise optik mikroskop ve taramalı elektron mikroskobu ile yoğunluk , gözeneklilik ve su emme ölçümleri Arşimet prensibi ile suda kaynatma metodu ile yapılmıştır. Mekanik özelliklerinin test edilmesinde kordiyerit malzemeler için önemli olan üç nokta eğme dayanımı testi yapılmıştır.
-
ÖgeDoğal Seramik Hammaddelerden Porselen Diş Yapımı Ve Metal- Seramik Arayüzeyinin Karakterizasyonu(Fen Bilimleri Enstitüsü, ) Kılıç, Ayşen ; Addemir, Okan ; Seramik ; CeramicsBu çalışmada, porselen diş yapımı ile seramik hammaddelerden diş porselen tozlarının üretimi incelenmiş ve metal-seramik arayüzeyinin karakterizasyonu yapılmıştır. Kaolen, feldspat, kuvars ve diğer seramik hammaddeleri ile homojen bir karışım hazırlanarak 1200 0C’ de 2 saat frit ergitmeye tabi tutulmuştur. Buradan elde edilen katı eriyik kırma, öğütme ve eleme işlemlerinden geçirilerek diş porselen tozları üretilmiştir. Hazırlanan tozlar metal çekirdek üzerine ayrı ayrı uygulanmak üzere opak, dentin ve şeffaf olarak3 farklı bileşimde hazırlanmıştır. Bu 3 ayrı tozda pişirme rejimlerine uygun olarak vakumlu porselen fırınında metal üzerine opak, dentin ve şeffaf sırasıyla uygulanmıştır. Bu çalışmada metal-porselen dişlerde arayüzeyin karakterizasyonu için 3 farklı sıcaklık ve 3 farklı sürede orijinal opak porselen tozu metal çekirdek üzerine uygulanmıştır. Meydana gelen metal-seramik difüzyon çiftinin arayüzeyi EPMA’ da incelenerek sonuçlar değerlendirilmiştir.
-
ÖgeDoğal Ve Yapay Hammaddelerden Mullit Sentezlenmesi(Fen Bilimleri Enstitüsü, ) Avcıata, Oğuzhan ; Eruslu, M. Niyazi ; Seramik ; CeramicsBu çalışmada, kaolen, refrakter kil gibi doğal hammaddeler kullanılarak hazırlanan numuneler 1100, 1200 ve 1300 C’lerde sinterlenerek numunelerde düşük sıcaklıkta mullit sentezlenmesi amaçlanmıştır. Bunun yanında oluşan yapılardaki yoğunluk ve mikro sertlik ölçümleri yapılmıştır. Ayrıca sol-jel yöntemiyle stokiometrik olarak Silisyumdioksit+Aluminyum sülfattan yapay mullit eldesi amaçlanmıştır. Bu yöntemle hazırlanan numuneler 1100, 1200 ve 1300 C’lerde sinterlenerek numunelerde oluşan mullit yapısı incelenmiş olup, bunun yanında yoğunluk ve mikro sertlik ölçümleri yapılmıştır. Daha sonra doğal ve yapay olarak elde edilen mullit yapısı kıyaslanmıştır.
-
ÖgeDökülebilir İzolasyon Refrakterlerinin Üretim Parametrelerinin Belirlenmesi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2013-09-13) Yeşilli, Gürcan ; Özgen, Serdar ; 10003717 ; Seramik ; CeramicsBu çalışmada; çeşitli oranlardaki diatomit, üç farklı tane boyutunda perlit ve vermikülit hammaddeleri, kalsine kaolen hammaddesiyle birlikte kullanılarak, bağlayıcı olarak da çimento eklenerek üretilen dökülebilir izolasyon refrakteri numunelerinin bazı fiziksel özellikleri incelenmiştir. Üretilen numunelerin yoğunluk ve görünür porozite yüzdeleri tayin edilmiş, soğukta basma mukavemetleri ve ısıl iletim katsayıları ölçülmüş, porozimetre ve taramalı elektron mikroskobu analizleri gerçekleştirilmiştir. Alınan sonuçlar incelenerek dökülebilir izolasyon refrakterlerinin porozite – mukavemet – ısıl iletkenlik değerlerinin optimizasyonu hedeflenmiştir. Bu doğrultuda, kaolen ve çimentodan ibaret referans karışım içerisine diatomit, perlit ve vermikülit katkı maddeleri ayrı ayrı olarak ve ağırlıkça %2,5 – 5 – 7,5 ve 10 oranlarında eklenerek döküm gerçekleştirilmiş ve numuneler üretilmiştir. Yapılan ölçüm ve analizler sonucunda; ağırlıkça %7,5 ve %10 diatomit ve perlit katkılı numunelerin bisküvi pişirme fırınlarında kullanılabilir nitelikte oldukları öngörülmüştür.
-
ÖgeElektrolitik Parlatma Yönteminin 430 Kalite Paslanmaz Çelik Malzemenin Korozyon Direncine Etkisi(Fen Bilimleri Enstitüsü, ) Aydoğan, Şebnem ; Çakır, Ali Fuat ; Seramik ; CeramicsBu çalışmada uygulama açısından kolay ve düşük maliyetli bir proses olan elekrolitik parlatma işlemi 430 kalite paslanmaz çelik malzemelere uygulanmış, proses şartları ile işlem sonucunun malzemenin korozyon direncine etkisi elektrokimyasal korozyon deneyleriyle araştırılmıştır. Amaç, 430 kalite paslanmaz çeliklere elektrolitik parlatma yöntemi uygulayarak, dekoratif özelliğinin arttırılmasının yanısıra yöntemin 430 kalite paslanmaz çelik malzemenin korozyon direncine etkisini ve elektrolitik parlatılmış 430 kalite paslanmaz çeliğin korozyona dayanımı daha yüksek olan 304 kalite paslanmaz çelik malzeme yerine kullanılıp kullanılamıyacağını araştırmaktır.
-
ÖgeElektroporselenlerde Kullanılan Kahverengi Pigmentin Endüstriyel Atıklardan Ve Doğal Hammaddelerden Üretimi(Fen Bilimleri Enstitüsü, ) Ünlütürk, Gürkan ; Addemir, Okan ; Seramik ; CeramicsSeramik renklendirmede kullanılacak pigmentlerin seçimi pigmentin özelliklerine, renklendirilecek olan sır ve bünye ile olan kimyasal uyumuna ve kullanım koşullarına bağlıdır. Yüksek sıcaklıkta kullanılacak pigment bileşimini meydana getirecek malzeme sayısı azdır. Bunun nedeni az sayıda malzeme yüksek sıcaklık ve bu sıcaklıktaki aşındırıcı ve parçalayıcı ortama dayanabilmektedir. Bu sebeple yüksek sıcaklık seramik pigmentlerinin üretim maliyeti seramik üretim maliyetinin büyük bir bölümünü teşkil etmektedir. Yalıtkan elektriksel porselen pigmentleri yüksek sıcaklıklara dayanmak zorunda olan pigmentlerdendir. Ülkemizde, elektriksel yalıtkanlarda kullanılan kahverengi pigment üretimi bulunmamaktadır. Bu sebeple ortalama büyüklükteki bir yalıtkan firmasından bir yılda milyonlarca dolar yurt dışına akmaktadır. Bu çalışmada sadece kahverengi elektriksel yalıtkan seramik pigmenti üretimi amaçlanmamıştır. Aynı zamanda göreli olarak daha ucuz bir ürün elde edilmeye çalışılmıştır. Bunu amaca ulaşmak için ana düşünce ucuz hammaddeler ve atıklar kullanmak oldu. Bu çalışmada daha önceki çalışmaların bilgi birikimiyle tayin edilmiş iki endüstriyel atık, iki doğal hammadde ve iki saf oksit pigment bileşimlerini hazırlamak amacıyla kullanıldı. Farklı pigment bileşimleri, farklı sinterleme sıcaklıkları ve farklı toz hazırlama yöntemleri kullanılarak denemeler yapıldı. Sonuç olarak ticari amaçla kullanılabilecek sonuçlara ulaşıldı.
-
ÖgeEnjeksiyon Döküm Kalıplarında Crn Uygulamasının Kalıp Ve Parça Üzerindeki Etkilerinin İncelenmesi(Fen Bilimleri Enstitüsü, ) Duruk, Borga ; Ürgen, Mustafa ; Seramik ; CeramicsBu çalışmada, öncelikli olarak literatür taraması yapılmış ve akabinde CrN kaplamanın PVD tekniği ile kalıp delik maçaları üzerine tatbik edilmesi ve akabinde performanlarının değerlendirmesi yapılmıştır. Otomotiv sektöründe kullanılan iki farklı parçanın iki ile dört gözlü kalıplarında delik maçaları kaplamalı ve kaplamasız olarak ikiş farklı deneme yapılmıştır. Birim baskı adetlerinde kaplamalı ve kaplamasız olarak kalıp delik maçalarının SEM görüntüleri fotograf ve EDS analizleri alınmış devamında çıkan döküm parçalarının hem fotograf görüntüleri hemde yüzey pürüzlülük değerleri kullanılarak performans karşılaştırmaları yapılmıştır. Hem literatür araştırması hemde yapılan deneysel çalışmaların karşılaştırılması neticesinde CrN kaplı delik maçalarının hem maça ömrünü hemde çıkan döküm parçasının yüzey kalitesini olumlu yönde etkilediği görülmüştür.