Ulaşım Altyapı Projelerinde Risk Değerlendirmesi Ve Alternatif Uyuşmazlık Çözüm Uygulamaları

thumbnail.default.alt
Tarih
2015-06-17
Yazarlar
Özbey, Furkan
Süreli Yayın başlığı
Süreli Yayın ISSN
Cilt Başlığı
Yayınevi
Fen Bilimleri Enstitüsü
Institute of Science and Technology
Özet
İnşaat yapım süreci, bir çok girdinin olduğu kaotik bir yapıdadır. Bu karmaşıklık pek çok belirsizlikleri ve riskleri barındırmaktadır. Bu risklerin vuku bulmalarıyla da uyuşmazlıklar oluşmaktadır. Bu çalışmanın amacı ulaştırma altyapıları projelerinde oluşan risklerin değerlendirilmeleri ve alternatif uyuşmazlık çözüm kurullarının bu riskler üzerindeki etkilerinin incelenmesinden oluşmaktadır. Bu doğrultuda tez; - İnşaat Riskleri - Kontrat tipleri - Uyuşmazlık çözüm metotlarının incelenmesi - Ulaştırma projeleri için risk matrisinin oluşturulması ve incelenmesinden oluşmaktadır. İnşaat sektörü riskli bir sektördür. Bu risklerle başa çıkabilmek için ise risk yönetimi diye bir kavram geliştirilmiştir. Risk yönetimi; - Risk tanımlama - Risk değerlendirme ve analizi - Riske karşı tepki bölümleriyle risklerle başa çıkmaktadırlar. Ancak, yapılan mülakatlarda görüldüğü üzere, Türk şirketlerinin genel olarak henüz bu konuda risk yönetimi gibi uzmanlıkların yerine, bilgi ve deneyimle risklerle başa çıkmaya çalıştıkları görülmüştür. Her ne şekilde önlenmeye çalışılırsa çalışılsın, inşaat sektörü risk bakımından oldukça zengindir ve her ne kadar önlem alınsa dahi bazı riskler vuku bulacaktır. Tezde, ulaştırma altyapı inşaat riskleri araştırılmış ve kaynakları incelenmiştir.  İnşaat projeleri;  - Politik Riskler, - Ekonomik ve Finansal Riskler, - Kültürel Riskler, - Dizayn riskleri, - İnşaat Sahası Riskleri, - Şantiye Riskleri, - Çevresel Riskler, - Taşeron ve Tedarikçi Riskleri  gibi bir çok riskleri içerisinde barındırmaktadır. Politik risklere; savaşlar, güç dengelerinin değişimi, toplumsal kargaşa, yapılan yolsuzluklar ve projenin bulunduğu ülkenin komşu ülkelerle ilişkileri sayılabilir. Ekonomik ve finansal riskler bir projenin başarısı için büyük öneme sahiptir ve işçi ve malzeme fiyatlarındaki dalgalanmalar, kur hareketleri, enflasyon, devalüasyon ve işverenin ödemelerdeki yaptığı aksaklıklar bu riskleri oluşturur. Kültürel risklere ise düşük verimlilik, dil engeli, farklı yaşam tarzları örnek verilebilir. Dizayn riskleri inşaat projeleri için çok önemlidir ve projeye direkt etki eder. Planlardaki değişiklikler, işlerin kapsamlarındaki değişiklikler gibi dizayn sürecinde ve inşaat sürecinde yaşanan dizayn problemleri bu başlık altında toplanır. İnşaat sahası riskleri ise kamulaştırma problemleri, yerleri değiştirilmiş boru hatları, sahaya ulaşım gibi riskleri belirtir. Şantiye riskleri, inşaat süresince oluşan riskleri belirtir. Zemin şartlarının tahmin edilememesi altyapı projeleri için önemli bir risk kaynağıdır. Ayrıca, herhangi bir sebepten oluşan gecikmeler, değişen çizimler, iş güvenliği gibi konular da şantiye riskleri arasında tanımlanır. Kötü hava koşulları ve mücbir sebepler de çevresel riskler arasında gösterilebilir. Son olarak, taşeron ve tedarikçi riskleri olarak da malzeme tedariğinde yaşanan gecikmeler ve kalitesiz işçilik gösterilebilir. Tezin 3. Bölümünde inşaat projelerinde kullanılan kontrat tipleri belirtildi. En sık kullanılan uluslararası kontrat tipi FIDIC ve ülkemizde kullanılan Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu anlatıldı ve incelendi.  4. bölümde inşaat projelerinde kullanılan uyuşmazlık çözüm yöntemleri araştırıldı. İncelenen yöntemler: - Mahkemeler - Tahkim - Uyuşmazlık çözüm kurulları - Sözleşme hakemliği - Bilirkişi değerlendirmesi - İdari Kurullar - Ara-buluculuk - Müzakere Bu sistemlerin artıları ve eksileri değerlendirildi. Bunlardan ilk ikisi klasik uyuşmazlık çözüm yöntemi olarak değerlendirildi. Geriye kalanlar ise Alternatif Uyuşmazlık Çözüm yöntemi olarak değerlendirildi. Alternatif uyuşmazlık çözüm sistemlerinin çalışma mekanizmaları anlatıldı. Mahkemelerin aksine konularında uzman kişilerden oluştukları uyuşmazlık sürecinin tarafların isteklerine bağlı olarak çeşitli esneklikler içerebildikleri belirtildi. Ayrıca süre ve finansal açıdan da klasik uyuşmazlık çözüm yöntemlerine göre daha avantajlı olduklarından bahsedildi.  Diğer bölümde ulaştırma altyapı projelerinin karşılaştıkları riskler araştırıldı. Karayolu, demiryolu, tünel ve köprü projelerinde karşılaşılan riskler literatürlerden araştırıldı.  6. bölümde ise araştırılan bu risklerle risk matrisi oluşturuldu. Hazırlanan anket risk değerlendirmesi ve uyuşmazlık çözümü olmak üzere iki kısımdan oluşmaktaydı. Hazırlanan anket ulaşım altyapı projelerinde çalışan veya o firmalara müşavirlik hizmetleri sunan, alanlarında tecrübeli kişilere doldurtuldu. Anketin ilk bölümünde kişilerden risklerin oluşma olasılıkları, oluşan riskin etkisi ve alternatif uyuşmazlık çözüm kurullarının bu riskleri çözümündeki etkileri bölümlerinin doldurulmaları istendi. İkinci bölümünde ise uyuşmazlık çözüm metotlarının değerlendirmeleri ve alternatif uyuşmazlık çözüm yollarının uyuşmazlık çözümünde tercih edilmelerinin veya edilmemelerinin nedenleri sorulmuştu. 6. Bölümün ikinci kısmında doldurulan anketin verileri proje risk değerlendirmesi metoduyla değerlendirildi. Bu değerlere göre ulaştırma projeleri; - Geoteknik olarak eksik ve hatalı bilgilerden - Kamulaştırma gecikmelerinden oluşan problemler - Yerleri değiştirilmiş kentsel su, elektrik ve kanalizasyon hatları - Üçüncü taraflar yüzünden oluşan gecikmeler - İnşaat safhasında işin kapsamının değişmesi - Projenin politik baskılar yüzünden daha çabuk bitirilmesinin istenmesi - Ödemelerdeki gecikmeler - Devletin onay mercilerindeki gecikmeler ulaştırma altyapı projelerinin en önemli riskleri olmuşlardır.  Anketin ikinci bölümünde sorulan sorularda da görülmüştür ki; ulaştırma projelerinde taraflar aralarındaki anlaşmazlıklarda Alternatif uyuşmazlık çözümlerine nazaran klasik yöntemleri daha sıklıkla kullanmaktadırlar. Bu durumun temel sebebi, Alternatif çözüm kurullarının kullanımlarının ve etkilerinin firmalardaki bu kurullar hakkındaki bilgi eksiklikleri olduğu görülmüştür. Bu yöntemleri kullanan firmalar yöntemlerden memnun kalmış ve ileride de oluşabilecek uyuşmazlık çözümlerinde alternatif çözüm kurullarını tercih edeceklerini belirtmişlerdir.
Construction process of a project has a caotic relations structure, which composes of various amounts of inputs. This complexity contains many uncertainties and risks. When those risks occur, disputes may arise. The purpose of the theis is to assess transport infrastructure project risks and analyze the effects of alternative dispute resolution practices on those risks. Accordingly, thesis will be composed of; - Construction Risks - Contract Types - Examination of dispute resolution practices - Preparation and analyze of risk matrix for transport infrastructure projects Construction industry is a risky industry. To be able to asses those risks a Risk Management concept is developed. Risk management deals risk with; - Risk identification - Risk assessment and analysis - Risk response However, Turkish companies still use their information and experience rather than a professional risk management. However, they try to prevent them from risk; risk in construction industry cannot be depleted.  In the thesis, construction project risks and their sources have been investigated. Construction projects are exposed to; - Political risks - Economical and financial risks - Cultural risks - Design risks - Site risks - Construction risks - Environmental risks - Subcontractor and supplier risk Chapter 3 explains contract types in construction projects. The most popular contract type FIDIC and Turkish Public Procurement Law is defined and explained. Dispute resolution methods are introduced in construction projects in chapter 4 which are; - Litigation - Arbitration - Dispute Resolution/Adjudication Board - Adjudication - Expert Fact-Finding - Executive Tribunal - Mediation - Negotiation Plusses and minusses of those methods are assessed. Except litigation and arbitration, they all are part of Alternative Dispute Resolution (ADR) methods. ADR operating mechanism is explained. Instead of courts, ADR provides experts to settle the dispute. ADR can offer flexibilities to the parties if requested. Moreover, ADR can settle the issue much faster and cheaper. In chapter 5, infrastructural transport projcet risks have investigated with a literature research study. Highway, railway, tunnel and bridge project risks have investigated. In chapter 6, a risk matrix is composed from the research fromchapter 5. A questionnaire is prepared with these risks. Respondants were composed of technical personnel in infrastructure transport projects and has knowledge about risks and contracts about projects. Questionnaire composed of two parts. In the first part, respondants were asked probability of occurrence of risks, impacts when it occurs and ADR effect to settle the dispute of that risk. In second part, dispute resolution methods are asked and reasons to use or not to use ADR in case of a dispute is asked. In the second part of chapter 6, the questionnaire results had evaluated with risk rating method. Second part of the questionnaire showed that, litigation and arbitration are used more than ADR in transport infrastructure projects. The reason of this issue is lack of knowledge and effect of ADR in case of a dispute. The companies that used ADR have satisfied and indicated to use ADR in another dispute arises.
Açıklama
Tez (Yüksek Lisans) -- İstanbul Teknik Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, 2015
Thesis (M.Sc.) -- İstanbul Technical University, Instıtute of Science and Technology, 2015
Anahtar kelimeler
Risk Değerlendirmesi, Alternatif Uyuşmazlık Çözümü, Ulaşım Altyapı Projeleri, Risk Assessment, Alternative dispute Resolution, Transportation Infrastructure Projects
Alıntı