Risk Yönetimi Çerçevesinde Türkiye’de Mevzuata Uygun Bir Güvenli Tasarım Modeli

thumbnail.default.placeholder
Tarih
2014-05-20
Yazarlar
Karaca Gürsoy, Seha
Süreli Yayın başlığı
Süreli Yayın ISSN
Cilt Başlığı
Yayınevi
Fen Bilimleri Enstitüsü
Institute of Science and Technology
Özet
Dünyada iş sağlığı ve güvenliği açısından en riskli sektörlerden biri olan yapım sektöründeki iş kazalarının önüne geçmek amacıyla yapılan çalışmalar yetersiz kalmaktadır. Bu çalışmaların pek çoğu yapımda sağlık ve güvenlik konularının tek sorumlusu olarak gösterilen yapımcıya yönelik olmuş, yapım sahasındaki tehlikeleri değerlendirmeye yönelik uygulama yöntemleri yapımcılar için geliştirilmiştir.Bunun üzerine kazaların sebebinin belirlenmesine yönelik yapılan daha detaylı araştırmalarda; iş kazalarının önemli kısmının tasarım ilişkili olduğu, kazaların tasarım aşamasında ve işe başlamadan verilen kararlardan etkilendiği, kazaya sebep olan risklerin tasarım aşamasında yok edilebileceğini veya azaltılabileceği, tasarımcıların çalışanların güvenliği konusunda güçlü bir etkileri olduğunu sonucuna ulaşılmıştır. Tasarım aşamasında verilen yanlış kararlar yapım, kullanım, bakım onarım ve yıkım aşamalarında da çalışanların sağlık ve güvenliğini ciddi boyutta etkilemektedir. Kazaların sebeplerinin belirlenmesine yönelik yapılan bu daha detaylı araştırmalar yeni bir görüşü ortaya çıkarmıştır. Kazaların önemli bir kısmının tasarım kaynaklı olduğunu ve tasarım aşamasının daha iyi çalışarak iş kazalarının önüne geçileceğini veya en azından azaltılabileceğini savunan bu görüş değişik terimlerde kavramlaştırılmış olup “Güvenli Tasarım” olarak bilinmektedir. Güvenli tasarım anlayışının yer aldığı birçok çalışma, yapım sektöründe güvenlik performansını artırmak amacıyla gerçekleştirilmiştir. Kazaların tasarım kaynaklı olduğunu ve tasarım aşamasının daha iyi çalışarak iş kazalarının önüne geçileceğini savunan “Güvenli Tasarım” anlayışı yapı işleri ile ilgili düzenlemelerde de yer almaktadır. ILO sözleşmeleri, AB direktifi, İngiltere ve Avustralya’nın yapım ile ilgili düzenlemelerinde belirtilen; yapım, kullanım ve yıkım aşamalarına yönelik risklerin tasarım aşamasında değerlendirilmesi hükmü “Güvenli Tasarım” görüşünü tamamen desteklemektedir. Güvenli tasarım yaklaşımına yönelik örnekler incelendiğinde ülkelerin iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili mevzuatlarına bir model ile açıklık getirdikleri ve/veya mevzuattaki noksanlıklarını bir model, rehber veya uygulama kodu gibi yardımcı kaynaklar ile giderme çabası içinde oldukları görülmüştür. Bu kaynakların çoğu ise özellikle yapım projesi katılımcılarından olan ve istenen performansı ortaya koyamayan tasarımcılar için geliştirilmiştir. Yapılan araştırmalar, gelecek çalışmalar için yapım projesi katılımcılarından özellikle tasarımcılar için güvenli tasarım konusunda başkaca model geliştirilmesi gerektiği ve mevcut modellerin iyileştirilmesi gerektiğini vurgulamaktadır. Türkiye’de güvenli tasarım anlayışı Avrupa Birliği uyum sürecine bağlı olarak çıkarılmış olan 6331 sayılı kanun ve yönetmeliklerde görülmektedir. Buna rağmen, düzenlemelerde görülen güvenli tasarım anlayışını uygulamaya koymaya yardımcı, yapım projeleri katılımcıları için geliştirilmiş, risk değerlendirmesi ve yapım projelerinin tasarım aşamasını birleştirici ve tüm gelişmiş ülkelerde görülen uygulama kodu rehber, vb. yardımcı materyal henüz hazırlanmamıştır. Bu problemlerden yola çıkarak çalışmada, güvenli tasarım prensiplerinin Türkiye şartlarına uygun olarak ele alınması ve bununla birlikte tasarım aşamasında risk yönetiminin uygulanmasına yönelik bir güvenli tasarım modeli oluşturulması konusunda araştırmalar yapılmıştır. Araştırmanın arka planının açıklanarak başlandığı tezin birinci bölümünde, yapım sektöründeki iş kazası sebepleri ve kaza sebeplerinin belirlenmesine yönelik yapılan araştırmalardan bahsedilmiş olup bu araştırmalar sonucu ortaya çıkan “Güvenli Tasarım” kavramı prensipleri, özellikleri, uygulama alanları, faydaları verilerek açıklanmıştır. Yapılan bu giriş ile akabinde, çalışmaya yön vermiş olan problemin tanımı yapılarak, problemin çözümüne yönelik yapılan mevcut çalışmaların ülkemiz için de yapılması gerektiği, diğer ülke deneyimlerinden yararlanılarak benzer amaç doğrultusunda bir modelin ülkemiz şartları ile uyumlu olarak geliştirilmesi gerekliliğinden bahsedilmiş ve çalışma için belirlenen kapsam ve sınırlar çerçevesinde çalışmanın amaç ve hedefi ile bu hedef ve amaçlara ulaşmada izlenmesi planlanan yöntemlerden bahsedilmiştir. Çalışmanın ikinci bölümünde, birinci bölümde kısa olarak değinilen dünyada güvenli tasarım çalışmaları daha detaylı bir şekilde ele alınarak tanımlanmaktadır. Dünyada iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili çalışmalar, genelde ülkelerin ve kurumların güvenli tasarım düzeyinde gerçekleştirdikleri ve özelde ise yapım işleri ile ilgili olan çalışmalar belirli bir ayrıntıda incelenmiştir. İş sağlığı ve güvenliği çerçevesi içinde güvenli tasarım yaklaşımının irdeleme ve değerlendirilmesinde; öncelikle ilgili kurumlar tanıtılmış, ana düzenlemeler ve varsa politika ve stratejilerle birlikte yapı işlerine yönelik düzenlemeler açıklamalarda yer bulmuştur. Dünyada güvenli tasarım yaklaşımına yönelik çalışmaların Türkiye’deki yansımalarına da değinilmiş olan bu bölümde ayrıca, Türkiye’deki mevzuat düzeyindeki uygulamalara da yer verilmektedir. Bölüm sonunda ayrıca, dünyada güvenli tasarıma yönelik çalışmaların irdelenmesi yapılarak, çalışması olan kurumların bir listesi hazırlanmış, yapı işleri ile ilgili düzenlemelerde hazırlık aşamasının iyi çalışıldığı ülke ve kurumların karşılaştırmasına yer verilmiştir. Üçüncü bölümde, yapım sektörüne yönelik güvenli tasarım bileşenlerinin tek tek analizi yapılmıştır. Yapı işleri ile ilgili mevzuat çerçevesinde analizin yapıldığı bu bölümde yapım projelerinin yaşam döngüsü, yapım projelerinin katılımcıları ve yapım projelerine yönelik dokumanlar tariflenmiştir. Bu bölümde ayrıca risk değerlendirmesi, yönetimi ve süreci detaylı bir şekilde irdelenmiş olup, risk değerlendirmesi ve yönetimindeki farklılıklar, mevzuattaki yeri, değerlendirme teknikleri ve risk değerlendirmesini de kapsayan risk yönetim süreci konularına açıklık getirilmiştir. Dördüncü bölümde, dünyada problemin çözümüne yönelik geliştirilen rehber ve modeller irdelenmiştir. Bu materyaller özellikle tasarımcılar için geliştirilenler, dünyada en çok ilgi görenler ve mevzuat çerçevesinde geliştirilenlerden seçilmiştir. Bölüm sonunda modellerin karşılaştırılarak değerlendirilmesi yapılmıştır. Beşinci bölümde çalışmada ele alınan problemin çözümüne yönelik olarak öncelikle geliştirilecek modelde katılımcılar ve bu katılımcıların görevlerinin nasıl olacağı konularına cevap aranmaya çalışılmıştır. Daha sonra bu katılımcıların görevlerini yerine getirmede ihtiyaç duyacağı dokumanlar oluşturulmuştur. Bu iki aşamadan sonra ulusal mevzuat çerçevesinde ve mimarlar odasının ilgili şartnamesinde yer alan işler dikkate alınarak işyeri olarak kullanılacak binaların tasarım sürecinde risk yönetimi adaptasyonuna yardımcı olacak kavramsal model açıklanmaktadır. Altıncı bölümde tez çalışması kapsamında oluşturulan model, ofis binası üzerinde örneklendirilmiştir. Geliştirilen model kapsamında oluşturulan güvenli tasarım ekibi tarafından ofis binasının tasarımına yönelik örnekleme bina elemanları, bina servisi, mahaller başlıklarından seçilmiştir. Son bölümde ise, tez kapsamında yapılan çalışmaların ışığı altında ortaya çıkan sonuçlar tartışılmıştır. Bölüm sonuçlarından elde edilen bilgilerden, güvenli tasarım prensiplerinin Türkiye’de yeni olmamakla birlikte birleştirici hususların noksan olduğu bu boşlukların ise bir model ile geliştirilebileceği sonucunu ortaya konmaktadır. Ayrıca bu bölümde, gelecek dönem çalışmaları için de önerilerde bulunulmakta ve bu tez çalışması kapsamında geliştirilen modelin Türkiye için geliştirilmesi gereken uygulama kodu, rehber vb. materyallerde nasıl ele alınması gerektiğine yönelik görüşler aktarılmaktadır.
The researches conducted for the purpose of preventing work-related accidents are insufficient in the construction industry which is among the most risky sectors in the world, in terms of occupational health and safety. These studies headed towards the producers who were considered as the sole responsibles of occupational health and safety issues; the application methods for the assessment of hazards in the field of construction have been developed for the producers. Upon this, in the more detailed researches for determining the causes of accidents, it is determined that an important proportion of work-related accidents is related to design, the accidents are effected by the decisions made during the preparation stage before starting the work, and the risks causing the accident can be eradicated or reduced in the design stage, and also the designers have a powerful effect on the safety of employees. Making the wrong decisions in the design stage affect seriously health and safety of employees, also during the stages of usage, maintenance, repair and demolition. These detailed researches conducted to determine the causes of accidents have created a new point of view. This point of view, which defends that a significant number of accidents are due to the design and that work-related accidents can be prevented or at least reduced by studying better the preparatory stage, is conceptualized in various terms and it is known as Safe Design . Many studies with a safe design mentality were realised in order to improve the safety performance of the construction industry. The approach of Safe Design is also included by the regulations regarding construction-works. As seen in ILO conventions, EU directive, the regulations of UK and Australia regarding the construction, Safe Design view is fully supported by the provisions requiring the evaluation of the risks associated with construction, usage and demolition, just at the design stage. Examining the examples about the safe design approach, it is seen that the countries clear up their legislations on occupational health and safety by the help of a model and/or they are in an effort to resolve the deficiencies in their legislations by means of additional resources like a model, guideline, or code of practice. Most of these resources have been developed especially for designers among construction project participators who are not able to make manifest the current performance and the desired one. The studies emphasize that for the future works it is necessary to develop new other models in respect of safe design and it is necessary to improve the current models for participants and especially for designers. In Turkey, mentality of safe design is seen in Law No. 6331 and regulations prepared during the process of harmonization with the European Union. However, existing additional documentation in advanced countries which are useful for practicing the mindset of safe design, developed for participants in the construction project, combining risk assessment and design stage of construction projects, such as the code of practice, guideline etc. have not yet been prepared for Turkey. Starting from these problems, in the study, a research was conducted for the examination of principles of safe design compatible with the conditions of Turkey, and as regards the creation of a safe design model, for the implementation of risk management at the design stage. The first part of the thesis, which starts with explaining the background of the research, talks over the causes of accidents in the construction sector, and the principles of the concept of Safe Design which appeared as a result of researches devoted to determine these causes; its properties, fields of application and benefits. Following this entry in the study, the definition of the problem which gave direction to the study was described, it was explained that the studies already carried out for the definition and resolution of the problem must also be made for our country and a model compatible with similar objectives must be developed with the help of experiences of other countries, also the purpose and objective of the study and the procedures to be followed were mentioned, as part of the content and limits determined for the study. In the second part of our study, safe design activities in the world were discussed and defined in a more detailed way. Across the world; in general, works related to occupational health and safety performed by countries and establishments were analyzed at the level of design stage and in particular, the works related to construction were discussed with a specific detail. In the context of occupational health and safety, during the examination and evaluation of the aproach of safe design, first of all related establishments were presented; main regulations, policies and strategies have taken place in the explanations together with the arrangements about construction works. Applications at the level of legislation in Turkey take place in this section which includes the reflections of worldwide-efforts in Turkey that intend to achieve the safe design approach. At the end of the part, a list of establishments having studies was prepared by scrutinizing their studies about the safe design; and a comparison of the countries and establishments that are advanced in the arrangements about construction was given. In the third part, safe design components related to construction sector were analyzed one by one. The life cycle of construction projects, its participators, and documents about the project were described in this part of the study where the analysis was realized within the context of relevant legislation. In addition, risk assessment, management and process were examined in depth; the risk management process was clarified, which includes the risk assessment, differences of risk assessments, their place in the legislations, and assessment techniques. In the fourth part, guidelines and models developed for the solution of the problem in the world were analyzed. These materials were chosen in particular from those developed for designers, those that attract the most interest, and those developed in the framework of legislation. At the end of the part, these models were evaluated with a comparison. In the fifth part, it was attempted to find answers for the issues like participants and their tasks in the model which will be developed primarily for the solution of the problem. Then, the documents that would be needed by the participants during the fulfillment of duties were generated. After these two steps a conceptual model is explained, which will be helpful for the risk management adaptation during the design process of the buildings that will be used as workplaces, within the framework of the national legislation and taking into consideration the works found in the relevant specification of the chamber of architects. In the sixth part the model created within this thesis was exemplified on the office building. The sampling for the office bulding design was chosen from the topics as building elements, building service, and localations and chosen by the safe design team constituted in the scope of the model. As well, in the last part, the emerged results were discussed in the light of the studies conducted in the scope of the thesis. Based on the information obtained from the results of this part, it is manifested that the safe design principles are not new in Turkey, even so unifying issues are lacking and these deficiencies can be improved by a model. Also in this part, several recommendations were made for future studies on this field, certain opinions were given to the question of how the model developed in this study should be treated in the supplements like codes of practice and guidelines.
Açıklama
Tez (Doktora) -- İstanbul Teknik Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, 2014
Thesis (PhD) -- İstanbul Technical University, Institute of Science and Technology, 2014
Anahtar kelimeler
Güvenli Tasarım, Risk değerlendirmesi, İş sağlığı ve güvenliği, Tasarımcı, İşyeri, Safe Design, Risk Assessment, Occupational Health and Safety, Designer, Workplace
Alıntı