FBE- Endüstri Mühendisliği Lisansüstü Programı
Bu topluluk için Kalıcı Uri
Endüstri Mühendisliği Ana Bilim Dalı altında bir lisansüstü programı olup, yüksek lisans ve doktora düzeyinde eğitim vermektedir.
Endüstri Mühendisliği; insan, makine, malzeme gibi elemanlardan oluşan sanayi ve hizmet sektöründeki sistemlerin incelenmesi, örgütlenmesi, yürütülmesi, denetlenmesi ve geliştirilmesi için sistem, model ve yöntem geliştirerek sorunları çözen bir bilim dalıdır. Temel amacı organizasyonların performansını artırmaktır.
Gözat
Yazar "10049561" ile FBE- Endüstri Mühendisliği Lisansüstü Programı'a göz atma
Sayfa başına sonuç
Sıralama Seçenekleri
-
ÖgeYol Bağımlılığının Modellenmesi Ve Analizi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2014-09-01) Küçükyazıcı, Güneş ; Polat, Seçkin ; 10049561 ; Endüstri Mühendisliği ; Industrial EngineeringYol bağımlılığı teorisi ilk olarak 1980’lerde geliştirilmiştir ve günümüzde de popülerliğini korumaktadır. Teori ilk olarak ekonomist Paul David ve Brian Arthur tarafından analiz edilmiştir. David, yol bağımlılığını “geçmiş önemlidir” ifadesiyle özetlemekte ve Arthur, “sistemlerin belirli yollara kilitli kalması”nı matematiksel olarak ispatlamaktadır. Daha sonra ekonomi, yönetim, biyoloji, fizik, sosyoloji ve politika gibi pek çok farklı alandan bilim adamları bu teori üzerinde ilgili çalışmıştır. Teori temel olarak bir organizasyonun pek çok alternatif arasından yaptığı bir seçime ve bu seçimin, organizasyonu diğer seçeneklerden yoksun bırakıp bırakmadığına odaklanmaktadır. Seçim sonuçları pozitif geri beslemeler sağladığı sürece, organizasyon bu sonuçları sağlayan yolu takip etmeye devam etmekte ve tekrarlı bir şekilde, bu yol ile bağlantılı yeni seçimler yapmaktadır. Belirli bir yol doğrultusunda çok fazla ilerlenmesi, doğrultunun değişimini imkansız kılmaktadır. Dolayısıyla, mevcut yol artık pozitif geri beslemeler sağlamasa bile organizasyon bu yol üzerinde ilerlemeye devam etmektedir. Bu aşamada, organizasyon, mevcut seçimleriyle oluşan yola kilitli hale gelmektedir. Pozitif geri beslemelerle başlayan, verimsiz sonuçlara rağmen devam eden ve kilitli kalma ile sonlanan bu süreç, yol bağımlılığı olarak adlandırılmaktadır. Pozitif geri beslemeler sağlayarak artan getiriler yaratan faktörler ve kilitli kalmaya neden olan faktörler, literatürde genellikle vaka incelemeleri doğrultusunda araştırmacılar tarafından öznel olarak tespit edilmektedir. Koordinasyon, bütünleyicilikler, vb. bazı faktörler, bazı araştırmacılar tarafından artan getirilere neden olan faktörler arasında gruplanırken, bazıları tarafından kilitli kalmaya neden olan faktörler grubuna dahil edilmektedir. Tez çalışması kapsamında, öncelikle literatür araştırmasına dayanan bir sınıflandırma yapılmıştır. Bu sınıflandırma ile artan getirilere neden olan faktörler ve kilitli kalmaya neden olan faktörler tespit edilmiştir. Böylece, yol bağımlı bir sürecin farklı aşamalarında etkili olan faktörlerin vakalardan bağımsız olarak objektif bir şekilde dikkate alınması mümkün hale getirilmiştir. Literatür taramasında, yol bağımlılığı konusundaki araştırmaların ağırlıklı olarak kavramsal çalışmalara ve vaka irdelemesine dayandığı görülmektedir. Vaka çalışmaları genellikle kronolojik olarak incelenmekte ve vakaların geçmişinde “dönüm noktası” olarak adlandırılan olaylar tespit edilmektedir. Daha sonra, dönüm noktalarının oluşumuna yol açan olay sırası, yol bağımlılığı bakış açısı ile yorumlanmaktadır. Teorinin matematiksel olarak modellenmesine ve analizine yönelik çok az sayıda çalışma mevcuttur. Bu çalışmalarda çoğunlukla incelenen vakalarda yol bağımlılığına neden olan birkaç faktör dikkate alınmakta ve aralarındaki ilişki modellenmektedir. Literatürde, yol bağımlı bir sürecin tamamında etkili olan bütün faktörleri dikkate alan ve bu faktörler arasındaki ilişkileri inceleyen, modelleyen ve analiz eden bir model mevcut değildir. Tez çalışması kapsamında, böyle bir modelin geliştirilmesi ve analizi ile literatüre katkı sağlanması amaçlanmıştır. Artan getiriler, kilitli kalma, artan getirilere neden olan faktörler ve kilitli kalmaya neden olan faktörler göz önüne alınmıştır. Bütün faktörler arasındaki karşılıklı etkileşimlerin incelenmesi, modellenmesi ve bir süreçte bu etkileşimlerin sonucunda yol bağımlılığı oluşup oluşmayacağının analiz edilmesi hedeflenmiştir. Bu amaç doğrultusunda, tez çalışmasında, bulanık bilişsel haritalar yöntemi kullanılarak yol bağımlılığı modellenmektedir. Bulanık bilişsel haritalar; stratejik yönetim, mühendislik, kimya, politika çok sayıda alanda başarıyla uygulanmaktadır. Dinamik sistemlerin simülasyonu ve analizi için çok uygun, basit ve güçlü bir araç olan bulanık bilişsel haritalar; genellikle bu tez çalışmasında ele alınan sistem gibi karmaşık sistemlerin modellenmesinde kullanılmaktadır. Çalışmada, geleneksel bulanık bilişsel haritalar yöntemine zaman boyutu ve kavramların zaman içindeki bozulma dereceleri de eklenmiştir. On beş faktörden oluşan modelde, faktörlerin dokuz tanesi artan getiriler mekanizmasını tetikleyen faktörleri temsil ederken, dört tanesi kilitli kalma mekanizmasını tetikleyen faktörleri temsil etmektedir. Geri kalan iki faktör de mekanizmaların kendisine karşılık gelmektedir. Modelin geliştirilmesi aşamasında, bu on beş faktör arasındaki karşılıklı etkileşimlerin ağırlıklarının tespit edilmesi gerekmiştir. İlk aşamada, yol bağımlılığı literatüründe temel teşkil eden vaka çalışmaları baz alınarak gerekli veriler temin edilmiştir. Bunlar; Qwerty-Dvorak klavye, VHS-Beta video kaydedici ve nükleer güç reaktörleri vakalarıdır. Literatürde en çok atıf yapılan vakalar oldukları için bunlar seçilmiştir. İkinci aşamada, tez yazarının fikirlerini temsil eden veriler e-mail ile uzmanlara sunulmuş ve uzmanların verileri de e-mail ile alınmıştır. Üçüncü aşamada, faktörler arasındaki etkileşimler ile ilgili olarak uzman görüşlerinin tartışılması için bir toplantı düzenlenmiştir. Bunu takiben, bütün veriler bir araya getirilmiş ve ilişki matrisi hazırlanmıştır. Son aşamada, bulanık bilişsel harita modelinin testlerini yapmak için Excel’de bir makro kodu yazılmıştır. Deney senaryolarının çeşitli simülasyonları gerçekleştirilmiş ve sonuçlar analiz edilmiştir. Test senaryoları iki gruba ayrılmıştır. İlk grup, modelin doğruluğunu inceleyen testlerden oluşmuş ve bu testlerin sonuçları literatür araştırmasının beklentileri ile karşılaştırılmıştır. On beş testten on ikisi, literatür bulguları ile uyumlu sonuç vermiştir. Bu bulgu, modelin yüzde seksen tutarlılıkta olduğunu göstermekt ve yüksek bir güvenilirlik oranına karşılık gelmektedir. Bu da modelin yol bağımlılığının modellenmesi ve analizi için uygun olduğunu göstermektedir. Geri kalan üç test için ileri analizler yapılmıştır ve bu analizlerdeki bulgular da literatürle uyumlu sonuç vermiştir. Senaryoların ikinci grubu, modelin davranış analizini yapmak için oluşturulmuştur. İlk aşamada, faktörler, merkezilik dereceleri göz önüne alınarak sıralanmıştır. Bir faktörün merkezilik derecesi, o faktörün bir bulanık bilişsel haritada diğer faktörlere kıyasla göreceli önemini ifade etmektedir. Modelde, merkezilik dereceleri on ve üzerinde olan dört tane faktör, en önemli faktörler olarak belirlenmiştir. Bu faktörlerin bütün kombinasyonları test edilmiş ve sonuçlar analiz edilmiştir. İkinci aşamada, duyarlılık analizleri yapılmıştır. Model üzerinde zıt etkiye sahip olan iki faktör dikkate alınmıştır. Faktörlerden biri sistemin yol bağımlılığına gitmesine neden olurken, diğeri sistemi yol bağımlılığından uzaklaştırmaktadır. Bu iki faktörün aynı anda etkili olduğu varsayılmıştır. Faktörlerin farklı aktivasyon seviyelerine göre çeşitli testler yapılmış ve modelin yüksek bir duyarlılık derecesine sahip olduğu ve faktörlerin aktivasyon derecelerindeki 0.1 birimlik farkı yansıttığı görülmüştür. Deney sonuçları literatür ile uyumlu olduğundan, modelin yol bağımlılığının analizi için uygun olduğu sonucuna varılmıştır. Modelde en önemli kavramın öğrenme olduğu ancak en etkili kavramın ağ etkileri olduğu görülmektedir. Deney bulguları, öğrenmenin yanı sıra tahmin edilmezlik kavramının da sistem üzerinde çok yüksek etkiye sahip olması durumunda yol bağımlılığı oluşmadığını göstermiştir. Ancak ağ etkilerinin hakim olduğu bir organizasyonda, diğer faktörler arasındaki etkileşimler ne olursa olsun, her zaman yol bağımlılığı oluşmaktadır. Geliştirilen model, gelecek araştırmalar için literatürde önemli bir basamak oluşturmaktadır.