İstanbul Haliç Ve Marmara Surları, belgeleme Çalışmaları, Tarihi Ve Peyzaj Değerlerinin Korunmasına Yönelik Öneriler

thumbnail.default.alt
Tarih
2015-06-18
Yazarlar
Semiz, Hayriye Nisa
Süreli Yayın başlığı
Süreli Yayın ISSN
Cilt Başlığı
Yayınevi
Fen Bilimleri Enstitüsü
Institute of Science And Technology
Özet
Bir yarımada üzerinde yer alan Tarihi İstanbul, konumu nedeniyle, bir Megara kolonisi olarak yarımadanın doğu ucunda kuruluşundan itibaren kara ve deniz yönünden surlarla çevrilidir. Roma egemenliğine ikinci yüzyılda giren kent, dördüncü yüzyılda, yeni imparatorluk merkezi olarak seçilmesiyle, sınırları büyük ölçüde genişletilerek batıda yeni surlar inşa edilmiştir. Politik ve ticari öneminden dolayı nüfusu hızla artan kentin beşinci yüzyıl başında yeniden genişletilmesine ihtiyaç duyulmasıyla, tarihi kent sınırlarının bugün de belirleyicisi olan Kara Surları inşa edilmiştir. Bu süreçte şehrin kuzeyde Haliç’e, güneyde Marmara Denizi’ne bakan kıyıları da surlarla tahkim edilmiştir. Ortaçağ’da şehrin savunma sistemi onarım ve yenilemeler geçirmiştir. 1453’te Osmanlı başkentine dönüştükten sonra, düzenli olmasa da, surların bakım ve tamiri sürmüştür. On dokuzuncu yüzyılda askeri alanda yaşanan gelişmelere bağlı olarak önemini hızla yitiren İstanbul Surları, ardından kentteki modernleşme hareketlerinin etkisiyle değişimler yaşamıştır. Bu çalışmanın konusu olan İstanbul Haliç ve Marmara Surları, on dokuzuncu yüzyılın ikinci yarısında başlayan, 1950’lerde hız kazanan bayındırlık etkinlikleri nedeniyle önemli kayıplar vermiş; ancak bazı bölümleri günümüze ulaşmıştır. Çalışmada surların günümüze ulaşan bölümlerinin saptanıp mevcut durumlarının incelenmesinin yanı sıra kaybolan bölümlerine ilişkin veriler irdelenmiştir. Ayakta kalabilen sur ve kulelerdeki farklı malzeme ve yapım tekniği özelliklerinden yararlanılarak, yapım/onarım dönemleri belirlenmeye çalışılmıştır. İstanbul Deniz Surları, doğal ve çevresel kökenli, planlamaya dayalı, ya da yasal, ekonomik ve sosyal içerikli sorunlarla karşı karşıyadır. İstanbul’un arkeolojik mirasının önemli bileşenleri arasında yer alan Haliç ve Marmara Surları’nın korunması önemli bir konudur. Buna bağlı olarak, bu tez çalışması içinde, Haliç ve Marmara Surları’nın günümüze ulaşan bölümlerinin, bütüncül bir yaklaşımla ve uluslararası sözleşmeler ve tüzükler ışığında korunmasına ve sunumuna yönelik öneriler geliştirilmiştir.
Due to its position, historic Istanbul was surrounded by fortifications since its establishment as a Greek colony at the tip of the peninsula. After reconstruction of the walls under Roman rule, the defense system was secured and rebuilt by Constantine the Great (324-337), quadrupling the urban territory. With its new status and increasing population, the city was in need of enlargement again early in the fifth century, and the construction of the present Land Walls took place further west under the reign of Emperor Theodosius II (408-450). Expansion of the city entailed the construction of new walls along the Golden Horn and Marmara shores. During the Middle Ages, the defense system had repairs and renovations. Their maintenance was not carried on regularly in the Ottoman era; yet the city-walls survived the vicissitudes of time with their firm structures. Starting from the nineteenth century, Istanbul City Walls lost their military importance, and then the modernization of the city accelerated damages and losses. Only parts of the Golden Horn and Marmara Sea Walls have reached the present day. Within this study, the history and the current state of Istanbul Sea Walls have been surveyed. There are different construction techniques which reveal that there have been several repairs and restorations in the walls during their long history. Moreover the surviving parts of the sea walls are in an advanced state of deterioration and they demand urgent action. Some parts are not even listed and need legal protection which has to be followed by preventive measures to stop further deterioration. The Golden Horn and Marmara Sea Walls are significant components of the cultural and archaeological heritage of Istanbul; yet the surviving parts of the sea walls are in an advanced state of deterioration, and they demand urgent action. Therefore, the conservation and presentation of the remaining parts in line with international charters on the conservation principles are among the subjects handled.
Açıklama
Tez (Doktora) -- İstanbul Teknik Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, 2015
Thesis (PhD) -- İstanbul Technical University, Institute of Science and Technology, 2015
Anahtar kelimeler
Istanbul Deniz Surları, Savunma yapıları, Koruma, Istanbul Sea Walls, Fortifications, Preservation, Conservation
Alıntı