İç Mimari Tasarım (Uluslararası) Lisansüstü Programı - Yüksek Lisans
Bu koleksiyon için kalıcı URI
Gözat
Çıkarma tarihi ile İç Mimari Tasarım (Uluslararası) Lisansüstü Programı - Yüksek Lisans'a göz atma
Sayfa başına sonuç
Sıralama Seçenekleri
-
ÖgeKurumsal Kimlik Kavramının Banka Şubelerinde İç Mekan Tasarımına Etkisi Ve Tasarım/uygulama İçin Endüstrileşme Yaklaşımı(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2008) Sizyek, Gülşen ; Şener, Hasan ; İç Mimari Tasarım ; Interior Architectural Designİnceleme ve araştırmalara dayalı olarak hazırlanmış olan tez çalışması altı bölümden oluşmaktadır. Tezin kapsamı, konusu ve yöntemine ilişkin bilgiler tezin giriş bölümü olan birinci bölümde anlatılmıştır. Temelde kurumsal kimlik kavramının kendisinin ve banka iç mekanlarının tasarımlarına olan etkisinin araştırıldığı tez çalışmasının ikinci bölümünde kurumsal kimlik kavramı, bu kavramın dünyada ve Türkiye'deki tarihsel gelişimi ve kurumsal kimlik çalışmalarının temel alanları incelenmiştir. Araştırmanın üçüncü bölümünde; kurumsal kimlik kavramının banka iç mekan tasarımlarına yansıtılmasında yararlanılan başlıca tasarım bileşenleri incelenerek bankanın genel tasarım konseptine ilişkin bileşenler; banka mekanları kullanıcılarının ihtiyaçlarına ilişkin bileşenler; ve bankalarda işlevselliği arttırmaya yönelik bileşenler olarak üç ana başlık altında sınıflandırılmıştır. Bölümün sonunda banka şubelerinin tekrar eden ve kurumsal kimlik ögeleri taşıyabilecek iç mekan bileşenlerine ilişkin bir sınıflandırma önerilmiştir. Tezin dördüncü bölümünde, üçüncü bölümde belirlenen faktörlerle sistematikleştirilen kurumsal kimlik kavramının banka iç mekanlarının tasarımlarına yansıtılması olgusu, Türkiye İş Bankası bünyesinde gerçekleştirilen bir örnek analizi üzerinde ele alınmıştır. Bu kapsamda bankanın kurumsal ve bireysel şubelerinde yapılan incelemeler, inşaat emlak müdürlüğünden edinilen kaynaklar ve yapılan görüşmelerden yararlanılmıştır. Çalışmanın beşinci bölümünde ise tekrarlı yapıda olan banka şubelerinde ortak bir mimari algı yaratmayı sağlayan ve bu şekilde kurumsal kimliğe katkıda bulunabilecek bir yöntem olarak açık sistemler konusu incelenmiş ve Fransız ulusal açık sistem konvansiyonları olan A.C.C. kuralları çerçevesinde bir yarı-açık sistem önerisi getirilmiştir. Bankanın tüm şubelerinde tekrar eden ve kurumsal kimlik ögeleri taşıyan mimari bileşenler kapsamında bir bileşen pazarı oluşturulmuştur. Yarı-açık sistemlerin birçok durumu kapsayabilecek çeşitlilik ve modülerlikteki A.C.C. boyutlandırma konvansiyonları çerçevesinde geometri ve konumlandırma yönlerinden uyumlu bileşenleriyle; farklı geometri, boyut ve özelliklere sahip mekanlarda Türkiye İş Bankası'nın mevcut kurumsal kimlik çalışmasına uygun düşen ortak bir tasarım dili ve mimari algı yaratma amacı güdülmüştür.
-
ÖgeHazır Giyim Mağazalarında Tasarım Ve Marka Kimliği İlişkisi: Polo Garage Mağazalarının Analizi(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2008) Özkan, Selma ; Cordan, Özge ; İç Mimari Tasarım ; Interior Architectural DesignBu tez çalışmasının amacı, mağazalarda tasarım ve marka kimliği arasındaki ilişkinin açıklanmasına yönelik olarak bir analiz yöntemi geliştirmek ve geliştirilen bu yöntemi Polo Garage mağazalarında örneklemektir. Çalışma içerisinde marka kimliği kavramı detaylı bir biçimde ele alınmış, konu ile ilişkili kavramlara açıklık getirilmiş ve mağaza tasarımının marka kimliği kavramı içersindeki yeri ortaya konulmuştur. Tez kapsamında, hazır giyim mağazalarında iç ve dış mekan tasarım kriterleri belirlenerek, bu kriterlerin marka kimliği ile olan ilişkisi örneklerle desteklenerek açıklanmıştır. Tezin analiz bölümünde, seçilen örnekler üzerinden Polo Garage mağazalarında marka kimliği ve tasarım ilişkisi, oluşturulan tablolar aracılığıyla incelenmiştir. Örnek mağazalar yenilenme tarihlerine göre analiz edilmiş ve böylece marka kimliği ve tasarım ilişkisinin zaman içinde nasıl bir değişim ve dönüşüm geçirdiği de tespit edilmiştir. Polo Garage mağazaları üzerinden, marka kimliklerinin mağaza tasarımıyla ne şekilde ilişkilendirebileceğine dair önerilen analiz yöntemiyle elde edilen bulgular ortaya konulmuş ve bu bulgular üzerinden çeşitli öneriler geliştirilmiştir.
-
Ögeİstanbul’da Yeniden İşlevlendirilen Korumaya Değer Endüstri Yapıları Ve İç Mekan Müdahaleleri: Santralistanbul Örneği(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2008) Kaşlı, Bilge ; Çalışır Pençe, Deniz ; İç Mimari Tasarım ; Interior Architectural DesignEn temel anlamıyla, amacı insana barınak sağlamak olan mekan ve yapının var olma nedeni insandır. İnsanlar tarafından kullanılamayan bir yapı, var oluş nedenini yitirmiş demektir. Bu nedenledir ki kullanılmayarak terk edilen, kendi haline bırakılan yapılar harabeye dönmektedirler. Yapıldıkları dönemde, var olan ihtiyaçları işlevsel olarak karşılama amacına yönelik oluşturulan mekan ve yapı, zaman içinde değişen kültürel ve sosyo-ekonomik koşulların beraberinde getirdiği farklılaşan toplumsal yaşam ve ihtiyaçlar sonucunda işlevsel olarak eskiyebilir. Fakat çoğu zaman, işlevsel olarak eskiyen yapılar, yapıldıkları dönemin kültürel, mimari, teknik, sosyal, ekonomik vb. özelliklerinin somut birer yansıması olan fiziksel varlıklarını devam ettirirler. Bu şekilde işlevsel olarak eskiyen fakat fiziksel olarak varlıklarını devam ettiren yapıların terkedilerek yok olmaya mahkum olmadan oldukları manevi değerlerin geleceğe aktarılması için, yeniden işlevlendirilmeleri gerekmektedir. Gerek teknolojik yönüyle, gerekse insanların yaşam biçimlerini değiştiren sosyal, kültürel ve ekonomik boyutta yarattığı gelişmelerle, Endüstri Devrimi'nin tarihteki etkileri dünyada olduğu gibi Osmanlı Devleti'nde de hissedilmiştir. Endüstri yapıları, taşıdıkları teknik bilgi, yapıldıkları döneme ait sosyal, kültürel, tarihi ve mimari özelliklerle korunmaya değer yapı kategorisindedirler. Bu nedenle, tüm korunmaya değer yapılarda olduğu gibi endüstri yapılarında da bulunan korunmaya değer özelliklerin tahribata uğramaması için, yeniden işlevlendirme sırasında uygulanacak olan müdahaleler hassasiyetle ele alınmalıdır. Tez kapsamında, yeniden işlevlendirilecek olan korunmaya değer yapılarda, müdahale hassasiyetini ve kararlarını belirlemek amacıyla, müdahale öncesinde, mekana has özelliklerin tespiti için bir analiz yöntemi önerilmiştir. Önerilen analiz yöntemi, İstanbul'da yeniden işlevlendirilmiş korunmaya değer bir endüstri yapısı örneği olan Santralİstanbul, Enerji Müzesi üzerinde örneklenmiştir.
-
ÖgeBauhaus Mobilya Tasarımının Günümüz Mobilya Tasarımına Etkileri(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2009) Sahinkaya, Sezen Burçe ; Şahinkaya, Sezen Burçe ; İç Mimari Tasarım ; Interior Architectural DesignBu çalışmada, Bauhaus mobilya tasarımının günümüz mobilya tasarımına etkileri değerlendirilmiştir. Bauhaus tarihi ve Bauhaus mobilya tasarımı yaklaşımından hareketle Bauhaus mobilya tasarım kriterleri oluşturulmuş, sınıflandırılmış ve örneklendirilmiştir. Bauhaus mobilya tasarım kriterleri fiziksel bakımdan, estetik bakımdan, üretim bakımından, kullanım bakımından ve mekansal bakımdan ele alınmıştır. 20. yüzyılın ikinci yarısından günümüze mobilya tasarımında yaşanan gelişmeler değerlendirilerek Bauhaus tasarımının bu süreçteki etkisi araştırılmıştır. Günümüz mobilya tasarımının Bauhaus mobilya tasarımı ile benzeşen ve ayrılan yönleri belirlenmiştir. Bauhaus mobilya tasarım kriterleri referans alınarak günümüz mobilya tasarım kriterleri oluşturulmuştur. Bu kriterleri sağlayacak bir mobilya tasarım önerisinin değerlendirilmesi sonucunda Bauhaus mobilya tasarımının günümüz mobilya tasarımına etkileri belirtilmiştir.
-
ÖgeZincir Otellerde Konaklama Amaçlarına Göre Yatak Odası Nitelikleri Ve Tasarım-uygulama İçin Endüstrileşme Yaklaşımı(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2009) Tunalı, Selin ; Şener, Hasan ; 227561 ; İç Mimari Tasarım ; Interior Architectural DesignOtel yatak odalarının müşteri algısı üzerindeki etkisi, otelin diğer iç mekânlarına göre daha güçlü olduğundan, oda tasarımı bir otel için ilk ve en önemli tasarım kararını oluşturmaktadır. Bu çalışmada zincir otellerin seçilen şehir içi ve kıyı tesislerine ait yatak odası örneklerinin karşılaştırmalı analizi yapılmıştır. Analiz sonucunda, N.E.N 2883 konvansiyonları baz alınarak bir otel zincirinin yatak odaları için yarı açık bir sistem ön görülmüş, sistemin uygulaması ise zincire ait şehir ve kıyı oteli üzerinde yapılmıştır. Yapılan tasarım ve uygulama otel odası tasarımının ne şekilde yapılması gerektiğine değil, yarı açık sistem yaklaşımının zincir otel odalarında kullanımını anlatmaya yöneliktir.
-
ÖgeMotoryatlarda İç Mekan Tasarım Süreç Ve Kriterleri(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2010) Arslan, Berna ; Şener, Hasan ; İç Mimari Tasarım ; Interior Architectural DesignMotoryatlar genel olarak eğlence, dinlenme, gezinti, spor ve barınma gibi sosyal amaçlarla kullanılır. Bu yatlarda kullanıcısının istekleri doğrultusunda konforlu ve fonksiyonel mekanlar yaratmak iç mekan tasarımcısının görevidir. Ancak bu tasarım sürecinin sağlıklı bir şekilde ilerleyip sonlandırılabilmesi için tasarımcı fiziksel şartları, teknede yer alan tüm sistemlerin çalışma prensiplerini, ilgili denetim kuruluşlarının koyduğu kuralları kavramış olmalıdır. Bu tezin amacı, ülkemizde yeni yeni gelişmeye başlayan yatçılık sektörünün ve yat tasarımının bireysel ve ulusal önemini vurgulamak; suda ilerleyen ve suda bir yaşam vaad eden yatların, tasarım aşamasında ne tür süreçlerden geçtiğini analiz etmek, süreci etkileyen sistem ve kriterleri tanımlayarak iç mimarın süreçteki rolünü ve diğer disiplinlerle olan ilişkisini ortaya koymaktır.
-
ÖgeToplumsal Etkileşim Mekânı Olarak Sinemalar(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2010) Çelen, Pınar ; Erençin, Abdullah ; 265737 ; İç Mimari Tasarım ; Interior Architectural DesignTez kapsamında öncelikle sinemanın tanımı yapılmış, dünyada ve ülkemizde sinemanın doğuşu, gelişimi hakkında bilgiler aktarılmıştır. Çalışmanın devamında sinema, bir toplumsal etkileşim mekânı olarak daha çok sosyal yönü ile ele alınmış, Türkiye'deki seyirci alışkanlıkları hakkında fikir sahibi olabilmek için ise İstanbul'un belli noktalarında anket uygulaması gerçekleştirilmiştir. Ardından sinemanın mekânsal özellikleri etkileşim dâhilinde incelenmiş, sinema salonları ile ilgili genel teknik ve mimari bilgilere yer verilmiştir. Son bölümde, tez kapsamında ortaya konan tarihçe, kavramlar ve çeşitli veriler bağlamında; İstanbul Beyoğlu'nda bulunan Alkazar Sineması'nın incelemesi yapılmıştır.
-
Ögeİstanbul Şehir İçi Belediye Otobüslerinin Yolcu Odaklı İç Mekân Analizi Ve Değerlendirmesi(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2010) Akar, Alper ; Şener, Hasan ; 265736 ; İç Mimari Tasarım ; Interior Architectural DesignTezin ele alınış amacı, İstanbul şehir içi belediye otobüslerinin iç mekân tasarımının küresel ve yerel kriterleri karşılayıp karşılamadığının tespit edilmesidir. Bu amaçla, ulusal mevzuat kapsamındaki kriterler saptanmış, mevzuat hâricinde gerekli görülen kriterler ise literatür taraması ile derlenmiştir. Tüm bu kriterler doğrultusunda her tip belediye otobüsü içinde analizler yapılmış, elde edilen veriler değerlendirilmiştir. Bu çalışmalara ek olarak, her tip otobüste seyir hâlinde anket doldurulmuş, böylece yolcuların iç mekân uygulamalarına dair memnûniyetleri saptanmıştır. Ulaşılan tüm verilerin ışığında; daha yüksek düzeyde erişilebilirlik ve daha fazla yolcu memnûniyeti sağlayacak iç mekân tasarımına yönelik öneriler, çalışmanın sonuna eklenmiştir.
-
ÖgeSergileme Elemanlarının Türkiye’deki Endüstrileşme Düzeyi(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2011) Duyar, Handan ; Şener, Hasan ; İç Mimari Tasarım ; Interior Architectural DesignBir fikrin ortaya konduktan sonra, tasarımcının bilgi birikimi ile şekillendirilmesi ve ürün haline getirilmesi uzun ve yorucu bir tasarım süreci sonucunda gerçekleşmektedir. Ürünün izleyici veya kullanıcıya ulaşması ise, üzerinde düşünülmesi gereken diğer bir tasarım sürecidir. Tasarımın her alanında bu iki süreç birbirleri ile ilişkili olmak durumundadır. Tasarımın insan hayatına katkısı ve ürünün niteliği ancak kullanıcıya doğru ulaşım yöntemi ile sağlanmaktadır. Tasarım ürününü ve kullanıcı arasındaki bu bağın kurulması için ise, tasarımın ulaşılabilirliği, en iyi derecede tanıtımı ve kullanıcıya sunum koşulları doğru bir şekilde sağlanmalıdır. Üretimin hedef kullanıcıya ulaşması için bu koşulları yerine getirmede kullanılan araç ?sergileme? eylemidir. Kullanıcı ile doğru teması sağlayacak sergileme yöntemlerine ve buna bağlı olarak yardımcı ürünlere ihtiyaç duyulmaktadır. Bu çalışmada, Türkiye'deki sergilerde kullanılan sergileme elemanlarının seçiminde, sergi mekanlarını tasarlayan kişiler için yararlı olabilecek bir yöntem/ araç geliştirilmeye çalışılmış, piyasada konu alanındaki durum incelenmiştir. Çalışmanın birinci bölümü konuya giriş niteliği taşımakta olup, kısaca konunun önemi üzerinde durulmaktadır. İkinci bölümünde, konu ile ilgili temel kavramlar açıklanmakta olup, sergileme kavramı, tarihçesi ve sergileme mekanalrı analiz edilmektedir. Üçüncü bölümünde ise sergi ürününün kullanıcıya ulaşımasını sağlayan sergileme elemanlarının tasarımı ve bu tasarıma etki eden faktörler yer almaktadır. Dördüncü bölümde sergileme elemanlarının uygulama yerlerinin esas alınarak sınıflandırılması yapılmaktadır. Beşinci bölümde endüstrileşme kavramı, bu kavram doğrultusunda sergileme elamanlarının üretiminde endüstrileşmenin önemi, üretimde endüstriyelleşmiş sistemlerin özellikleri ve üretim prensipleri hakkında bilgi verilmektedir. Altıncı bölümde de piyasada bulunan sergileme elemanları üzerinde endüstrileşme düzeyini ortaya koymak üzere bir envanter çalışması gerçekleştirilmektedir. Son bölümde ise çalışma ile ilgili genel sonuç ve İstanbul Teknik Üniversitesi hollerrinde gerçekleştirilen sergiler için örnek bir sergileme sistemi tasarımı sunulmuştur.
-
ÖgePop Up Mekan Tasarımı Ve Pazarlama İlişkisi(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2011) Karagöz, Esra ; Cordan, Özge ; İç Mimari Tasarım ; Interior Architectural DesignBu çalışmada, belgesel ve görsel olmak üzere analog ve dijital literatür taraması, bölgesel ve alansal gözlem ve kişisel görüşme yöntemi ile pop up mekan tasarımı ve pazarlama ilişkisi Türkiye ve Türkiye dışından örnekler üzerinden analiz edilmiştir. Pop up mekan ile ilişkili olan postmodern tüketiciye yönelik pazarlama yaklaşımları, marka ve kurum kimliği detaylı olarak ele alınmıştır. Pop up mekan kavramına açıklık getirilmiş ve pop up mekan türleri tanımlanmıştır. Pop up mekan tasarımını etkileyen pazarlamaya ve tasarlamaya ilişkin faktörler Türkiye'den 11 ve Türkiye dışından 31 adet pop up mekan örneği üzerinde analiz edilmiştir. Örnek analizleri sonucu pop up mekan tasarımını etkileyen pazarlamaya ve pop up mekanların plan kurgusu ile mekansal öğelerini tasarlamaya ilişkin faktörler ile ilgili saptamalarda bulunulmuştur. Türkiye'den ve Türkiye dışından olmak üzere iki grup halinde pop up mekan tasarımını etkileyen pazarlamaya ilişkin faktörler ve pop up mekan tasarım kararları çizelgelere aktarılmış ve bulgulara ilişkin değerlendirmelere yer verilmiştir. Sonuç olarak, pop up mekanların değişimine, dönüşümüne, gelişimine ve gelecekte olası farklı kullanım alanlarına ilişkin öngörü ve önerilere değinilmiştir. Ayrıca; farklı disiplinler ile ilişkili olan pop up mekan tasarımının iç mimarlık disiplini açısından önemine dikkat çekilmiştir.
-
ÖgeTürk Sinemasında İç Mekân Tasarımında İçmimarın Rolü(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2011) Tosun, Merve ; Şener, Hasan ; 286621 ; İç Mimari Tasarım ; Interior Architectural DesignTez çalışması kapsamında, sinema filmlerinde setin tamamının tasarımından ve yapımından sorumlu olan yapım tasarımcısı veya sanat yönetmeninin yaptığı işin kapsamının ve niteliğinin, bir içmimarın yaptığı işin kapsamına ve niteliğine benzer ve farklı yanları gözetilerek içmimarın bu sürece katılımı sorgulanmaktadır. Bunun için tezin ilk üç bölümünde sinema ile ilgili genel tanım ve kavramlar, sinema ve içmimarlık disiplinlerinin arakesit ve ayrım noktaları, sinema seti tasarım ve yapım süreci, sinemada yapım tasarımcılığı ve dekor tasarımı ile ilgili Türkiye'de ve Türkiye dışındaki eğitim programları gibi konular kaynak araştırması sonucunda açıklanmıştır. Dördüncü bölümde ise genel bir Türk sinema tarihinden sonra seçilen üç Türk filmi, set tasarımı, set tasarımı sürecinde rol alanlar ve filmlerin sanat yönetmenleri ile yapılan röportajlar üzerinden incelenmiştir. Çalışma sonucunda, sinema filmi seti tasarımı sürecinde yapım tasarımcılığı rolü için gerekli altyapının içmimarlık eğitimi ile sağlanabildiği belirlenmiştir. Ayrıca yapım tasarımcılığı görevi için oluşturulabilecek bir eğitim programında işlenmesi gereken alt başlıklar, kaynak araştırmasından ve röportajlardan elde edilen bilgilere dayanılarak öneri halinde sunulmuştur.
-
Ögeİç Mekanda Yön Bulma: Büyük Ölçekli Binalarda İnceleme(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2011) Hasgül, Esin ; Şener, Hasan ; 286611 ; İç Mimari Tasarım ; Interior Architectural DesignMekan; içerisinde ihtiyaçlara bağlı olarak eylemlerin gerçekleştirildiği bir ortamdır. Eylemler mekanı kullanmaya yönelik olup mekan içindeki sirkülasyonu sağlar. Bir mekana girildiğinde; ilk olarak mekan hakkında bilgi edinmeye dair algılama süreci, ardından ihtiyacımıza yönelik olarak mekanda hareket etme eylemleri gerçekleştirilir. Mekan içinde yön bulma kavramı, bu kapsamda devreye girmektedir ve mekanda gerçekleştirilen davranışlarda ve sirkülasyonda yön bulma bu nedenle önemli bir yer tutmaktadır. Kent içinde kendi evinizin bulunduğu siteyi bulmaktan, sitenizin içinde kendi oturduğunuz binaya ulaşmaya, daha sonra evinize girip odalar arasındaki hareketinize kadar her adımda aynı konuyla karşı karşıya kalırsınız: Belirli yönlere doğru ilerleme ve hedeflediğiniz konuma ulaşma ihtiyacı. İster kent, ister bina, isterse iç mekan ölçeğinde olsun; hareket ve sirkülasyonun giderek hızlandığı bir süreçte, zaman ve hız kavramlarını da göz önünde bulundurursak bir noktadan, ulaşılmak istenen hedef noktasına en kısa, en hızlı ve en az enerji harcayarak ulaşmanın gerekliliği kaçınılmazdır. Tez kapsamında, bu noktadan hareketle, ilk olarak mekan ve mekanın nasıl algılandığına dair genel bilgiler verilerek mekan-algı arasındaki ilişkiye değinilmektedir. Ardından yön bulmanın hayatımızda neden önemli olduğu ve algının yön bulmada ne gibi etkisi olduğu bir arada incelenmektedir. Algı ve yön bulma arasındaki ilişki incelenerek genel kavramlar hakkında ön bilgi verilmektedir. Çalışma, mekanda yön bulma konusunu büyük ölçekli kamusal mekanlar üzerinden incelemekte ve yönlendirme tasarımına ilişkin kriterler ortaya koymaktadır. Bu kapsamda mekansal altyapı ve organizasyona, mekanda algı psikolojisine ve bilgilendirme sistemlerine dayalı yön bulma hissinin oluşması ele alınmaktadır. Tüm bu veriler göz önünde bulundurularak büyük ölçekli kamusal mekanlarda hızlı akışın ve yönlenmenin daha çok gerektiğine dikkat çekilmekte ve örnek analizleri yapılmaktadır. Çalışmada son olarak büyük ölçekli bina sınıflandırmasına girebilecek İTÜ Ayazağa Metro İstasyonu'nda yön bulma sorunları irdelenip, metro içindeki hedef belirlenen noktaya ulaşmada yön bulmaya yönelik öneriler sunulmakta ve çalışma değerlendirme ve sonuç bölümleriyle tamamlanmaktadır.
-
ÖgeII.Dünya Savaşı Sonrası Mobilya Tasarımına Genel Bir Bakış:Finlandiya Örneği (1945-1960)(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2011) Çobanoğlu, Cemal ; Eren Demirel, Çiğdem ; İç Mimari Tasarım ; Interior Architectural DesignYüzyıl ortası modernizmi olarak da adlandırılan, savaş sonrası dönemin mobilya tasarımı stiline sahip mobilyalar, zamansız mobilyalar olarak tanımlanmıştır. Bu zamansız tasarımlar mekan ve insan ile kurdukları ilişkinin yanı sıra; sade, basit ve işlevsel olma özelliklerine sahiptirler. Savaşın getirdiği malzeme ve üretim tekniği çeşitliliği gibi olumlu etkiler de dönemin mobilya tasarımı anlayışını şekillendiren önemli unsurlar olmuşlardır. Bu özellikleri taşıyan, II. Dünya Savaşı'nın etkisinde gelişen, 1945-1960 yılları arasını kapsayan yüzyıl ortası dönemdeki mobilya tasarımı, ülke başlıkları altında; mobilya tasarımını etkileyen akımlar, tasarımcılar, tasarımlar, üreticiler ve ülkelerin tasarım politikaları dahilinde incelenmiş, dördüncü bölümde Finlandiya örneği, ayrıntılı olarak; tasarım eğitimi, tasarım politikası, çeşitli tasarım kolları gibi başlıklar dahilinde ve özellikle Alvar Aalto'nun mobilya tasarımlarının mekan ve insan ile kurduğu ilişki üzerinde durularak incelenmiştir. Mobilya tasarımın endüstriyelleşme sürecinin hız kazandığı savaş sonrası yıllar, aynı zamanda günümüzdeki tüketim toplumunun da yaratılmaya başlandığı dönemdir. Bu nedenle, tezde sorgulanan bir diğer konu da mobilyanın tüketim toplumu yaratılması sürecindeki rolüdür. Tezin sonuç bölümünde, yüzyıl ortası dönemin mobilya tasarım anlayışı değerlendirilmiş, mobilya-mekan ve mobilya-insan ilişkisi üzerinden Taşkışla'daki stüdyolarda kullanılan plastik sandalyeler ve önceden kullanılan ahşap tabureler incelenmiş, alternatif tasarım önerilerinde bulunulmuştur.
-
ÖgeOkul Öncesi Eğitim Binasına Dönüştürülmüş Mevcut Yapıların Kısıtlamaları Üzerine Bir İnceleme(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2012) Kanbur, Nazlı ; Şener, Hasan ; İç Mimari Tasarım ; Interior Architectural DesignOkul öncesi dönem; çocuğun öğrenme isteğinin dorukta olduğu, her türlü yeni bilgiye ve fikre açık olduğu, insan hayatı boyunca yer alan önemli bir dönemdir. Ülkemizde de okul öncesi eğitim binalarının çoğunun mevcut binalardan dönüştürülmüş olması sebebiyle, 10 adet mevcut yapıdan dönüştürülmüş okul öncesi eğitim binası seçilmiştir. Bu binaların önceki işlevlerinden kaynaklanan kısıtlamaları doğrultusunda; bir okul öncesi eğitim binası olarak mekânsal özellikleri ve düzenlemelerinin nasıl olduğu, eğitim yaklaşımlarına ne şekilde cevap verdiği ve kullanıcı memnuniyeti açısından ne derece iyi olduğu üzerinde araştırmalar yapılmıştır. Birinci bölümde; problem tanımlanarak; problemin amacı, kapsamı ve yöntemi ifade edilmiştir. İkinci bölümde; okul öncesi eğitim kurumlarının tanımı, türleri, amaç ve fonksiyonları, okul öncesi eğitim binalarının tasarım özellikleri ve standartları ile okul öncesi eğitim binasına dönüştürülecek yapıların seçilmesinde dikkat edilmesi gereken hususlar üzerinde durulmuştur. Üçüncü bölümde; okul öncesi çocuğun gelişimi ve fiziksel çevre ilişkisi irdelenerek, okul öncesi eğitim yaklaşımlarından Reggio Emillia, Montessori, Waldorf, Highscope ile Çoklu zekâ yaklaşımları; kuramları, ebeveyn ile öğretmenlerin rolü ve mekân tasarımına etkileri doğrultusunda araştırılmıştır. Dördüncü bölümde; alan çalışmasına katılmayı kabul eden 10 okul öncesi eğitim kurumunda gerçekleştirilen anket ve örnek analizi çalışması yer almaktadır. Beşinci bölümde; anket ve örnek analizi çalışmalarından elde edilen veriler değerlendirilmiştir. Altıncı bölümde; dönüştürülmüş bir okul öncesi eğitim merkezi olan İ.T.Ü. Maçka kreş ve anaokulu için öneri bir iç mekan düzenlemesi sunularak, okul öncesi eğitim binasına dönüştürelecek binaların seçiminde dikkat edilmesi gereken hususlar, yapılan anket ve örnek analizinden elde edilen veriler üzerinden belirtilmiştir. Anahtar Kelimeler: Okul öncesi eğitim binaları, Okul öncesi eğitim yaklaşımları, Anaokulu, Anaokulu standartları
-
ÖgeYerel ve Kültürel Unsurların Mağaza İç Mekanlarında Kullanımının Etkileri(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2012) Doğan, Gayem ; Erençin, Abdullah ; İç Mimari Tasarım ; Interior Architectural DesignBu tez, yerel elemanların kullanıldığı mağaza tasarımı anlayışının marka kimliğiyle ve tüketicilerin alışveriş davranışıyla olan etkisini ve etkileşimini incelemeyi amaçlamaktadır. Malzemeler, renkler, motifler ve tarihi binaların mimari stilleri gibi yerel elemanların mekan kullanıcıları tarafından algılanması alışveriş davranışını etkileyen tek kriter olmasa da marka kimliğinin güçlendirilmesinde ve müşterilerin mağazayı tercih etmelerinde güçlendirici bir etken olmaktadır.
-
ÖgeKamusal Alanda Kentsel İç Mekanlar: Kent Mobilyaları Ve Moda Semti Üzerine Bir Analiz Ve Tasarım Önerisi(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2012) Çolak, Şule ; Cordan, Özge ; İç Mimari Tasarım ; Interior Architectural DesignBu tez çalışmasının amacı, kamusal alanda kentsel iç mekan kavramını incelemek, kent mobilyaları üzerinden Moda Semti'nde bir analiz ve tasarım önerisi geliştirmektir. Tez kapsamında toplum, kamusal kent mekanı, kent mobilyası ve kentsel iç mekan kavram ve terimleri detaylı olarak ele alınmıştır. Kamusal kent mekanları, kent mobilyaları ve toplumsal etkileşim incelenmiştir. Anket ve gözlem sonucu elde edilen bilgiler doğrultusunda bir tasarım önerisi geliştirilmiştir. Moda sahilindeki dolgu alandaki parkta, bir kensel iç mekan tasarımı yapılmıştır. Kamusal alanda kentsel iç mekanların, iç mimari tasarım açısından değerlendirilmesinin önemi vurgulanmıştır.
-
ÖgeKüçük Konutların İç Mekan Tasarımında İşlevsellik Bağlamında Esneklik: Nef Flats Levent 163 Örneği(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2013) Dikeç, Işılay ; Cordan, Özge ; 331916 ; İç Mimari Tasarım ; Interior Architectural DesignGünümüzde hızla artan nüfus, ulaşım-erişim güçlüğü, özellikle merkeze yakın bölgelerde arsalardaki değer artışı, doğal kaynakların azalması, enerji verimliliği gibi nedenler bizleri giderek sınırlı metrekarelerde yaşamaya zorlamaktadır. Dolayısıyla mimarlar, iç mimarlar, yapımcılar, uygulayıcılar ve kullanıcılar olarak konut mekanlarının daha esnek ve efektif kullanımına ihtiyaç duymaktayız. Bu kapsamda tez çalışması, küçük konut tasarımında işlevsellik bağlamında iç mekan esnekliği üzerine odaklanmaktadır. Çalışmanın amacı, santimetrekarelerin bile önemli olduğu küçük konutta karşılaşılan tasarım, uygulama ve kullanım aksaklıklarının önüne geçmek için esneklik, işlevsellik ve endüstrileşme ile ilgili kavramlar ve süreçleri inceleyerek, çalışmanın alan çalışmasını oluşturan NEF Flats Levent 163 Konut Projesi üzerinden konu ile ilgili yeni çözüm önerileri geliştirmektir.
-
ÖgeModa Alanında Faaliyet Gösteren Perakendecilerin Kullandığı İletişim Yöntemleri Ve Görsel Mağazacılığın Günümüzdeki Yeri(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2013) Altunkılıç, Demet ; Numan, Bahadır ; İç Mimari Tasarım ; Interior Architectural DesignGünümüzde tüketimin gündelik hayatın bir parçası haline gelmesi, ürünlerin zevk için tüketilmeye başlamasıyla tüketim mekânları da artmıştır ve insanlar günlük aktivitelerini de tüketim mekânlarında gerçekleştirmeye başlamışlardır. Alışveriş; bir şey satın almanın verdiği mutluluğu hissetmek adına yapılmaya başlamıştır. Tüketimin ve tüketim mekânlarının hızla artması da perakendecileri bir yarış içine sokmuştur. Bu kadar seçenek arasında varlıklarını belli etmek ve tercih edilmek için perakendeciler hedef kitlelerine doğru yer, zaman ve şekilde ulaşmaya çalışmalıdır. Alışveriş tercihlerimizi düşündüğümüz zaman tercihlerimizi iyi bir imajı olan marka yönünde yaptığımızı fark ederiz. İyi bir imaj ancak doğru bir iletişimle yaratılır. Perakendecilerin müşterilere doğru şekilde ulaşmaları ve kendilerini doğru aktarmaları için de iletişim çok önemlidir. Bu nedenle perakendeciler hedef kitlelerine ulaşmak, iyi bir imaj yaratmak için doğru iletişim yöntemlerini seçmelidirler. Moda alanında faaliyet gösteren perakendeciler fiziksel mağazaları aracılığıyla ve mağaza dışı yöntemleri kullanarak iletişim kurarlar. Fiziksel mağazalar ile kurulan iletişim görsel mağazacılık aracılığıyla olur. Mağaza dışı yöntemler ise pazarlamanın tutundurma faaliyetleri olarak geçen reklamlar, halkla ilişkiler, kişisel satış, doğrudan pazarlama ve satış geliştirmedir. Tez kapsamında günümüzde perakendecilerin iletişim için kullandığı mağaza dışı yöntemlerin görsel mağazacılığın yerinde bir kayma meydana getirip getirmediği incelenecektir. Birinci bölüm tüketim kavramı, pazarlamanın gelişimi konularını kısaca açıklamaktadır. İkinci bölümde perakendecilik kavramı tanımlanmış, perakendecilerin hizmet etme şekilleri ve iletişim yöntemleri belirlenmiştir. Üçüncü bölüm iletişim yöntemlerinden görsel mağazacılık hakkında bilgi vermiş, mekânsal bileşenleri, perakendecinin iletişimine katkısı tanımlanmıştır. Dördüncü bölümde ise mağaza dışı yöntemler ve moda alanındaki perakendecilerin bu yöntemleri kullanma şekilleri örneklerle açıklanmıştır. Görsel mağazacılığın tüm bu yöntemler arasındaki yerini belirlemek amacıyla yapılan anket çalışması için üçüncü ve dördüncü bölümden alınan bilgilerle anket soruları hazırlanmıştır. Anket 4 farklı yaş grubundan 30'ar, toplamda 120 kişiye yapılmıştır. Beşinci bölüm anket sorularının bulunduğu ve sonuçlarının değerlendirildiği bölümdür. Tezin sonunda internet, bilgisayarlar, akıllı telefonlar aracılığıyla hayatımıza giren yeni yöntemlerin görsel mağazacılığın yerinde bir değişiklik meydana getirip getirmediği araştırılmıştır. Farklı yaş gruplarına yapılan anketle markaların ilettiği bilgileri, müşterilerin alma yolları ve alışverişlerinde tercih ettikleri satın alma kanalları hakkında bilgiler toplanmış, bu bilgiler doğrultusunda günümüzde görsel mağazacılığın yeri ve önemi saptanmıştır. Anket sonuçları görsel mağazacılığın günümüzde hala çok önemli bir yere sahip olduğunu göstermiştir.
-
ÖgeTiyatro Salonlarında Sahne Aydınlatması İle Salon Ve Sahne Biçiminin İlişkisi(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2013) Oğuzhan, Nihan ; Şener, Hasan ; 331915 ; İç Mimari Tasarım ; Interior Architectural DesignBu tez çalışmasında tiyatro sahne aydınlatması ile salon ve sahne biçiminin ilişkisi açıklanmaya çalışılmıştır. Sahne aydınlatması tiyatro salonlarındaki diğer mekânlardan farklı olarak standartlarla belirlenemeyen öznel kararlarla şekillenmektedir. Her oyunun kendine özgü aydınlatma tasarımı vardır ve ışık tasarımcılarının kişisel yorumu ile aynı oyunun bile farklı ışık kurguları olabilir. Sahne aydınlatması için kabul görmüş aydınlatma standartlarından bahsedilmesi çok doğru olmasa bile, oyun sahneye koyulurken doğan aydınlatma ihtiyaçları, sahne aydınlatması tasarımı üzerinde belirleyici rol oynar. Oyunun yönetmeni ve ışık tasarımcısı; sahne üzerinde yaratmak istedikleri atmosfer, kompozisyon ve oyun içerisinde ışık kullanılarak öne çıkarma ya da geri planda bırakmatercihlerine göre aydınlatma tasarımı şekillenir.Ünlü İngiliz ozan ve tiyatro oyun yazarı William Shakespeare Size Nasıl Geliyorsa (As You Like It) oyununda ?Hayat bir oyun sahnesidir? der. Bu söz felsefi bir derinlik ifade etmesine rağmen ilk anlamıyla da tiyatro için geçerli kabul edilebilir. İnsanın olduğu her yer tiyatro sahnesine dönüşebilir. Tiyatronun Antik Yunan döneminde seyirci ve sahne düzeniyle belirli bir tipolojiye sahip olmasından önce dini törenlerde, kutlamalarda, şenliklerde tiyatro oyunu sayılabilecek ritüeller yapılmıştır. Bu ritüellerde kullanılan mekânlar bildiğimiz tiyatro sahnesi biçimi ile benzer olmasa da seyircisi ve oyuncusu ile birlikte sahnelenen tiyatrodur. Bugün de tiyatro sahnesi, özellikle tiyatro salonu olarak inşa edilmiş salonların dışına taşmış, eski antrepolar, atölyeler, garajlar tiyatro oyunlarının oynandığı sahnelere dönüşmüşlerdir.Sahne aydınlatması gibi tiyatro sahnesinin de yapısal olarak belirli standartlar ve kurallarla sınırlandırılması çok mümkün değildir. Ancak tiyatro salonu olarak inşa edilmiş yapılardaki salonun ve içindeki sahnenin antropometrik ölçülere ve ergonomik ölçütlere uygun olması gerekmektedir. Sahne ve oditoryum düzenine göre planda ve kesit üzerinde görüş çizgilerinin çizilerek salondaki tüm seyirciler için dengeli bir sahne görüşünün sağlanması hedeflenir. Salon biçimini etkileyen en büyük unsurlardan biri de akustiktir. Oditoryumun yapısı, tavan biçimi akustik gerekliliklere göre şekillenir. Ayrıca salonun döşemelerinde kullanılan malzemeler seçilirken de akustik özellikleri göz önünde bulundurulur. Ancak bu tez çalışmasında salon ve sahnenin sahne aydınlatması ile olan ilişkisi inceleneceği için akustik konusuna değinilmemiştir. Tarihsel süreç içinde tiyatro sahnesi ve sahne aydınlatması incelendiğinde, sahnenin ve seyirci oturma düzeninin Antik Yunan döneminde belirli bir biçim kazanmaya başladığı görülür. Roma döneminde tiyatro sahnesi kapalı mekâna girmiş olmasına rağmen sahnede yapay aydınlatmanın kullanımından bahsedebilmek için Rönesansa kadar beklemek gerekmiştir. Rönesans sonrasında sahne aydınlatması, aydınlatma işlevinin ötesinde sahne üzerinde farklı görevler üstlenmeye başlamıştır. Elektrikli ışık kaynaklarının kullanılmaya başlanması ile birlikte bugünkü anlamıyla sahne aydınlatması tasarlanmaya başlanmıştır.Sahne aydınlatması için kullanılan ışık kaynakları ve armatürlerden bu iş için özelleşmiş yapıda ve nitelikte olması beklenmektedir. Teknolojik gelişmelerle birlikte ışık tasarımcılarının tüm yaratıcılıklarını destekleyebilen armatürler ve bilgisayar yazılımları salonlarda kullanılmaya başlanmıştır.Sahne aydınlatması ile salon ve sahne ilişkisini belirleyen en büyük etken sahne üzerindeki aydınlatma ihtiyacıdır. Daha önce belirtildiği üzere her oyunun aydınlatma kurgusu birbirinden farklı olsa da sahne aydınlatması ihtiyacı belirli başlıklar altında toplanabilir. Bu ihtiyaçlardan en öne çıkanı seçici görülebilirliktir. Aydınlatmanın başlıca amacı görülebilirlik olsa da söz konusu sahne aydınlatması olunca seçici görülebilirlik tanımını kullanmak daha doğru olur. Sahne üzerinde göstermek kadar gizlemek de önemlidir. Ayrıca en yaygın kullanılan sahne tipi olan proscenium sahnede seyirci sahneyi sadece ön cepheden görür. Sahne aydınlatması sahne üzerindeki oyuncuları ve dekorları arka plandan koparır ve boyut kazandırır. Böylelikle salondaki seyircilerin sahne üzerindekileri iki boyutluymuşçasına algılamaları önlenmiş olur.Işık kullanımı ile aynı sahne bambaşka şekillerde görünebilir, seyirciler üzerinde farklı hisler uyandırabilir. Bu durum aydınlatmanın sahne üzerinde atmosfer yaratma işlevini gösterir. Adeta dekorun bir parçasıymışçasına sahne aydınlatması da kompozisyonu destekler. Oyunun içinde geçtiği zaman ya da oyuna hâkim olan duygusal ortam aydınlatmanın yardımı ile seyircilere yansıtılabilir. Sahne üzerindeki aydınlatma ihtiyacını karşılayabilecek nitelikte aydınlatma armatürlerinin, yine bu ihtiyaçları karşılayabilecekleri açıyı ve mesafeyi yakalayabilmeleri için salon ve sahne içindeki belirli alanlara konumlandırılmaları gerekmektedir. Bu alanlardan bazıları salon ve sahnenin mevcut yapısal bileşenleri içinde yer alırken bazıları da özellikle armatür konumlandırılması için salon ve sahneye eklenmişlerdir.Kullanılacak aydınlatma armatürlerinin türleri, kullandıkları ışık kaynakları ve ışık bileşenlerinin nitelikleri ile sahne veya salon içinde konumlandırıldıkları noktalar ve aydınlatma açıları arasındaki ilişki sahne ihtiyaçları ve elde edilmek istenen etki doğrultusunda bir matris üzerinde gösterilmiştir.Tez çalışmasının sonunda örnek olarak Bursa Merinos Atatürk Kültür Merkezi içinde yer alan Yüksek Nitelikli Sahne Sanatları Salonu?nun sahne aydınlatması ile salon ve sahne biçimi ilişkisi elde edilmiş matris kullanılarak incelenmiştir. Yapılmış olan tez çalışmasının tiyatroda sahne aydınlatması ile ilgili çalışmalar yapacak olanlara yardımcı olması, mevcut ya da proje aşamasındaki sahnelerin aydınlatma biçimleri incelenirken değerlendirme yapılabilmesine kolaylık sağlaması ümit edilmektedir.
-
ÖgeGerçek Mekân, Sanal Mekân Ve Kurumsal Kimlik İlişkisi(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2013) Göktepe, Işıl Bilgehan ; Şener, Hasan ; 331918 ; İç Mimari Tasarım ; Interior Architectural DesignMimari mekân tasarımının, kurum kimliğinin yansıtılmasında ve kurum performansı üzerindeki katkısı büyüktür. Kurumların sanal ortamdaki platformlarında, kurum felsefesinin gerçekte olduğu gibi yansıtılması, müşterilere aynı kurumsal davranış ve kurumsal iletişim öğeleriyle yaklaşılması gerekmektedir. Tüketicilerin büyük bir çoğunluğu, sanal veya gerçek ayrımı yapmadan bir kurumun müşterisi olmak için öncelikle o kuruma güven duymayı, kurumun kendileri için iyi ve başarılı bir imaj çizmesini beklemektedir. Bu çerçevede hazırlanan tez çalışmasında, fiziksel mimari ile sanal mimari arasındaki benzerlikler ve farklar belirlenmiş, kurumsal kimlik, kurumsal tasarım ve bunun mimari ile ilişkisi üzerinde durularak sanal mekânlarda kurumsal kimlik tasarımı konusunda yapılması gerekenler ortaya konmuş ve konu ile ilgili olarak sanal alışveriş mekanlarından örnekler incelenmiştir.