FBE- Maden Mühendisliği Lisansüstü Programı - Yüksek Lisans

Bu koleksiyon için kalıcı URI

Gözat

Son Başvurular

Şimdi gösteriliyor 1 - 5 / 120
  • Öge
    Madenköy yeraltı maden işletmesinde yeraltı açıklıklarının tahkimat tasarımı
    (Fen Bilimleri Enstitüsü, 2020) Duran, Nilsu ; Öztürk, C. Atilla ; 637214 ; Maden Mühendisliği Anabilim Dalı
    Tahkimat tasarımının amacı, açılacak yeraltı açıklıklarının hizmet süreleri boyunca stabil durumda kalmasını sağlamaktır. Yeraltı açıklıklarının ihtiyacı olan tahkimat sistemi açıklıkların açıldıkları birimler, açıklık boyutları, kullanım süresine göre değişebilir. Tasarım çalışmaları jeoteknik verilerin derlenmesi, incelenmesini ve uygun analiz yöntemlerinin kullanılmasını içermektedir. Çalışmanın amacı, Siirt Madenköy bakır yatağının arakatlı göçertmeli üretim yöntemi ile üretilebilmesi için açılacak açıklıkların ihtiyacı olan tahkimat sistemini belirlemektir. Yeraltındaki koşulların tam olarak öğrenilmesi ve doğru bir şekilde modellenmesi için, sahanın jeolojisinin, su durumunun, malzemelerin özellikleri hakkında ki bilgilerin yeterli ve doğru olması gerekir. Veriler yeraltı koşulları ve kaya davranışları hakkında güvenilir bilgiler verecektir. Siirt, Madenköy bakır madeninde yapılması planlanan arakatlı göçertmeli üretim yönteminde kullanılacak galeriler için analitik ve nümerik yöntem kullanılarak tayin edilen tahkimat tasarımı tezin amacını oluşturmaktadır. Sahanın topografyası, litolojisi, su durumu, jeolojik durumu mevcut çalışmalardan derlenmiştir. Sondaj çalışmaları, sahanın jeoteknik yapısına sahip olunması amacı ile gerçekleştirilmiştir. Bölgede yapılan çalışmalarda, sondajlardan çıkan karotlar incelenmiş birimler ile ilgili ilk gözlemler belirtilmişti. Tahkimat tasarımları kaya malzemesinin deformasyon ve dayanımını tam olarak bilinmesi gerektirir. Jeoteknik veriler, sondaj çalışmaları, laboratuvar deneylerinin sonuçlarının elde edilmesi ile deney sonuçları kaya kütle sınıflama sistemlerinde parametre olarak kullanılmıştır. Q, RMR ve GSI değerleri bu parametrelerin kullanılması ile belirlenmiş, kaya kütle özelliklerinin sonuçları özetlenmiş bir şekilde tez çalışmasına eklenmiştir. Kaya kütle özelliklerinin öğrenilmesinden sonra yeraltı açıklıklarının açılması planlanan birimler belirlenmiştir. Yeraltı açıklıklarının çoğunlukla bazalt, spilit, cevher ve dissimine cevher birimlerinde açılacağı kararlaştırılmıştır. Yeraltında iki galeri türü olacaktır, üretim ve hazırlık galerileri. Hazırlık galerilerinin, 6x6 m boyutlarında, at nalı şeklinde ana imalat galerisi, primer imalat tasarımı yapılacağı kararlaştırılmıştır. Üretim galerileri iki ayrı birimde açılıp, 5x5 m ve 6x6 m boyutlarında, kare şeklinde, ikincil imalat ve kısa süreli imalat galerisi olarak iki farklı galeri hizmet süresine göre analizleri yapılacak ve buna uygun tahkimat sistemi tasarımı gerçekleştirilecektir. Yerinde ve teğetsel gerilmeler her bir birimi için ayrı derinlikte hesaplanmıştır. Teğetsel gerilmeler hesaplanırken yeraltı açıklıklarının derinliğini temel alarak, hidrostatik gerilme koşulları var sayılmıştır. Kaya kütle dayanımı, süreksizliklerin yapısı, sayısı, doğrultusu gibi özelliklerinden ve sağlam malzemenin yapısal özelliklerinden türetilmiştir. Tahkimat sistemlerine ihtiyacın temel nedenlerinden biri olan kaya patlamaları ve akma potansiyeli de yine tez çalışmalarıyla değerlendirilmiştir. Teğetsel gerilme ve sağlam kaya malzemesi gerilmesi olarak tanımlanan kaya patlamaları bize tahkimat tasarımında püskürtme beton varlığının gerekliliği için çalışılacak açıklama ve hesaplamaları verir. PLP biriminde, 900 metreden derin yerlerdeki açıklıklarda, DCU biriminde 600 metreden derin yerlerdeki açıklıklarda ciddi kaya patlamaları meydana gelme olasılığı çalışma faaliyetlerinin önemli çıkarımlarındandır. Kritik akma potansiyeli derinliği, davranışı 20 MPa değerinden daha küçük gerilmelere sahip birimlerde hesaplanmıştır. Akma potansiyeli değerlendirmesi, açıklığın tahkimatsız durma süresinin güvenlik adına önemini ve riskini belirtir. Kaya patlamaları ve akma potansiyeli davranış değerlendirilmesi tablolarda gösterilmiştir. PLP birimi, hafif ve orta akma, DCU birimi, orta ve yüksek akma potansiyeli gösterir.
  • Öge
    E.L.i açık ocaklarında optimum delme patlatma sisteminin araştırılması
    (Fen Bilimleri Enstitüsü, 1991) Grit, Mesut ; Evergen, Tayfun ; 19368 ; Maden Mühendisliği
    Bu çalışmada, E.L.l. Soma işletmesi açık ocaklarında optimum delme patlatma sisteminin bulunma¬ sına çalışılmıştır. Bu amaç doğrultusunda, ilk olarak, işleteme delme patlatma faaliyeteleri ile ilgili bilgi toplamak amacıyla Elmalı, Işıklar ve Kısrakdere-Batı panolarında toplam 20 adet gözlem yapılmıştır. Ayrıca, kayaçların jeomekanik özelliklerini belirlemek amacıyla, yerinde ve laboratuvarda bir dizi deney yapılmıştır. Literatürde verilen çeşitli bağıntılar yardımıyla, optimum delme patlatma sisteminin bulunmasına çalışılmıştır. Bu hesaplamalarda, işletmedeki delik çapının basamak yüksekliğine uymadığı görülmektedir. Bu nedenle yeni bir delik çapı seçilmiş ve hem bu delik çapı için, hemde işletmenin kullandığı delik çapı için ayrı ayrı hesaplamalar yapılmıştır. Hesaplamalar sonucun belirlenen delme patlatma sistemi, işletme şartlarına adapte edilerek, patlatma denemeleri yapılmıştır. Yapılan denemeler, sulu delikler haricinde başarılı olmuştur. Sulu deliklerde patlatmaların başarılı olabilmesi için, suya dayanıklı patlayıcı maddelerin kullanılması ve buna göre patlatma sisteminin belirlenmesi gerekir. Sonuç olarak, işletmede kulanılan delme patlatma sistemi ile denemeler sonuç bulunan sistemin maliyetleri hesaplanmış ve önerilen sistemlerin daha ekonomik olacakları anlaşılmıştır.
  • Öge
    Optimum yeraltı maden işletme yöntemlerinin belirlenmesindeki kriterler
    (Fen Bilimleri Enstitüsü, 1993) Demirci, Uğur ; Saltoğlu, Senai̇ ; 39214 ; Maden Mühendisliği
    Günümüzde baş döndürücü bir hızla ilerleyen tekno lojinin artan hammadde ihtiyacını karşılamak amacıyla, doğal kaynakları arama ve en iyi şekilde değerlendirme çabaları gün geçtikçe hızlanmaktadır. Ancak yüzyıllar dır bilinçsizce tüketilen yüksek tenörlü geniş rezerve sahip doğal kaynakların yerini, günümüzde düşük tenörlü yataklar almıştır. Böylesine azalan maden yataklarının verimli bir şekilde işletilmesi için gerekli koşulların en önemlilerinden biriside yatak şartlarının öngördüğü amaca en uygun üretim yönteminin seçimidir. Önünüzdeki bu tez çalışmasında ocak donanımından, işletme maliyet lerine ve hatta maden yatağının ekonomikliğine kadar et kisi olan üretim yönteminin seçimini etkileyen faktörler tek tek ele alınmış dünyadan ve Türkiye'den verilen ör neklerle ayrıntılı olarak incelenmiştir. Çalışmanın k, 5 ve 6. bölümlerinde sırasıyla üretim yöntemleriyle direk alâkalı ve her üretim yöntemine göre değişik şekilde uygulanan nakliyat, dolgu ve havalandır ma işleri ele alınmıştır. En son 7. bölümde ise TTK Kozlu Müessesesi kısaca tanıtılarak bölgede uygulanan üretim yöntemleri ve sorun ları anlatılmış, son aşamada da daha verimli, daha iyi sonuçların alınabilmesi için öneriler getirilmiştir.
  • Öge
    Yanma ve yanma ürünlerinin hava kirliliğine etkileri ve Ağaçlı-Keşan linyitlerinin Km. 9003 analizörü ile baca gazlarının analizi
    (Fen Bilimleri Enstitüsü, 1990) Karaağaçlıoğlu, İ. Ethem ; Kural, Orhan ; 14151 ; Maden Mühendisliği
    Bu çalışma da, yakıtlar, özellikleri ve yanma alayı incelenmiş, fosil yakıtların yanma sonucunda açığa çıkardıkları ürünlerin hava ve çevre kirliliğine alan etkileleri araştırılmıştır. Yanma sonucu oluşan SD2 ve CG gibi gazların açığa çıkmasının önlenmesi için yanma öncesi ve yanma sırasında alınabilecek önlemler irdelenmiştir. Hava kirliliğini önlemede yakılan yakıt kadar yakma sisteminin uygunluğu da önem taşımaktadır. Bu konu dik kate alınarak yakma sistemleri, iyi bir yakma için uyulması gereken koşullar araştırılmış, yakma sistemleri genel hatları ile tanıtılmıştır. Son senelerde özellikle kış aylarında Ankara, İstan bul, Erzurum gibi büyük kentelerimiz hava kirliliğinden şikayetçi hale gelmişlerdir. Hava ve çevre kirliliği konusunda basında ve kamuoyunda oluşan tepkiler takip edilerek basında, bu konu hakkında çıkan makaleler toplanmış ve ekler kısmında verilmiştir. Oluşacak hava kirliliğinin en aza indirilebilmesi için ideal bir yanmanın sağlanması gerekmektedir. Yakma işleminin ehliyetli kişilerce yapılması halinde bunu sağlamak ve yanma veriminin yükseltmek mümkündür. Ayrıca yanma verimi ve oluşan gazlar otomatik ölçüm aletleri ile ölçülebilir. Yapılan deneysel çalışmada bu amaca yönelik olarak Universal KM.9DG3 baca gazı analizörü kullanılmıştır. Deneylerde Ağaçlı ve Keşan kömürleri yakılmış elde edilen sonuçlar tablo ve grafikler halinde gösterilmiştir. Yanma sonucu oluşacak Sü2 gazının yanma sırasında tutulması için kireç katılarak yapılan deneylerde, SD2 gazının tutulması açısından olumlu sonuçlar alınmış olmasına rağmen ısı kaybına ve curuflaşmaya sebebiyet vererek ocağa hava girişini engellediğinden, böyle bir uygulamanın ekonomik ve prafik olmadığı gözlenmiştir.
  • Öge
    Doygun çözeltilerde boraksın flotasyon kimyasının incelenmesi
    (Fen Bilimleri Enstitüsü, 1994) Hançer, Mehmet ; Çeli̇k, M. Sabri̇ ; 39675 ; Maden Mühendisliği
    Bu çalışmada literatürde ilk defa olarak boraksın doygun çözeltiler içindeki yüzey kimyası ve özellikle flotasyon kimyasını belirlenmeye yönelik çalışmalar yapılmıştır. Boraksın pH ' ya bağlı olarak çözünürlüğü tesbit edilerek minimum çözünürlüğün 9-10 arasında olduğu gösterilmiştir. Boraksın flotasyonunu incelemek amacı ile katyonik dodesil aminhidroklorür (DAH) ve anyonik sodyum dodesil sülfat (SDS) kullanılmıştır. DAH ' m tabii pH ' da boraksı SDS ' ye göre 10 misli daha düşük konsantrasyonlarda yüzdürdüğü saptanmıştır. pH ' ya bağlı olarak yapılan deneylerde SDS ' nin düşük pH ' larda daha iyi yüzdüğü bulunmuştur. Bu durum pH düştükçe SDS ' nin karşıt yüke (+) sahip boraks yüzeyine elektrostatik çekim mekanizması ile artan miktarlarda adsorplanması ile açıklanmıştır. DAH ise amin gurupları ile, (-) yüklü olan boraks yüzeyine yapışarak yüzeyi hidrofob yapmaktadır. Bu durum pH ' 10 a kadar devam ederken 10 dan daha yüksek pH larda iyon moleküler komplekslerinin azalması nedeni ile verim düşmektedir. Boraks cevherinde mevcut başlıca empürite olan kilin flotasyon özellikleri yine aynı reaktiflerle incelenmiş ve killerin aynı şartlarda yüzemediği bulunmuştur. Boraks killeri ile yapılan elektrokinetik ölçümler sonucu bu killerin tıpkı boraks çözeltileri gibi pH=9.3 ' de kuvvetli tampon özellik gösterdikleri ve pH ' 2 nin altoda bile sıfır yük noktasına ulaşamadıkları tesbit edilmiştir. Saf boraksa % 1 oranında kil ilavesinin bile flotasyon verimlerini önemli ölçüde düşürdüğü bulunmuştur. Reaktif konsantrasyonu ve pH 'ya bağlı olarak yapılan adsorpsiyon deneylerinde SDS ve DAH ' m değişik sıcaklıklarda adsorpsiyon izotermleri ve adsorpsiyon enerjileri AGo tesbit edilmiştir. Adsorpsiyon verileri Frumkin, Uyarlanmış Frumkin, Langmuir ve Flory Huggins modellerine uygulanmış ve bunlardan Uyarlanmış Frumkin modelinin SDS/boraks adsorpsiyon sistemini en uygun temsil ettiği tesbit edilmiştir.