FBE- Kıyı Bilimleri Mühendisliği Lisansüstü Programı - Yüksek Lisans
Bu koleksiyon için kalıcı URI
Gözat
Yayın Türü "Master Thesis" ile FBE- Kıyı Bilimleri Mühendisliği Lisansüstü Programı - Yüksek Lisans'a göz atma
Sayfa başına sonuç
Sıralama Seçenekleri
-
ÖgeBoru Tipi Yüzer Dalgakıranların Deneysel Olarak Araştırılması(Fen Bilimleri Enstitüsü, ) Akgül, Mehmet Adil ; Kabdaşlı, M. Sedat ; Kıyı Bilimleri ve Mühendisliği ; Coastal EngineeringYüzer dalgakıranlar, modülerlik ve ekolojik faktörlerden ötürü günümüzde gittikçe önem kazanan kıyı koruma yapılarıdır. Bu çalışmada, dairesel kesitli, yatay olarak su yüzeyine yakın konumlarda yerleştirilmiş üç adet silindirden oluşan bir yüzer dalgakıran modelinin, boruların düşeydeki konumları tarafından belirlenen 80 farklı konfigürasyonu için, İTÜ İnşaat Fakültesi Hidrolik Laboratuarında yer alan dalga kanalında tesis edilen iki boyutlu fiziksel model üzerinde, sabit su seviyesi için düzenli dalga etkisi altında davranış incelenmiş ve geçiş katsayıları elde edilmiştir. Test edilen konfigürasyonların en iyi performans gösteren üç tanesi için daha detaylı deneyler yapılmış ve dalga geçişine etkiyen boyutsuz büyüklükler dikkate alınarak regresyon analizi uygulanıp konfigürasyonlara ait davranış eğrileri elde edilmiştir. Çalışmanın sonucunda, detaylı testlere tabi tutulan üç konfigürasyonun farklı dalga özellikleri altında farklı performanslar sergiledikleri ortaya konmuş; yapı geçiş katsayılarının önemli ölçüde etkilendikleri parametrelerin dalga boyu, yapı genişliği ve dalga dikliği olduğu ortaya konmuştur.
-
ÖgeDalga Enerjisi Dönüşüm Sistemi Tasarımı Ve Deneysel Çalışması(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2012-07-27) Mert, Selçuk ; Kabdaşlı, M. Sedat ; 431654 ; Kıyı Bilimleri ve Mühendisliği ; Coastal EngineeringDALGA ENERJİSİ DÖNÜŞÜM SİSTEMİ TASARIMI VE DENEYSEL ÇALIŞMASI ÖZET Dünyanın enerji rezervleri gün geçtikçe tükenmeye yaklaşmaktadır. Bu doğrultuda enerji savaşları şiddetlenmekte, mevcut enerji yöntemleri ise zararlı etkilerini artırmaktadır. Fosil yakıtların tükenme eğilimine girmesiyle birlikte, enerji gereksiniminin karşılanmasında yeni arayışlar kaçınılmaz olarak ilerlemektedir. Nükleer enerji gibi alternatifler kullanım riskleri ve doğaya etkileri açısından bir takım problemler içermektedir. Yeni arayışlarda en iyi alternatif olarak rüzgar, dalga, güneş ışınları, hidrolik, biyomas ve jeotermal gibi yenilenebilir enerjiler ön plana çıkmaktadır. Yenilenebilir enerji kaynaklarından dalga enerjisi doğada yüksek potansiyelde var olmakla birlikte, günümüz şartlarında ekonomik değildir. Fakat, fosil kokenli yakıtların giderek tükenmesi, bu arada neden oldukları ağır çevre sorunları bu doğrultuda çalışmaların ilerlemesini zorunlu kılacak ve dalga enerjisi teknolojisindeki gelişmeler, dalga enerjisini de ekonomik hale getirecektir. Dünya üzerinde bir çok ülke dalga enerjisinden aktif olarak faydalanabilecekleri imkanlar ve yöntemler yaratmaya başlamışlardır. Dalga enerjisinden; cisim hareketini veya cisimdeki şekil değiştirmeyi kullanan sistemler, su basıncını kullanan sistemler ve hava basıncını kullanan sistemler olmak üzere temelde üç yöntemle elektrik enerjisi elde edilmektedir. Bu çalışmada; öncelikle dalga oluşumu, enerjisi ve dalga enerjisi tesisleri ile ilgili genel bilgiler aktarılacak, dünyanın ve Türkiye’nin bu teknolojide bulunduğu durum irdelenecektir. Devamında ise dalga enerjisini elektrik enerjisine çevirmek üzere tasarlanmış iki model üzerinde yapılmış deneysel çalışmalar ortaya konacaktır. Kullanılan sistemler temel olarak dalganın yarattığı düşey salınımları elektrik enerjisine çevirmeyi amaçlamaktadır. Buna göre iki sistem de silindirik plastik bir plakanın dalga etkisiyle düşey hareket yapması ve bu hareket enerjisinin elektrik enerjisine dönüşümü üzerine kuruludur. Birinci sistem elektrik üretimini dişlilere bağlanmış br dinamonun dairesel hareketiyle sağlarken, ikinci sistemde elektromanyetik bir sistem oluşturularak, bobin içerisinden geçen mıknatıslı çubuğun elektrik üretmesi denenmiştir. Deneyler sonucunda dişli sistemlerinin yük kayıplarını artırması neticesinde elektrik üretimi dikkate değer seviyeye ulaşamamıştır. İleriki çalışmalara örnek teşkil etmesi adına bu sistem de bu çalışmada detaylı olarak açıklanmıştır. Diğer sistemde ise elektrik üretimi sağlanmış ve verim değerleri tespit edilmiştir. Bu değerlerin elektrik üretiminin işlevsel olabilmesi adına artırımının sağlanması gerekmektedir. Bu doğrultuda yapılan deney, sistemde yapılacak olan zenginleştirmelerin ve malzeme seçimine dayalı bir takım düzenlemelerin sistemin gerçek üretim şartlarında sağlayacağı fayda hakkında fikir sahibi olunmasını sağlamıştır.
-
ÖgeDalgakıran Etrafında Dalga Etkisi İle Oluşan Sıvılaşmanın İncelenmesi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2009-06-26) Öztuğ, Volkan ; Çokgör, Şevket ; Kıyı Bilimleri ve Mühendisliği ; Coastal EngineeringBu tez çalışması kapsamında %10 su muhtevasında silt bir zemin üzerinde inşa edilen 50 cm yüksekliğinde, 140 cm genişliğinde bir dökme taş dalgakırana ortalama 8 cm dalga yüksekliğine ve 1 saniye periyoda sahip düzenli dalgalar gönderilmiştir. Bu dalgaların dalgakıranın altındaki 20 cm kalınlığındaki silt zeminde yol açtığı sıvılaşma, açık deniz, kayma dairesi, topuk ve dalgakıranın ağırlık merkezinin izdüşümündeki zemin en kesitlerindeki boşluk suyu basınçlarının değişiminin gözlenmesi yoluyla incelenmiştir. Bu çalışma kapsamında üç set deney yapılmıştır. Bu deney setlerinin birincisinde zeminde herhangi bir ıslah çalışması yapılmamış, dalgakıran altındaki silt zemin direk olarak dalga yüklerine maruz bırakılmıştır. İkinci set deneyde kayma dairesi ile topuk bölgesi arasına yerleştirilen altı adet taş kolonla drenaj sağlanmaya çalışılmış, böylece zemindeki boşluk suyu basınçlarının artması engellenmeye çalışılmıştır. Bu deney sonucunda taş kolonların zeminin fırtınaya dayanma süresini artırdığı, fakat belli bir süre sonra tıkanarak zemini sıvılaşmaya karşı koruyamadıkları sonucuna varılmıştır. Üçüncü deney setinde kayma dairesi ile topuk bölgesi arasına yerleştirilen geotekstil, yüzeydeki dalga yüklerinin zeminin iç kısımlarına tesir etmesini engellemiş böylece sıvılaşma süresini ciddi biçimde uzatmıştır. Fakat geotekstil de geçirimli olduğu için yine de dalgakıranda hasar meydana gelmiş fakat meydana gelen hasar, fırtına süresi göz önüne alındığında kabul edilebilir bir düzeyde kalmıştır.
-
ÖgeDeniz Tabanına Yerleştirilen Polietilen Borunun Üzerindeki Dalga Etkisi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2010-03-19) Bayhan, Rıdvan Fırat ; Çokgör, Sevket ; Kıyı Bilimleri ve Mühendisliği ; Coastal EngineeringAraştırmalarımızın ana amacı kayma gerilmelerini, basınç dağılımlarını ve kuvvetleri stokes dalgası koşulunda incelemektir. Doğalgaz boru hattı inşa edilmiştir ve ilk aşamada sadece nümerik çözümlerle olayın fiziği araştırılmıştır. Borudaki ani basınç değişiklikleri simülasyonda gözlemlenmiş ve önemli sonuçlar kayıt altına alınmıştır. Her koşulda basınç kuvvetleri yükselen dalgayla yükselmektedir fakat özellikle borunun uç noktalarındaki kayma gerilmeleri ve basınç dağılımları farklılık göstermektedir. Aynı dalga koşulunda dört simülasyon için de borunun uç bölgelerinde statik, dinamik basınç ve çevri kopmalarının neticesinde oluşan zorlanmalar dalganın boruya göre artan ve azalan yükseklik değerleri de göz önünde tutularak incelenmiştir. Borudaki kimyasal mukavemet doğrudan polimer bozulmaya bağlı olduğu için malzemenin elastiklik özellikleri dalga koşullarında değişmemektedir. Dışarıdan herhangi bir mekanik etki olmadığı sürece malzeme yapısında bir değişiklik meydana gelmez. Borunun değişen KC değerlerinde basınç ve kuvvetler dalga salınımlarında değişiklik göstermekte bu da malzemede az da olsa sapma meydana getirmektedir. Dalganın polietilen boru üzerindeki etkilerinin doğalgaz iletimi çalışmaları için temel olacağı düşünülmektedir. Bu çalışmanın bundan sonra yapılacak olan çalışmalara önemli katkılar sağlaması beklenmektedir.
-
ÖgeEdremit Körfezi Nin Su Kütlesi Hareketlerinin Belirlenmesi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2011-06-30) Bora, Onur ; Kabdaşlı, Sedat ; 402832 ; Kıyı Bilimleri ve Mühendisliği ; Coastal EngineeringBu çalışmada Edremit Körfezi’nin su kütlesi hareketleri iki boyutlu olarak modellenmiştir. Edremit Körfezi’nin su kütlesi hareketlerinin belirlenmesi amacıyla bölgede üç farklı senaryo gerçekleştirilmiştir. İlk senaryoda Edremit Körfezi’ne batı sınır hattı boyunca genliği 20cm olan gel-git dalgası bölgeye verilerek bölgedeki su kütlesinin söz konusu gel-git dalgasına karşı oluşturacağı hareketi belirlenmiştir. İkinci senaryoda DSİ XXV. Bölge Müdürlüğü’nde alınan 1971-1996 yılları arası Taşkın Envanteri ve 1996 yılından sonra kaydedilmiş gerekli taşkın verilerinden yaralanılarak, bölgede bulunan dere ve çaylardan en yüksek taşkın debileri ve gel-git dalgası aynı anda bölgeye verilerek en gayri müsait durum için bölgenin su kütlesi hareketi izlenmiştir. Son senaryoda ise kuzey yön sıfır ve saat yönü pozitif kabul edilecek biçimde 62 dereceden bölgeye, 10 m/s, 20 m/s ve 30 m/s hızlarında rüzgar kuvveti yollanmış, bölgede bulunan su kütlesinin bu üç rüzgar kuvvetine karşı oluşturacağı hareketler irdelenmiştir. Nümerik modelde yer alan iki noktadaki hız değerleri ve yönleri İrtem ve diğ. (2011) ve İrtem ve diğ. (2002) de yer alan aynı iki nokta için hız ve yön ölçümleri ile karşılaştırılarak model kontrolü gerçekleştirilmiştir. Sonuç olarak Edremit Körfezi’ndeki su kütlesi hareketlerini ifade edebilecek sekiz noktadaki hız değerleri ve su seviye değişimleri 3 farklı senaryo için irdelenmiş ve bir tablo olarak sunulmuştur.
-
ÖgeEğik Plaka Tipi Bir Dalga Sönümleyicinin Performansının Deneysel Olarak İncelenmesi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2013-07-22) Açanal, Ahmet Lami ; Yağcı, Oral ; 10009099 ; Kıyı Bilimleri ve Mühendisliği ; Coastal EngineeringTaş dolgu dalgakıranlar (TDDK) kıyı koruma yapısı olarak uzun yıllardır dünyanın her yerinde kullanılmaktadır. Ancak, bu tip dalgakıranlar sıkça kullanılmalarına karşın; ağırlıkları nedeniyle ortaya çıkan temel stabilitesi problemleri, büyük maliyetleri vb dezavantajlara da sahiptir. Örneğin, TDDK’larda tasarım dalgasının aşırı büyük olduğu durumlarda koruma tabakası için gerekli ağırlıkta ocak taşı bulunamadığından yapay bloklar kullanılması gerekmekte ve bu da doğal olarak maliyeti doğrudan etkilemektedir. Yapay bloklarda oluşabilecek hidratasyon da farklı bir risk unsuru olarak ortaya çıkmaktadır. Diğer bir dezavantaj olarak belirtildiği üzere büyük ağırlıkları nedeniyle TDDK’lar olası yetersiz temel koşullarında çökme riski taşımalarıdır. Çökme durumunda dalgakıranın fonksiyonu azalır, stabilitesi düşer. Bu dezavantajlar daha iyi kıyı koruma çözümleri bulunmasını zorunlu kılmaktadır. Bu arayışlar sonucunda ortaya atılan fikirlerden biri de ince plakaların dalga sönümlenmesinde kullanılması fikridir. İnce plakalar gerek tek başlarına gerekse TDDK’lar ile ardışık kullanılarak TDDK’ların birçok dezavantajı bertaraf edilebilir. TDDK’ların deniz tarafına yerleştirilmiş ince plakalar TDDK’ya gelen dalga yüksekliğini önemli ölçüde azaltarak koruma tabakasında kullanılacak taş büyüklüğünü azaltabilir, yapay bloklar yerine ocak taşı kullanımını mümkün kılabilir. Bu çalışmaya da konu olan eğik ince plakalar TDDK’ların aksine gelen dalgayı kütleleri ile durdurmaz. Dalgalar plakanın üzerinde tırmanarak üzerinden aşar ve bu sayede kırılırlar. Plakanın üzerinden aşarak kara tarafından dökülen su kütlesi plakanın altından iletilen dalga enerjisinin de sönümlenmesine yardımcı olur. Dalganın plaka üzerinde kırılıması ve kara tafından dökülerek plaka altından geçen enerjiyi sönümlemesi olarak özetlenebilecek bu iki dalga sönümleme mekanizmasının etkinliği plakanın eğiklik derecesi, batıklığı ve plaka uzunluğu gibi çeşitli geometrik parametrelere bağlıdır. Deneyler çerçevesinde plakanın 3 farklı açı (5◦, 10◦ ve 15◦) ve bu açılarda farklı batıklığa sahip pozisyonları için ölçümler yapılmıştır. Bu sayede plakaya ait geometrik parametrelerin performans üzerindeki etkisi anlaşılmaya çalışılmıştır. Deneylerde dalgaya ait parametrelerin de incelenebilmesi amacıyla farklı dalga periyodu (T) ve dalga yüksekliği (H) değerlerine sahip dalgalar kullanılarak iletim katsayısı (Ct), yansıma katsayısı (Cr) ve sönümleme katsayısı (Cd) hesaplanmış, dalgakıran modelinin en iyi performans gösterdiği dalga-pozisyon eşleşmesi araştırılmıştır. Ayrıca plakanın deniz ve kara tarafında 3 boyutlu noktasal hız ölçümleri yapılmış, plaka etrafındaki kinematik yapının daha iyi anlaşılması hedeflenmiştir. Bu ölçümler ışığında modelin dalga hızına olan etkisi de açıklanmaya çalışılmıştır. Yapılan ölçümler ışığında ilk etapta iletim katsayısı (Ct), yansıma katsayısı (Cr), ve sönümleme katsayısı (Cd)’nın dalgaya ait parametreler olan dalga boyu (L), dalga yüksekliği (H) ve dalga dikliği (H/L) ile ilişkisi analiz edilmiştir. Daha sonra yansıma ve iletim katsayılarının plakanın geometrik özelliklerinden yola çıkılarak türetilen boyutsuz parametrelerle değişimi incelenmiş ve son olarak da bu katsayıların potansiyel boyutlandırma çalışmalarına zemin oluşturmak amacıyla hem dalganın özelliklerini hem de modelin geometrik özelliklerini içeren boyutlandırma parametreleri ile ilişkileri irdelenmiştir. Sonuçlar, eğik ince plakaların (Burada sözü edilen ince olma koşulu, yapı alın kalınlığının yarattığı yansımanın ihmal edilebilir olmasıdır.) gelen dalga yüksekliğini %20-%30 mertebesine kadar indirebildiğini ve gelen dalga enerjisinin büyük kısmının sönümlendiğini göstermektedir.
-
ÖgeGemilerden Kaynaklanan Atıkların Kontrolü Kapsamında Liman Atık Kabul Tesisi Ve Ambarlı Limanı Örneği(Fen Bilimleri Enstitüsü, ) Keskin, Halil Alpay ; Kabdaşlı, Sedat ; Kıyı Bilimleri ve Mühendisliği ; Coastal EngineeringÜç tarafı denizlerle çevrili olan ülkemizin, deniz ticaret kapasitesinin giderek artmaktadır. Artan bu kapasiteyle birlikte mevcut deniz kirliliğinin %12’sini oluşturan gemi kökenli deniz kirliliğinin artmasının önüne geçilmesi gerekmektedir. Bu bağlamda gemilerin her türlü ihtiyaçlarının karşılandığı, korunmuş alanlar olan limanlara büyük görev düşmektedir. Bu çalışmanın birinci bölümünde deniz kirliliğinin kaynağı araştırılmış ve kirliliğin boyutu hakkında bilgiler verilmiştir. İkinci bölümde gemilerden kaynaklanan kirliliğin geminin tipine, boyutuna ve limanın yapısına göre değişim gösterdiği açıklanmış, atık kabul tesislerinin planlanması ve gerekli alım ve işleme tesislerinin doğru seçilebilmesi için gemi karakteristikleri ve limanlar hakkında genel bilgiler verilmiştir. Üçüncü bölümde gemilerden kaynaklanan kirlilik ve atık kabul tesisleri kapsamında geçerli mevzuatlar detaylı bir şekilde incelenmiştir. Dördüncü bölümde liman atık alım tesisleri ele alınmış ve hangi şartlarda nasıl bir atık alım tesisi gerektiği, atık alım tesisi planlanması ve boyutlandırılmasının nelere bağlı olduğu ve nasıl yapıldığı ayrıntıları ile ortaya konmuştur. Beşinci bölümde ülkemiz sınırları içerisinde mevcut limanlar atık türlerine göre karşılaştırılmış ve mevcut durum incelenmiştir. Altıncı ve son bölümde Ambarlı Liman Tesislerinin atık alım işlemleri konusunda durumu incelenmiş, geçmiş yıllara ait istatistiksel bilgiler verilmiştir. En önemlisi atık alım tesislerinin planlanması ve işletilmesi aşamalarında temel ölçütlerden birisi olan gemilere ait atık karakteristiklerinin tespiti için Ambarlı Liman Tesislerine son bir yılda yanaşan gemilerin atık bilgileri ile ilgili bir veri tabanı çalışması yapılmıştır. Bu çalışma sonuçları da tüm detayları ile ortaya konmuştur.
-
ÖgeKonteyner Terminali Planlaması Ve Kapasite Analizi(Fen Bilimleri Enstitüsü, ) Büyüközer, A. Avni ; Kabdaşlı, Sedat ; Kıyı Bilimleri ve Mühendisliği ; Coastal EngineeringBu yüksek lisans tez çalışmasında konteyner terminali planlamasının temelleri anlatılmış ve ardından terminal kapasitesi hesaplamalarında kullanılmak üzere konteynerlerin limana giriş adetlerinin zaman çizgisi üzerinde eksponansiyel olarak dağıldığı kabulüyle bir inceleme yapılmıştır. Öncelikle konteyner terminali planlamasında önemli bir faktör olan konteyner gemilerinin geometrileri ve özellikleri hakkında özet bir bilgi derlenmiştir. Ardından, konteyner terminalinin temel işlevleri anlatılmış, konteyner terminalinin tasarımı aşamaları tariflenmiştir. Terminalin en önemli unsurlarından olan ekipmanlar hakkında tasarım ölçütlerini belirleyen özellikler belirtilmiş, sonrasında ise kapasite kavramı ve hesap yöntemi tariflenmiştir. Son olarak, hesaplama yöntemi ve belli ölçütler için yapılan hesaplama gösterilmiştir.
-
ÖgeKuzey Ege’nin Oşinografik Parametrelerinin Mevsimsel Ve Yıllar Bazında İncelenmesi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2011-01-03) Kaskatı, Mustafa Tuna ; Kabdaşlı, Sedat ; Kıyı Bilimleri ve Mühendisliği ; Coastal EngineeringGünümüzde fiziksel oşinografik ölçümler oldukça gelişmiş cihazlarla, deniz seviyesinin en derin noktalarına kadar yapılabilmektedir. Ölçülen veriler ortak bir proje kapsamında değerlendirilip, bilgi bankalarındaki ortak havuzlarda toplanmaktadır. Bu bilgiler çoğunlukla bilimsel kullanıma açık halde, standart formatta paylaşılmaktadır. Bu çalışma ile ODV (Ocean Data View) programı aracılığıyla MedarII, eWOCE, World Ocean Atlas veri grupları kullanılarak Kuzey Ege Denizi’ nin yüzey suyu sıcaklık/tuzluluk değerleri mevsimsel ve 10 yıllık peryodlarda incelenmiştir. Yapılan istatistiksel çalışmalar sonucunda çıkarılan ortalamalara göre ciddi farklılıklara rastlanmamıştır. Bunula beraber minimum ve maksimum sıcaklık/tuzluluk değerlerinde mevsimler ve yıllar bazında sapmalar tespit edilmiştir.
-
ÖgeKıyı Bölgelerinde Aktif Kuvvetler Ve Kıyı Alanlarının Yok Olması(Fen Bilimleri Enstitüsü, ) Bayrak, Nergis Ani Anıl ; Kabdaşlı, Sedat ; Kıyı Bilimleri ve Mühendisliği ; Coastal EngineeringBu çalışmada kıyı bölgeleri ve özellikleri tanıtılmıştır. Kıyı bölgelerini oluşturan kuvvetler ve bu kuvvetler sonucunda oluşan değişik tip kıyı çeşitleri incelenmiştir. Kıyı bölgelerininin zarar görmesi ve yok olmasında etkili olan kuvvetler incelenmiştir. Kıyı bölgesindeki katı madde kaynaklarının yok olması doğal sebeplerin sonucu olabildiği gibi insan aktivitelerinden de kaynaklanmaktadır. Doğal sebeplerin başında dalga, akıntı, ve gelgitler gelmektedir. Kıyı şeritlerinin geri çekilmesi, kaynak bütçesi gibi sebeplerde kati maddeleri yok olmasına sebep olmaktadır. İklim koşullarındaki değişimler kıyı bölgelerini etkileyen fiziksel etmenlerdendir. Kıyı bölgesindeki katı madde kayıplarına insanların bölgede yaptığı değişimlerin etkisi büyüktür. Yapılan inşaatlar bir süre sonra kıyı bölgelerinde olumsuz etkiler yaratabilir ve yok olmasına sebep olabilir.
-
ÖgeLiman Ve Bağlama Yeri Tasarımına Gemi Manevra Özelliklerinin Etkisi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2008-07-11) Çalışkan, Doğuş ; Kabdaşlı, Sedat ; Kıyı Bilimleri ve Mühendisliği ; Coastal EngineeringBu çalışmada, değişik bölgelerde gemi manevraları yapılarak bu manevraların sonuçlarına göre liman ve bağlama yerlerinin tasarımları incelenmiştir. Bu incelemedeki başlıca aşamalar oşinografik ve meteorolojik koşulların incelenmesi ve meteorolojik veriler kullanılarak liman ve bağlama yerlerindeki dalga özelliklerinin değerlendirilmesidir. Ayrıca kıyı çizgisi, batimetri, liman, iskele ve şamandıra yerleşimleri gibi çevresel koşullar da dikkate alınan diğer hususlardır. Çevresel koşullar altında tesislerin birbirlerine olan etkileri de değinilen konular arasındadır. Bunlarla birlikte manevralarda kullanılan gemi tipleri ve karakteristikleri hakkında bilgiler verilmiştir. Manevralardaki rüzgar ve akıntı etkisi anlatılmış ve bu bölümde rüzgar ve akıntı etkisi altında gemi hareketlerine örnekler verilmiştir. Manevraların yapıldığı simülasyon programının hazırlanma aşamaları hakkında bilgiler verilmiştir. Bu bölümde gemi ve çevre dosyalarının hazırlanışı anlatılmıştır. Simülasyon programında değişik coğrağfi bölgelerde bulunan çeşitli yanaşma yerlerinin gemi manevraları yapılmış daha sonra yapılan bu manevraların resimleri alınmış ve yorumlanmıştır. Bu temel bilgiler göz önüne alınarak gemi manevralarının sonuçlarına göre liman ve bağlama yerleri gibi yapıların konumlarının uygunluğu araştırılmış ve hatalı görülen bölgelerde düzeltme çalışmalarına değinilmiştir. Konunun daha iyi kavranması için liman tasarımındaki genel esaslar hakkında bilgiler verilmiştir. Bu çalışma sonucu liman ve bağlama yerleri tasarlanmadan önce bölge koşullarının ve gemi manevralarının mutlaka iyi etüd edilmesinin gerektiği vurgulanmıştır. Bu çalışmada Numerik Gemi Simülasyonu modellerinin oluşturulması için DynaFlow tarafından geliştirilen DYNASIMTM yazılımı kullanılmıştır.
-
ÖgeMatematıksel Modelleme Sualtı Borularına Etkıyen Hydrodınamıc Kuvvetlerın Incelenmesı(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2010-10-01) Erboyacı, Devrim ; Çokgör, Şevket ; Kıyı Bilimleri ve Mühendisliği ; Coastal EngineeringZamanla artan enerji ihtiyacında tüm enerji kaynakları büyük önem kazanmıştır ve en iyi mühendislik uygulamalarıyla elde edilmelidir. Derin deniz ve okyanus kaynakları bu ihtiyacı karşılamada önemli rol oynamaktadır. Bu yüzden, deniz aşırı boru hatları tasarlanırken ve inşası gerçekleştirilirken sadece maliyeti değil güvenirliği de dikkate alınmalıdır, zira su altındaki boru hatlarında meydana gelebilecek arızalar hem çevreye ve doğal yaşama ciddi bir şekilde zarar verebilir, hem de çözümü oldukça zor problemlerdir. Bu tür yapıları tasarlarken uygulanabilir ve en etkin yolu bulmaya çalışırken deney çalışmalarının büyük önemi vardır, ancak çoğu durumu kapsamaları mümkün değildir. Dolayısıyla, her proje için en kötü ihtimalleri de göz önüne alan ayrıntılı sayısal çalışmalar yapılmalıdır. Bu tezde, bu tür çalışmalarda kapsanabilecek bazı etkenlerin genel bir görünümü verilmiştir. Ticari bir program kullanılarak yapılan sayısal analizlere göre, boru hattı sistemine etkiyen kuvvetler üzerinde etkisi olan boru çapı, derin su akımı hızı ve boru yerleştirme konumu gibi parametreler incelenmiştir. İlerleyen çalışmalarda, bu tür analizler zamanla değişen koşullar için tekrarlanabilir ve boru malzemesi veya boru içi hareketlerinin etkileri gibi sistem üzerinde etkisi olan diğer değişkenler de dahil edilebilir. Ayrıca sistemin statik durumunu da aynı anda çözerek ve sistem geometrisindeki değişimleri de göz önüne alarak çözümü güncelleyen duruma özel çalışmalar da gerçekleştirilebilir.
-
ÖgeMeteorolojik Verilerden Yararlanarak Dalga Yüksekliğinin Hesaplanması(Fen Bilimleri Enstitüsü, ) Günver, Mehmet Güven ; Ünal, Necati Erdem ; Kıyı Bilimleri ve Mühendisliği ; Coastal EngineeringKıyı mühendisliğinde kısa periyodlu, başka bir tanımla periyodu 10 saniyeden küçük rüzgar dalgaları sözkonusudur. Bütün mühendislik çalışmaları bu tip dalgalar için yürütülür. Tez çalışmasında Artvin İline Bağlı Hopa ilçesine ait dalga yüksekliği ve saatlik rüzgar hızı verileri kullanılarak benzer şartlara sahip yerlerdeki dalga yüksekliği, saatlik rüzgar hızı ve esme süresine bağlı olarak tahmin edilmiştir.Veristinin 5 yıllık bir süreyi kapsaması analiz sonucunun genel geçer olmasını sağlamıştır. Veri analizi sırasında 1 metreden yüksek dalgalar gözönüne alınmıştır. Analiz sonucunda 50 km/h’a kadar olan rüzgar hızlarının 24 saate kadar esme süresinde ürettiği dalga yükseklikleri hesaplanmıştır.
-
ÖgeSazlıkların Dalga Sapmasına Olan Etkisinin Deneysel Olarak Araştırılması(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2010-02-09) Oğuz, Elif ; Kabdaşlı, M. Sedat ; Kıyı Bilimleri ve Mühendisliği ; Coastal EngineeringBu yüksek lisans tez çalışmasında, sazlık ortamın dalga sapması ve dönmesine olan etkisi fiziksel model yardımıyla araştırılmıştır. Dalgalar açık denizden kıyıya doğru gelirken belli bir mesafeden sonra deniz tabanının etkisini hissetmeye başlarlar. Taban etkisini hisseden dalgalar batimetriye paralel hale gelmeye başlar. Bu olaya “sapma” adı verilir. Günden güne akım alanındaki bitkilerin akım üzerine etkisini araştıran çalışmaların sayısında büyük artış olmaktadır. Bilim adamları tarafından bitkili ortamdaki hız profilleri, taban bitkilenmesinin türbülans üzerindeki etkileri araştırılmıştır. Dalga sapması taban etkisinden meydana gelir. Bu çalışmada düzgün batimetri halinde düzenli dalga durumunda (batimetri etkisi olmadığı düşünülerek) sazlıklı ortamın dalga sapmasına olan etkisi deneysel olarak incelenmiştir. Bitkilenmenin akım üzerinde etkisi olabildiği gibi yakın kıyı bölgesindeki dalga hareketlerinde bazı değişiklikler meydana getireceği düşünülmüştür. Dalgaların açık denizden kıyıya doğru gelirken herhangi bir engelle karşılaşmaları durumunda dalgalar dönerler. Doğada özellikle sulak alanlarda sık sık gördüğümüz sazlıklı bölgelerin dalga dönmesine neden olup olmayacağı da bu tezin araştırma konu başlıkları içindedir. Sazlıklı ortamı dalganın bir engel gibi görüp dönme meydana gelip gelmeyeceği merak konusu olmuştur. Sazlıkların dalga sapmasına olan etkisinin belirlenmesinin, kıyıda yapılacak düzenleme çalışmaları için bir temel oluşturacağı düşünülmektedir. Bu çalışmanın bundan sonra yapılacak olan çalışmalara önemli katkılar sağlaması beklenmektedir.
-
ÖgeSilindirik Depolama Tanklarında Çalkantı Nedeniyle Oluşan İç Basınçların Azaltılmasına Yönelik Gövde Perdelerinin Tasarımı(Fen Bilimleri Enstitüsü, ) Bayer, Ahmet Münir ; Ünal, N. Erdem ; Kıyı Bilimleri ve Mühendisliği ; Coastal EngineeringBelirli doluluk oranlarında sıvı ihtiva eden, gövde perdelerine sahip silindirik tankların, bir deney düzeneği kullanılarak taban çap ekseni etrafında periyodik olarak dönme hareketine tabi tutulması ile oluşan çalkantı hareketini incelemek için bir seri deneyler yapılmıştır. Üç ayrı doluluk oranı, iki ayrı dönme açısı, 7 ve 9 ayrı dönme frekansı uygulanarak dört ayrı perde düzenlemesine sahip tank için yapılan deneylerde, 60 saniyelik bir sürede durağan sıvı yüzeyi üzerindeki bir noktada sıvı seviye değişimi ölçümleri yapılırken tankın kenar yüzeyindeki dokuz ayrı noktada da basınç ölçümleri yapılmıştır. Bu ölçümler kaydedilerek aralarından en yüksek sıvı seviyesi değişimi ile en büyük basınç değerleri bulunmuş ve bu değerlerin dönme frekansları ve dönme açılarına göre değişimleri incelenmiştir. Ayrıca, perdeli olarak tasarlanan durumların perdesiz durumdaki en yüksek sıvı seviyesi değişimine ve en büyük basınç değerlerine etkisi de incelenmiştir. Denenen dört perde düzenlemesi arasından en yüksek sıvı seviyesini ve en büyük basınç değerlerini en çok düşüren perde düzenlemesi araştırılmış ve bazı önerilerde bulunulmuştur.
-
ÖgeSilindirik Tank İçerisinde Sıvı Çalkantısı Nedeniyle Oluşan Basınç Değişimlerinin İncelenmesi(Fen Bilimleri Enstitüsü, ) Bağcı, Taylan ; Ünal, N. Erdem ; Kıyı Bilimleri ve Mühendisliği ; Coastal EngineeringEkonomik ve ticari açıdan değer taşıyan sıvılar (su, akaryakıt, kimyasal maddeler v.s.) çeşitli araçlarla taşınmakta ve belirli depolama alanlarında saklanmaktadır. Gerek taşımalar sırasında aracın hareketi gerekse de depolama tanklarına deprem esnasında gelebilecek sismik kuvvetler nedeniyle bu tanklarda sıvı çalkantısı meydana gelmektedir. Bu etki ile meydana gelen basınçlar sıvıyı barındıran tanklarda yerel hasarlar ve genel stabilite problemlerine neden olabilmektedir. Bu çalışmada, kısmi dolu bir silindirik tank içerisinde harmonik hareketten dolayı oluşan çalkantının neden olduğu basınç değişimleri deneysel yollarla elde edilmiştir. Bu amaçla bir deney düzeneği İstanbul Teknik Üniversitesi İnşaat Fakültesi Hidrolik Anabilim Dalı bünyesinde bulunan 110 numaralı odada kurulmuş ve çeşitli parametrelerin (dönme açısı, doluluk oranı, dönme frekansı ve perde konfigürasyonları) değişimi durumunda ortaya çıkan farklı basınç değerleri ölçülmüştür. Harmonik hareket bir doğru akım motoruyla elde edilmiş, basınç ve dalga yüksekliği zaman serileri piyozoelektrik sensörler ve direnç tipi seviye ölçerler kullanılarak kaydedilmiştir. Ölçümler sonunda elde edilen veriler çeşitli grafikler ile sunulmuştur. Ayrıca yine bu veriler yardımıyla boyutsuz basınç değerleri hesaplanmıştır. Böylece farklı parametreler arasında da ilişkiler ortaya konulmaya çalışılmıştır. Elde edilen sonuçlar doğrultusunda çalkantıdan dolayı ortaya çıkan basınçları azaltabilmek amacıyla çeşitli gövde ve taban perdeleri önerilmiştir. Böylece sıvı maddelerin (su, akaryakıt, kimyasal maddeler gibi) taşınmasında veya depolanmasında kullanılan tanklarda meydana gelen basınçların öngörülmesine yardımcı olacak bulgular elde edilmiştir.
-
ÖgeŞevli Dalgakıranların Tsunami Etkisi Altında Stabilitesinin Deneysel Olarak İncelenmesi(Fen Bilimleri Enstitüsü, ) Baş, Bilge ; Kabdaşlı, M. Sedat ; Kıyı Bilimleri ve Mühendisliği ; Coastal EngineeringTsunamiler başta depremler olmak üzere çeşitli nedenlerle oluşan uzun periyotlu dalgalardır. Bu dalgalar sahip oldukları büyük dalga enerjisi sayesinde kıyıya ulaştıktan sonra büyük mesafeler kaydederek kara yapılarına zarar verip can ve mal kaybına neden olmalarının yanı sıra kıyı yapılarına da zarar vermektedirler. Bu çalışmada geleneksel kıyı koruma yapılarından biri olan taş dolgu dalgakıranların tsunami tipi uzun dalgalar etkisi altındaki stabilitesi deneysel olarak incelenmiştir. Bu amaçla, İTÜ İnşaat Fakültesi Hidrolik Laboratuarı’nda yer alan dalga kanalında farklı şev eğimine sahip iki dalgakıran kesiti kurulmuştur. Kurulan her bir dalgakıran kesiti için 3 farklı konfigürasyon (kronmansız-levhasız, levhalı ve kronmanlı) oluşturulmuş ve bu kesitlerin tsunami etkisi altındaki stabiliteleri incelenmiştir. Gerçekleştirilen her bir deneyde taş hareketleri gözlenerek hasar oranları belirlenmiş ve oluşturulan dalga yükseklikleri dalga probları, data logger ve bilgisayar aracılığıyla elde edilmiştir. Deneyler sonucu dalga yüksekliği-hasar oranı grafikleri oluşturulmuş ve elde edilen sonuçlar değerlendirilmiştir. Yapılan çalışma sonucunda, proje dalga yüksekliği ile mukayese edilebilir büyüklükte bir tsunami etkisi altında şevli dalgakıranların kabul edilebilir bir hasar ile stabilitelerini korudukları görülmüştür. Ayrıca, stabiliteye aşmanın önemli oranda olumsuz etki yaptığı, dalgakıran kesitinin geçirimli olmasının stabiliteye katkı yapmadığı, kronman duvarı olması halinde ise yansıma nedeniyle stabilitenin olumsuz etkilendiği bulgularına varılmıştır.
-
ÖgeTersanelerde Iso 14001 Çevre Yönetim Sistemi Ve Ohsas 18001 İş Sağlığı Ve Güvenliği Yönetim Sistemi Uygulamaları(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2010-02-26) İşlek, Çinel ; Kabdaşlı, Sedat ; Kıyı Bilimleri ve Mühendisliği ; Coastal EngineeringBu çalışmada ISO 14001 Çevre Yönetim Sisteminin dünyada ortaya çıkışı, gelişimi, yaygınlaşması, avantajları ve sürdürülebilir kalkınmaya olan etkileri anlatılmıştır. Çevre yönetim sisteminin temelini oluşturan parametrelerin bir tersaneye adaptasyonu anlatılmıştır. Tersanedeki tüm prosesler tanıtılmış ve bu proseslerin çevre üzerindeki etkileri açıklanmış ve çevre boyutları için En İyi Yönetim Uygulamaları (BMP) modeline göre kontrol önlemleri geliştirilmiştir. Çalışmada anlatılan diğer bir konu ise OHSAS 18001 İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetim Sistemi’dir. İş sağlığı ve güvenliği kavramının ortaya çıkışı, gelişimi, avantajları ve örnek bir tersanede uygulanmasına yer verilmiştir. Çevre yönetim sisteminde olduğu gibi tersanedeki tüm proseslerin ve faaliyetlerin iş sağlığı ve güvenliği riskleri tespit edilmiş ve bu riskler için kontrol mekanizmaları geliştirilmiştir. Çevre ve İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetim Sistemlerinde ortak yapı gösteren sistemsel gereklilikler için uygulamalar ortak olarak ele alınmıştır. Her iki yönetim sisteminin uygulanmasının tersanelere olan faydaları anlatılmış, çalışmaya temel oluşturan tersanede iş sağlığı ve güvenliği sisteminin kurulmasından sonra kayıp gün ve kaza oranlarındaki değişimler belirtilmiştir. Tersanelerdeki çevre ve iş sağlığı ve güvenliği uygulamaların sürekli olarak gelişmesi için önerilerde bulunulmuştur.
-
ÖgeTürkiye Limanları’nın İşletme Verimliliğinin İrdelenmesi Ve Transit Liman İhtiyacı(Fen Bilimleri Enstitüsü, ) Zorlu, Özgür ; Kabdaşlı, Sedat ; Kıyı Bilimleri ve Mühendisliği ; Coastal EngineeringDünya’nın coğrafi yapısı ve taşımacılık maliyetleri göz önüne alındığında en uygun ulaştırma sistemi denizyolu taşımacılığıdır. Limanlar ise denizyolu taşımacılığının başlangıç ve bitiş noktaları olarak stratejik öneme sahiptirler. Gemilerin limanlarda daha az beklemesi ve denizyolu taşımacılık maliyetlerinin düşürülmesi için limanlar arasında her geçen gün artan bir rekabet yaşanmaktadır. Bu çalışmada, limanlar arası rekabet olgusu açıklanarak, dünya üzerinde lojistik merkez konumundaki limanların genel özellikleri ve istatistiksel verileri incelenmiştir. Bu veriler ışığında Türkiye’deki özellikle de Marmara Bölgesi’ndeki limanların durumu ve limancılık sektörü politikaları incelenmiş ve Türkiye limanlarının eksiklikleri gösterilmiştir. Yanlış yönetim politikaları, modern liman yönetiminin uygulanamaması, güçlü bir liman otoritesinin olmayışı, dağınık durumdaki liman ve iskeleler ve bunların sebep olduğu limanlar arası rekabetin tesis edilememesi, Türkiye limancılık sektörünün en önemli sorunları olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu sorunlar beraberinde Türkiye’nin limancılık sektörünün dünya ticaretinde beklenen konuma gelmesini ertelemekte, transit taşımacılıktan pay alamamasına sebep olmakta dolayısıyla limancılık sektörünü bir hizmet ihracatı olarak pazarlamasını engellemektedir. Türkiye’de limancılık ülke dış ticaretine paralel olarak gelişme göstermektedir ancak bu gelişim lojistik merkez limanlarının konumuna ulaşmak için yeterli değildir. Türkiye için uygun bir bölgede, dış rekabet gücü yüksek, her türden yüke ve gemiye hizmet verebilecek, iç rekabetin sağlanacağı modern bir liman planlamak kaçınılmazdır. Böylesine stratejik bir liman için ideal bölge; coğrafi konumu, hinterlandı ve potansiyeli itibariyle İzmit Körfezidir.
-
ÖgeUydu Görüntüleri Yardımıyla Plaj Alanlarında Dane Çapının Belirlenmesi(Fen Bilimleri Enstitüsü, ) Kaçmaz, Salih Erkan ; Kabdaşlı, Sedat ; Kıyı Bilimleri ve Mühendisliği ; Coastal EngineeringYeryüzünde kumsallar gün geçtikçe erezyon gibi çeşitli nedenlerden dolayı azalmaktadır. Kumsalları içeren plaj bölgelerinin yapısal özelliklerinin belirlenmesi ile bir bölgenin doğal dengesinin genel yapısı ortaya çıkartılabilir. Kumsalların oluşturduğu plajlardaki dane çapının belirlenmesi ile sediment hareketi hakkında bilgi edinilebilir. Tüm bölgedeki kumsalların karekteristik özelliklerini belirlemek için klasik yöntemler kullanılması durumunda uzun bir zaman ve ekonomik olarak büyük bir maliyet gerektirmektedir. Bu projede çalışma alanı olarak Batı Karadeniz Bölgesi: Karadeniz Ereğli ve Akçakoca arasında kalan kumsallar seçilmiştir. Bu yüksek lisans tez çalışmasında, uydu görüntüleri yardımıyla plaj alanlarında dane çapının belirlenmesi için bir algoritma oluşturulmaya çalışılmıştır. Bu amaç doğrultusunda, Ikonos Multispektral uydu görüntüsü kullanılmıştır. Uydu görüntüleri kullanılarak plaj alanlarındaki dane çaplarının belirlenmesine çalışılmıştır.Bunun için Uzaktan algılama teknikleri kullanılarak uydu görüntüleri “Erdas Imagine ve Er Mapper”yazılımı kullanılarak işlenmiştir. Çalışma bölgesinde yersel çalışma yapılmıştır. Çalışma alanındaki plaj bölgelerinden kum numuneleri alınmıştır. Kum örnekleri alınırken aynı zamanda el gps’i ile nokta koordinatları ölçülmüştür.. Böylece numune alınan noktaların koordinatları elde edilmiştir.Alınan kum numunelerinin elek analizi yapılarak, granülometrik dağılım eğrisi grafikleri elde edilmiştir. Böylece numunelerin dane çapları belirlenmiştir. Spektroradyometre ile alınan numunelerin yansıyan elektromanyetik enerjinin yansıtım değerleri ölçülmüştür. Elde edilen yansıtım değerleri uydu görüntüsünün sınıflandırılması işleminde kullanılmıştır. Uydu görüntüsünden elde edilen veriler ile yersel çalışmadan elde edilen veriler karşılaştırılarak aralarındaki ilişki incelenmiştir.