FBE- Jeoloji Mühendisliği Lisansüstü Programı - Yüksek Lisans
Bu koleksiyon için kalıcı URI
Gözat
Yazar "Albut, Gülüm" ile FBE- Jeoloji Mühendisliği Lisansüstü Programı - Yüksek Lisans'a göz atma
Sayfa başına sonuç
Sıralama Seçenekleri
-
ÖgeGemlik Körfezi Çökellerinde Ağır Metal Ve Organik Kirliliğin Zaman İçindeki Evrimi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2015-10-22) Albut, Gülüm ; Çağatay, Memet Namık ; 10040505 ; Jeoloji Mühendisliği ; Geological EngineeringMarmara Denizi’nin doğusunda yer alan Gemlik Körfezi en derin yeri -113 m olan yarı kapalı bir havza olup, drenaj alanında pek çok endüstriyel ve evsel atık alması sebebiyle antropojenik kirlilik riski altındadır. Bu çalışmada Gemlik Körfezi’nin -71 ile -105 m aralığındaki su derinliğinden alınmış üç karotta yapılan jeokimyasal analizlerle ağır metal kirliliğinin ve organik kirliliğin boyutları ve zamansal gelişimi araştırılmıştır. Karotlarda µ-XRF karot tarayıcısı ile çoklu element, çok sensörlü karot log alıcısı (MSCL) fiziksel özellikler ve ICP-MS yöntemi ile ağır metaller analiz edilmiştir. Çökellerin toplam organik karbon (TOK) ve toplam inorganik karbon (TİK) analizleri ile organik maddenin δ13C ve δ15N, C ve N element analizleri yapılmıştır. Karotların tarihlendirilmesi radyonüklid (210Pb ve 137Cs) ve hızlandırılmış kütle spektrometresi (AMS) radyokarbon yöntemiyle gerçekleştirilmiştir. İnce taneli homojen koyu gri-kahverengi çamurdan oluşan M-17, MNTKI-13 ve M-18 karotları, sırasıyla son 250, 260 ve 200 yılı kapsamakta ve üst kısımlarında 1985 – 1995 yılları arasında çökelmiş kokolit laminalı bir birim içermektedir. Ayrıca MNTKI-13 karotunda 1930 ve M-18 karotunda 1985 yıllarında olasılıkla Kocadere deltasından taşınmış iki kütle akması birimi tespit edilmiştir. Kütle akması birimlerinde Ti ve Zr zenginleşmesine karşın; Th, La, Nb ve Rb’deki fakirleşme, kaba silt tane boyundaki bu birimlerin rutil, titanit ve zirkon gibi ağır mineral içeriğinin zengin olmasından ileri gelmektedir. Karotların kokolit laminalı biriminde % 4’e varan TOK içeriğindeki artış, burada yaklaşık olarak 1965’te oluşan oksijensiz dip suyu koşullarından hemen sonra başlamıştır. Yaklaşık 1995 sonrası çökellerdeki organik maddenin kökeninin karasal olmasına karşın; 1985-1995 yılları arasındaki organik maddenin kökeni denizeldir. Kokolitli birimin çökelmesine de neden olan bu dönemdeki alg patlamaları, endüstriyel ve evsel atık kaynaklı besin elementi (P ve N) girdisine ve ötrifikasyona işaret etmektedir. δ15N değerleri 1930’dan günümüze olan zaman aralığında göreceli olarak daha yüksektir. Özellikle son 40 yılda körfezde bol besin elementi olduğunun bilinmesine karşın; nitrojen izotop oranının yüksek olması denitrifikasyon sürecinin baskın olduğunu göstermektedir. K, Rb ve Li’un 1840-1980 yılları arasında göreceli olarak zenginleşmesi, bu yıllar arasında yüksek erozyona ve kurak bir iklime; son 40 yıl içerisinde fakirleşmesi ise azalan erozyona ve yağışlı bir iklime işaret etmektedir. As, Sb, Bi, Cu, Pb, Zn ve Cd ve Th konsantrasyonları yaklaşık 1975 yılından itibaren antropojenik olarak hızla artmaktadır. Cd önemli derecede zenginleşme gösterirken (zenginleşme faktörü, EFmax=6), Zn ve Sb orta derecede zenginleşme göstermektedir (EF= 2.2 – 2.3). Metal değerleri 1980’den itibaren eşik değerlerini aşmaya başlamıştır. Mo, 1965’ten itibaren, kısmen anoksik dip suyu koşullarının gelişmesi ve antropojenik girdilerle birlikte artmaya başlamış ve çok yüksek miktarda zenginleşme göstermiştir (EFmax= 50). Sb, S (EFmax = 3.6) ve U (EFmax= 3) da kısmen diyajenetik, kısmen antropojenik kirlilik nedeniyle Mo’e göre daha az zenginleşmiştir.