İç Mekânda Katmanlaşma Ve Cevahir Bedesteni Çalışması

thumbnail.default.alt
Tarih
2014
Yazarlar
Sağlam, Nazlı
Süreli Yayın başlığı
Süreli Yayın ISSN
Cilt Başlığı
Yayınevi
Sosyal Bilimler Enstitüsü
Institute of Social Sciences
Özet
İç mekânlar; yaşamın büyük bir bölümünün geçtiği, insan deneyimini doğrudan yönlendiren mekânlardır. Ancak günümüzde iç mekâna fiziksel ve yaşamsal değer katan bileşenler arasındaki ilişki yeteri kadar irdelenmemektedir. Bunun sonucunda, yalnızlaşan, kopukluk ve eksiklik hissi veren iç mekânlar ortaya çıkmaktadır. Bu bağlamda mekânın katmanlaşması; varoluş-yer-zaman ile oluşan fiziksel ve tinsel düğümü çözümleme, inceleme, tartışma kapsamında ele alarak mekânı anlamayı ve okumayı hedefler. Bütün yapılan irdeleme ve önerilerde "insan" ve "insan yaşamı" mekânsal anlamda en önemli ve değerli unsur olarak ön planda tutulmaktadır. İki aşamadan oluşan bu çalışma kapsamında iç mekân, insanın 'dünya üzerindeki varlığı' bağlamında irdelenmiştir. Böylece birbirinden beslenen insan-iç mekân ilişkisi üzerinden, iç mekânın beden ve ruha sahip yaşayan bir organizma olarak ele alınması amaçlanmıştır. İlk aşama; IMIAD programı kapsamında tezin altyapısının oluşturulması ile yapılan projelendirme sürecini içerir. Son aşama ise ikinci bölümde yer alan, iç mekânı tanımlayan tüm unsurları sıralı bir düzen içinde irdeleyen çalışmayı, katmanlaşmayı kapsamaktadır. Bu anlamda iç mekânın, insan yaşamındaki yeri irdelenmiş, önemi ve anlamı tartışılmıştır. Tartışma bağlamında mekânı tanımlayan yaşamsal ve fiziksel boyutlar sorgulanarak; iç mekânın fiziksel, yaşamsal, tarihi ve duyusal katman adları altında irdelenmesini öngören bir yöntem önerisi sunulmuştur. Ortaya çıkan iç mekân katmanlarında, bütünlüğün hiçbir zaman kopamayacağı ve katmanların birbiriyle hep etkileşimli birliktelik içinde olduğu görülmüştür. Katmanların bir araya gelişi, birbirini ortaya çıkarması, ya da tek bir katmanın bütün iç mekâna egemen olması gibi karmaşık nedenler, oluşumlar ya da sonuçlar; aralarında yapılan ilişki çözümlemeleriyle kolaylıkla anlaşılmıştır. Böylece hangi mekân ögesinin ya da zincirleme ilişkinin, mekânsal kimliğin olumsuz ya da olumlu etkilerine neden olduğu görülebilmiş, problemin özüne inilebilmiştir. İç mekânın karakter ve kimliğinde ortaya çıkan kopukluk ve insan gerçekliğinden uzaklaşma nedenleri, bu anlamda çözümlenebilmiş ve iyileştirilebilmiştir. Üçüncü bölümde alan araştırması olarak seçilen Cevahir Bedesteni'nin iç mekân karakteri, tanımlanan katmanlar bağlamında irdelenmiştir. Alan çalışması ile elde edilen sonuçlar doğrultusunda; iç mekânın fiziksel ve yaşamsal ögeleri arasındaki bağlantı somutlaştırılmış ve mekânı okumak kolaylaştırılmıştır. Ayrıca iç mekân ögelerinin arasındaki etkileşimli ilişki örüntüleri ortaya konulmuş, bu anlamda karmaşık yapıdaki mekânın problemleri anlaşılır hale gelmiştir. Genel anlamda tasarım probleminin, katmanlar arası iletişim kopukluklarından kaynaklandığı ortaya konulmuştur. Hiyerarşik dizilim bozuklukları nedeniyle de katmanların hem birbirine, hem de iç mekân karakter ve kimliğine baskın geldiği görülmüştür. Mekânda oluşan deneyim ve katmanlar arası iletişim kopuklukları, öneri başlığı altında çalışmanın ilk aşamasında yapılan proje kapsamında okunaklı bir biçimdegiderilmeye çalışılmıştır. Bu anlamda Cevahir Bedesteni'nin günümüz gereksinimlerini karşılayabilecek; onu anlayan, gözeten ve onunla ilişki içinde olan iç mekân tasarım önerileri sıralanmıştır. Daha sonra projenin katmanlaşma bağlamında eleştirisi yapılarak; tasarımın nasıl tekrar ele alınabileceği tartışılmıştır. Bu bağlamda da iç mekân yeniden örülen ve birbirini besleyen ilişkiler doğrultusunda farkındalık sağlamış; karakterini ve kimliğini ortaya koymuştur.
Interior spaces are places which actively direct human experience as a result of being the host of human in its most important moments. However, today the relationship between the components that add both physical and vital value to interior spaces is not being sufficiently studied. Consequently, ignorance of such values and lack of studies concentrating thereon results in different interior spaces that feel lonely, disconnected and incomplete. With a view of studying the physical and vital value of interior spaces; interior layers aim to understand and read the space by analyzing, examining and discussing the physical and immaterial tangle that is emerged by the trinity of existence-space-time. In the light of the studies carried out and the suggestions made, it has been prioritized that the most important and valuable spatial factor is 'human' and in accordance with that also 'human life'. Within this two-folded study, the interior space is examined with a view of "human existence in the world". By this way, the interior space is intended to be studied as a living organism with a body and a soul, on the basis of the idea of mutual benefit relationship between human and interior space. The first phase under IMIAD programme involves the project process which is made with the creation of the infrastructure of the thesis. Covering the last phase, the second chapter of the study focuses on layers which analyze all kinds of elements identifying the interior space in a sequential order. In this sense, the place of interior space within living space is addressed in addition to discussions on the importance and meaning thereof. Within the context of this discussion, a method proposal that focuses on analyzing the interior space under layer names such as physical, vital, historical and sensual layers by examining vital and physical dimensions that identify space has been offered. It has been observed that the integrity is indestructible and the layers are in an interactive relationship within the emerging interior layers. Certain complex reasons, formations and results stemming from the gathering of the layers, the self-creation within them and dominance of one on others can easily be resolved by relationship analysis between them. This approach helps us understand which space element or sequence relationship results in positive or negative effects of spatial identity; by this way we can further get to the core reason of the problem. With this resolution in mind, it can be concluded that the disconnection and divergence from human reality within interior space character and identity can also be resolved and improved. In the third chapter, Bedesten Cevahir is selected as field study example and its interior design character is examined within the context of the identified layers. In line with the results of the field study, the relationship between the physical and vital elements of the interior space has been explained more clearly and thus reading the space has become easier. Additionally, the interactive relationship patterns between interior elements have been observed and the problems of space in the complex structure have become clearer. In general, it has been suggested that the designing problems are resulting from the lack of communication between layers. Due to the hierarchic sequence defects, it has also been observed that the layers prevail both each other and interior character or identity. The lack of communication and experience within place has been tried to be resolved clearly in the project that is carried out during first phase of the study under the suggestion title. Concordantly, interior design suggestions which meet the current requirements of Bedesten Cevahir and create an insightful relationship therewith have been offered respectively. Lastly, the project has been criticized in terms of layers and a discussion on how to carry out the design in a different approach has been carried out. In this regard, the interior space differs from others in terms of newly formed and mutually improving relationships; thus creating its own character and identity.
Açıklama
Tez (Yüksek Lisans) -- İstanbul Teknik Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2014
Thesis (M.Sc.) -- İstanbul Technical University, Institute of Social Sciences, 2014
Anahtar kelimeler
Bedestenler, Katmanlar, İç mekan, İç mekan tasarımı, Covered bazaars, Layers, Interior space, Interior design
Alıntı