Paratransit Sistemin Evrimi Ve Türkiye’deki Uygulaması: Dolmuş-minibüs Kavramının İyileştirilmesinde Potansiyel Tasarım Ve Teknoloji Etkisi

thumbnail.default.alt
Tarih
2012-06-21
Yazarlar
Özkurt, Arzu Hüsniye Toker
Süreli Yayın başlığı
Süreli Yayın ISSN
Cilt Başlığı
Yayınevi
Fen Bilimleri Enstitüsü
Institute of Science and Technology
Özet
Gelişen dünyada, şehir içi toplu taşımacılık çok çeşitli fiziksel ve organizasyonel formlarda olabilmektedir. Geleneksel şehir içi toplu taşıma türleri, güvenlik ve emniyet konularındaki noksanlar ve taşımacılık biçiminin esnek olmaması gibi hususların yol açtığı yolcu memnuniyetsizliklerinden ötürü pazarın taleplerini karşılamada yetersiz kalmışlardır. Dolayısıyla yaklaşık 40-50 yıl önce, küçük çaplı işletmeler bu açığı kapatmak için çoğunlukla da mevzuatlardaki ve yasalardaki boşluklardan faydalanarak pazara girmeye başlamışlardır. Dünyanın bir çok ülkesinde paratransit servislerin doğuşu bu şekilde olmuştur. Genel olarak paratransit sistem, taksi ve bilinen otobüs taşımacılığının arasında bir toplu taşımacılık biçimidir. Orta dereceli toplu ulaşım olarak da adlandırılmasının nedeni otobüslerdeki gibi uygun fiyatla sabit güzergahta yolcu taşımacılığı ve taksilerdeki gibi esneklik olmak üzere iki yönü karakteristiğe ve talep odaklılık avantajına sahip olmasıdır. Bu türden bir toplu taşımacılık için kullanılan; operasyon alanı ve koşullarının belirleyici rol oynadığı çok çeşitli boyutlarda araç tiplerine ve güzergah ve tarifenin esnekliğine bağlı belirlenen çeşitli uygulama tiplerine rastlamak mümkündür. Çoğunlukla 8-20 yolcu kapasitesine sahip minibüs, minivan ve van tipi hafif ticari araçlar başlıca paratransit servis sağlayıcıları olarak tercih edilmekle birlikte, bazı araç paylaşım ya da taksicilik türleri de önemli sağlayıcılardandır. Bu tür araçlar otobüslere oranla oldukça küçük olan gövde yapılarının getirdiği avantajla, hem daha az sayıda kişiye özelleşmiş ve zamandan tasarruf edilebilen bir yolculuk imkanı sağlayabilmekte, hem de şehirlerin dar sokaklarında da hızlı manevra kabiliyetlerini kullanabilmektedirler. Dünyanın hemen hemen her ülkesinde paratransit türden taşımacılığın örnekleri mevcuttur. Her ne kadar paratransit servislerin değişik ülkelerdeki uygulamaları arasında büyük karakteristik farklılıklar varmış gibi görünse de işletme özellikleri birbirlerine çok benzerdir. En belirgin farklılıklar araç ya da uygulama biçimlerinin egzotik isimlerinden kaynaklanmakta ve servis ilkeleri şaşırtıcı bir biçimde sabit olmaktadır. Bunu yanı sıra, paratransit sistem dahilindeki araçların tasarımları ve sistemin kulandığı teknoloji düzeyi ülkeden ülkeye bazı farklılıklar göstermektedir. Örneğin, Avrupa ya da kuzey Amerika’daki gibi gelişmiş ülkelerde kullanılan paratransit araçlar daha kullanıcı odaklı tasarımlara sahiptir. Türkiye de paratransit tip toplu taşımacılığın karşılığı olarak nitelendirilebilecek iki farklı uygulama vardır: dolmuşçuluk ve minibüsçülük. Aslında dolmuş kelimesi boş yeri kalmamış , meşbu gibi sözlük anlamına sahiptir ve sabit çalışma saatleri ile değil, yeterli yolcu ile doldurulduğu zaman yola çıkan araç olarak da kullanılmaktadır. Bunun yanı sıra paratransit tip bir toplu taşımacılıkta, çoğu benzer geçmişe ve gidişata sahip olan farklı tipte araç ve paydaşlar ile farklı organizasyon ve işleyiş biçimlerine rastlamak mümkündür. Midibüs, minibüs, van, minivan ve hatta binek otomobiller (taksi-dolmuş uygulamaları) bunlardan en yaygın kullanılan araç türleridir. Bu araçların büyük bir kısmının sürücüleri aynı zamanda araç sahipleridirler ve genel olarak araçlar önceden tanımlanmış olan güzergahlarda çalışmak üzere ruhsatlandırılmışlardır. Esasında Türkiye’deki paratransit sistem varlığını diğer toplu ulaşım sistemlerinin yetersizliklerine ve eksikliklerine borçludur dolayısıyla da halkın ulaşım ihtiyaçlarına cevap vermek üzere yerel olarak geliştirilmiş, vatandaşların kendi buldukları bir çözüm yöntemidir. Dolmuş ve minibus sistemlerinin benzerliklerinin yanı sıra, işletim özellikleri, çalışma ekonomileri ve araç karakteristikleri gibi birbirinden ayrıştıkları bir çok yönleri vardır. Minibüsler 14-20 oturan yolcu ile çalışma koşullarına bağlı olarak değişen çok sayıda ayakta yolcu alma kapasitesine sahip araçlardır. Diğer taraftan dolmuşlar 6-8 oturan yolcu kapasitesiyle minibüslere oranla daha rahat ve konforlu ulaşım imkanı sağlayan ve görece de daha pahalı olan toplu taşımacılık türüdür. Bu araştırma çalışması, paratransit sistemin evrimi ve Türkiye deki uygulamasının yeniden gözden geçirilmesine odaklanır ve özellikle de bu sistem dahilinde kullanılan araçların iyileştirilmesinde potansiyel tasarım ve teknoloji etkisinin neler olabileceğinin ortaya konulmasını amaçlar. Zaman içerisinde, dolmuşçuluk-minibüsçülük sisteminin ve bu kapsamda kullanılan araçların evrimi ülkedeki çeşitli sosyal olaylara, sistemin tüm paydaşlarını etkileyen ekonomik durumlara, yasal düzenlemelere, politik kararlara, şehir yapısının ve arazi kullanım koşullarının değişmesine bağlı olmuş ve onlardan beslenerek evrimleşmiştir. Dolmuş ve minibüslerin evrimi irdelenirken, yıllar içerisinde araç özelliklerinde gözlemlenen değişikliklerin araç operatörlerinin küçük sanayicilerle birlikte geliştirdikleri modifikasyonlardan ibaret olduğunu söylemek mümkündür. Araç imalatçıları ve firmalar ise ancak operatörlerin bu küçük çaplı çabalarını farkettikten sonra daha gelişmiş araç modellerini üretmeye ve piyasaya sürmeye başlamışlardır. Son yıllara kadar da endüstriyel tasarım ve teknolojideki gelişmeler Türkiye’de uygulanan paratransit sistemin evrimini yukarıda belirtilen faktörlerden çok daha az etkilemiştir. Oysa dolmuş-minibüs siteminin gelişimi ve iyileştirilmesi çok yönlü olmalıdır. Türkiye’de uygulanan paratransit sistemin ve bu sistem dahilinde kullanılacak olan araçlarının tasarlanması ve geliştirilmesi için kültürün, yerel problemlerin ve ihtiyaçların, sistemin potansiyel paydaşlarının davranış biçimlerinin ve işletim safhasındaki tüm kritik elementlerinin kapsamlı bir şekilde analiz edilmesi gerekmektedir. Bu şekilde toplumun büyük kesimine hitap edebilen, minibüs ve dolmuş sisteminde kullanılabilecek araçların yaratılması mümkün olabilecektir. Ancak bir çok yerli firmada ideal araç tasarım ve geliştirme süreci, ne yazık ki, henüz profesyonel anlamda uygulanamamaktadır. Bu sebeple de ülkemizde çok başarılı ve halkın ulaşım ihtiyaçlarına tam olarak cevap verebilen minibüsler ve dolmuşlara rastlayamamaktayız. Ne var ki, doğru uygulanacak olan bir endüstriyel tasarım süreci bu tür araçların yalnızca estetik değerini artırmada ve daha insan odaklı araçlar olarak piyasaya çıkmasında değil, aynı zamanda genel kalitesini artırma ve toplam maliyetini azaltmada da çok büyük katkı sağlayabilecektir. Genellikle estetik özellikler diye tanımlanan araçların biçimsel yapıları, kullanıcıların algılarında ve ilk bakıştaki değerlendirmelerinde en baskın etken olarak görülmektedir. Bu sebepledir ki, bir aracın ilk etkileşimde kalite ve prestij etkisi yaratabilecek olan dış görünüşü, o aracın pazar başarısının sorgulanamayan bir belirleyicisi olarak kabul edilmektedir. Zira estetik algı ya da beğeni tercihleri bir toplumun en belirgin sosyo-kültürel niteliklerinden biridir. Dolmuş ya da minibüslerin iç ve dış görünümleri müşterilerin algısını ve tatminini çok büyük oranda etkilemektedir. Bu paralelde potansiyel müşterilerin gelecekte tercih edebilecekleri araç stilini hayal etmek, yönlendirmek ve belirlemek de tasarımcıların işidir. Aslında başarılı araç tasarımları yaratmak gelişmiş imalat teknolojileri ile mümkündür ve günümüzde yeni malzemeler ve üretim yöntemleri otomotiv tasarımcılarına giderek daha fazla özgürlük sağlamaktadır. Minibüs ve dolmuşlar için en önemli tasarım kriterlerinden biri vandalizme, eskime ve aşınmalara karşı dayanıklı; geri dönüşüme elverişli olan malzeme seçimleriyle işletim, bakım ve onarım maliyetleri düşük olan araçlar yaratabilmektir. Bunun yanı sıra, paratransit araçlar için bir diğer önemli kriter de özellikle de kullanıcıların etkileşim içerisinde olduğu fonksiyonel elemanların yerleşimi ve tasarımında ergonomik kuralların uygulanmasıdır. Bu bağlamda tasarımcının amaçlarından biri de hem sürücü hem de yolcular için güvenlik, kolay kullanılabilirlik, erişilebilirlik, görülebilirlik gibi kavramların doğru irdelenmesi ve güncel araç regülasyonlarına uyulması olmalıdır. Kısaca, sürücü profillerinin dikkatli analizi ve kullanıcıların gerçek ihtiyaçlarının belirlenmesiyle endüstriyel olarak tasarlanmış paratransit sistem dahilinde kullanılacak araçlar, çok yakın gelecekte daha işlevsel, yenilikçi, insan odaklı ve estetik olarak da katma değer yaratan araçlar olabileceklerdir. Ancak endüstriyel tasarımın dolmuş ve minibüslerin iyileştirilmesi konusundaki katkısı teknolojik gelişmelerden bağımsız olarak düşünülemez. Paratransit tip taşımacılığın kolay ve etkin yönetimi için, bir çoğu dolmuş ve minibüs sistemine uygulanabilmesi muhtemel olan ve gerçek zamanlı araç durum bilgilerini merkezi bir istasyona iletme ve araç izleme, sürücü destek ve/veya araç otomasyon imkanı sağlama, yolcu güvenliği ve seyir emniyetini artırma ve otomatik ödeme sistemi sağlama gibi işlevlere sahip olan çok sayıda akıllı taşıt sistemi vardır. Özellikle de iletişim ve bilişim alanlarındaki yapay zeka teknolojisini kullanan bu tür sayısız yenilikler, paratransit sistemin geleceğini büyük oranda etkileyebilir. Geniş bir perspektiften bakılacak olursa, yukarıda sayılan teknoloji destekleriyle donatılmış geleceğin paratransit araç tasarımlarının da günümüz araçlarına oranla oldukça farklılaşacağını öngörmek mümkündür. Ayrıca, yeni güç aktarım organları tasarımları, araç tahrik sitemleri ve alternatif yakıt teknolojilerinin geliştirilmesi, enerji tasarrufu avantajı getirecek ve paratransit sisteme daha sürdürülebilir bir yaklaşım kazandıracaktır. Dolmuş ve minibüsler için karbon emisyon değerlerinin düşürülmesiyle, çevreye ve insan sağlına verilen zararın azaltılması beklenmektedir. Bu bağlamda, her ne kadar geliştirilmiş “Euro” emisyon değerleri karbon salınımının azaltılmasında büyük rol oynasa da, araç tahrik sistemi için fosil yakıtlara olan bağlılığı devam ettirdiği için, sürdürülebilirliğe olan katkısı sınırlıdır. Bu dizel teknolojilerine alternatif olarak sıkıştırılmış doğal gaz, hibrit, yakıt hücresi ve batarya gibi enerji kaynaklarına sahip araç teknolojieri geliştirilmektedir. Bunlar arasından önümüzdeki on yılda dolmuş ve minibüs pazarı için en uygun olanının, gürültü ve hava kirliliğini minimuma indirebilecek, batarya ya da yakıt hücresini kullanan elektrikli araç sistemleri olduğu düşünülmektedir. Kısaca eklemek gerekirse, yeni teknolojilerin paratransit araç pazarına girebilmesi ve başarılı olarak uygulanabilmesinin, en başta devlet olmak üzere, ulaşım hizmeti sağlayıcıları, araç imalatçıları, potansiyel müşteriler, son kullanıcılar ve yakıt tedarikçileri gibi tüm ana paydaşların kabulünü gerektirdiği kaçınılmaz bir gerçektir. Bu tez çalışmasının sonunda dolmuş-minibüs amaçlı kullanılan bir araçta kullanıcı davranışları, beklentileri ve tercihlerinin belirlenebilmesi için, sürücüler ve yolcuların detaylı olarak gözlemlenmesinin yanı sıra, sürücüler ve/veya müşterilerle yapılandırılmış ve yarı yapılandırılmış olmak üzere iki röportaj yönteminin kombinasyonu, açık uçlu sorular sorularak gerçekleştirilmiştir. Operatörlerden gelen yanıtlar göz önüne alındığında tezin ortaya koyduğu teorik argümanların, amprik çalışmanın sonucunda da ortaya çıktığı gözlemlenmiştir. Esasında, özellikle de sürücülerin görüşleri ve bazı motor teknolojilerinin yeni araçlara entegrasyonu ile ilgili bir tezat varmış gibi görünse de, müşterilerin istekleri ne olursa olsun, araç imalatçıları, araçlarını pazara çıkarmadan önce güncel regülasyonlara uymak zorundadırlar. Endüstriyel tasarımın paratransit sistemin özellikle de araçlarının iyileştirilmesinde kısa vadede katkı sağlaması daha mümkün iken, günümüz ve gelecek teknolojisinin katkısı hem sistemin kedisi üzerinde hem de araçlar ve işletme biçimleri üzerinde olacağından daha uzun zaman alması beklenmektedir.
In developing world, inner city road-based public transportation can be diversified a variety of physical and organizational forms. The paratransit mode of transportation is just between private car transport and conventional public bus transport. It is also called intermediate public transport because it has dual mode characteristics of fixed-road transportation with buses and flexible transportation with automobiles and has a distinctive advantage of being demand responsive transport. There are numerous vehicle and application types used within this mode of public mass transport in the world. Typically, vans, minivans or minibuses are used to provide paratransit service, but also car sharing or share taxis are important providers. In Turkey, the concept of Dolmuş-Minibus system corresponds to paratransit mode of transportation. Actually, the word Dolmuş has a meaning of the full or stuffed , as they do not depart on fixed schedules but when filled up with sufficient passengers. In this concept, there can be seen different vehicle types and stakeholders, different organizations and operations, most of which has a similar background and state of affairs. For the time being, the evolution of dolmuş-minibus system and the vehicles used for this concept is mostly depended on and nourished from the social events, economical situations, political decisions and the changes of city structure in the country. So far, industrial design and technological developments has influenced the dolmuş-minibus evolution less than the factors mentioned above. However, there are numerous technological improvements especially on information and communication area, which can affect the next generation of paratransit system. In addition industrially designed paratransit system vehicles can be more human centered and may have rather aesthetic values in the very near future. This research study essentially focuses to review the evolution of paratransit system and its implementations in Turkey with particular reference to vehicles and therefore find out the potential design and technology impact on ameliorating the paratransit vehicles and system. To determine the driver s and/or customer s behaviors, expectations and preferences for dolmuş-minibus vehicles design, a detailed observation of the users -both drivers and passengers- and a combination of two interview methods was carried out to elicit data in the study: structured and semi-structured interviews with open-ended questions.
Açıklama
Tez (Yüksek Lisans) -- İstanbul Teknik Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, 2012
Thesis (M.Sc.) -- İstanbul Technical University, Institute of Science and Technology, 2012
Anahtar kelimeler
paratransit sistem, dolmuş, minibüs, otomotiv tasarımı, akıllı ulaşım sistemleri, paratransit system, dolmus, minibus, automotive design, intelligent public transport systems
Alıntı