Film Müziklerinde Postminimalist Müzik Akımının Etkisi

thumbnail.default.alt
Tarih
2017
Yazarlar
Artıktay, Güncel Gürsel
Süreli Yayın başlığı
Süreli Yayın ISSN
Cilt Başlığı
Yayınevi
Sosyal Bilimler Enstitüsü
Institute of Social Sciences
Özet
Sinemanın ilk yıllarında sessizliğin giderilmesi ya da projeksiyon makinesinin gürültüsünün giderilmesi gibi pragmatik olarak kullanılan müzik, gelişen sinema ve müzik teknolojileri, toplumsal dönüşümlerin getirdiği yeni estetik bakış açılarıyla bu işlevinin ötesine geçmiştir. Film müziklerinin görüntü üzerindeki işleyişi belli dinamiklere bağlıdır ve bu görüntüye bağımlılık diğer müzik türleriyle arasındaki en temel ayrımdır. Yakın geçmişe kadar akademik alanda bağımsız bir müzik türü olarak kabul edilmeyen film müzikleri, sinema geleneği ile beraber gelişmiş ve kendine ayrı ticari bir varoluş yolu bulmuştur. 20. yüzyılın hemen başında görüntünün aksiyonun göre yapılan piyano doğaçlamaları ve filmin gösterimiyle aynı anda performans sergileyen orkestralar, ses kanallarının görüntüye entegre olmasıyla birlikte yeni bir bestecilik alanına kavuşmuştur. Elde ettikleri başarılar sonrasında film stüdyolarında müzik bölümlerinin açılmasını sağlayan Avusturyalı besteciler Max Steiner ve Erich Wolfgang Korngold, film müziği besteciliğinin mihenk taşlarıdır ve besteleme teknikleriyle ardından gelen bestecilere yeni bakış açıları kazandırmışlardır. 1950 sonrasında hızla çeşitlenen ve genişleyen Holywood harici dünya sineması, sektörde hızlı bir genişlemeyi, çeşitlenmeyi ve dönüşmeyi sağlamıştır. Bu genişleme film müziği bestecilerinin görüntü üzerinde yeni anlatım yolları aramasına ve müziksel fikirlerin de hızla çeşitlenmesine sebep olmuştur. Alex North ile Caz unsurlarının sinemaya eklenmesi, Louis ve Bebe Barron kardeşlerin klasik analog ses üretme ekipmanıyla yaptıkları orkestral olmayan efekte dayalı müzikler, Maurice Jarre’ın etnik çalgıları kullanması, John Carpenter’ın 70’li yıllarda hızla yükselişe geçen elektronik müziği sinemada kullanması, Harold Faltermeyer’in Rock unsurlarını elektronik müzikle harmanlaması sonucu oluşan modern tını film müzikleri adına dönüm noktalarıdır. 20. yüzyılın son çeyreği ve 21. yüzyılda film müzikleri besteciliğini doğrudan etkileyen akımlardan belki de en önemlileri olarak Minimalizm ve zamanla onu takip eden Postminimalizm öne çıkmaktadır. 1930’lu yıllarda John Cage’in Arnol Schönberg ile avangart müzik üzerine yaptıkları çalışmalar sonucunda ortaya çıkardıkları icranın kompozisyonun önüne geçtiği “kavramsal müzik”, çağdaş müzik akımlarının temelidir. Bu temel 1960’lı yıllarda Amerika’nın sanat ortamlarında ortaya çıkan Minimalizmin düşünce altyapısı için önemli bir kaynaktır. Materyalin azalması, çalgılamadaki sadelik, “süreç” kavramının öne çıkması ve “tekrar”ın ön plana çıkması gibi düşünce biçimleri Minimalizmin temel karakteristiğini oluşturur. Minimalizmin temellerini oturtan Steve Reich, Philip Glass gibi bestecilerin akımın karakteristik müzik özelliklerini esnetmesiyle beraber Minimalizm 1970’lerde karakterini kaybetmeye başlamıştır. John Adams, Louis Andriessen, Michael Nyman ve Arvo Pärt gibi bir grup besteci çıkış noktasını Minimalizm olarak almış fakat minimalist dili başka tarihsel bakış açılarına doğru manipüle etmişlerdir. Bu dönemde Minimalizm artık entelektüel bir hareket olma vasfını yitirmiş sistematik ve radikal bir besteleme tekniğine indirgenmiştir. Akımın bazı özellikleri kullanılıp başka tekniklerle birleştirilmiş, bazı özellikleri ise terkedilmiştir. Postminimalizm kavramı ilk olarak 1980’lerin sonunda Amerikalı besteci John Adams tarafından kullanılmıştır. Minimalizmin teknik, stilistik ve estetik unsurlarıyla Minimalizm dışı unsurların harmanlanması sonucu oluşan estetik bir akımdır. Postminimalist kimliği oluşturan en önemli etkenler Minimalist bir altyapı üzerine melodik hatların ön plana çıkması, çalgılamadaki çeşitlilik ve eserlerin formlarıdır. Postminimalizme karşı yükselen ilgi kendini film müziklerinde 2000’li yılların ikinci yarısından itibaren göstermiştir. Bu tarihten sonra özellikle The Social Network (Sosyal Ağ, 2010) filmine Trent Reznor ve Atticus Ross’un yaptığı müziklerin Altın Küre ve Oscar ödüllerini kazanmasıyla beraber hızla artan Postminimalist film müzikleri, oldukça itibarlı ödüllerin sahibi olmuşlardır veya o ödüllere aday gösterilmişlerdir. Bu çalışmada, Hans Zimmer’ın 2011 ve 2015 yıllarında en iyi özgün film müziği alanında Oscar’a aday gösterildiği Inception (Başlangıç, 2010) ve Interstellar (Yıldızlararası, 2014), Alexandre Desplat’ın 2015 ve 2016 yıllarında Oscar’a ve Altın Küre’ye aday olduğu The Imitation Game (Yapay Oyun, 2014) ve The Danish Girl (Danimarkalı Kız, 2015), Johan Johannson’ın 2015 yılında Altın Küre aldığı, Oscar’a, BAFTA ve Grammy ödüllerine aday olduğu The Theory Of Everything (Herşeyin Teorisi, 2014) filmlerinin müziklerinin Postminimalist olduklarının tespiti yapılmıştır. Ayrıca 2011 yılı yapımı Intouchables (Can Dostum) filminin yönetmeninin, filmi için Ludovico Einaudi’nin albümlerinden seçtiği Postminimalist eserin analizine de yer verilmiştir. Böylelikle sinemada bu akıma yönelik estetik tercihin çift yönlü (besteci tercihi-yönetmen tercihi) olduğu örneklendirilmiştir.
Music has been pragmatically used as a way of silencing or eliminating the noise of the projection machine first years of the cinema. Later, with the new aesthetic point of view brought by the developing cinema and music technologies, it went beyond this function. The functioning of film music depends on certain dynamics on the image and this dependence is the most basic distinction between other musical genres. Until recently, film music which is not regarded as an independent kind of music on the academic scene, has developed along with cinematic tradition and has found way of separate commercial existence. At the beginning of the 20th century, the piano improvisations and the orchestras performing at the same time with film demonstrations have achieved a new field of composing after the integration of the sound channels into the image. Austrian composers Max Steiner and Erich Wolfgang Korngold who provide to open music departments in big film studios, are the cornerstones of film music composing and give the new perspectives on composers with composing techniques who follow up them. After 1950, world cinema which rapidly diversifying and expanding, has provided a rapid expansion, diversification and transformation in the film sector. This enlargement has caused film music composers to search new ways of expression in the image and rapidly diversify musical ideas. Alex North’s addition of Jazz elements to the cinema, Louis and Bebe Barron siblings used of non-orchestral music based on effects which produced with classical analog sound production equipment, the use of ethnic instruments by Maurice Jarre, the use of John Carpenter’s electronic music at the cinema which fast-paced in 1970’s, Harold Faltermeyer’s blending of Rock elements with electronic music are turning points in the name of modern film music. In the last quarter of the 20 th century and the 21th century, Minimalism and Postminimalism can be seen as one of the most important trends directly affecting the composing of film music. “Conceptual music” which emerged as a result of John Cage and Arnold Schönberg work on avant-garde musci in the 1930’s, is the basis of contemporary musical movements. In this musical concept, performance ahead of composition. This foundation is an important resource for Minimalism's thought infrastructure that emerged in American art environments in the 1960s. The forms of thinking such as reduction of material, the simplicity of instrumentation, appearance of “repetition” in the foreground, constitute the basic characteristic of Minimalism. Minimalism began to lose its character in the 1970s with composers such as Steve Reich and Philip Glass flexing the musical characteristic of the movement. A group of composers such as John Adams, Louis Andriessen, Michael Nyman, and Arvo Pärt took the starting point as Minimalism, but the minimalist language manipulated by them into other historical aspects. In this period, Minimalism has been reduced to a systematic and radical compositional technique which is no longer an intellectual movement. Some features of the current are used and combined with other techniques, and some features are abandoned. The concept of postminimalism was first used by the American composer John Adams at the end of the 1980s. Postminimalism is an aesthetic movement that is the result of the blending technical, stylistic and aesthetic elements of Minimalism and non-minimalist elements. The most important factors that make up the postminimalist identity are the emergence of melodic lines on a minimalist infrastructure, the diversity of the instrumentation and the forms of the compositions. The rising interest in postminimalism has shown itself in film music since the second half of the 2000s. After that date, Postminimalist soundtracks, which have increased rapidly especially with the Golden Globe and Oscar awards of music made by Trent Reznor and Atticus Ross for The Social Network (Social Network, 2010), have become or have been nominated for highly respected awards. In this study, film scores of Hans Zimmer was nominated for an Oscar for Best Original Film Score in 2011 and 2015 with Inception (2010) and Interstellar (2014), Alexandre Desplat's was nominated for an Oscar and Golden Globe in 2015 and 2016 with The Imitation Game (2014) and The Danish Girl (2015), Johan Johannson's Golden Globe in 2015, Oscar, BAFTA and Grammy nominations for The Theory Of Everthing (2014) have been identified as Postminimalist. Also included the analysis of the Postminimalist compositions from the Ludovico Einaudi album selected by the director of the Intouchables (2011). Thus, it is exemplified that the aesthetic preference for this movement in cinema is bi-directional(composer preference-director preference).
Açıklama
Tez (Yüksek Lisans) -- İstanbul Teknik Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2017
Thesis (M.A.) -- İstanbul Technical University, Institute of Social Sciences, 2017
Anahtar kelimeler
Film müziği, Modern Sanat, Motion picture music, American Art
Alıntı